El yordamıyla iş yapmak
El yordamıyla, oluruna iş yapmak dönemi bitmiştir.
Bunun böyle olduğunu;
Gıdada, suda, ilaçta , savunma sanayiinde, dış politika da, teknoloji de hasılı kelam her alanda öğrenmiş olmalıyız.
Savunma sanayiinde yaşadıklarımız, sözüm ona müttefiklerimizden ülkemizi savunmak için silah almaya kalktığımızda hatta birlikte üretmek için yola çıktığımız ve milyarlarca dolar verdiğimiz F35’ler de başımıza gelenler olmasaydı akabinde müttefiklerimizin Suriye konusunda PKK ve türevleri konusunda Akdeniz'de Kıbrıs'ta Adalar denizinde karşımızda olduklarını çok açık görmeseydik ve ülkemiz için bırakın müttefikliği tehdit olduğunu yaşayarak görmeseydik bugün savunma sanayiinde katettiğimiz yolu katedebilir miydik?
Covid 19 vesilesi ile sağlık, ilaç ve aşı alanında yaşadıklarımız bizi aşı ilaç ve sağlık araç gereci üretmeye sevketmiştir.
Bu yıl karşılaştığımız kuraklık olmasaydı yeraltı barajlarını düşünür müydük? Suyun bu kadar hayati öneme sahip olduğunu hissedebilir miydik?
Kaynak sularımız maalesef yabancılara özel sektör işletmeleri tarafından satıldı.
Kaynak sularımız yabancılara satılamaz!
Yasal düzenleme yapılmalı ve yanlıştan dönülmelidir.
Su üretilen bir gıda değildir.
Hava, su, gıda insan yaşamının olmazsa olmalarıdır.
Gıda konusunda dünyada TEKEL oluştuğunu bugün anlıyoruz.
Yani paran varsa alırsın arkadaş durumu geçeli değildir. Paran varsa da alamazsın GIDAYI da sana karşı fevkalade kullanırlar. SOĞAN PATATES DERKEN İÇ SİYASETİ DİZAYN ETMEYE KALKIŞMADILAR MI!
Gıda üretimi ülkemizde planlı olarak yapılmalı bir yıl soğan patates üretiminin azlığından fiyatlar uçuyor bir diğer yıl üretim fazlalığından patates ve soğanlar çürüyor ve çiftçiler perişan oluyor.
Ayrıca gıda da tekel oluşmaması, serbest piyasa koşulları arkasına sığınıp gıda da haksız kazanç ve vatandaşın soyulmaması için ÜRETİM ve halka ulaştırılmasının PLANLANMASI yapılmalıdır. Aksi halde vatandaş FIRSATÇILARIN, vicdansızların vicdanına terk edilmiş olacaktır. Bugün bu konu da da ders çıkarmamız ve tedbirler almamız gereken olaylar yaşanmaktadır.
Gıdada KOOPERATİFLER önemli bir organizasyon olabilirler.
KOOPERATİFLER, ÜRETİCİ, TÜKETİCİ, DENETLEYİCİ (devlet+belediye) şeklinde olabilir.
Bir de meslek odalarının yapılanması göstermiştir ki meslek odaları işlevsizdir. Meslek oda yönetimlerinin değişmeyen, değiştirilemeyen yarım asırlık yönetimleri statikleşmeden öteye gidememiş ve bazı yöneticilerinin konumlarını muhafaza için "saçlarını boyayıp" seksenlik yaşlarını gençleştirme çabaları da boş ve çirkin çabadır.
Meslek odaları günün ihtiyacına cevap vermemektedir. Yönetenlerin yönetimi ele geçirdiği ve ellerinde keyfe keder yönetilen kurumlar olmaktan çıkarılmalıdır.
"Sanırsınız ki meslek oda başkanları meslek odalarında doğmuş orada büyümüş orada yıllardır yaşıyorlar!"
Gıdada fiyat istikrarsızlığı ve haksız kazanç sonucu fiyat artışları vatandaşı canından bezdirmiştir. Geçen yıl dokuz lira olan kuru fasulye bu yıl nasıl oluyor da yirmi beş lira oluyor!
Gıdanın hırsızların elinde soygun aracı olarak kullanılmasına müsaade edilmemelidir. Tedbirler alınmalı bunlara ders verilmeli ve ondan da önemlisi YETERLİ ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMALIDIR.
Gıdada bağımlı milletler BAĞIMSIZ OLAMAZLAR! Artık acı sonuçlarını tatmadan, el yordamıyla uydum kalabalığa anlayışı son bulmalıdır.
Emekli bir insanın ya da asgari ücretli bir insanın gıda fiyatlarındaki fahiş artışın sonuçları katlanacakları gibi değildir. GIDA SPEKÜLATÖRLERİN ELİNDE İKTİDAR BELİRLEME ARACI VE ZULÜM, SOYGUN ARACI OLMAKTAN ÇIKARILMALIDIR.
Ulularımız her ne kadar TOK ACIN HALİNDEN BİLMEZ demişlerse de! Günün sonunda beklenmeyen gelişmelere sebebiyet verecek potansiyeli barındırmaktadır.
Haksız kazanç sağlayanlara fırsatçılara uygulanan CEZALAR DÜŞÜKTÜR, günün şartları ve fırsatçılıktan kazançları göz önüne alınarak yeniden güncellenmelidir. Bir milyon lira haksız kazanç sağlayana on bin lira ceza TEŞVİK anlamına gelir. Bunlar arsızdır. Vicdansızdır. Bunların gözünü toprak da doyurmaz.
Yeterli ve planlı üretim ve düzenleme zorunludur.
Vesselam
|