Yazı Detayı
30 Nisan 2022 - Cumartesi 01:57
 
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com.tr
 
 


 

GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?


Artık bu işler ayağa düştü, arsızca, fütursuzca kutsal değere saldırılıyor ve alay konusu yapılıyor. Bir yandan dışarıdaki İslamifobik çevrelerin saldırıları, öte yandan onların içerideki işbirlikçileri, ahlaksızlığı, fuhşiyatı, edepsizliği, ib..liği onur diye takdim etmeye devam ediyorlar.

Bunun son örneklerinden biri de kadir gecesi, bir hava yolu şirketinin çalışanlarından geldi. Neyse ki, bu edepsizlerin işine son verildi, ama bu edepsizliğe sahip çıkanlar da oldu.


Bizim geleneğimizde, insan birine hakaret ettiği zaman “ib..” kelimesini kullanmış ise ona “puşt, kaypak, arsız, namussuz, güvenilmez adam, şahsiyetsiz” kişi demiş olur ve onu aşağılamış olursunuz. Çağımız öyle bir propaganda çağı haline geldi ki artık “ib..” diyerek birine hakaret edemiyorsunuz. İb..ye ib.. diyemiyorsunuz, LGBTİ diyorsunuz. LGBTİ’nin ne manaya geldiğini bilmediğiniz için her halde doğal bir hak, insani bir şey sanıyorsunuz. Kelimenin manasını deştiğinizde ib..likten daha feci bir şey olduğunu anlıyorsunuz. Niçin böyle yapıyorlar? LGBTİQ+ gibi kelimelerin arkasına gizleyerek insanlarımızın anlayamayacağı, bilemeyeceği sapıklığın, azgınlığın fahişeliğin,  yoldan çıkmışlığın adeta yarışı yapılmaktadır.

Peki, LGBTİQ+ ne anlama gelmektedir?

Önce bu çevreler İstanbul Sözleşmesi çerçevesinde pozitif ayırımcılığa sahip, dezavantajlı bir topluluk ve onlar bu yedikleri halt ile onur duyuyorlar. Bazı partiler ve holdingler, hatta belediyeler de bunlara destek veriyor.

Peki LGBTİQ+ ne demek? Dikkat bu harflerle ifade edilen durumları Türkçe söylerseniz, hakaret, edepsizlik, ahlaksızlık oluyor.


Şimdi önce bunu açıklayalım.


L : LEZBİYEN; Kadın kadına sapkın ilişki.

G: GAY; Erkek erkeğe sapkın ilişki.

B: BİSEKSÜEL; Aynı anda kadın, kadın ve erkekle!.. erkek, erkek ve kadınla ilişki.

T: TRANS; Erkeklikten kadınlığa, kadınlıktan erkekliğe ameliyat ile geçiş yapmış azmışlık ve azgınlıkta zirve yapmış kişi

İ: İNTERSEKS; ikili ilişki (hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahip olan insanların durumunu belirtir yani iki cinsiyetle ilişki)

Q: QUERY; Fantezide sınır tanımamak yani zoofili (hayvanlarla), pedofili (küçük çocuklarla) artık akla hayale gelmez türlü sapkınlıklar.

 +: Hayal gücü zorlanarak yeni sapıklıklar ve ensest ilişkiler bulma yarışı (Zevk için her şey mubah fikrinde sınır tanımamak)

İşte günlük hayatta duyduğumuz, küresel çetenin insanlığa dayattığı LGBTİQ+ nın esas manası bu!.. Özgürlük verilmesini istedikleri ise yukarıda bizim dahi yazarken yüzümüzün kızardığı elimizin titrediği bu sapkın davranış ve filler.
 

Geçmişte grup seks, eş değiştirme (swinger), ensest ilişki gibi davranışları kınar yüz kızartıcı bulur, söz edilmesinden rahatsız olurduk. Küresel çetenin insanlığı ifsat etme projeleri bu davranışları yolda bırakacak çirkinliktedir. Azgın fiillerin meşrulaştırması sonucu ahlaki değerlerimiz yerle yeksan olmaktadır. Demokrasi ve özgürlük adına insan hakları adına hareket ettiğini söyleyen bu azgın zümre sapık papazlar bularak nikâh kıydırmakta, bu evlilikleri dini açıdan da meşrulaştırmak istemektedirler. Hatta birkaç nikâh kıyıldığı ile ilgili haberleri medyadan okumuştuk.


İnsanın biyolojik yapısına baktığımız zaman her organın bir işlevi bir görevi vardır ve bu o göreve uygun vazife yapsın diye yaratılmıştır.


