Yazı Detayı
23 Ocak 2022 - Pazar 09:23
 
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com.tr
 
 

YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI


Sezen Aksu'nun 2017 yılında müzisyen Yaşar Gaga ile çıkardığı 'Şahane Bir Şey Yaşamak' "Binmişiz bir alamete. Gidiyoruz kıyamete. Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e... ‘ şarkısının bu sözleri gündem oldu. Şarkıda geçen, 'Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem'e' sözleri sosyal medya ve kamuoyunda infial yarattı.


Bunun üzerine;


Kamuoyunda 'Cübbeli Ahmet Hoca' olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü, Aksu'ya destek veren Ali Babacan'ı hedef aldı ve Babacan’a "Bugün rey için ana babasını satanlar yarın yönetime gelseler düşünün neleri satarlar?" demişti.


Cübbeli Ahmet Hoca'nın Sezen Aksu'ya destek veren paylaşımı yapan Ali Babacan'ı eleştirmesini köşe yazısında değerlendiren Haber Türk yazarı Kübra Par, ise " Eleştirinin de bir adabı olmalı. Olmadı Cübbeli Ahmet Hoca, bu üslup size hiç ama hiç yakışmadı…" dedi.


Aslında son noktayı Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı, koydu. Sezen Aksu'nun şarkısında geçen 'Selam söyleyin o cahil Havva ile Âdem’e' sözlerine tepki gösterirken, bu hadsizliklerin Hilafetin yokluğundan ve İslam’ın sahipsizliğinden kaynaklandığını ima ederek. Hilafetin geri gelmesi gerektiğini vurguladı. Konakçı, "Bu dini sahipsiz bıraktılar, kafalarına göre at koşturmaya başladılar. Ne Hz. Meryem'e, ne Âdem’e ne Havva'ya, ne Resulullah Aleyhisselam'a, ne şeriata, ne Kuran'a, ne başörtüsüne, ne çarşafa, ne sarığa, ne minareye kimse konuşamazdı. Biz o makamı geri istiyoruz arkadaş. İslam adına istiyoruz" dedi.


İmam hilafet der de, CHP Milletvekili Özgür Özel durur mu? Mecliste düzenlediği basın açıklamasında konuşan Özel, “Ankara Melike Hatun Camii'nin imam-hatibi Halil Konakçı, afiş yaptırıyor, il il geziyor, vaazlarda bulunuyor. Camide alkış var. Bakın camide vaaz yapıyor, alkış var. Camiler bunun için mi yapılmış? Camide din anlatsa, din kültürü anlatsa, dine uygun, Müslümanlığa uygun vaazlarda bulunsa kimse bir şey demeyecek” şeklinde konuştu.


Bu konuda yazı yazanlardan biri de Yılmaz Özdil oldu.


Yılmaz Özdil’in 20 Ocak 2022 tarihli Sözcü Gazetesi’nde çıkan “Sezen Aksu” başlıklı yazısında misal verdiği, sözde haksızlığa, baskıya ve cahilliğe karşı savaştığını söylediği; sanatçı, ressam, piyanist, heykeltıraş, tiyatrocu, ses sanatçısı, müzisyen, balerin, gibi şahısların tamamı, batıdan daha fazla batıcı, milli İslami kültüre düşman unsurların yaptığı sanat adı verilen zevksiz, görgüsüz, cahilce, eserlerin - yapıtların(!) milletimiz tarafından kabul görmemesinden başka bir şey olmadığını biliyoruz.


İnanın Yılmaz Özdil’in yazdığı “Sezen Aksu” makalesini Ak Parti teksir edip seçim öncesi dağıtsa; oy patlaması olur ve seçimi açık ara önde bitirir. Verdiği misaller toplum tarafından benimsenmeyen, İslam düşmanlığı ile malul kişilerin hastalıklı ruhların marjinal fikir ve eylemlerinden başka bir şey değildir. Sen, Roma-Yunan heykeltıraşlarından daha güzel heykel mi yaptın ki öğünüyorsun? Bunların yaptığı ucube heykellerin, üstünde uçan kuşların pislemeye tenezzül etmeyeceği kadar zevksiz ve şekilsiz kaba saba taş yığınından başka bir şey olmadığını herkes görüyor. Milletimiz aslında kendisine dayatılan bu zevksizliğe bu bilgisizliğe bu cehalete isyan ediyor.


