Yazı Detayı
13 Temmuz 2021 - Salı 09:53
 
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -1-
Muhammet BİNİCİ
info@muhammetbinici.com
 
 

 

BİLİŞİM SUÇLARI VE BANKA KARTLARI DOLANDIRICILIĞI -1-

 

Ben, gazeteci, yazar, Tv program yapımcısı, sunucu, yönetmen aynı zamanda 1 yıl içinde 200 binin üzerinde öğrenci ve eğitmene konferans veren bilişim teknolojileri ve sosyal medya uzmanıyım.  Yazılım ve donanım teknolojilerindeki açıkları bilen biri olarak son hafta öyle bir olay ile karşılaştım ki beni yakından tanıyanlar hayal kırıklığına uğrar.

 

Dünya sahtekârlık tarihi çok eskiye dayanıyor. O dönemlerde insanoğlu ihtiyacını günübirlik karışılıyor, topladığı yiyeceklerini en çok bir kaç gün muhafaza edebiliyordu. Ormandan getirdiği meyve, sebze, av etlerini gününde tüketemez ise çürüyor, kokuyor ve yeniden ava çıkmak zorunda kalıyordu.

 

İnsanoğlunun nüfusu arttıkça ihtiyaçlarının tedarikinde iş bölümü ortaya çıktı ve topluluklar arasında rekabet başladı. Çeşitli meslekler sanatlar üretim mekanizmaları gelişerek meslekler çeşitlendi. Bu defa topluluklar arasında mal değiş tokuşu başladı. (trampa ticaret) Bu durum uzun süre devam etmedi, malların değerini tayin eden bir araca ihtiyaç duyuldu, bu araç her yerde geçerli ve likit bir varlık olarak ortaya çıktı. Trampa dışı araçlar ile alışveriş yapma ihtiyacı paranın doğmasına zemin hazırladı. Bunun için bazı tarihlerde tuz, kemik, metal parçaları bildiğimiz paranın yerine kullanılıyordu. Sonra bazı metallerin bolluğu nakliyat zorluğu değerli madenler üzerinde yoğunlaşmaya sebep oldu.

 

Daha sonra bütün insanlık tarafından altın, gümüş, bakır, elmas, zümrüt, yakut değerli madde olarak kabul gördü. Bu nedenle bu madenlerin sahtekârlığı üzerine çalışmalar başladı ve ilk simyacılar ortaya çıktı. Simyacıların gayesi doğadaki herhangi bir metali altına çevirecek yol ve metotları bulmaktı. Muaffak olamadılar. Ancak kalay, bakır, gümüş karışımından oluşan sarı metali altın diye kitlelere yutturan kimi sahtekârlar bu yolla dolandırıcılık yapmaya devam etti. (Arşimet’in buldum dediği olay bu sahtekârlığa karşı bir çözümdü.) Daha sonra insanlık altın, gümüş ve para rejimine geçti. Paranın büyüklüğü ağırlığı aynı zamanda değerini belirliyordu. Bu defa sahtekârlar; metal, altın, gümüş, bakır paranın kuyruğundan kulağından kesip potada eritip sahte para yaptılar. Gerçek parayı da kalp (itibarsız) para haline getirdiler. Bazıları da o dönemlerde darphanenin bastığı parayı taklit ederek sahta parayı imal ettiler. Bu durum 18. yy. kadar devam etti. Bu tarihten sonra, küresel kapitali ele geçiren Yahudi sermayedarlar, kâğıt para çıkartacaklarını söylediler. 1850’den 1880’e kadar olan sürede bu söylentiye kimse inanamadı. Ne yani? Altın yerine bir kâğıt parçası ile mi alışveriş yapacağız dediler. Bankerlik sistemini elinde tutan küresel Yahudi sistemi, vatandaşa 100 USD yazan kâğıt verdiği zaman, bunun karşılığı 10 gr altın demiş ise hemen kâğıt parçasını alıp yerine karşılığı olan altını verdi. Bu işlem uzun süre devam etti. Böylece paraya olan güven zaman içinde arttı. Bu oyunu oynayan bankerler bankalarını birleştirerek FED adını verdiğimiz. Amerikan Merkez Bankası’nı kurdular. Para imalatını tekelleştirdiler. Sermaye imalat ve ihracatını kontrol altına aldılar. Zaman içinde merkez bankacılığı fikri tüm ülkelere yayıldı. 1970’li yıllara kadar bu durum böyle devam etti.