İnsan parmağıyla göremez. Kulağı ile yemek yiyemez, burnu ile de küçük abdestini yapamaz. İnsan zümresinin dişi ve erkekteki organ yapısı bellidir. Bunların boyutları derinliği uzunluğu mütenasip yaratılmıştır. Erkeğin cinsel organı atın penisi kadar iri, tavşanınki kadar küçük olsa insan nesli devam etmezdi. Bu organların etrafında bu organları destekleyen diğer organlara bakıldığında üreme işlevini yerine getirmek için şekillenmiştir. Büyük abdest organını kadın cinsel organı gibi kullanmak yaratılışın tabii dokusuna aykırıdır. Hayvanlar âleminde dahi hiçbir hayvanda yukarıda bahsettiğimiz şekilde bir eşcinsel, sapık, bir ilişkiye rastlayamazsınız. Köpekler – kurtlar - aslanlar - kaplanlar – ayılar - kendi füruğu (altsoyları) ile asla ilişkiye girmezler. Cenab-ı Hak Teâlâ bu hayvanların yanlış ilişki kurmasının yolunu bu fiilleri onların aklından fikrinden çıkartarak kapatmıştır. Yüce Allah insan vücudu üzerinde bir şey yapılmasını istemediği fiilleri acı duygusu ile veya ıstırap verici bir engelleme ile mani olmaktadır. Ancak insan yanlışlardan aklını kullanarak uzaklaşması istendiğinden, iradesine geniş yetki verilmiş, vahiyle yasaklar tebliğ edilmiştir. Eğer sapıklıkta sınır tanımaz iseniz köpeklerden ve ayılardan daha aşağı statüyü kabul etmiş oluyorsunuz.
 

Sapıklık, hayvanlar âleminde bilinmeyen bir konudur. Hayvanlar sapık işler asla yapmaz. Sadece insanoğluna iradi olarak hareket etme özelliği verildiği için azmanın şımarmanın türlü türlü yolunu bulmaktadır.
 

Biz, kutsal metinlerden biliyoruz ki livata, ibnelik, gayri tabi mukaranet büyük suçtur ve Cenab-ı Allah tarafından şiddetle cezalandırılmıştır. Normalde hiçbir insan cesedi durduk yere taşlaşmaz ceset çürümeye meyillidir. Ölü insan 3- 5 bin yıl içinde tamamen kül ve toprak haline gelir. Ama LGBTİQ+ ifadesi ile anlattığımız fiilleri işleyen POMPEO halkı, yerle yeksan edilerek yok edilmiş, cesetleri de taşlaştırılarak yüzlerindeki azap ifadesi ile birlikte, bu güne kadar bir ibret vesikası olarak gelmiştir.
 

LUT kavminin başına geleni de zaten herkes biliyor. Anlatmaya gerek yok. İşin geldiği bu noktada artık gökkuşağın her rengi yanında yeşil sermaye gibi mesela yeşil feministler, yeşil Kemalistler de var.



Şimdi Gelelim Aleyna Tilki Meselesine


Galiba Alayna Tilki hiç ölmeyeceğini sanıyor!.. Yada İnsanın dünyaya bir defa gelip yok olacağını, hesap vermeyeceğini düşünüyor. Dünyanın kadim (devamlı) olduğunu zannediyor. Ya da para hırsı gözünü bürümüş her şeyin dünyan ibaret olduğunu zannediyor. Motosikletin üzerinde soyunma sahneleri, yatakların yorganların üzerinde çırıl çıplak topuklu ayakkabılar ile zıplamalar, dans etmeler, acayip acayip hareketler, erkek mi, kadın mı olduğu belli olmayan bir tipin elinden tutup, ailesine görünmeden kendi yatak odasına sokmalar. Acayip bir müzik ve ezoterik sahneler…
 

Şimdi bu hareketlerden hangi manayı çıkartırsınız? Ey namuslu kızlar! benim gibi cinsiyeti belirsiz bireyle birlikte olunuz. Ailenizden gizli yatak odanıza istediğinizi alın çılgınlar gibi hareket edin. Şımardıkça şımarın, azdıkça azın, çıplaklıkta teşhircilikte sınır tanımayın mesajı verilmektedir.
 

Acaba bunları niçin yapmaktadır?


Yıllar önce Altın Kelebek ödülünde “Tilki” ye bu kıyafeti kim giydirdi demiş ve bu işin perde arkasına şöyle bir bakmıştık. Yüzbinlerin izleyip okuduğu makaleye ve konu ile alakalı yapmış olduğum programa bu linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.muhammetbinici.com/monarch-mk-ultra-illuminati-nedir-aleyna-neden-bu-benzerlikle-sahneye-cikti/
 

2018’de bu konuyu gündeme getirdiğimde o güne kadarki süreçten bahsetmiştim. Şimdi konuyu şöyle hatırlama babından özetleyelim.


“Monarch projesi”; illuminatiye (antichrist) hizmet edip ruhunu şeytana satan birçok dünya starına uygulanan bir zihin kontrolüdür. Ayrıca Monarch bir kelebek türünün adıdır.

Monarch kelebeklerinin 3 evresi vardır.

1- Kurtçuk

2- Koza

3- Kelebek oluş


Bu evreleri ‘Monarch Projesi’ne uyguladığınızda bakın nasıl bir tablo çıkıyor ortaya..

1- Keşfedilmeyen sanatçıları ya da kurbanların keşfedip şeytana hizmet etmeye başlamadan önceki döneme “kurtçuk” adı veriliyor.