Yılmaz Özdil diyor ki; “Sivas Madımak Otel’i katliamı sanıklarını bıraktılar.” Tam tersine, yangını izlemeye gelmiş ahalinin bir kısmını tutuklayıp hapse attılar, ceza verdiler. 30 seneden beri inim inim inletiyorlar. Tam tersine gerçek suçlu Başbağlar katliamı sanıklarının tamamını serbest bıraktılar. İnsan yazılarında yalan yanlış şeyler yazıyorum diye utanç duyar, eğer bilmeden yazıyorsa  böyle yazmak ayıptır, günahtır..


Efendim Sezen Aksu başlangıçta Ak Parti’yi desteklemiş te sonradan Ak Parti ile ters düşmüş diyor. Hâlbuki Sezen Aksu 367 Sabih Kanadoğlu olayında Ak Parti lehine referandumda oy vereceğim demiş, niçin demiş? Ak Parti, PKK açılımını yapacağım dediği için. Sezen Hanım, Ak Partiyi sevdiği için mi? Yoksa Kürtleri çok sevdiği için mi? Büyük İsrail’in kurulması için mi? Veya Kürdistan Projesini desteklemek için mi? Açılımı desteklemiştir. Acaba ne için?


Yılmaz Bey, Türkiye’deki özgürlük düşüncesine destek verirken, sözde sanatı ve sanatçıları savunurken Venüs Heykelinin bacağını kırdılar diyor. İstanbul’un giriş kapısı, kilidi Rumeli Hisar’da bir tarihlerde verilen konserlerden, anadan üryan sanatçı Gülşen gibi çırıl çıplak sahneye çıkan sözde sanatçıların ata yadigârı bu tarihi mekânları kirletmesinden söz etmiyor. Orada bir cami bulunduğundan bu konserlerin caminin son cemaat mevkiinden verildiğinden söz etmiyor. Yoksa İslam’ın kutsallarına saldırmanın adı özgürlük mü?


Adile Naşit örneğini verirken onun bir Hristiyan Hanım olduğunu İslam fikriyatına hizmet etmediğini biliyoruz. Bunun hümaniter (insancıl) kılığa girerek sahnelerde söylediği dini ve kutsal değerleri hafife alan sözlerini unutmadık.


Yılmaz Özdil özgür kadın heykelinden söz ediyor.

Özgür kadın heykelinin çırıl çıplak olması mı gerekir?!

Özgür kadın heykelinin erotik film sahnelerini canlandırması mı gerekir?!

Anadan üryan olması mı gerekir?!

Bir yapıtın sanat olması için illa pespaye olması mı gerekir?!

Bir kişinin sanatçı ve bilim adamı kabul edilmesi için din ve İslam düşmanı bir sefil olması mı gerekir?!
 Ki bunlar porno ve erotik yapıtlara da sanat diyorlar. Okuyucularımız, bilmiyorum hatırlar mı? Tayyip Bey’in yıkılmasını emrettiği 25 metre yükseklikteki o ucube heykellerin ne manaya geldiğini hiç kimse anlayamamıştır. Taş ve beton dile gelse konuşsa kendisini o hale sokan sözde sanatçıları Allaha şikâyet eder, bu zevksizliğe alkış tutanlara beddua eder.  Özgürlük anıtı adı verilen kaba saba taş yığınlarına milletin parasının boş yere saçıp savrulmasına ve bu israflara bir anlam verilemez.


Şurası açık bir gerçek ki Türkiye’nin son yüzyılında milli kültür tarihine bir hastalık müptela olmuştur ki bunun adı sabateizmdir. Sabataizmi temsil eden serçeler, beyazlar, küpeliler, acunlu biberli yarıştırıcılar aynı merkezin ürünleridir. Sözde sanatçılarıdır. Haksız yere şişirtilmiş, parlatılmış şarlatanlardır. İslam’la, din ile, Yüce Allah ile alay etmeyi marifet sanan cahillerdir.


Bunlar Cumhuriyetin ilk yıllarında kahrolsun şeriat diyen Moiz Cohen’in torunlarıdır, izleyicileridir. Düşünebiliyor musunuz? İslam’ın ahkâmı, İslam’ın hukuk felsefesini bizatihi İslam’ı temsil eden şeriata kahrolsun diyorsunuz. Bu, Türk milletine, bilen için açık hakarettir.


Moiz Cohen bu sözleri söylediği zaman dünya ideolojiler çağını yaşıyordu. Marksizm, sosyalizm, komünizm, Leninizm, faşizm, nasyonal sosyalizm, Maoizm, ve Kemalizm hâkim ideolojiler idi. Bütün bu ideolojilerin hepsi yerle yeksan oldu. Ancak Allah’ın indirdiği din varlığını artırarak sürdürdü. Bunların anlayamadığı nokta budur zaten. Hiçbir ideoloji dinin yerini tutmaz, tutamaz, tutamayacaktır. Bu ideolojilerin kurucularının tamamı ölmüştür, onlarla birlikte ideolojileri de ölmüştür. Ancak yeri göğü yaratan yüce Allah bakidir. Yüce Allah diyor ki; “Hangi hal üzere yaşar iseniz o hal üzere ölürsünüz.” Adama diyorlar ki bir defa olsun Allah de, “Allahaısmarladık” diyor. Hayatı, ömrü İslam’la mücadele ile geçmiş, İslam’ı aşağılamakla, silmekle geçmiş, ölünce musalla taşına getiriyorsunuz, sonra da cemaate soruyorsunuz, nasıl bilirdiniz? Ahalinin bunun için ne demesini bekliyorsunuz? İsmini zikretmeyeceğim Yargıtay başkanlarından bir tanesinin cenaze namazını kıldıracak imam bulamamışlardı. Ömrü hayatı İslam ile mücadele ile geçmiş zatların nereye defnedildiğine bakıyorsunuz ya bülbül deresinde veya Yahudi mezarlığında olduğunu görüyorsunuz. Biz Moiz Kohen gibi kimsenin dinine küfretmiyoruz, kimsenin dini esasları kahrolsun demiyoruz, çünkü Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim Araf Suresinde “Onların dinine sövmeyin ki onlarda sizin dininize sövmesin” buyuruyor.

İşte biz bu akait üzereyiz.


Gülşen diye bir kadın çıkmış, sahnelerde neredeyse çırılçıplak şarkı söylüyor. Namuslu bir kadının kocasının yatağına girerken bile hicap duyacağı bir kıyafetle sözüm ona sanat adına sahne alıyor. Onu on para etmez şarkılar söylüyor, bu kadının yaptıklarının neresi şarkıdır, neresi sanattır, neresi ahlaktır, neresi özgürlüktür. Hayvanlar âleminde bile böyle bir davranış yoktur.


Almanya da bu kadının konser verdiğini düşünün, bu sanatçı Türk’tür dediklerinde ben hicap duyarım, sizi bilmem…!


