Yazı Detayı
13 Ocak 2021 - Çarşamba 21:59
 
Sahte İçki -2-
Prof. Dr. Mirzahan HIZAL
 
 

Sahte İçki -2-

Yılbaşı yaklaştı, yüzde doksanı Müslüman olan halkımız yeni yılın gelişini kutlamaya hazırlanıyor. Süslenmiş çam ağaçları, hindiler, milli piyango çekilişi, yılbaşı kutlama hediyeleri, paketleri ve tabii ki aşırı artan içki satış ve tüketimi. Tekel bayileri ellerini 

Ovuşturuyor. 

Hava soğuk olduğu için mi? 

Yok, canım, ne alakası var?   Para kazanacaklar da ondan.  

Ama salgın var.  Herhalde bayiler marketler falan kapalı olur. 

Hiç öyle şey olur mu? Vatandaşın içki içme özgürlüğüne saygımız var. Onlara uygun zamanlarda izin vereceğiz.  Zaten bu karantinalar, yasaklar nedeniyle vatandaşlar 

İyice bunaldılar.  İçki içmenin tam zamanı. 

 

Ama gazinolar, kulüpler vb. kapalı olur değil mi?   

 Bakacağız, belki onları mağdur etmeyecek bir düzenleme yaparız.   

Peki, yine de sarhoş olup sokağa çıkanlar olursa? .  

Sorun değil, bütün emniyet teşkilatımız gece gündüz teyakkuzda olacak. Öyleleri olursa onları özel araçlarla evlerine bırakacağız.  Zaten eskiden de öyle yapıyorduk. Hatta belki ceza falan da kesmeyiz. Adamlar yılbaşına mutlu girsinler. 

Biz vatandaşa hizmet için varız. 

 

Yani yılbaşı dolayısıyla içki konusu da ister istemez gündemde.  Yetkililer ve ilgililer 

Sahte ve kaçak içki konusunda halkımızı aydınlatıyor ve uyarıyorlar. 

 

Bu Sahte İçki Konusu Gerçekten çok ilginç, çok derin, çok su götürür. 

İzninizle birkaç teknik soru daha sorabilir miyim?         

 

1- Hakiki içki mi, yoksa sahte içki mi daha zararlıdır? 

       Bu da soru mu?   Ebetteki sahtesi. İnsanları kör ediyor, öldürüyor. 

 

2- Bunların ana maddesi ne?  

       Hakikisinde Etil Alkol, sahtesinde Metil Alkol. 

       Peki, bunlar insan vücuduna faydalı maddeler mi? 

       Aksine, bilim adamlarına göre zararlı hatta zehirli maddeler. 

        

       Ne kadar zehirli ve zararlı? 

       

       Etil alkol fazla alınırsa insanı kısa sürede öldürebilir. Az veya orta karar alınırsa bile      

       Sonuçta keyif verici miktarda alınır, yoksa içmenin ne anlamı var. Alkol  vücutta beyin ve   

       Karaciğer başta olmak üzere birçok organa kalıcı zararlar vermesinin yanında özellikle    

      Beyinde kılcal damarların tıkanması ve her sarhoşlukta milyonlarca beyin hücresinin    

      Ölümüne neden olur.  Bu hücreler yenilenmeyen hücreler olduğundan, zamanla zekâ   

      Geriliği, erken bunama, Alzheimer vb. sonuçlara götürür. Hatta ana babadan      

      Çocuklarına da intikal eden sakatlıklar ve beyin fonksiyonlarında azalma olduğuna dair   

      Ciddi bilimsel araştırmalar ve bulgular var.  İşte hemen bulabileceğimiz bir alıntı, 

 

Alkolün zararları nelerdir? | Sağlık Haberleri - Haber Türk 

www.haberturk.com › Sağlık 

8 May 2017 

“ Bilim insanları, alkolün kullanıcıya verdiği zararlar göz önünde tutulduğunda, uyuşturucudan bile daha tehlikeli olduğunu açıkladı. 

ALKOLÜN ZARARLARI NELERDİR? 

Alkolün zararları düşünüldüğünde akıllara gelmesi gereken ilk sağlık sorunları: 

● Alkolün en fazla tahribata neden olduğu organ beyindir. Alkolün doğrudan etkisi mantıklı düşünme, karar verme ve hareket etme yeteneklerini bozmasıdır. Bu etkiler, alkol alımının hemen ardından görülür ve ciddi kazalar, yaralanmalar ve hatta ölümlere neden olmaktadır. Alkol, beyin hücrelerini öldürdüğü için zamanla beyin küçülür, hafıza zayıflar. Erken yaşlanma ve bunamaya neden olur. 