2- Keşfedilip, programlanıp şeytanın kölesi olduğu hizmete hazır hale getirildiği döneme döneme “Koza” deniyor.


3- Şeytanın hizmetinde gelişip büyüyüp yükselişine ve şeytana hizmet etmesine ise “kelebek olma” hali şeklinde ifade ediliyor.

http://www.muhammetbinici.com/wp-content/uploads/2019/01/aleyna2-300x273.jpg

Aleyna Tilki, altın kelebek ödül töreninde kırmızı kıyafeti, başındaki kırmızı boynuzlar, elindeki kelebek gitarı ile dünya’da birçok örneği olduğu gibi, sanki müzik piyasasını yöneten şeytani grupların bir parçası gibi davranıyordu. Eli ile de satanist işareti yapıyor ve kendini buraya çıkaran güce diyerek sanki şükranlarını sunuyordu.

Tekrar sormak gerekir… Bunlar tamamen tesadüf mü? Bilmem.

(Yanda paylaştığım fotoğrafı ve yazının sonundaki videoyu inceleyiniz)

Eğer durum böyle ise ki istemem. Bir genç kızın karanlık güçlerin elinde oyuncak olması ve dünya’yı kasıp kavuran bir belanın emirlerini uygulayarak gençlerimize kötü örnek olması aklıselim sahibi herkesi derinden yaralar. Bir evladımızı daha elimizde tutamamanın ve karanlık mihraklara yem etmenin burukluğu ile yaşamak ağır gelir insana…
 

Tablo bu ise, yazık bize ki.. Yine treni kaçırdık. Gözümüzün önünde büyütülen kelebeği yine göremedik ve engel olamadık.. Eyvah bize ki yine küçük bir kızın elinden tutamadık.. Ona büyüklük, ağabeylik, ablalık yapamadık.
 

Şimdi şeytanın emrinde olmayan kelebeklerin yani kendi evlatlarımızın kurtçuk olma halinden (bebek) koza halinden (genç) ve kelebek (Yaradan’ına, ailesine, milletine, hayırlı bir birey) olma haline kadar bizler melek olacağız geleceğimiz yavrularımızı şeytanlara ve onların sinsi tuzaklarına yem etmeyeceğiz.


Ama şunu iyi biliniz ki mahşere kadar bazen timsah gözyaşları ile bazen de Allah’ın adını kullanıp belamlar gibi gelip bizleri yoldan çıkarmaya zehirlemeye çalışacaklardır.


Peki, bizim safımız doğrunun yanında olup, eşrefi mahlûkat olmak mı? Yoksa yanlış işlere imza atıp şeytanın arkadaşı şeytanlaşan insan olmak mı olacak? Karar bizim!…


Allah milletimizi bu şer odaklarının fitnesinden korusun.


Unutmayalım ki, haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır. Size dokunmayan yılan bin yaşarsa, gün gelir size de uğrar. Bu olaylar artık sokağa taştı. Medya bunlara çanak tutuyor, batılı fonların desteklediği STKları var, bunlara destek veren sermaye ve barolar var ve dindar çevrelerde ise derin sessizlik söz konusu. Bu çevreler bu konuda yönetimin adım atmasını bekliyorlar ama yönetime yakın çevreler İstanbul Sözleşmesinin omurgasını oluşturan “toplumsal cinsiyet” kavramını “adalet” (toplumsal adalet) etiketi ile savunmaya devam ediyorlar. Ve tabi bilim ocağı olması gereken üniversitelerin adını kullanabiliyorlar.

Ezcümle bir belediye çöpleri görmezlikten gelirse önce mahalle sonra tüm belediye daha sonra tüm şehir kokar.

Evinizde klozete bırakılanların üzerine sifon çekilmez ise önce banyo sonra ev daha sonra apartman kokar.
Bu işin "şüyuu vukuunu geçti." Peki siz ne zaman sifonu çekeceksiniz?

Mevlana'nın şu veciz sözü ile bitirelim. 
"Bir cümle yeter sözden anlayana, Destan yazsan fark etmez laftan anlamayana." 

 

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-metropolden-koye-koyden-mezraya-802.html

 
Etiketler: GELENEKSEL, TABİR, İLE, “İB..LİK”, VE, FUHŞİYAT, NASIL, MEŞRULAŞTIRILIR?,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
10 Kasım 2024
Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
20 Ekim 2024
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
18 Ekim 2024
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
01 Ekim 2024
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
23 Eylül 2024
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
22 Eylül 2024
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
21 Eylül 2024
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
04 Eylül 2024
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
25 Ağustos 2024
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
18 Ağustos 2024
Cancan ve Umudun Işığı
28 Temmuz 2024
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
18 Temmuz 2024
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
17 Temmuz 2024
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
15 Temmuz 2024
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz 2024
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
12 Temmuz 2024
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
30 Haziran 2024
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
25 Haziran 2024
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
18 Haziran 2024
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
11 Haziran 2024
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
19 Mayıs 2024
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
01 Mayıs 2024
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
22 Nisan 2024
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı