|
||
![]() |
PKK SİLAH BIRAKTI MI? BIRAKACAK MI? İSRAİL’DE ASKERLİK YAPAN SOYKIRIMCI TÜRK VATANDAŞI MUSEVİLER! | |
Halis Özdemir / Gazeteci - Yazar - Program Yapımcısı | ||
PKK SİLAH BIRAKTI MI? BIRAKACAK MI? İSRAİL’DE ASKERLİK YAPAN SOYKIRIMCI TÜRK VATANDAŞI MUSEVİLER! PKK’nın silah bırakma konusuna girmeden YRP Genel Başkanı Sayın Dr. Fatih Erbakan’ın yaptığı açıklama ile ifade ettiği; Gazze’de Müslüman kanı döken İsrail’e askerlik yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan beş bin civarında Musevi vatandaşlarımızın derhal vatandaşlıktan çıkarılarak işledikleri soykırım suçundan dolayı da yargıya hesap vermeleri gerektiği” iddia ve önerisinin uygulamaya geçirilmesi, seksen beş milyon aziz vatandaşımızın gönlüne su serpecek, ayrıca Türkiye bu konuda diğer ülkelerde örnek ve öncülük yapmış olacaktır. Sayın Erbakan’ın açıklamaları yabana atılır, görmemezlikten gelinir konu değildir. Devletimizi ve ilgili kurumları derhal gereğini yapmak üzere harekete geçmelerini aziz vatandaşlarımız ve bizlerin beklediğimizi belirtmek isterim. Gelelim PKK’nın silah bırakacağı hikayesine; Öncelikle PKK’nın elinde bilinen silah miktarına kabaca bakalım; “Suriye’deki PKK’ya 40 bin tır, 4 bin uçakla taşındığı, ortalama ağırlığının 500 bin ton olduğu, değerinin de ortalama 15 Milyar olabileceği belirlenmiştir.” Bu rakamlara ilave olarak da; 15 Mayıs 2025 tarihindeki açıklama ve gelişmelere bağlı olarak dikkat edilmesi gerekli görülen hususlar ise şunlardır: 2006 yılında Pentagon, Irak Güvenlik Güçlerine verdiği silahların başta terör örgütü PKK’nın eline geçtiği iddiaları üzerine silah soruşturması başlamış, bu araştırma sonucunda 360 bin silahın nerede olduğunun bilinmediği tespit edilmiştir. PKK, ABD ve müttefikleri tarafından Suriye ve bölge ülkelerinde ağır silahlar, savunma silahları ile donatmış, savaşa hazır hale getirilmiştir. PKK, Armegeddon savaşında Türkiye’ye karşı kullanılmak üzere hazırlanmış, ASALA Ermeni terör örgütünün devamı bir ihanet ve terör örgütüdür. Aslında ihaneti bölge halkına yaparak işe başlamıştır. Birkaç çakaralmazı yakmak suretiyle yapılan şov millet nezdinde geri tepmiş, hiç de inandırıcı bulunmamıştır. PKK şayet gerçekten silah bırakacaksa binlerce tır ve binlerce uçakla taşınan silahları ve “Suriye’de kayboldu” yalanı ile ABD tarafından PKK’ya verilen silahlar da dahil silahların tamamını teslim etmesi gerekmektedir. Gerisi lafı güzaftır. “Terörsüz Türkiye” söylemleri ile başlayan PKK ve onun parlamentodaki uzantılarının açıklamaları da hiç yenilir yutulur cinsten değildir! Ayrıca Suriye’deki son gelişmelere bakıldığında, İsrail destekli Dürzilerin Süveyda’da ayaklanması, İsrail’in Şam’a yaptığı hava saldırıları, Suriye Silahlı Kuvvetlerinin Süveyda Bölgesinden çekilmek zorunda kalması, PKK’nın Suriye Silahlı Kuvvetlerine katılmayacağını belirterek, özerklik istemesi şeklinde devam etmesi hiç de hayra alamet değildir. Sayın Dışişleri Bakanımız PKK’ya uyarı yapmak zorunda kalmıştır. Görünen, PKK her fırsatı değerlendirmeye çalışmaktadır. “Terörsüz Türkiye” gibi gerçekten önemli bir talep ve hedefin heba edilmemesi, PKK’nın gerçekten bütün silahları bırakması ile gerçekleşebilir. Aksi halde, kökü dışarda bir ihanet terör örgütünün sözlerini dikkate almak doğru değildir. Terör örgütü sözü bırakıp, fiili olarak terörden vazgeçtiğini göstermeli, ayrıca devleti, Kürtleri yok saymak gibi itham ederek saçma sapan sözler sarf etmemelidir. Türkiye ve Türk milleti bütün unsurları ile devlet ve millettir. “Terörsüz Türkiye”
“Terörü yok etmek için meselelerimizi silahla değil, konuşarak halletmeliyiz” şeklinde değerlendirmeler de kıymetlidir!
