Yazı Detayı
09 Aralık 2023 - Cumartesi 00:00
 
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com.tr
 
 

Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi

 

Günümüzde hâlâ devam eden İsrail-Filistin savaşı, tarihsel bir perspektife sahip olmadan anlamak oldukça güç. Bu çekişmenin kökenlerine doğru bir yolculuk yaparken, 20. yüzyılın başlarına, 1917 yılına, Balfour Deklarasyonu'na doğru bakmak, bu savaşın temel taşlarını anlamamıza yardımcı olabilir.

 

Balfour Deklarasyonu, I. Dünya Savaşı'nın ortalarında, İngiltere'nin Dışişleri Bakanı Arthur Balfour tarafından yayınlandı. Deklarasyonun ana amacı, Yahudi halkına bir ulusal yurt vaat etmekti. Ancak, bu "vaat edilmiş topraklar" olarak adlandırılan yer, o dönemde Filistin topraklarıydı. Bu, Filistin topraklarında yaşayan Arap nüfusu için belirsizlik ve güvensizlik dönemini başlatıyordu.

 

I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle birlikte, İngiltere Filistin'i işgal etti ve bölgeyi Birleşmiş Milletlere bıraktı. Osmanlı’da da İttihat ve Terakki Partisi de üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Sahipsiz kalan Filistin toprakları üzerine 1948 yılında resmi olarak İsrail Terör Devleti kuruldu ve bağımsızlığını ilan etmesiyle sonuçlandı. Ancak, bu bağımsızlık Filistin halkı için büyük bir hüzün ve topraklarının istilası, işgali ile yurtlarından yerlerinden edilme sürecini de beraberinde getirdi.

 

Balfour Deklarasyonu'nun en önemli sonuçlarından biri, Filistin topraklarının bölünmesi ve İsrail Terör Örgütünün kurulması oldu. 1948 Arap-İsrail Savaşı, Filistinli Araplar arasında büyük bir travmaya neden olarak, Filistin halkını yurtlarından topraklarından edilmesi ve mülteci durumuna düşürülmesi oldu. Bugün hala devam eden bu sorun, Filistinlilerin yaşadığı acı gerçeklerden sadece bir tanesidir.

 

İsrail devletinin kurulması Filistin için doğurduğu sonuçlar, felaket oldu, yakın tarih boyunca pek çok acı olaya sebep olan sonuçlar doğurdu. Filistin topraklarının bölünmesi, halkının şehit edilmesi, savaşlar, mülteci sorunu ve sivil kayıplar, bu savaşın kaçınılmaz sonuçları olarak tarihe geçti.

 

Bugün, İsrail-Filistin savaşının hâlâ devam etmesi, Balfour Deklarasyonu'nun etkilerinin zaman içinde nasıl derinleştiğini gösteriyor. Uluslararası toplum, bu tarihsel hatalardan ders çıkarmalı ve adil bir çözüm için daha fazla çaba göstermelidir. Tabi böyle bir yapı kaldı ise!.. Filistin halkının yaşadığı acı hikâye, sadece geçmişe değil, aynı zamanda günümüze ve geleceğe de ışık tutuyor.

 

Belki de Celaleddin Harzemşah’ın dediği gibi “bu gün bize yarın size” kim bilir!?

 

Yani günümüzde devam eden İsrail-Filistin savaşı, sadece bölgeyi değil, tüm dünyayı derinden etkileyen bir mesele. Bu savaşın her aşaması, yüzbinlerce insanın hayatını ve geleceğini karartarak şekillendiriyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler, özellikle Gazze'de tırmanan şiddet, bir kez daha uluslararası kamuoyunu derinden sarsmış durumda.

 

Gazze'de yaşanan savaşlarda, her iki taraf da acımasız bir şekilde etkileniyor. Filistinli siviller, masum çocuklar ve aileler, sığınacak bir yer bulamadan hayatlarını kaybediyor. Katil İsrail’in Filistin şehirlerine düşen bombaların yarattığı dehşet, sadece binaları değil, aynı zamanda insanlık vicdanını da yerle bir ediyor.

 

İsrail Devletinin kurulmasının ardından Filistin topraklarında başlayan çatışma süreci, taraflar arasındaki anlaşmazlıkları derinleştirdi. HAMAS'ın taarruzu sonrasında yaşanan gelişmeler, İsrail’in Arz-ı Mev’ûd ve İşaya kehanetleri oyununu bozdu. kuduran ve oyunu bozulan İsrail tansiyonu yükseltti, katliamlara ve toplu cezalandırmalara başladı..