 

Bankerlerin kaç parayı altın karşılığı kaç parayı da karşılıksız bastığını hiç bir zaman bilen olmadı. ABD hükümetleri bunların bastığı kâğıt üzerinden topyekûn ABD halkını borçlandırdı. Esasen makro çapta küresel hırsızlığın ve küresel sahtekârlığın merkezini bu bankerler meydana getirdi. İnsanlık kâğıt para rejimine geçtikten sonra kalpazanlar boş durmadı. Onlar da kendi paralarını bastılar. Tıpkı kalp parada olduğu gibi komşusunu arkadaşını hemşerisini sahte para ile aldattılar. 20 yy. sonlarında küresel bankerler servetlerini gizlemek için, kâğıt para rejimini de ortadan kaldırmaya başlayıp kripto para rejimine geçmeye karar verdiler. Şu anda bu değişimin sıkıntılarını yaşıyoruz.

 

Kâğıt para rejiminin son aşamasında bankerlerin son bulduğu sistem şu oldu: Her şeyi bir karta yükleyerek dijital kartlar ile sanal ortamlarda alışveriş yapmayı başlattılar.

 

Artık her şey dijital!..

-              İşveren size maaş vermiyor kart veriyor.

-              Marketler alışveriş merkezleri sizden para istemiyor kart istiyor.

-              Bankalar alışveriş yap ama borcunu taksit taksit öde diye milyonlarca kişiye kart dağıttı.

-              Kart kullanımı küresel hale geldi.

 

Özellikli Covid19 salgını sonrasında parasal alışverişler tamamen dijital hale getirildi. Dijital hale gelen her elektronik cihaz bir donanım ve üzerinde bulunan bir yazılım ile çalışır.

 

Bu sistemin çalışması için küresel çapta internet ağlarının oluşturulması gerekir. 5G’ye geçişin yapıldığı bu dönemde kredi karı üzerinden insanın nereden nereye gittiği dahi takip edilir oldu. Bir insanın zevkleri renkleri müdavim olduğu yerlerin nereler olduğu izlenir hale geldi. Böylece yeni bir sahtekârlık türünün çıkışına zemin hazırlandı.

 

Küresel Yahudi sermayesi 1970’li yıllarda “Broten Woods” kararları ile dolar karşılığı altın bulundurma yükümlülüğünü ortadan kaldırdı ve böylece en büyük sahtekârlığa imza attı. Hiçbir kalpazan bunların yaptığı hırsızlığın yanından bile geçemezdi. 2015’e gelindiğinde bu mızrak bu çuvala sığmaz düşüncesi ile çalarak oluşturdukları servetin mahiyetini gizlemek için kripto para rejimine geçilmesine karar verdiler ve bunu başarmak için bu sefer kendilerini gizlediler dijitalleşmeyi ön plana çıkardılar.

 

Şu anda bankalar size bir kart veriyor. Kartın önünde 16 haneli kart numarası, son kullanma tarihi arkasında ise 3 haneli bir güvenlik numarası oluyor. Kredi kartı elinize ulaştığında bankamatik, internet şube, ya da mobil cep şubeleri vb. bir şifre belirlemeniz isteniyor. Bu şifreler nerelerde depolanıyor?  Bankalarının güvenliği oluşturulmuş ilgili sunucusunda.

Peki, bu durumda güvenlik açığı nereden doğar?

-              Bankada bu görevde çalışan personelin bu bilgileri sızdırmasından,

-              Banka sunucusunun güvenlik yazılım ve donanımlarının düşük seviyeli ve güncel olmamasından

-              Bunları koruyan virüs programları, firewall vb. sistemlerdeki açıklardan

-              Bu cihazlar arızalandığında bakım ve onarım için gelen şahısların art niyetinden. Ya da takılan donanım ve parçalarının içindeki yazılıma yerleştirilmiş virüs, ya da trojen türevlerden

-              Kredi kartı ile alışveriş yaptığınız site açıklarından

-              Bankamatik üzerine yerleştirilen kamera ve dijital aparatlardan

-              Daha önce alışveriş yapmış olduğunuz sitelerdeki art niyetli personellerden

-              Bu yazılımları yapan firmaların bilgileri sızdırmasından

-              Veya hırsızlığı meslek haline getirmiş hackerlerden kaynaklanabilmektedir.

-              Bu açıkların daha da fazlası var ama yazımız çok uzuyor.

 

Özellikle bu konu da Rus hackerler küresel çapta profesyonelleşmişlerdir. Güneydoğu Asya ve sömürge geçmişi olan Batı Afrika ülkelerinde ciddi oranda siber dolandırıcılık yapıldığını görmekteyiz. İsrail, Tel Aviv’de birçok ofis yatırım danışmanlığı, işleri perdesi arkasında bir yılda 25 milyar dolar dolandırıcılık yapmaktadır. Bir yerden bir yere 10 bin doların küresel çetenin izni olmadan nakledilemediği bir dünyada 25 milyar doların çalınması bankalardaki hırsızlıkların kimler tarafından manipüle edildiğini ayan beyan orta koymaktadır. Paranın naklini sağlayan swift sistemi bizzat onların bulup ve kontrol ettiği bir sistemdir. Böylece istediğine paranın naklini sağlar, istemediğinin parasına el koyar, bankada bloke eder veya gaspeder. Bizce kendi hırsızlıklarını örtmek için küçük hırsızlara yol veriyorlar.

 

Bu girişten sonra başıma gelenleri sizlere anlatacağım.

 

Devam edecek!...

Selam ve dua ile Allaha emanet olunuz..

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-bilisim-suclari-ve-banka-kartlari-dolandiriciligi--2--617.html

 

 

 
Etiketler: Bilişim, Suçları, ve, Banka, Kartları, Dolandırıcılığı, -1-,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
25 Mart 2024
Moskova'daki Terör Saldırısı ve Biyolojik Savaşın Gölgesinde Dünya: 4. Dünya Savaşı'nın Ayak İzleri
23 Mart 2024
Geleceğimizin Kıyameti “Asbest,” Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşümün Karanlık Yüzü
15 Mart 2024
Gökdelenlerin Gölgesindeki İroni: Depremler, Sıfır Atık ve Kentsel Dönüşüm
03 Mart 2024
Zihinsel esaret: Afyonların ardındaki gerçek tehlike ve islami değerlere sadık kalma çağrısı
21 Şubat 2024
Görünmeyen Düşman: Kutuplaştırma ve İdeolojik Savaş
15 Şubat 2024
Dikey Yapılaşma ve Mahalle Kültürünün Erozyonu: Bir Hikâyenin Ardında Saklı Öğütler ve Tehlikeler
11 Şubat 2024
Alın Size Mektup!.. Alın Size Belge!.. İşte Danya’nın Mektubu Filistin’in ve Danya’nın Sessiz Çığlığı!..
21 Ocak 2024
TFF’nin Sponsorluk Skandalı, Futbolda Çizgi Aşımı ve Toplumsal Bilinç Uyarısı!..
15 Ocak 2024
Çifte Standartlar ve Sessiz Çığlık - Epstein Davası Üzerinden İslam Dünyasına Sesleniş
01 Ocak 2024
Süper Kupa Olayları ve Ardındaki Sorular - Türkiye Futbol Federasyonu, Protokol Detayları ve Toplumsal Dinamikler
31 Aralık 2023
Yılbaşı Kutlamalarının Dini Perspektiflere Göre Derinlemesine Analizi
24 Aralık 2023
Teğmen Krizi ve Askerlik Anlayışı: Geçmişten Günümüze Derin Bir Bakış
09 Aralık 2023
Balfour Deklarasyonu ile Başlayan Filistin'in Kırık Hikâyesi
07 Aralık 2023
Abdülhamit ve Herzl Penceresinden Yahudilerin Filistin Toprakları Üzerine Kirli Planı
19 Kasım 2023
II. Haçlı Seferi, Anadolu Selçuklu Direnci, Haşhaşilerin Kiralık Savaşı, Papa'nın Kaygıları ve Nûreddin Mahmud Zengî'nin Zaferi
01 Mart 2023
SOSYAL MEDYA PLATFORMLARINDA DOLAŞAN DEPREM YALANLARI
18 Şubat 2023
Yaşarken Enkaz Haline Gelenleri Kim Kurtaracak?
02 Ekim 2022
Oysa ülkeyi yönetenlerin Hz. Ömer olması gerekmiyor muydu?
10 Haziran 2022
BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK!..
02 Mayıs 2022
Ramazan Ayında Şehvetin Azması (!)
30 Nisan 2022
GELENEKSEL TABİR İLE “İB..LİK” VE FUHŞİYAT NASIL MEŞRULAŞTIRILIR?
22 Nisan 2022
Metropolden Köye, Köyden Mezraya
20 Nisan 2022
MİLLİ SİNEMA ve ADANIŞ KUTSAL KAVGA
22 Mart 2022
Madenlerimiz Yeni Teknolojilerin Hammaddesi & Bizi Bekleyen Tehlikeler
10 Mart 2022
DİLİPAK, MAHKEMEDEKİ SAVUNMASINDA “ASLINDA SAVUNDUĞUM KİŞİLER TARAFINDAN SUÇLANDIM.”
04 Şubat 2022
METAVERSE (SANAL GERÇEKLİK)
30 Ocak 2022
KÜRESEL SALGIN İNSANLIĞI ÇARESİZLİĞE SÜRÜKLÜYOR!..
23 Ocak 2022
YAHUDİLİĞİN VE SABATEİZMİN TÜRKİYE’DEKİ YANSIMALARI
16 Ocak 2022
Eşcinseller Neden 20 Yıl Daha Az Yaşıyor!..
05 Ocak 2022
9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDE İSLAMİ EĞİTİM
29 Ağustos 2021
Göç ve Göçmen Meselesi
20 Ağustos 2021
1 Teklifim Var!.. Hem 500 Kat Fazla Verim Elde Edelim! Hem de Ormanlarımız Geri Gelsin!
14 Temmuz 2021
Bilişim Suçları ve Banka Kartları Dolandırıcılığı -2-
01 Temmuz 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -IV-
27 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -III-
26 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -II-
21 Haziran 2021
Kanal İstanbul Projesi ve Türk Boğazlarına Hakimiyet Meselesi -I-
28 Mayıs 2021
Filistin Meselesi ve Tarihten Günümüze Yahudiler!.
26 Mart 2021
Tek Kuşak Tek Yol Projesi ve Çin Hegemonyası
14 Mart 2021
Hayvanlar Alemine Dönüş
11 Şubat 2021
Tehlike'nin Farkında mısınız? Dünyada - Türkiye'de ETCEP Uygulaması ve Topluma Yansıması
21 Ocak 2021
Şimdi Dünyayı Ne Bekliyor?
15 Ocak 2021
Kurtuluşa Giden Yolculuk BENİM AİLEM -1-
19 Aralık 2020
Benim Ailem
16 Aralık 2020
Küresel Soykırım
10 Ekim 2020
Dil (Ses) Eğitimi
12 Temmuz 2020
Tarihsel ve Stratejik Anlamda İstanbul’un Girit ve Diğer Depremlerle Bağlantısı - Büyük İstanbul Depremi
09 Temmuz 2020
Dikkat!.. Yeni Tehlikenin Adı Mavi Bebek (Blue Baby)
08 Temmuz 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Muhammet Binici Kimdir?
Haber Yazılımı