Onları İncitmeyin. Onlara bir de siz vurmayın!
Selam Sizlere Kanadı Kırık Kuşlar!
Sizler kuşlar gibi sessiz ve kuşlar gibi naifsiniz selam olsun sizlere!
Türkiye ve Müslüman Türk milleti tarih boyunca dili dini ırkı farketmeksizin mazlumların sığınağı olmuştur. Olmaya da devam edecektir.
Bu konuda daha önce tafsilatlı olarak makaleler yazdım. Tekrar etmeyeceğim.
Türkiye’de şu anda Suriye’den Irak’tan Yemen’den Mısır’dan Afganistan’dan Doğu Türkistan’dan hatta Ermenistan’dan Afrika’dan gelip Türkiye’ye sığınmış milyonlarca insan var. Bunların çoğu ülkelerinden kaçmış, Ermenistan ve Afrika’nın pek çok ülkesinden gelenler gibileri ise maişet temini için ülkemize sığınmışlardır.
Bunların en sahipsizleri ve sessizleri ise kendi milletimiz canımız kanımız dinimiz dilimiz bir olan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizdir.
Bu kardeşlerimiz medeniyetin beşiği ata yurdumuz doğu Türkistan’dan Çin zulmünden canını kurtarabilmiş Türkiye’ye sığınmış, ailesinden haber alamayan kimisinin anası kimisinin babası kimisinin bütün ailesi, çocukları ellerinden alınmış bebekleri de dahil Çin asimilasyon kamplarında tutulmaktadır. Aileler Çin kamplarında ya işkence, tecavüz ya da köle pazarlarında köle işçi olarak çalıştırılmaktadırlar. İşte Türkiye’de yaşayan bu insanlar, bir avuç Doğu Türkistanlı kardeşimiz seslerini Türk milletine Türk devletine ve Dünyaya duyurmak için ellerinde mavi beyaz Doğu Türkistan ve kırmızı beyaz Türk bayrakları ile haber alamadıkları yakınlarının fotoğrafları ile kenarda köşede kimseyi rahatsız etmeden fazladan gösterdikleri terbiye, hassasiyet ve edepli davranarak seslerini, SESSİZ ÇIĞLIKlarını duyurmaya çalışıyorlar.
Bunlardan pek çoğu ile konuştum, tanıştım inanın anlattıkları yürek dayanacak şeyler değil bazılarının yakınlarına ait ellerinde fotoğrafta yok bazıları torunlarını çocuklarını bugün görseler tanıyamazlar. Tanıyamıyorlar.
Yüzbinlerce örnekten iki örnek vermek isterim.
Bunlardan birisi Abdurrahman Tohti’dir. Tohti’nin karısı, ailesi ve bir buçuk yaşında elinden alınan ve asimilasyon kampında komünist Çinli olarak yetiştirilen oğlu ile Tohti’yi eylem yapmaması karşılığı oğlu ile görüntülü görüştürüyorlar. Dört yaşını geçmiş, oğlu babasını tanımıyor ve Uygurca bilmediği için babası ile Çince konuşuyor ve seni tanımıyorum diyor! Yüzbinlerce örnekten bir örnekte Türk vatandaşı Ömer Faruh aynı zamanda iş insanları olan ve Doğu Türkistan’ın ileri gelen ailesine mensup olan Ömer Faruh’un ailesinin yaşlıları ve çocukları da olmak üzere tamamı tutsak edilmiş mal varlıklarına el konuşmuş bu yetmezmiş gibi yaz döneminde dedelerini nenelerini görsünler yanlarında vakit geçirsinler diye Doğu Türkistan’a ailelerinin yanına iki ve üç yaşlarında iki kızlarını bırakıyorlar işte bu çocuklardan ve ailelerinden haber alamayan bir baba ve ana düşünün üstelik çocuklar ayrıca Türk vatandaşıdırlar.
SOYKIRIMIN TANIKLARI Kitabımızda da anlatmaya çalıştım.
Doğu Türkistan’da Çin zulmünden canını kurtarmış ülkemizde ve dünyanın pek çok ülkesinde hayatta kalma mücadelesi veren kadın erkek yaşlı demeden pek çok kardeşimizi tanıdım. Öncelikle şunu ifade etmek isterim Doğu Türkistanlı olup da ailesinden en az bir kişi Çin zulmü yaşamamış insanla karşılaşmadım. Ondan dolayı onlar için KANADI KIRIK KUŞLAR tabirini kullanıyorum.
Onlar nazik nahif kibar edepli haysiyetli insanlar. Onları tanıdığınızda ne kadar nezaket ve iffet sahibi olduklarını göreceksiniz. Lütfen onları incitmeyin, onlar o kadar hüzün ve ızdırap içindeler ki anlatamam. Etrafınızda herhangi bir Doğu Türkistanlı görürseniz onlara bakın onların yüzünde ne göreceksiniz!
Şahsen iyi ki Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi tanımışım diyorum. Ve iyi ki uğradıkları zulme karşı Tv programları yapmış, makaleler yazmış konuşmalar yapmışım. İyi ki kitap yazmışım. Kardeşlerimizin uğradıkları zulme karşı imza kampanyasına öncülük yapmışım iyi ki BM insan hakları teşkilatına müracaat etmişim konuşmalar yapmış, karıncanın İbrahim’in ateşine su taşıması misali kardeşlerimizin yanında olmuşum. Bana bu fırsatı veren Allah’a sonsuz şükrediyorum. Ya ben de sessiz kalsaydım, mahşerde hesap gününde onların yüzüne nasıl bakardım?
Geçtiğimiz günlerde sesini duyurmaya zulüm altındaki çocukları torunları ve kardeşleri için bir şeyler yapmaya ve gönlündeki acıyı bir nebzede olsa hafifletmeye çalışan Doğu Türkistanlı yaşlı bir amcamız tartaklandı. Bu olay Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi çok yaraladı ve çok üzdü. Ona bu muameleyi yapan densiz vicdansız her kimse onun adına ve milletim adına yaşlı amcamızdan ve Doğu Türkistanlı kardeşlerimizden özür diliyorum. Muhterem büyüğüm lütfen özrümüzü kabul et.
Kadim Yurt Kadim Millet
Diasporada yaşayan Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz ASİMİLASYONA tabi tutulmaktadırlar. Asimilasyon da SOYKIRIMIN BİR ÇEŞİDİDİR onun için dünyanın neresinde yaşıyorsanız yaşayın TÜRKİYE SİZİN DE VATANINIZDIR, Türkiye’ye gelin ve Türkiye’den vatanınızı ve milletinizi kurtarma mücadelesi yanında Doğu Türkistan bağımsızlığına kavuştuğunda ülkenizi yönetmek için her açıdan gerekli tecrübe ve birikimi kazanın. Ve asla Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesinden vazgeçmeyin! Ve asla gerek Türkiye ve gerekse her nerede yaşıyorsanız orada daimi yerleşmeyi düşünmeyin! Bulunduğunuz ülkelerin zenginliği konforu sizi aldatmasın. Siz oralarda daima ikinci sınıf olacaksınız! Ayrıca unutmamanız gereken bir hususta ikinci üçüncü nesilleri asimilasyon tehlikesi beklemektedir. Ve gene asla unutmayın “onların dinine girmedikçe sizi dost olarak kabul etmeyecek”lerini Allah Kur’an’ı azimüşşan da beyan ediyor.
Vatan ve millet ancak fedakarlıkla varlığını sürdürebilir.
Türkistan kadim yurttur.
Sizler kadim milletsiniz
Sizler medeniyetin temsilcileriniz
Türkistan coğrafyası ve Türk milleti tarihten çıkarılırsa ortada ne tarih ne medeniyet ne ilim ve ne de bilim kalır!
Türkistan islam ilimlerinin, ve dünya da çığır açmış bilim insanlarının yurdudur!
Bu konu da birkaç makale yazdım ve isim isim yazım. Öncülük etikleri alanları da yazdım.
Ey milletim ey devletim ve ey İslam dünyası ve insanlık Doğu Türkistan’da kardeşlerimiz yok ediliyor!
Orada dünyanın gözü önünde soykırım yaşanıyor!
Daha ne kadar sessiz kalacaksınız!
Lütfen sessiz kalmayın
Bu zulmü durdurun
Dünya bu zulümle yaşayamaz
Zulmü durdurmak için önce kendimize sormalıyız ben ne yaptım ne yapabilirim diye!
Sonra dünyadan ve başka milletlerden beklemek hakkımız olsun.
Dünyada zayıflar tarih boyunca soykırım ve zulüm yaşamıştır. GÜCÜ HAK SEBEBİ SAYAN IRKÇI EMPERYALİST ve IRKÇI KOMUNİSTLER dünyayı yaşanmaz hale getirmişlerdir.
Artık yeter!
Buna dur demeliyiz!
Buna dur demek için hiçbir şey yapmıyorsak;
Zulme sessiz kalıyorsak;
Zalimlerden ne farkımız kalır?!
Zulme rıza zulümdür!
Ülkemizde ve dünyanın neresinde olursanız olun zulme uğrayan Doğu Türkistanlı Filistinli Arakanlı ve hangi milletten ve dinden olursanız olun sizlere selam olsun!
Bu can bedende olduğu sürece sizlerin yanınızda olmaya acılarınızı paylaşmaya ve mücadeleye devam edeceğim.
Selam olsun sizlere!
Ve
Kahrolsun zalimler!
Zalimler için yaşasın cehennem!
Vesselam
Çok ÖNEMLİ DUYURU!...
Doğu Türkistan STK ları Dünyanın pek çok yerinde aynı anda eylem yapma kararı aldılar
Türkiye’de de İstanbul’da
PAZAR GÜNÜ SAAT Sabah 10 da İstanbul Fatih Saraçhane meydanında yapacakları eylemlere katılarak
Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin yanında olmaya ve desteğimizi göstermeye davet ediyorum!
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-bize-ne-oldu-boyle-836.html
|