Büyük Sırrı Açıklıyoruz! NATO Türkiyeyi Nerede Ne Zaman Savunacak!
Proje Yeni Değil!
Türkiye ile NATO arasında yapılan anlaşmanın öyle bir sırrı var ki akla ziyan böyle bir anlaşma olur mu diyecek ve duyduğunuz da aklınız şaşacak!
Sırrı ilk defa 1990 yılında Cumhuriyet Gazetesi ifşa etti!
Bunu ben birkaç defa gündeme getirdim!
Sonuç; sessizlik!
Cumhuriyet Gazetesi Orgeneral Cemal Madanoğlu’nun anılarını yayınladı. Madanoğlu anılarında; “NATO ile Türkiye arasında yapılan anlaşmaya göre; NATO Türkiye’yi Amik Ovası’nda savunur” Amik Ovası Hatay’da. Sanırsınız ki Hatay’dan sonra Türkiye var!
Amik Ovası konusunu aşağıda yazacağım.
Madanoğlu’nun anılarındaki bu iddiası dönemin Cumhurbaşkanı darbeci Kenan Evren’e sorulduğunda ise; Evren Madanoğlu’nun iddialarını doğrulamış ve maalesef NATO Türkiye’ye yapılacak herhangi bir saldırı karşısında NATO ile yapılan anlaşmaya göre, Türkiye’ye yapılacak saldırılara karşı Türkiye’yi Amik Ovasında savunacak”!
Durum bu!
O halde NATO bizim neyimiz olur?
NATO bizim silahlarımızı ve silah envanterimizi kontrol altında tutan bir kuruluştur!
Ayrıca 12 Eylül’ün mimarları ihtilal sonrası yaptıkları ilk iş Yunanistan’ın Nato’ya katılımına onay vermek olmuştur. Türkiye Yunanistan’ın Nato’ya girmesine karşı çıkıyordu. Türkiye’nin kararını iptal edip Yunanistan’ın Nato’ya alınmasını yani Yunanistan’ı Türkiye karşısında Nato şemsiyesi altına alınmasını temin etmişlerdir.
Yunanistan’ın şımarıklığı bu sebepledir.
Hatırlanacağı üzere ABD eski başkanlarından Jimmy Carter; “Bizim çocuklar(!) Türkiye’de yönetime el koydu” açıklamasını yapmakta beis görmemiş, 12 Eylül müdahalesinin arkasında kimler var ve müdahale kimlere hizmet için yapılmıştır kamuoyumuz da böylece anlamış oldu!
Amik Ovası;
Amik Ovası Hatay ilimizde bulunan son derece verimli tarım arazilerinin olduğu bölgedir.
Binlerce Yıllık İnanç!
“Amik ovası”, İsrail (İsa mesihin askerleri) ile mehdinin askerlerinin savaşacağı bölgedir. Özellikle şia inancına mensup İran siyah sarıklı İslam askerleri ile Yahudiler (siyonistler) arasında savaş olacağına inanmaları sebebi ile de Lübnan hizbullahının mensuplarının sarıkları, cübbeleri siyahtır.
Aynı şekilde Müslümanların komutanı “Mehdi”nin askerleri ile İsa mesihin askerleri arasında geçecek olan “melheme’i Kübra”savaşı Amik Ovası’nda gerçekleşeceğine inanılmaktadır.
Şimdi anlaşıldı mı? NATO’nun Türkiye’yi neden Amik Ovası’nda savunacağı(!)
NATO Türkiye’yi savunmak üzere dizayn edilmemiştir!
NATO Türkiye ile müttefik rolü ile hem Türkiye’nin pek çok yerine üsler marifeti ile yerleşmiş hem de Türkiye’nin silah ve savunma sanayiini böylelikle kontrol altında tutmaktadır.
Türkiye’nin Rusya’dan S400’leri aldığında NATO ve müttefiklerini ne kadar gürültü çıkardıklarını hatırlayacaksınız!
Üçüncü dünya savaşı ile ilgili olarak (DAVOS TOPLANTISINDA ALINAN KARARLAR) yazdığım, “Amok koşusu başladı”, (NATO TOPLANTISI SONRASI)“Dünyayı ateşe verecekler” ve (AKDENİZ VE ADALARDA YAPILAN SİLAH YIĞINAĞI)“Yunanistan Kaşınıyor” başlıklı makaleler ile NATO ve müttefikleri tarafından alınan kararları ve planlarını deşifre etmiştim!
İşin şakası yok! Dünyayı ateşe vermek istiyorlar. Üçüncü dünya savaşının Çin Tayvan meselesi bahanesi ile Asya’da başlatılacağı yorum ve değerlendirmeleri yapılsa da savaş nerede ve ne gerekçe ile başlatılmış olursa olsun asıl hedefin Türkiye olduğu ve savaşın Türkiye ile olacağını asla unutmamak ve ona göre hazırlık yapmak gerekmektedir!
Siyonist İsrail ve Evajelistlerin sapkın inançlarına göre “Arz’ı nev-ud” inancı gereği hem Türkiye topraklarında iddiada bulunmaları hem de Mekke ve Medine üzerinde de iddia da bulunmaları, Türkiye’nin tarihi misyonu ve İslam milletlerinin Türkiye’ye dair öncülük umutları Türkiyeyi hedef haline getirmektedir. Ayrıca Hristiyan dünyasının da kutsal olarak ilan ettikleri dini mekanlar Türkiye’de bulunmaktadır.
Hasılı siyonistler üç bin yıllık hedeflerine varmak için önlerinde dişe dokunur engel Türkiye’yi ve Türk milletini görmektedirler. Pek çok gerekçe daha saymamız mümkündür ancak bu kadar gerekçe Türkiye’nin nasıl bir tarihi yolculukta olduğunu apaçık ortaya koymaktadır.
Dahili birtakım sorunları önceleyerek milli birliğimize zarar vermemeliyiz.
Milli birlik şarttır.
Ayrıca Türkiye’de bulunan yabancılar meselesi iç politika meselesi olmaktan çıkartılıp, ülkemizin “beka” sorunu olmaktan çıkarılması ve buna göre politikalar belirlenmesi şarttır.
Yanancılar meselesini muhalefetin penceresinden görmek isteyen başka bir manzara görmekte, iktidar penceresinden bakanlar ise başka bir manzara görmekte bu mesele milli mesele olarak ele alınıp iç politika malzemesi olmaktan çıkarılmalı, Türkiyenin yumuşak karnı olmaktan çıkarılmalıdır.
Devletimizin ve milletimizin dünya var oldukça var olması güçlü ve birlik beraberlik içinde olması temennisi ile,
Vesselam
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-fe-eyne-tezhebun-where-is-this-going-bu-gidis-nereye-1054.html
|