● Alkol kullanan kişilerde uyku bozuklukları ve sabahları yorgun uyanma şikâyetleri sık görülür. 

● Alkol, kanser riskini çok büyük oranda artırır. Yemek borusu, gırtlak, mide ve pankreas kanserlerine davetiye çıkarır. 

● Alkol, kalp hastalıklarına neden olur. Kalpte ritim bozukluğu, kalp yetmezliği gibi sorunlara yol açar. Damar kireçlenmesine neden olur. Alkolü az miktarlarda alanlarda dahi kalp ve damar hastalıkları riski artar.  

● Alkol, baş ağrısı ve ağız kuruluğuna neden olur. Vücudun aşırı su kaybetmesine yol açar.
● Göze giden görme sinirlerinde tahribata yol açarak, zamanla körlüğe kadar varabilecek problemlere neden olur.
● Alkol, gastrit ve ülser oluşumuna yol açar. Vitaminlerin ve diğer besin maddelerinin vücut tarafından emilmesine engel olur.
● Adet düzensizliği, sertleşme sorunlarına (iktidarsızlık) yol açar. 

● Yaralanma durumunda, kanın pıhtılaşmasını önlediği için ciddi kan kaybına neden olur.
● Karaciğer harabe etine yol açar. 
● Alkolün azı da çoğu da vücut için zararlıdır. 

 ALKOL BEYNİN DENGE MERKEZİNİ OLUMSUZ ETKİLER 

Nöroloji Uzmanı Dr. Derya Gölgeleyen, bağımlılık tanımının ilk kez alkol bağımlılığı için yapıldığını, alkollü içkilerin insan sağlığına zararlarının, Hipokrat dahil olmak üzere tarih boyunca pek çok hekim tarafından dile getirildiğini anlattı. 

Alkol kullanımının giderek arttığına dikkat çeken Dr. Gölgeleyen, gençlerin çoğunun ergenlik döneminde özenti ile alkole başladığını belirterek, alkole bağlı ölümlere 55-60 yaşlarında daha sık rastlandığını, alkole bağlı ölümlerin; kalp hastalığı, kaza, intihar ve kanser gibi nedenlerle meydana geldiğini söyledi. 

Alkol ile birlikte besin alınımının, alkol emilim oranını yavaşlattığını ifade eden Dr. Gölgeleyen, sözlerine şöyle devam etti: "Alkol bağımlılığı sürecinde beyni doğrudan etkileyen ve bağımlılığın oluşumunda rol oynayan maddenin alkol metabolizması sonucu oluşan asetaldehit isimli madde olduğu söylenmektedir. Alkolün kanda artması sonucu uyanıklık azalır, dikkat bozulur ve davranışlar etkilenir. Alkol beyincik adı verilen denge merkezi üzerinde de etkili olup, bu sistemin işlevlerini bozmaktadır."

ALKOL HAFIZA KAYBINA YOL AÇABİLİR 

Ağır alkol bağımlılarında B1 vitamini (tiamin) eksikliğine bağlı olarak, göz hareket bozukluğu, uyanıklık kusuru ve denge kaybı ile giden wernicke ensefalopatisi adı verilen nörolojik bir bozukluk görüldüğünü aktaran Gölgeleyen, bunların erken dönemde hastaneye yatırılarak tedavi edilmesi gerektiğini dile getirdi. Dr. Gölgeleyen, "Hastalığın ilerlemesi halinde hafıza kaybı, iç görü azlığı, öğrenme yeteneğinin azalması, algısal ve zihinsel fonksiyonlarda bozulma ile giden korsakoff psikozuna yol açabilir" ifadelerini kullandı. 

ALKOL HANGİ KANSERLERE YOL AÇIYOR? 

Yeni Zelanda'da Otago Üniversitesi Koruyucu İlaç Bölümü'nden Dr. Jennie Connor ve ekibi, son 10 yılda Dünya Kanser Araştırma Fonu, Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı, Dünya Sağlık Örgütü ve diğer kuruluşlar tarafından yürütülen çalışmalardan yola çıkarak, alkol kullanımının ağız, gırtlak, göğüs, kolon, karaciğer, yemek borusu ve bağırsak kanserlerine neden olduğu sonucuna vardı. 

ALKOL GÖZ SAĞLIĞINI BOZAR MI? 

Göz hastalıkları Uzma  nı Op. Dr. Şeyda Atabay, metil alkol zehirlenmesi olarak ta bilinen sahte alkol içilmesi ile olan zehirlenmelerinde geri dönüşü olmayan ani görme kayıpları oluşturduğunu belirterek, “Kalitesiz alkol kullanımına bağlı metil alkol zehirlenmesi olarak bilinen durumda ise her iki gözde ani körlük gelişimleri ve geri dönüşü olmayan körlükler olabilmektedir. Uyuşturucu madde kullanımı ile gözde zararlar oluşabilmektedir. Bunlar göz kas felçleri ile şaşılık oluşması olabildiği gibi gözbebeğinde büyüme veya küçülme şeklinde olabilmektedir. Ayrıca gece körlüğü ve çeşitli görme bozukluklarına neden olmaktadır. Tüm bu bulguların bir kısmı toksik etkenin ortadan kalkması ile düzelebildiği gibi bir kısmı da geri dönüşü olmayan körlüklerle geri dönüşümsüz sorunlarla sonlanabilir” diye konuştu. 

HAMİLEYKEN ALKOL İÇMEK BEBEĞE ZARAR VERİR Mİ? 

Anne alkol aldığında bebek de alkol alır. Annenin alkol alım süresi ve miktarı ne kadar fazla olursa bebeğin de alkole maruziyeti o kadar fazladır. Alkol annenin kanındaki düzeyle orantılı olarak anne sütüne geçebilmektedir. Alkollü içecekleri içmeye başlandıktan yaklaşık 30-60 dakika sonra anne sütünde alkol düzeyi maksimuma ulaşır. Sütteki alkol düzeyi anne kanındaki düzeyle hemen hemen aynıdır, artış birbirine paralel olarak sürer. Alkollü iken göğüslerden süt akışının güçlü ve bol olmadığı görülür çünkü alkol süt akımını yavaşlatır. Ancak alkolün etkisi geçtikten sonra göğüslerde biriken süt fazlasıyla akacağı için alkolün sütü arttırdığı şeklinde yanlış bir izlenim yaratabilir. Alkol anne sütünü arttırıcı veya faydalı bir etki göstermediği gibi bebeğin emme iştahını ve süresini azaltır. Alkol kullanımı anne sütünün kokusunu ve tadını değiştireceği için bebek emmeyi reddeder. 

ALKOL BEBEKLERDE BU SORUNLARA YOL AÇABİLİR! 

1.Anne daha düşük doğum ağırlıklı bebek doğurabilir.
2. Bebeklerde doğumdan sonra yeme ve uyuma problemleri ortaya çıkabilir.
3. Görme ve duymalarında problem olabilir.
4. Çocuklar eğitim zamanı öğrenme güçlüğü çekebilirler.
5. Davranışlarının kontrolünde sorun olabilir.
6. Dolayısıyla alkol kullanan bir annenin çocuğu tüm bu nedenlerle ömür boyu tıbbı ve sosyal yardım ihtiyacı gösterebilir.“ 

 

Bunlara benzer daha yüzlerce, binlerce bilimsel sonuçlar var. 

 

        Ama alkolün asıl zararı bunlardan önce,  

       Sebep olduğu sarhoşluk, yani beyin fonksiyonlarının, akıl, dikkat ve muhakemenin ciddi        

       Şekilde kaybedilmesi ve bunun sonucunda kişinin ve yaptıklarının kontrol edilemez ve              

       Tehlikeli bir hale gelmesidir.  

 

       Yani aslında bunlar uyuşturucu madde. Sadece birinde yasal diğerinde yasadışı zehir     

       Var öyle değil mi?    Bu teknik olarak suça yardım ve yataklık etme olmuyor mu? 

       Evet, aynen öyle. 

       Peki, bu çok kötü ve kabul edilemez bir durum değil mi? 

       En ufak bir haksızlıkta insanlar ayaklanırken.  Bu duruma sessiz kalmaları gerçekten 

       Çok saçma değil mi? .   

 

       Düşünebiliyor musunuz .  Devleti yönetenler bilerek ve isteyerek,   

       Halkın önemli bir kısmını tehlikeli ve potansiyel suçlulara dönüştüren zehirli ve zararlı    

       Olduğuna hiç şüphe olmayan bir maddeyi üretiyor, üretim ve satışına izin veriyor, hatta   

       Hiçbir bilimsel ve ahlaki dayanağı olmayan bu işten vergi ve kazanç sağlıyor. Aynı işi         

       İzinsiz yapanları da yakalıyor ve cezalandırıyor, hatta halkın sağlığını tehdit eden    

       Suçluları yakaladık diye teşhir ediyor.  

 

 

3- Bu sahte içkiyi bir içen bir daha içiyor mu?  İçebiliyor mu?  

 

       Biraz zor içerler, yukarıda okuduk, sahte içki anında götürür. Ölüler ne içki içer ne de   

       Başka bir şey. 

       Yani pek de karlı bir iş değilmiş, sürüm yok!  Müşteri popülasyonu hızla azalır. 

 

 4-Hâlbuki hakiki içkiyi bir içen bir daha, bir daha içiyor hatta müptela olup sürekli içiyor   

      ,  her akşam içiyor, eve sarhoş gelip karısını çocuklarını dövüyor, bazen öldürüyor,   

       İnsanı hemen değil de yavaş yavaş öldürüp senelerce hem kendisini hem ailesini   

       Süründürüp hem de topluma sayısız zararlar vermiyor mu?   Üretici ve satıcı açısından     

       Oldukça kazançlı görünüyor, ömür boyu müşteriler söz konusu. İçki dediğin böyle olur.     

      Yani müşteri memnuniyeti var. Peki ya müşterilerin sağlığı ne olacak?   

 

       Efendim kimseye zorla içki içirmiyoruz ki.  Almasınlar, içmesinler. 

 

  5-   Aynı şey Eroin, Sigara vs. için de geçerli değil mi?   Almasınlar, içmesinler. 

       Yolun ortasına bir çukur açan mı kabahatlidir yoksa gece karanlığında o çukura düşen mi? 

       Hani devlet halkın sağlığını koruyacaktı?   

      Devlet bilim, akıl ve ahlakla yönetilmiyor mu yoksa? 

         

  6-   Peki Devletin üretip sattığı içkileri içip sarhoş olan ve karısını öldüren adama ceza    

       Veriyorlar mı? Ya da içkili iken trafik kazası yapıp başkasının ölümüne sebep olan adama? 

       Tabii verecekler!    Vermez olurlar mı?  Bu ülkede yasalar var. 

 

      Ama bu adamın aklı başında değil ki. Devletin verdiği yasal içkiyle aklını kaybetmiş    

      Durumda.   

      Bu durumda asıl sorumlu ve azmettirici yöneticiler olmuyor mu? Deliye ceza mı veriyorlar   

      Yani? 

      Bir de şiddeti nasıl önleriz diye tartışıyoruz. 

 

      Haberlerde, neden, cinayet işleyen adam önceden iki şişe Tekel Rakısı içmişmiş diye   

      Söylemiyorlar?   

      Ne yani şimdi sen katili mi savunuyorsun? 

      Ne alakası var? Sadece katilin aklının başında olmamasına dikkat çekiyorum. Ama       

      Azmettiriciler öyle değil.  Öyleler mi yoksa? 

 

       Ama içkinin verdiği sarhoşluk geçici bir durum, sadece belli bir süre aklı başında değil. 

 

       Eroin de aynen öyle değil mi? .  Bir akıl hastası tedavi olup iyileşse, iyileşmeden önce   

       Yaptığı işlerden sorumlu tutulabilir mi?  Gerçekten ilginç bir hukuki problem!                    

       Laik hukukun problemi yani. 

 

       Bir önerim var.  Bir Alkollü İçkiler ve Uyuşturucu Maddeler bakanlığı kurulsun.  Bu    

       Bakanlığının bütçesi ayrı olsun ve sadece içki içenlerden topladığı     

      Vergileri harcasın.  Kendi hastanelerini bu paralarla kursun ve içkiden hastalananlara   

      Baksın.  Sarhoşların verdikleri zararları da bu bütçeyle tazmin etsin.  İçki içmeyen    

      Vatandaşların vergileriyle içenlere bakılmasın, hizmet götürülmesin. Ne dersiniz? 

 

 7- Diğer taraftan, sahte içkiden yılda 100 kişi ölüyorsa hakikisinden belki de 100 000 kişi    

      Ölmüyor mu?   Yani,  sanki sahte içki daha masum gibi duruyor.  içeni  hemen  öldürüp   

      Başkalarına zarar vermesine fırsat vermiyor. Zarar kendisiyle sınırlı kalıyor.  Bir nevi   

      Doğal seleksiyon.  Bunlara ne dersiniz? 

       … 

8- İsterseniz ben cevap vereyim. Sahte veya hakiki içki üretmek ve satmak teknik     

       Olarak planlı ve organize bir halk düşmanlığı, içmek ise ahmaklık ve intihardır.  Bunu   

       Yasalarla düzenlemek ve güvenceye almak, meşrulaştırmak hiçbir şey ifade etmez.  

        Bu bir soykırımdır. Kitle imha olayıdır. Firavunların, Hitlerin vb. de yasaları vardı. Kendi    

        Yasaları. 

       “ efendim içkiyi dinciler istemiyor, aslında güzel ve faydalı içkiyi din yasaklıyor,              

       İçki içmek medeniyettir, içkiye karşı çıkmak gericiliktir. Vs. “  diye    

       Sırf dine ve inanca karşı çıkmak adına içkinin serbest ve kolay ulaşılabilir olmasını       

       Savunmak ise akılsızlık, din ve inanç düşmanlığı, hatta yobazlıktır. Din, eroin vb. yit de      

       Yasaklıyor. Onlar da mı serbest olsun?  Hırsızlığı ahlaksızlığı da yasaklıyor, onlar da mı?

       Serbest olsun? 

 

9- Ama bu içki konusunda, Devlet, yasalar?  

       Şunu hemen belirtelim.  Pratikte Devlet devleti yönetenlerden ibarettir.  

      Bu yüzden yanlış yapan yöneticiler en büyük zararı yönettikleri Devlete verirler. 

      “ At sahibine göre kişner.  “   demişlerdir.  Direksiyonu tutan sürücü arabayı istediği tarafa   

       Götürür.  Uçuruma yuvarlanırsa şoför yuvarlandı demezler, araba yuvarlandı derler.         

        

       Ayrıca devletler de yanlış yapabilir hatta cinayetler bile işleyebilir.   

       Bu, tamamen Devleti kimin yönettiğine bağlı.     

       Daha geçen ay sivilleri bombalayan Ermenistan’ a katil devlet, terörist devlet      

       Diyen siz değil miydiniz? .  

       Suriye de çocuk ve kadınları, yaşlıları bombalayan uçaklar hangi katil devletin uçakları? 

       Doğu Türkistan’da, Uygur bölgesinde soykırım uygulayan devlet hangi devlet? 

       Hiroşima’ya kadın.  Çocuk ve yaşlıların üstüne Atom Bombası atan devlet hangi devlet? 

       Sabra ve Atilla katliamlarını yapan hangi devlet?  Mısırda meydanda namaz kılıp dua    

       Eden sivilleri ağır makineli tüfeklerle öldüren devlet?  Bu devlete 60 milyar dolar ödül        

       Ve destek veren öteki münafık devlet? 

 

      Maalesef şu zulüm fitne ve inkârcılık çağında Devlet kavramı bütün saygınlığını        

      Kaybetmiştir.  En medeni bilinen ülkelerde halk ayaklanıp günlerce ortalığı yakıp yıkıyor  

      Devlete ve otoriteye başkaldırıyor. Amerika da siyahi bir vatandaşın polis tarafından haksız   

      Ve vahşi bir şekilde öldürülmesi üzerine çıkan olayları hepimiz izledik. 

      Adaletsizlik kadar hızla bir devleti hiçbir şey yıkamaz. Adalet mülkün temelidir. 

 

       Kendi halkına hızlı veya yavaş ama kesinlikle ölümcül olan zehirli maddeler üretip satan    

       Yöneticilerin yaptığı da bir soykırım değil midir?  

       Unutmayalım ki yukarıda belirtildiği gibi halkın nazarında devletle devleti yönetenler     

       Arasında bir fark yoktur! Sokaktaki polis devlettir.  Vergi dairesinde, Tapu dairesindeki     

       Memur Devlettir. Bunların bütün yolsuzluk ve suiistimallerinin faturası Devlete çıkar.       

     “ Devletimiz kusursuz ve kutsaldır ama memur ve yöneticiler yanlış yapıyorlar “ mazereti     

       Hiçbir hukuk sisteminde yoktur.  Böyle durumlarda adil bir devlet özür diler, zararı telafi    

       Ve tazmin eder. Topladığı vergilerle değil, yöneticilerin ve memurların kendi cebinden. 

 

 23- Resmi ya da özel bir kurumun, aynen o kaçak içki üreten kişi gibi, içki vb. zararlı        

        Maddelerin üretim ve ticaretini yapmalarının ilmen, ahlaken ve hukuken hiç bir         

        Savunulacak yanı yoktur. 

        

       “ Madem bilim teknoloji vb. yit Avrupa’dan, Batıdan aldık o zaman içki, kumar, 

       Ahlaksızlık vs. yit de almamız gerekir. Yoksa batılılar bizi aralarına almazlar  “   anlayışı    

       Yüzünden mi yetkililer bu gibi konularda bu kadar bağımlı, pasif, isteksiz ve etkisizler. 

 

        Bu bilim, akıl, mantık ve ahlak dışı itirazlar yerine, yanlış, sakat ve zararlı yasaları         

        Değiştirmeyi ve düzeltmeyi neden denemiyorsunuz?  Bu halk size emanet değil mi? 

        

       Şunu da not etmeden geçmeyelim. 

 

      Halkı Müslüman olan bu ülkenin, sekiler yöneticilerin de yardımıyla içki tüketiminde    

      Gayrı Müslim Avrupa ülkeleri arasında en ön sıralarda olduğu belirtiliyor. Ama onlardan   

      Daha fazla içki içtiğimiz halde bu kötü Avrupalılar hala bizi istemiyorlar.  Hayret edilecek   

      Bir şey! 

 

      Ne yapalım?  Bilim teknik, teknoloji, iş ahlakı, bilime saygı, inanca saygı, adalet, ekonomi     

      Vb. konularında değilse de İçki tüketiminde Avrupalıları geçmiş durumdayız.   

      Ne mutlu bize! 

 

 
Etiketler: Sahte, İçki, -2-,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
08 Mayıs 2024
YÜZDE ON NEREDE?
22 Kasım 2021
ÇOK BASİT NEDENLER
17 Ekim 2021
Paranoya
30 Eylül 2021
Meselelerimiz -2-
27 Eylül 2021
Meselelerimiz -1-
03 Eylül 2021
Lisede ilginç hocalarımız vardı!
25 Ağustos 2021
Devşirmeler -2- Bir Profesörün Ağzından!.. Çok Önemli İtiraflar!..
24 Ağustos 2021
Devşirmeler -1- Bir Profesörün Ağzından!.. Çok Önemli İtiraflar!..
19 Ağustos 2021
Önden Gidenler
15 Ağustos 2021
Bilgiyi İşlemek ve Üniversiteler
08 Ağustos 2021
Sebepler ve Sonuçlar
31 Temmuz 2021
Kayıtsız ve Şartsız mı?
23 Temmuz 2021
Çare ve Çözüm
07 Temmuz 2021
Ötekileştirmek
03 Temmuz 2021
Merdiven
26 Haziran 2021
Kökler
21 Haziran 2021
Ölçüler
19 Haziran 2021
En Mükemmel Din
17 Haziran 2021
Asıl Mesele
15 Haziran 2021
Manevi Bir Hastalık
09 Haziran 2021
Dinlerden Bir Din mi?
13 Mayıs 2021
BİZDEN misiniz?
11 Mayıs 2021
Arslanlar ve Sırtlanlar
06 Mayıs 2021
Meselenin Özü Nedir?
04 Nisan 2021
Neden Olmaz?
19 Şubat 2021
Altın Kafes -2-
17 Şubat 2021
Altın Kafes -1-
12 Şubat 2021
MIŞ GİBİ Yapmak!..
30 Ocak 2021
AMAZON Açık ama
28 Ocak 2021
DİJİTAL DÜNYA - ALİS Harikalar Dünyası
16 Ocak 2021
Yerli sanayi konusunda bir soru üzerine!.. “Sizi gidi montajcılar
08 Ocak 2021
Sahte İçki -1-
29 Aralık 2020
Ne Ekerseniz
05 Aralık 2020
Hangi Yüzle?
05 Aralık 2020
Alim - Amir
29 Kasım 2020
Övmek Övünmek
21 Kasım 2020
Feraset, Dirayet, Basiret
29 Haziran 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Prof. Dr. Mirzahan HIZAL Kimdir ?
27 Haziran 2020
Prof.Dr. Mirzahan Hizal Yazı Dizisi 2010-2020
Haber Yazılımı