İnsanın aklına şu ayetler geliyor. “İnsan çok cahil, zalim ve nankör yaratıldı” acaba cehalette çok ileri mi gidiyoruz? Başka bir ayet de de “İnsan ahsen’i takvim üzerine yaratıldı.” Ahsen’i takvim mi olamıyoruz? Düzgün bir seçim mi yapamıyoruz? Anlamış değilim Ama şunu biliyoruz ki; gerçek dini Yahudilik olanlar İslam’ın azılı düşmanlarıdır. Onların bizi doğru yola sürüklemesini beklemeyelim. Sanat adına pespayeliği, zevksizliği, ahlaksızlığı, fuhuşu ve cehaleti savunacaklardır. Misalini verdiğimiz birinci ayette ki gibi bu nankörlük olmasa idi onun emirlerine böyle isyan ederler miydi? Yâda böyle şarkılar yazıp böyle kıyafetler giyip sahnelere çıkarlar mıydı? Allah sapıtmaya azmetmiş olanları doğru yola getirmez.
 

Selam ve Dua ile Allah’a emanet olun...

 

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-escinseller-neden-20-yil-daha-az-yasiyor-747.html

 

 

 

 
Etiketler: YAHUDİLİĞİN, VE, SABATEİZMİN, TÜRKİYE’DEKİ, YANSIMALARI,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
10 Kasım 2024
Milli Güç Yolunda Eğitim: Aile ve Savunma Sanayii
20 Ekim 2024
Yapay zekâ ile yönlendirilen katliamlar
18 Ekim 2024
Genç avukatların sessiz çığlığı: İntiharın eşiğinden dönüş
01 Ekim 2024
Sosyal medya ve yalanlar: Yeni düzenlemelerle güvenli bir gelecek!
23 Eylül 2024
Sinyal savaşları: Çağrı cihazları ve telsiz patlamalarının gerçek sebepleri
22 Eylül 2024
Öngörünün Gücü ve Milli Teknoloji Hamlesi
21 Eylül 2024
Türkiye’nin vicdanını sarsan kayıp! Asıl soru: ‘Acı Son Narin’in mi?’ Yoksa Bizim mi?
04 Eylül 2024
Narin’i Konuşuyoruz, Peki Sessiz ve Gölgede Kalan Diğer 31 Çocuk?
25 Ağustos 2024
Karaburun’da Huzur ve Konfor ve Ege’nin Gizli Hazinesi
18 Ağustos 2024
Cancan ve Umudun Işığı
28 Temmuz 2024
“ÇANAKKALE” den Giremediler, “ÇANAK” tan Girdiler
18 Temmuz 2024
Vicdansızlığın Perdesi Aralanıyor!..
17 Temmuz 2024
Adaletin Çığlığı ve Vicdan Testi
15 Temmuz 2024
Evlilik ve Toplum, Tehditler ve Çözüm Önerileri
15 Temmuz 2024
15 Temmuz “Dört Vesayetin Sonu
12 Temmuz 2024
​Toplumsal Vicdanın Zaferi ve Görünmeyen Kahramanların Mücadelesi
30 Haziran 2024
Geliyor Gelmekte Olan!.. Biyolojik Terör Kapımızda!..
25 Haziran 2024
Eğitimin Pilotları: Geleceği İnşa Eden ve Zorluklara Göğüs Geren Öğretmenlerimiz
18 Haziran 2024
Okul Kıyafetleri ve Toplumsal Ayrışma! Kocaeli Olayının Düşündürdükleri!
11 Haziran 2024
Köpek lobisi ve toplum üzerindeki etkileri
19 Mayıs 2024
Algıların Köpek Dansı: Adalet ve Sorumluluk Arasındaki İnce Çizgi
01 Mayıs 2024
Çocuklar Neden Camiye Gitmek İstemiyor?
22 Nisan 2024
Yaşlıların Bir Araya Gelerek Ancak Bir Kirayı Ödeyebilmesi: Bir İroni mi, Yoksa Dram mı?
13 Nisan 2024
Bayramın Derin Anlamları ve Bir Ömre Sığdırılan Hasret
11 Nisan 2024
Dönüşüm rüzgarı: Bir halkın direnişi ve gelecek arayışı
05 Nisan 2024
Siyasi Liderlerin Eğitim ve Nitelik Seviyesinin Toplum Yönetimindeki Önemi
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
13 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı