Yazı Detayı
14 Mart 2021 - Pazar 20:24
 
Hayvanlar Alemine Dönüş
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com.tr
 
 

 

HAYVANLAR ÂLEMİNE DÖNÜŞ

 

18. yy da ortaya çıkan Fabian Cemiyet ve bu ekolün teşvik ettiği Marksist fikir hareketleri tarihi materyalizm ideolojisi üzerinden önce tanrıya hücum etti. Allah yoktur dedi. O zaman aile değerleri bütün dünyada çok kuvvetli olduğu için aile düzeni ret etmek yerine kominal aile biçimini savundu. Kominal aile düzeninde kadınlar ve erkekler istediği bireyle beraber olma hakkına sahip oluyordu. Çocukların büyümesi toplumun kolektif sorumluluğuna verilmişti. Bunun teorik çalışmasını yapan fikirler üretildi ve pratikte nasıl uygulanacağı üzerine Marksist bilim adamları kafa yordu. Kreşler, çocuk yurtları, çocuk bakım evleri gibi teklifler ortaya kondu. Gelecek nesillerin yetiştirilmesi toplumun sorumluluğundadır denildi. Bu sorumluluğu, yerine getirmesi gereken devlet, ileride devletsiz aşamaya geçinceye kadar sosyalist değerleri aşılayan, kapitalist kültür ve gelenekleri sıfırlayan bir program takip edecekti. Bu sistemin en büyük tatbikatı 1917 Rus Devrimi ile komünist olan SSCB ve Çin’de uygulandı ama Kominal aile düzenini başaramadılar, sosyalist ahlakı taşıyan bir nesil yetiştiremediler. İnsan tabiatına zıt bir karakter yapısının, eğitim yolu ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı görüldü ve bu proje ile birlikte komünizm de iflas etti.

 

Bu projenin uygulanmasında deneyci devletler şunu gördüler hiçbir kominal ortamda uygulanan Kreşler, çocuk yurtları, çocuk bakım evleri gibi çözümler aile şefkat ve merhametini karşılayamıyor ve aile sıcaklığını temin edemiyor. Bunun üzerine binlerce sosyolog psikolog deneysel çalışmalar yaptılar. Bu deneysel çalışmaların tamamı fiyasko ile sonuçlandı. Bu işleri planlayan saklı seçilmişler-Küresel elitler insanlığı illa da şeytani düzene sürüklemek için bazen kuzu, bazen tilki, bazen de kurt kılığına girerek insanlığı yanıltma çalışmalarına devam ettiler.

 

Şimdi Marksizm’in yerine getirdikleri daha doğrusu uydurdukları kavram liberal sol. Kim neyim hıyar derse bir avuç tuz alıp koşan, cahil okumuşlar, moda kavrama uyarak liberal sol oldular. Yani kapitalist sol, yani hem toplumcu hem ferdiyetçi, hem siyah hem beyaz oldular. İnsanlığı liberal sol kavramı üzerinden ifsat etmeye çalışan saklı seçilmişler; bu aptalca ideolojiye kapılan okumuş cahillerin bu durumuna göbeklerini tuta tuta güldüklerini, ne kadar aptalca dediklerini duyar gibi oluyorum. Sol kelimesi ve toplumculuk ile liberalizm aynı cümle içinde bir araya gelmesi mümkün olmayan kavramlardır. Şu anda dünyada öyle bir moda çıktı ki adam ben liberal solum diyor. Bu söylem, ben çok ciddi bir adamım ama soytarının tekiyim demek gibi bir şey oluyor. Bu mantığın neresine güleceksiniz neresine ağlayacaksınız anlamakta zorluk çekiyorum.

 

Geçen günlerde liberal sol olduğunu savunan bir hanım yazarımız kızlarımıza şunları tavsiye ediyor.

 

“Her baba evi öyle sanıldığı kadar güvenli değildir.

Aksine çoğu baba evi tehlikenin merkezidir.

Ve bazen sokaklar o baba evinden çok daha güvenlidir.

O yüzden, o despot, o dayakçı, o adaletsiz, o ikiyüzlü, o sinsi, o hesapçı, o güvenilmez babaların evinden erkenden çıkın gidin kızlar.

Haylaz olun, her önüne gelenin sizi terbiye etme hevesine kafa tutun.

Kaçın o evden, kaçın kurtulun.

Sokaklar siz özgürce orada dolanmadığınız zaman tehlikeli.

Ahlak, asıl siz dilediğiniz gibi yaşamadığınız sürece çökmekte.

Vurun kapıyı çıkın o baba evinden.

Geleneklerin, inançların, korkuların pabucunu dama atın.

O tekinsiz baba evini terk edin kızlar; derhal terk edin.”

 

 

Yazdığı satırlarda daha neler var neler!..  Bu yazıya iki kız çocuk babası olarak ilk önce ben nefsimde isyan ettim. Böyle bir şey nasıl düşünülebilir? Böyle bir şey nasıl akla gelebilir? Kızlarımın başına gelecek kaza bela benim başıma gelsin de tek onların tırnağı taşa değmesin.. Diye düşünen ve bu uğurda yaşayan bir baba olarak bu ifadeler öncelikle beni yaraladı. Akşam eve giderken ne alıp onları nasıl sevindireyim diye düşünen, hastalandıklarında ateşlendiklerinde sabahlara kadar uyumayan ölüp/ölüp dirilen bir baba olarak.. “O yüzden, o despot, o dayakçı, o adaletsiz, o ikiyüzlü, o sinsi, o hesapçı, o güvenilmez” baba nasıl olabilirim? Babalara böyle bir iftira nasıl atılabilir, bütün babalar ahlaksızca nasıl aşağılanabilir? Düşünüyorum böyle bir baba tiplemesi hayvanlar âleminde bile yoktur.

 

 

Bu konu ile ilgili çok araştırma yapan belgesel yapan biri olarak hayvanlar âleminde de misal vermek isterim.

 

 

Arslan, kaplan, kurt ailelerinin geleneklerinde dahi, yuvayı büyüyünce ilk öce erkek yavrular terk eder baba aslan, baba kurt, baba kaplan aile bütünlüğünün korunması, güvenliği için ailesinin başında durur yuvasına kol kanat gerer ve dişileri korumaya devam eder. .

 

 

İnsanlık tarihi boyunca anne veya baba otoritesine (Anaerkil veya babaerkil aile düzeni) dayanmayan bir aile göremezsiniz. Dünyada insan topluluklarında çoğunlukla görülen aile düzeni baba otoritesi etrafında şekillenmiştir.  Babaların gözünde kızların kelimelerle ifade edilemeyecek değeri vardır. Et tırnaktan ayrılmaz. Baba ve onun yavrusu, baba ve onun gözbebeğidir kızlarımız. Kızlarımıza sokak kadını olmayı öğütleyen her kim olursa olsun ahlaksızdır, kötü niyetlidir, insanlık düşmanıdır. 

 

 

Bu yazı hayvanlar âleminde bulunmayan bir çağrıda bulunuyor.  Hayvanların bile sürü halinde toplu yaşadığı görüldüğü halde toplumun temeli olan aileyi bozmak için küresel fesat hareketinin sözcülüğünü yapıyor. Aile, çocuklar toplumun temeli sosyal hayatın çekirdeği insanlığın ortak geleceğidir.

 

 

Bunları yazan hanım, hayvanlar âleminden daha aşağı bir aile modelini kızlarımıza tavsiye ediyor.  Sokak kadını olmaları öğütünü veriyor. Beyaz kadın tüccarlarına hizmet ediyor, böylece kızlarımızın-kadınlarımızın sokaklarda aşağılanmasını sinsice savunuyor.

 

 

Bizce bunları yazan bir kadın, kadın düşmanıdır, insanlık düşmanıdır, hakkın ve ahlakın düşmanıdır. Anayasanın düşmanıdır[1]. Erkeğe-babalara hakaret eden, aile düzenini yıkmaya çalışan bu kadın hakkında savcılar harekete geçmelidir.

 

 

 

 

[1] Anayasa Md: 41 “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.

Devlet ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.”

 
Etiketler: Hayvanlar, Alemine, Dönüş,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
10 Kasım 2024
Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
20 Ekim 2024
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
18 Ekim 2024
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
01 Ekim 2024
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
23 Eylül 2024
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
22 Eylül 2024
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
21 Eylül 2024
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
04 Eylül 2024
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
25 Ağustos 2024
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
18 Ağustos 2024
Cancan ve Umudun Işığı
28 Temmuz 2024
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
18 Temmuz 2024
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
17 Temmuz 2024
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
15 Temmuz 2024
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz 2024
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
12 Temmuz 2024
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
30 Haziran 2024
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
25 Haziran 2024
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
18 Haziran 2024
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
11 Haziran 2024
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
19 Mayıs 2024
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
01 Mayıs 2024
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
22 Nisan 2024
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı