Zeugma Mozaik Müzesi’nde Antik Dünyanın Renkli İzleri
Gaziantep'te 2011 yılında ziyarete açılan Zeugma Mozaik Müzesi, hem Türkiye’nin hem de dünyanın en önemli arkeoloji merkezlerinden biri haline geldi. Müze, özellikle Zeugma Antik Kenti’nden çıkarılan mozaiklerle dikkat çekiyor. Çoğu orijinal olan eserler arasında, mitolojik öyküleri, gündelik hayatı ve dönemin sanat anlayışını yansıtan eşsiz mozaikler bulunuyor.
GÜNDEM Haberi
Çingene Kızı Mozaiği’nin Yolculuğu
Müzenin simgesi haline gelen Çingene Kızı Mozaiği, özel bir odada titizlikle korunuyor. Ziyaretçilerin mozaiğin bulunduğu yeri daha iyi kavrayabilmesi için müzede replika bir uygulama da yer alıyor. Eser, perspektif tekniğiyle yapılmış gözleriyle izleyiciyi adeta takip ediyor ve bu özelliğiyle dünyanın en bilinen antik mozaikleri arasında gösteriliyor.
Zeugma Antik Kenti’nin Tarihi
Zeugma Antik Kenti, M.Ö. 300 yıllarında Büyük İskender’in generallerinden biri tarafından Fırat Nehri’nin geçilebilir kıyısında kuruldu. Komutan, nehrin diğer yakasına da eşinin adıyla Apameia adlı bir şehir inşa etti. İki şehir, köprüyle birbirine bağlanınca kentin adı “Geçit, Köprü” anlamına gelen Zeugma oldu.
Roma döneminde doğu ile batıyı birbirine bağlayan en önemli geçiş noktası haline gelen kent, M.S. 256’da Sasani saldırısıyla yıkıldı. Ancak o döneme ait sanat eserleri ve mozaikler günümüze kadar ulaşarak kentin ihtişamını gözler önüne seriyor.
Sanatın ve Günlük Yaşamın İzleri
Zeugma mozaikleri, Fırat Nehri’nden çıkarılan taşlarla oluşturuldu. Evlerin avlularındaki havuzların çevresine yerleştirilen mozaikler hem dekoratif hem de işlevsel özellikler taşıyordu. Avlularda misafirler ağırlanıyor, bilim ve sanat üzerine sohbet ediliyordu. Erkekler ve kadınlar farklı odalarda, odaların işlevine uygun mozaikler eşliğinde vakit geçiriyordu.
Mitolojik öyküleri ve gündelik yaşam sahnelerini betimleyen mozaikler, dönemin estetik anlayışını yansıtmanın yanı sıra perspektif kullanımıyla üç boyutlu bir görsellik sunuyor. Örneğin bazı geometrik desenler bakış açısına göre küp ya da kare şeklinde algılanıyor.
Dünyanın En Büyük Mühür Koleksiyonu
Zeugma Antik Kenti aynı zamanda Guinness Rekorlar Kitabı’na da girmiş durumda. Kentte bulunan mühür baskıları, dünyanın en büyük koleksiyonunu oluşturuyor. Mühürler antik dönemde kişisel imza olarak kullanılıyor, yüzüklere, kolyelere işleniyor ve resmi belgelerde yer alıyordu.
Eserler Yurda Döndü
Yıllar içinde yurt dışına kaçırılan bazı mozaik parçaları, yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye’ye geri getirildi. Amerika’daki bir üniversiteden getirilen parçalar şu an müzenin üst katında sergileniyor.
Günümüzde Zeugma
Bugün Zeugma Antik Kenti’nde kazılar hâlâ devam ediyor. Ortaya çıkan eserler yerinde korunuyor ve Gaziantep’teki Zeugma Mozaik Müzesi’nde ziyaretçilere sunuluyor. Müze, her yıl binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlayarak antik dünyanın görkemini günümüze taşıyor.
Zeugma Mozaik Müzesi, antik dünyanın sanatsal mirasını günümüze taşıyan eşsiz bir kültür hazinesi olarak hem tarih meraklılarının hem de sanatseverlerin ilgisini çekiyor. Çingene Kızı başta olmak üzere sayısız mozaik ve mühür koleksiyonu, bu toprakların ne denli köklü bir uygarlığa ev sahipliği yaptığını gözler önüne seriyor. Bu değerli yolculukta bizlere bilgi ve anlatımıyla rehberlik eden Burçin Eroğlu, müzedeki eserlerin derin anlamlarını daha iyi kavramamıza vesile oldu. Onun mihmandarlığında, yalnızca taşlardan oluşan mozaikleri değil; geçmişin yaşamını, sanatını ve kültürünü de görmüş olduk.