Bu köşe yazımda Mehmet Şevket Eygi'ye kulak verelim ne demişti? Ne yazmıştı?
"NE EKERSENİZ" okuyalım.....
“ Efendim falanca kasabadan 8 yıllık evli ve 3 çocuklu kadın evini ve ailesini terk edip amcasının oğluyla kaçmış . 24 yaşındaki bir kız da , tanıştığı 65 yaşındaki sahte hocayla kayıplara karışmış.
Başka bir yerde falanca adam kendi akrabalarından 3 yaşındaki bir çocuk ta dahil olmak üzere
6 kişiyi öldürüp gömmüş . v.s v.s . “
Bir çocuk düşünün , normal bir aile çocuğu , anası babası kriminal , psikopat falan değil .
Çocuğu ellerinden geldiği kadar bakıyor büyütüyor .
Derken çocuk ilkokula başlıyor . Başlamak zorunda . Yasalar gereği velileri onu okula göndermekle yükümlü. Gönderiyorlar zaten .
İlkokuldaki eğitim müfredatı bakanlıkça belirlenmiş konulardan oluşuyor . Çocuğun neleri
doğru , neleri yanlış bileceği , neleri kutsal kabul edeceği , hangi kitapları okuyacağı v.b yani onun kişiliğinin ve karakterinin temel taşları ilkokul birinci sınıftan başlayarak yerleştiriliyor. Bazen daha da önce , çocuk ana okuluna giderse. Bu ilk ve temel eğitimdeki yaklaşım ve işlenen konular konusunda ana babaya fikir , görüş ve inançları soruluyor mu ? Hayır .
Neden ?
Çünkü Resmi otorite çocuğa nasıl bir eğitim verilmesi gerektiğini o cahil ana babadan daha iyi biliyor da ondan . Yani kısacası mevcut resmi otorite kendisine gerekli ve faydalı olacağına inandığı bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyor.
Ne var bunda ? bütün ülkeler böyle yapmıyorlar mı ?
Yapıyorlar tabii .
Zaten bu yüzden bu çok iyi eğitilmiş insanlar , aldıkları eğitimin sonucu olarak dünya savaşları çıkarıp 10 larca milyon insanı öldürüyor. Petrolünü sömürmek için Irak v.b ülkeleri bombalayıp yine milyonları öldürüyor . Yüksek teknoloji ürünü silahlar , atom bombaları ile çoluk çocuk kadın yaşlı demeden yüzbinlerce insanı yok ediyor. Kendi geliştirdiği kitle imha silahlarının , karnını zor doyuran zavallı toplumlar tarafından yapıldığı iftirasıyla onları da bombalıyor. Afrikadan v.s milyonlarca insanı esir ve köle yapıp götürüyor. Virüsler üretip milyonları öldürüyor . Okullarda okumuş , iyi eğitim almış askerler , siftah olsun , elimiz alışsın diye savunmasız sivil insanlara nişan alıp öldürüyorlar. Bu savaş ve kıyımların yanında , hırsızlık ,soygun , ahlaksızlığın ve zulmün her türlüsünü yapıyorlar .
Bunları o çocuğun ana babası değil resmi otoriteler yapıyor. Resmi otoritelerin eğitip yetiştirdiği
insanlar yapıyor.
Yani ?
Yani bu eğitim sisteminde bir şeyler fena halde yanlış değil mi ? Bunca insanın ölmesi , zulüm ve ahlaksızlıklar normal mi ?
Resmi otorite bu çocuklara ne öğretilmesi gerektiğini gerçekten biliyor mu ?
Yoksa Kendi doğru bildiği yanlışları öğretiyor olmasın ?.
Sonuç ortada , milyonlarca katil , hırsız , ahlaksız , zalim ve cani .
Bütün imkan , otorite ve yetkiyi elinde tutanlar bunlardan biz sorumlu değiliz diyebilirler mi ?
O kadar ki , bu otoriteler eğitime verdikleri paranın kat kat fazlasını yetiştirdiği suçluları takip etmek , yakalamak ve onların verdiği zararları kapatmak için harcıyor. Polis teşkilatının ve Adalet bakanlığının , cezaevlerinin v.b bütçesi ne kadar ?
Bu suçlular uzaydan gelmiyor . Onları resmi otoriteler ve eğitimcileri yetiştiriyor ! Hem çocuklarımızı suçlu olarak yetiştiriyor, hem de onları yakalayıp cezalandırmak için bizden vergi alıyorlar.
Bu çocuk ve benzerlerine yanlış hatta çok yanlış bir eğitim verildiği tartışılamaz bile .
Ama efendim , Avrupa ve Amerika daki eğitim sistemi , laiklik ilkeleri …….
Daha önce de ifade edilmiştir. Bir şey yanlışsa yanlıştır. Bu yanlışı kimin veya kaç kişinin yaptığı hiçbir şeyi değiştirmez . Bir sayı ne kadar büyük olursa olsun sıfırla çarparsanız sonuç sıfır çıkar .
Yukarıda anlatılan cinayetleri Avrupa ve Amerika daki eğitimden geçenler işlemedi mi ? Hala işlemiyor mu ?
O yaştaki çocuğa asla yalan söyleyemezsiniz.
En büyük doğru ve hakikat olan Allah inancını ondan esirgeyemezsiniz.
Kendisinin bir yaratıcısı olduğuna ve ona karşı sorumluluk ve görevleri olduğuna inanmayan herkes potansiyel bir suçludur. Sadece imkan bulamadığı için ve yakalanmak korkusuyla suç işlemez.
Allah inancına dayanmayan laik bir ahlak sistemi olamaz. Böyle bir sistem sizin yerinize düşünen başka insanların kendi düşüncelerini size dayatmak istediği bir sistemden başka bir şey değildir. O insanlara neden güvenelim , neden onların dediklerini yapalım ?. Daha güçlü oldukları için mi ? Yani zorbalık mı söz konusu ? Yeryüzünde zorbalık hiçbir sorunu çözmez.. çünkü kendisi sorun kaynağıdır. Şiddet şiddeti doğurur. Kimden gelirse gelsin .
Hiç şüphesiz İşin doğrusu şudur ki , İnsanları yaratan ve rızkını veren Allahtır , resmi otorite değil. Bunun aksini savunmak ve zorla kabul ettirmeye çalışmak firavunluk ve nemrutluktur ki onların da akibeti malumdur.
İlkokuldan başlayarak çocukları müşrik ve putperest yetiştirirseniz onları , okumuş cahil, maddeci menfaatperest, dünyaperest, bencil ve kibirli insanlar yaparsınız. Bunlar potansiyel suçluların özellikleridir. Böyle insanlar yetişkin olduklarında işlerine geldiğinde yalan söyler, iftira atar, çalar, emanete hiyanet, ülkesine ihanet eder . Ahlaken çok düşüktürler.
Yakalanmayacaklarını bilseler kolayca cinayet bile işlerler. Çünkü onlarda Allah korkusu ,
vicdan ve ahlak yoktur. Sadece imkan , fırsat ve yakalanıp yakalanmama kriterleri vardır.
Hepsi de mi böyleler ? Elbette hayır . Ama bir kötü dokuz mahalleye yeter. Deli kuyuya bir taş atar on kişi çıkaramaz. Bir kibrit bütün ormanı yakar. Çoğunluğunu potansiyel suçluların oluşturduğu bir toplumdan çok sayıda suçlu çıkar .
Halbuki sistem verdiği bu yanlış ve zararlı eğitime rağmen , dürüst , efendi , mert , ülkesini ve sistemi çok seven , çok çalışkan yüksek seciye sahibi bireyler ortaya çıkmasını bekler. Böyle olmayınca çok şaşırır ki esas şaşılacak şey onların şaşırmasıdır.
Maalesef ne ekerseniz onu biçersiniz. Arpa tohumundan buğday çıkmaz.
Belki farkında değiliz ama toplumda büyük bir ahlaki çözülme , inançsızlıktan gelen bir sorumsuzluk, hak ve hukuka saygısızlık , egoistlik , şiddet v.b yayılmıştır. Aile bireyleri arasında bile miras kavgaları , cinayetler ahlaksızlıklar büyük boyutlara ulaşmıştır. Okul müdürleri , Üniversite yöneticileri , milletvekilleri bile ahlaksızlık batağına bulaşmışlardır.
Bunlara kimler nasıl bir eğitim verdi ?
Resmi otorite ve bu eğitim sistemini fanatikçe savunanlar bunları nasıl açıklayacaklar ?
Allaha isyanda ısrar eden bir toplum , doğru eğitim ve adil idare v.b gibi yatay çözümlerle islah olmazsa , dikey çözümler gelir ( M.Ş.Eygi) .
|