Ancak Türkiye “Terörsüz Türkiye” söylemleri altında asla yapmayacağı, yapmaması gerekenlere gelince; 1- Asla ne Eyalet ne de Federasyon sistemi konuşulamaz! Yok Osmanlı Devleti Eyalet sistemi ile yönetiliyormuş falan. Osmanlı bugün raci olan Eyalet/Yerinden yönetim sistemi ile yönetilmiyordu. Kaldı ki Eyalet sistemi ile de yönetilmiş olması, Türkiye üzerinde nerede ise emelleri olmayan bir devlet yok gibidir. Bu konuda öncelikle bölge halkı karşı gelmeli, kendi geleceklerinin ipotek altına alınmasına müsade etmemeli, bu konunun gündem bile olmasına itiraz etmeliler. 2- “Yerel Yönetimlerin güçlendirilmesi” meselesine gelince; bundan maksat “Eğitimi Yerel Yönetimlere bırakmak ve Yerel dilde eğitim” ise asla kabul edilemez! Yerel dilde eğitim “bölünmenin yoluna taş döşemenin“ başka bir ifadesi olacaktır. BM sözleşmesine göre “yerel dilde eğitim yapan etnik gruplar bağımsızlıklarını ilan etme hakkına sahip olacaktır.”
Ayrıca TV’lerde FEDERASYON konuşulabilir diyen densizleri de görmekteyiz. Federasyon konuşulacaktı da bu kadar şehidi niye verdik densize bak, densize! EYALET/FEDERASYON/Yerel Dillerde Eğitim konuşulamaz! Milletin sinir uçları ile kimse oynamasın! Süreç insan hakları, medeniyet, kalkınma bağlamından çıkarılmamalıdır.! Yapay sorunlardan hareketle barış aranmaz! Aranmamalıdır! Türkiye Devleti ve Türk milleti bir ve beraberdir. Bu ülkede yaşayan hiçbir etnisite mensubu hiçbir şeyden mahrum değildir. Parlamentoya bakın kimlerden oluşuyor? Bakanlar Kurulu'na bakın, geçmiş Cumhurbaşkanlarına bakın hangi etnisiteye mensuplar?
Bu devlet, ülkede kimseye "nerelisin" diye sorulmadan Cumhurbaşkanı olur, general olur, vali olur, belediye başkanı olur, sanayici olur, hasılı her vatandaş eşit şartlara sahiptir.
PKK kökü dışarda ASALA örgütünün devamıdır. Bu gerçek göz ardı edilmeden süreç yürütülmelidir. “Sınırda koyun otlatılmaz!” Türk Devleti’nin üniter yapısı tartışılamaz! Anayasanın 3. Maddesi asla değiştirilemez!
Türkiye’nin ve 85 milyon aziz Türk milletinin terörle kaybedecek ne bir ferdi ne de bir kuruşu olmamalıdır. Artık yeter!
“Terörsüz Türkiye” tartışmaya açık olmalı, sorgulayanların suçlanması bir yana, iddialar ve görüşler dikkatle incelenmelidir. Kimse kimseden daha milliyetçi iddiası ile de dokunulmaz değildir!
Böyle biline...
Vesselam... |
||
Etiketler: PKK, SİLAH, BIRAKTI, MI?, BIRAKACAK, MI?, İSRAİL’DE, ASKERLİK, YAPAN, SOYKIRIMCI, TÜRK, VATANDAŞI, MUSEVİLER!, |
|