|
||
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” -1- | ||
Reşat Nuri EROL - Araştırmacı- Yazar - Adil Düzen Çalışanı | ||
Arif Ersoy; “Yeni Bir Dünya ve Adil Düzen” -1- Arif Ersoy nasıl ve hangi yönleri ile anlatılır ve/ya anlatılmalı, nasıl anılmalı? Arif Ersoy o kadar “çok yönlü bir insan” olarak yaşadı ki; onlarla hatırlanmalı… Arif Ersoy bütün yönleriyle bilinmeli ki; gençlere ve gelecek nesillere örnek ola… Arif Ersoy için dualar edelim; bir de başlattıklarını biz de devam ettirelim, inşallah… Prof. Dr. Arif Ersoy için başlangıç olarak bunların düşünülmesi, planlanması, projelendirilmesi, uygulanması ve daha fazlasının gerektiği kanaat ve görüşündeyim… Ailesi, ilim ve amel arkadaşları, Akevler Kooperatifleri camiası, Adil Düzen çalışanları, Ankara ve İstanbul ESAM ile gönülden sevip sayan herkes görevini yapmalı… Gelecek nesillere ve kıyamete kadar var olacak insanlara, ‘örnek çalışmaların ilim ve amel, teori ve pratik olarak’ yapılabildiği, bunun da Arif Ersoy’un hayatının her merhalesinde var olduğu -yani var olabileceği- anlatılabilecek bütün araçlarla en iyi şekilde anlatılmalı… İlk insan ve ilk peygamber Hazreti Âdem’den son peygamber Hazreti Muhammed’e kadar bu görevi peygamberlerin yaptığı çok iyi bilindiği gibi… Arif Ersoy gibi âlimlerin de o peygamberlerin yegâne vârisleri olduğu bilinmeli, anlaşılmalı, unutulmamalı ve özellikle Prof. Dr. Arif Ersoy’un işte bu yönü ve bu özelliği, anlaşılacak en güzel şekilde uygulamalı olarak anlatılmalı… Bu vesileyle “el-ulema’u verasetü’l-enbiya” hadisi hatırlanmalı. Evet, âlimler peygamberlerin yegâne vârisleridir… Peygamberler sistemi devam edecek… Arif Ersoy gibi âlimlerle… *** Arif Ersoy, her şeyden önce başlıktaki kelimelerle yani kurulması gereken ‘Yeni Bir Dünya, Adil Düzen, Adil Dünya Düzeni’ yani ‘Üçüncü Binyıl Medeniyeti’ ile anılmalı… Arif Ersoy, ilmî olarak yaptığımız ‘fert/kişi, aşiret/ocak, kabile/bucak, şa’b/vilayet/il, kavim/devlet’ ve devamında ‘bütün beşeriyet, bütün dünya, bütün insanlık’ şeklindeki tasnifimizin her merhalesinde ‘ilim ve amel, teori ve pratik’ olarak hep çalıştı, çalıştı, çalıştı… Arif Ersoy, ADİL DÜZEN çalışmalarımızda anlattığımız üzere; her insanda var olan ‘his-fikir-irade-ünsiyet’ melekelerini dört dörtlük değerlendirdi ve bunların ‘din-ilim-iktisat-idare/siyaset’ olarak kurumsallaşması için canı ve malıyla bir “mümin” olarak “cihad” etti… - Arif Ersoy hocamız, kendisini ilk tanıdığım 1970’li yıllardan beri; önce, İzmir “Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi” genel çalışmalarımızda… - Ve ilk “Adil Düzen” temelini oluşturma merhalesinde, “doçentlik tezi çalışması” ile çalışmalarımıza ilk akademik başlangıcı kazandırma şerefine nail oldu… - Sonra, Necmettin Erbakan Hocamızın önderliğinde yaptığımız “Adil Düzen” Ankara, Çorum ve bütün Türkiye uygulamalarında önderlik edenlerin ilklerinden oldu… - Son olarak birlikte ve aynı şehirde olduğumuz İstanbul yıllarımızda, İstanbul Akevler Kooperatifleri çalışmalarımıza katıldığı gibi olabildiğince katkıda bulundu… *** Arif Ersoy ile bir araya geldiğimizde her zaman tek konu ve tek gündemimiz olurdu; “Adil Düzen, Adil Ekonomik Düzen, Adil Dünya Düzeni, Yeni Bir Dünya, Üçüncü Binyıl Medeniyeti” ve bunlarla ilgili ‘ilim ve amel, teori ve pratik’ olarak o gün ve/ya o günlerde yaptıklarımız ve sonrasında yapılması gerekenler… Son günlerimiz, son haftalarımız, son aylarımız, son yıllarımız da hep böyle geçti… Bu vesileyle, her biri arasında biner yıllık dönemler olan, ilk medeniyet kurucu peygamber Hazreti Nuh’u ve devamındaki dört ulu’l-azm (azimet sahibi) Hazreti İbrahim, Hazreti Musa, Hazreti İsa, Hazreti Muhammed peygamberleri (Allah’ın selamı üzerlerine olsun) hatırlayalım … Prof. Dr. Arif Ersoy’un da, ‘onların vârisi bir âlim’ olarak, aynen bu peygamberler gibi azim bir çabanın içinde ‘ilim ve amel, teori ve pratik’ olarak, canıyla malıyla cihad eden bir âlim olduğuna şehadet ederim… “… İNNÂ LİLLÂHİ VE İNNÂ İLEYHİ RACİÛN…” (Kur’an, Bakara, 156)
|
||
Etiketler: Arif, Ersoy;, “Yeni, Bir, Dünya, ve, Adil, Düzen”, -1-, |
|