 

İsrail'in savaşın tek sorumlusu olarak gösterdiği HAMAS, rehine takasında bir kez daha işgalci İsrail'in maskesini düşürdü. Her iki tarafın serbest bıraktığı rehinelerin durumu, rehinelerin karşılaştığı muamele konusunda çarpıcı bir gerçeği ortaya koydu. Dünya halkları, İsrail'in gerçek yüzünü bir kez daha en net şekilde görmüş oldu; bu durum, İsrail'in uygulamış olduğu işkence ve kötü muamelenin insan haklarına aykırı olduğunu açıkça gösterdi.

 

İsrail'in savunma sistemi olarak tanıtılan "Demir Kubbe"nin etkisiz olduğu, geçilemez savunma hattının olmadığını gösterdi. Savaşın karmaşıklığını ve sürpriz yönünü bir kez daha açıkça ortaya koyarak, bu sistemdeki zayıflıklarını İsrail’in gerçek yüzünü gösterdiği bir daha ortaya çıktı. İlginç bir şekilde, bu gerçeği gün yüzüne çıkaran kişi, Demir Kubbe’yi yine zekası ile alaşağı eden bir Filistinli mühendis oldu. Bu durum, önceden şişirilen ve koskoca bir balon haline gelen İsrail'in savunma iddialarını adeta bir balonun patlaması metaforuyla somutlaştırıyor.

 

Ayrıca, Filistinli esirlerin maruz kaldığı acımasız muamelelere dair İsrail medyasının girişimleri, artık İsrail'in gerçek yüzünü örtme çabalarının başarısız olduğunu gösteriyor. Bu çabalar, Filistinli esirlerin gördüğü zulmü görmezden gelen Batı dünyası için utanç kaynağıdır, İsrail'in yenilmez imajının, adaletli ordu görünümünü koruma gayretinin içi boş olduğu anlaşıldı. Ancak, bu çabalar, gerçeklerle yüzleşmekten kaçınmanın ötesinde bir işe yaramıyor.

 

Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan'ın Gazze'yi savunmanın, kendi topraklarını savunmakla eşdeğer olduğu ifadesi, Türkiye'nin savaştaki tutumunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Ancak, uluslararası toplumun savaşa müdahale etme konusundaki çekinceleri, sorunun çözümünü daha da karmaşık hale getiriyor.

 

ABD'li Senatör Lindsey Graham'ın skandal Gazze yorumu, savaş konusundaki uluslararası görüş ayrılıklarını bir kez daha gündeme getiriyor. Ancak, çözümün, taraflar arasında diyalog ve uzlaşıyla mümkün olmadığı durumlarda “zor oyunu bozar” atasözümüzün hakikatini tekrar tekrar akıllara getiriyor.  

 

Sonuç olarak, İsrail-Filistin savaşı, yakın tarih boyunca birçok insani acıya neden oldu. Ancak, bu acılarla yüzleşmek ve barışa doğru adımlar atmak, uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur. İnsanlık, bu savaşın sona ermesi ve bölgede adil bir barışın sağlanması için elinden gelen çabayı gösterecektir. Bu gün bu insanlık suçunu işleyenler, hak ettikleri cezaya çarptırılacaktır.

 

Ancak, ilerleyen günlerde ateşin Türkiye'ye sıçramaması için bir itfaiye erinin ateşe hortumla su sıkması misali, çatışmanın olduğu yerde müdahale edilmeli ve barış çabalarına destek verilmelidir. Ateşin Türkiye'ye sıçradığı bir durumda ise, itfaiyenin içinde olduğu ateşe su sıkamayacağı bilinmelidir. Celaleddin Harzemşah'ın "Bu gün bize, yarın size" sözü bir kez daha tekrar etmemesi için vizyonlu davranmaya, gelecekte yaşanması mukadder çatışmaya var gücümüzle hazırlanmaya mecburuz.

 

YAZARIMIZIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-abdulhamit-ve-herzl-penceresinden-yahudilerin-filistin-topraklari-uzerine-kirli-plani-972.html

 

 
Etiketler: Balfour, Deklarasyonu, ile, Başlayan, Filistin'in, Kırık, Hikâyesi,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
10 Kasım 2024
Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
20 Ekim 2024
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
18 Ekim 2024
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
01 Ekim 2024
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
23 Eylül 2024
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
22 Eylül 2024
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
21 Eylül 2024
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
04 Eylül 2024
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
25 Ağustos 2024
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
18 Ağustos 2024
Cancan ve Umudun Işığı
28 Temmuz 2024
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
18 Temmuz 2024
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
17 Temmuz 2024
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
15 Temmuz 2024
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz 2024
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
12 Temmuz 2024
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
30 Haziran 2024
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
25 Haziran 2024
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
18 Haziran 2024
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
11 Haziran 2024
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
19 Mayıs 2024
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
01 Mayıs 2024
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
22 Nisan 2024
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı