|
||
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” -5- | ||
Reşat Nuri EROL - Araştırmacı- Yazar - Adil Düzen Çalışanı | ||
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” -5- Prof. Dr. Arif Eroy’un, “Yeni Bir Dünya ve ADİL DÜZEN / Prof. Dr. Necmettin Erbakan” isimli kitabına yazdığı “TAKDİM” yazısını okumaya devam ediyoruz… Necmettin Erbakan doktora çalışmalarını yaptığı Almanya’nın Aachen Üniversitesi’ne devam ettiği yıllarda Almanya’yı ve Avrupa’yı yakinen inceleme fırsatı buldu. Almanya’nın kalkınma dinamiklerini inceledi. II. Dünya Savaşı’nın tahrip ettiği Almanya’nın yatırım projelerini takip etti. Batı uygarlığın tahripkârlığını, savaşın yaralarını sarmaya çalışan bir ülkede yaşayarak gördü. Türkiye’nin sanayileşmesinin nasıl engellendiğini ve geri bırakıldığını bütün yönleriyle kavradı. Büyük bir tarihi müktesebata ve ileri bir medeniyete sahip olan milletimizin geri bırakılması onu çok üzdü. 1950’lı yılların Başbakanı muhterem Adnan Menderes’in desteğiyle Türkiye’de ilk motor fabrikasını kurdu. Bu fabrikanın nasıl engellendiğini yaşayarak gördü. Üniversitede başarılı bir öğretim üyesi olarak hizmet etti. Türkiye’de sanayileşmeyi engelleyen mihrakların planlarını alt etmek için Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği yönetiminde aktif rol almaya çalıştı. Bu isteği yapay ve hukuk dışı yol ve yöntemlerle engellendi. O, ülkesinin makûs talihini yenmek üzere 1969 Ekim Genel Seçimlerinde Konya’da bağımsız milletvekili adayı oldu. Halkın büyük desteğine mazhar olarak TBMM’ne milletvekili olarak girmeyi başardı. O, milleti bilgilendirmek ve siyasi bilincini artırmak üzere Millî Nizam Partisi’ni kurdu. Bu parti alışılmış sağ sol çizgisi dışında milli bir siyaset çizgisi izlediği için hukuk dışı yol ve yöntemlerle kapatıldı. Baskı ve dayatmalar onu yıldırmadı. Millî Selamet Partisi’ni kurdu. Koalisyon ortağı olarak iktidara ortak oldu. 1970’lı yıllarda “Önce Ahlâk ve Maneviyat” sloganı ile milleti özüne, tarihine sahip çıkmaya davet etti. Batı taklitçiliği ile bir yerlere varılmayacağını vurguladı. Kendi dünya görüşü ve değer ölçülerinden zorla ve hile ile uzaklaştırılan büyük milletine kendi dünya görüşü ve değer ölçülerini ifade eden “Millî Görüş”ü hatırlattı. Türkiye’nin kalkınması için sanayileşmenin gereğini gündeme getirdi. Teknoloji üreten teknolojinin (ağır sanayi ve ileri teknolojinin) kalkınmak için hayatı öneme sahip olduğunu her ortamda vurguladı. Yaygın ve hızlı kalkınmanın gereğini anlattı. Organize sanayi bölgeleri ve sanayi sitelerinin kurulması gereğini, ESAM’dan destek alarak millî bir strateji haline getirdi. Sanayileşmenin Anadolu’ya yayılmasına ortam hazırladı. Ezilen, horlanan ve baskı altında olan kitlelere siyasi örgütlenmeyi öğretti. İslam dünyasında siyasi uyanışa vesile oldu. Hak ve adalete inan Müslümanların birleşmesini savundu. İslam ile ilmin çatışmadığını; bilakis ilmin insanları tevhid ve adalete götüreceğini ve bu alanda İslam medeniyetinin ne kadar ileri bir medeniyet olduğunu her ortamda savundu ve ilmi konferanslarla kitlelere anlattı. Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ülkedeki sağ-sol çatışmasının yanlış ve yapay olduğunu anlattı. İnsanlık tarihinde aslında mücadelenin ezenle ve ezilenler, doğru (Hak) ile yanlış (batıl) arasında cereyan ettiğini her ortamda dile getirdi. Geri kalmışlığın, yoksulluk ve sefaletin, kuvveti hak nedeni sayan ırkçı, tekelci ve sömürgeci zihniyete göre kurumsallaşan emperyalizmden ve onun düzeni olan Kapitalizmden kaynaklandığını, halkın anlayacağı bir dil ve üslupla kitlelere anlatmaya çalıştı. 1980 Darbesi’nde ikinci partisi Millî Selamet Partisi diğer siyasi partilerle birlikte kapatılan ve arkadaşlarıyla hapse atılan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, arkadaşları ile hapishanede çalışmalarını sürdürdü. Cezaevinden çıkar çıkmaz ilmi çalışmalarını yoğunlaştırdı. Ülkemizin önde gelen ilim adamları ve düşünürleriyle birlikte “ADİL DÜZEN” çalışmalarına aktif olarak katıldı ve yönetti. Batılı ilim adamlarıyla Avrupa’da düzenlenen seminer ve sempozyumlarda “Adil Düzen Projesini” tartıştı. Bu çalışmalardan elde edilen bilgilere dayanarak Türkiye siyaset gündemine “Adil Düzen Programını” Refah Partisi’nin programı olarak 1996 yılında ülkemizin siyasi gündemine taşıdı. Bir ilim adamı, bir siyasetçi ve bir hatip olarak bu projeyi kitlelere aktardı. Anadolu halkı onu dinledi, anladı ve bütün engellemelere rağmen Refah Partisi’ni 1995 Genel seçimlerinde birinci parti yaptı. Türkiye’yi geri bırakmayı ve halkı yoksullaştırmayı gaye edinen ırkçı, tekelci ve sömürgeci dış mihraklar dâhili işbirlikçileriyle onu iktidar yapmamak için her yola ve hileye başvurdular. Ama o, 1996’da 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Başbakanı olarak göreve başladı... (Devamı var…) |
||
Etiketler: Arif, Ersoy;, “Yeni, Bir, Dünya, ve, Adil, Düzen”, -5-, |
|