Demokrasi! Meğer Sen Neymişsin…
Siyaset kurumunun aksaklıklarını daima ve yılmadan dile getiriyorum. Siyaset kurumu, demokrasi ile yöneteceğiz iddiasında. O halde kendilerini çek etmeleri, demokrasi uygulanan ülkeler nasıl yönetiliyor, liderler yada siyaset kademeleri nasıl seçiliyor, hangi hallerde siyesetten veya bulundukları makamdan çekiliyorlar görülmeleri ve ibret alınmaları gerekmez mi?
Hayır, bizde demokrasinin adı var kendi hak getire.
Demokrasiden medet umduğumu düşünmenizi istemem. Hali hazırda yönetim şeklimizin iddiası demokrasi olduğu için demokrasi üzerinden değerlendirme yapıyorum sadece.
Demokrasi kılıfı ile nasıl algılar yürütüldüğünü ve nasıl vesenler (Put. Müşriklerin taptıkları suret. Heykel) oluşturulduğunu bilmeyenimiz mi var!
Hatta demokrasi havarisi sözümona bazı devletlerin demokrasi iddiası altında başka ülkelere nasıl müdahaleler yaptıklarını, demokrasiyi manivela olarak kullandıklarını bilmiyor muyuz? Demokrasi anlayışlarını Suriye'de Irak'ta Yemen'de Libya'da ve tabiatıyla Suudi Arabistan'da gösterdikleri çifte standardı görmedik mi!?
Bizim gibi ülkelerde ise; işlerine gelen, kendileri ile işbirlikçilik yapacaklarına inandıkları siyasetçi ve siyaset kurumlarını desteklemiyorlar mı? Desteklerini açıkça söylemiyorlar mı?
12 Eylül Askeri Müdahalesi yapıldığında dönemin ABD Başkanı J.Carter; "bizim çocuklar yönetime müdahale etti" diye açıktan söylemedi mi? Gezi olaylarında, 15 Temmuz ihanet kalkışmasında ABD ve Avrupa'nın tutumunu hep birlikte yaşayıp görmedik mi?
Hatırlayınız ABD başkanlık seçimleri sırasında Biden "Türkiye'deki dostlarımızla Erdoğan'ı indireceğiz" demedi mi?
Bunun neresi demokrasi?
Demokrasi Batının kendileri dışındaki ülkelerde operasyon yapmak için kullandığı sihirli kelimedir.
Bunlar bir yana benim bahsetmek istediğim siyaset kurumlarının iç işleyişleridir.
Genel başkan seçilmesinden, milletvekili seçimine kadar milletin tercihinin esas alındığını kaç seçmen ya da yurttaş düşünüyordur!
Bizde genel başkanı ve etrafını seçecek delegeyi genel başkan ve onun seçtiği delege seçmekte, halkın seçmesi için önüne koyulan milletvekillerini genel başkan ve etrafı seçmektedir. Böyle bir demokrasi olsa olsa "genel başkan demokrasisi" olmaz mı?
Milletvekili, belediye başkanı olacakları "önce genel başkan seçer sonra genel başkanın seçtiklerini halk seçer”. Sonra demokrasi falan öyle mi? Böyle bir demokratik uygulama olamayacağını en iyi uygulayanların bildiğini düşünüyorum. Bu arada milletvekillerinin mevcut durumdan genel olarak memnun olmaları normaldir, çünkü kendileri halkın beğenisine ihtiyaç duymuyorlar. Seçmen pek çok yerde seçtiği milletvekilini tanımıyor, vasfını bilmiyor. Böyle bir durum vasıflı ve halkın gönlünde yer edinmiş milletvekillerine de haksızlık değil midir?
Çoğunlukla milletvekili adayları halkın değil genel başkanın beğenisini yeterli buluyor ve kendilerini ona göre konumlandırmıyorlar mı? Öyle olmasa vekil adaylarını halk belirlese kaç milletvekili onayı almak için halkın huzuruna çıkmaya cesaret edebilir ve halkın desteğini alabilir? Merakı muciptir. Üç, dört hatta beş dönem vekillik yapanların bazılarını inanın halk ikinci defa seçmez! Yani hali hazır siyaset düzeninden halk hariç alan memnun satan memnun durumu!
Demokrasi kılıfı arkasına saklanmak ne kadar ahlaki bir yaklaşımdır?
Bir başka yanı ise; seksen beş milyon Türkiye halkı iktidarı muhalefeti ile Müslümandır (Kişi aksini söylemediği sürece).
Müslüman demek güzel ahlak sahibi güvenilir insan demektir! Gerisi lafı güzaftan ibarettir. Kişinin ibadeti ve dindarlığı Allah (cc) ile kulu arasındadır, ayrıca kişinin ibadeti ahlakının güzelleşmesine etki etmiyorsa orada da sorun var demektir.
Diğer insanları ilgilendiren ise; insanın dindarlığı ya da taşıdığı ünvanları değil güzel ahlakıdır.
Yaşanılanlara bakınca çoğunlukla hangi siyasi yapıya mensup olunursa olunsun yetkili makama gelenler maalesef adeta hesap verecekleri makam yok gibi ve neredeyse layüsel (sorumsuz) olmuş gibi davrandıkları intibaı bırakıyorlar.
İnsan nerede ve ne şekilde olursa olsun "Yaptıkları kadar yapmadıklarından da sorumludur."
Layık olmadığı makamları işgal etmek sureti ile verimi düşürmek kul hakkıdır.
Ak koyunun kara koyundan hakkını isteyeceği güne hazır olmak gerekir.
Her şey geçici; para, makam, gençlik, ünvan hepsi boş!
Temennim insan bunu anladığında iş işten geçmiş olmasın!
Vesselam
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-insan-insan-dedikleri-816.html
|