|
||
Kendini Kandırmanın Dayanılmaz Cazibesi! Veya "SİYASETİN" anlaşılamaz yolculuğu! | ||
Halis Özdemir / Gazeteci - Yazar - Program Yapımcısı | ||
Kendini Kandırmanın Dayanılmaz Cazibesi! Veya "SİYASETİN" anlaşılamaz yolculuğu!
Kendini kandırmak ya da kendini sudan sebeplerle ikna etmeye çalışmak aslında insani bir durumdur. Bazen insan başarısızlığına ipe sapa gelmez gerekçeler bularak kendini rahatlatır "kendini kandırır" bir anlamda kendisine terapi uygulamış olur.
CHP'de de durum aynıdır. Koro halinde İzmir ve İstanbul Belediye Başkanları'nın çok başarılı olduğu "asılsız" propagandalarına kendilerini çok kaptırdılar tabi bunu bir bakıma partilerinin başarılı anlaşılmasına fırsat olarak görmekteler. CHP çok ilginç konulardan medet umarak propaganda malzemesi yapmayı İŞ ÜRETMEK ÇALIŞMAK olarak algılıyor galiba. Oysa TVlerde bazı "yalakaların" yorumları VATANDAŞIN hiç mi hiç umurunda değil İSTANBUL HALKI ULAŞIMDA sürüklendiği YAŞADIĞI KEŞMEKEŞLİĞİN ÇÖZÜLMESİNİ bekliyor. Metro inşaatını tamamlamak yerine inşaat alanına toprak dökümü yapmaya kalkmak, Ak Parti Belediyesi tarafından başlatılan büyük oranda tamamlanan metro inşaat alanlarında PANOLARA " SANKİ KENDİSİ YAPMIŞ GİBİ" KENDİ İSİMLERİNİ YAZMAK, arıtma tesisinin inşaatını durdurup GEREKSİZ diyerek dünyanın hiçbir yerinde eşine rastlanamayacak "TEMEL ATMAMA" MERASİMİ yapmayı standupçılara taş çıkaracak artistik tavırlar sergilemek, "sevgi mutluluk, ben çok üzülüyorum" gibi süslü cümleler kurarken bir yandan da hizmet yapmamak ve hatta İSTANBUL'UN "BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENMESİ" iddiası ortalıkta dolaşırken. Böyle giderse iddialar doğru çıkacağa benziyor!
Bu durum İTTİFAK partileri için de geçerlidir.
Ak Partinin iktidardan uzaklaştırılması ancak CHP ve diğerleri ile ittifaktan geçtiğine inanan bazı SP yöneticileri de bu fikre ve ZARURETE kendilerini inandırmışlar ve stratejilerini kavileştirmiş görünüyorlar. Merhum Erbakan nın Ak Parti'ye ağır ve sert eleştirilerine rağmen Ak partili seçmenlerin yüzde seksen oranında ikinci partim SP diye düşünmelerini ve bugün aynı seçmen üzerindeki etkilerini değerlendirmeliler.
Yeniden Refah Partisi ise siyasal yolculuğuna şu ana kadar YRP eksenli yani "kendisi" olarak yoluna devam ederek sürdürüyor. Ülkeyi yönetebilecek kadroları var mı? Kadroları varsa vatandaşı ikna edebilecekler mi? Önümüzdeki günlerde YRP de kendini bir ittifak içinde bulur mu? Zaman gösterecek. Halkın kendilerine itibarı var görünüyor ancak gerçek ilk seçimlerde ortaya çıkar.
Gelecek Partisi ve Deva Partisi'nin kamuoyu yoklamalarında yüzde ikilerde görünmesi halk nezdinde karşılığının olmaması ve umut vaad etmedikleri şeklinde görünüyor. Parti yöneticilerinin dayandırdıkları varlık sebebi nerede ise ERDOĞAN karşıtlığının ötesine geçemedikleri gibi Deva partisinin EKONOMİ önerileri gerçekten evlere şenlik "borcu borçla kapatmak ve biz borç buluruz" iddiasını aşmış görünmüyor!
İyi partide de durum üç yukarı beş aşağı aynı. Gerek MHP'ye gerekse AK Partiye tepki oylarını almış olmalarını kendi seçmen kitlesi olarak görmesi gibi bir yanılgıya çok razı görünüyor. Ülke yönetimine ne gibi öneri ve projeleri var onları anlatarak bağlı ve inanmış seçmen kitlesi kazanmaları mümkün ama bu yol uzun ve emek istiyor çok çalışmak gerektiriyor. Genellikle partilerin yöneticileri TV lerde birbirlerine HAMASET ile suçlamak tenkit etmek kolay geliyor galiba.
MHP'ye gelince MHP de birikim ve tecrübesinin gereği olarak Ülke yönetimine öneri ve PROJELER sunması beklentisine karşın hamaset politikası yürütmesinin ittifak içinde ise sıkı duruş göstermesi kanaati hakimdir. MHP'nin politikaları seçmen nezdinde ne oranda karşılık bulacak göreceğiz!
|
||
Etiketler: Kendini, Kandırmanın, Dayanılmaz, Cazibesi!, Veya, "SİYASETİN", anlaşılamaz, yolculuğu!, , |
|