Yazı Detayı
27 Ağustos 2024 - Salı 13:11
 
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
 
 

Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi

Erkekler; yaratılışları gereği kadınlara meyyal, şehvetlerine düşkündür. Bu zafiyetleri, aile birliği kurmanın, kadın ve çocukların sorumluluklarını üstlenmenin bir ödülü ve teşvik unsuru olduğu gibi, en büyük kulluk imtihanlarından birisine de dönüşmüştür. Tarih boyu hemen her konumdaki erkeğin karşılaştığı ve zorlandığı, peygamberler gibi korunmuş olanlar hariç, bir çoğunun kaybettiği bir sınav olmuştur. Sonuçta her erkek Hz. Yusuf gibi dirayetli olamıyor. Erkeklerin kadınlara olan zayıflığı devletler arasındaki iletişim ve mücadelenin de etkili bir aracı yapılmıştır. Çin, Rusya, ABD, İsrail, İngiltere, Almanya gibi ülkeler günümüzde de "bal tuzağı" tabir edilen bu taktiği sinsice kullanmaya devam ediyorlar.

"Erkeklerin kalitesi varlıkta, kadınların da yoklukta belli olur!" bilinen bir darb-ı meseldir. Ekonomik varlığı ve sağlığı yeterli olup da Allah korkusu gibi bir derdi bulunmayanların önemli bir kısmı, normal evlilikten kaçınarak zinaya giydirilen sevgili, partner, dost gibi kılıflar ile cinsel tatmine yönelir veya evliliklerine ilave olarak kullanır. Allah korkusu olan zengin erkeklerin de dini nikahlı çoklu evlilikler yaşadığını biliyoruz. Pornografi ile sağlanan veya ulaşılan cinsel tatmin, normal kadın-erkek ilişkisinde katlanılan zorluk ve maliyetler gibi yorucu-yıpratıcı süreçlere girmeden, kestirme olarak hedefe ulaşma hissiyatının karşılanmasıdır. Bu açıdan bakılınca, etkilediği insan sayısı çok daha yüksek ve çeşitli katmanlardadır. Evlenemeyen gençlerden, evliliğinde cinsel tatmine ulaşamayan çiftlere kadar, her kesim için zina öncesi bir kaçış, nefsini köreltme ve ehven-i şer unsuruna dönmüştür.
 

Pornografiyi giderek daha tehlikeli kılan özellikleri; ucuzluğu, erişim kolaylığı, sapkınlık çizgileri de dahil her senaryoya uygun üretimleri, yüksek kaliteli materyaller ve teknolojiler ile gerçekliğe giderek yaklaşan deneyimleme güçleridir. İnternetin ulaştığı yayın kalitesi ve kapsamı ile pornografinin asıl yayılım mecrasına dönüşmesi de bir gerçektir. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane oranının yüzde 95,5'e, internet kullanan bireylerin oranın da yüzde 87,1'e yükseldiğini görüyoruz. Bu kullanım oranları pornografik materyallerin  yayılma potansiyelini de gösteriyor.
 

Pornografi sektörü insanları tuzağına çekmek için son derece sinsi ve sistemli çalışıyor. Bir erkeğin günlük yaşantısı içinde bulunabileceği her türlü ortamın pornografi de bir karşılığı gösteriliyor ve gün içinde fanteziler ile beslenmesini, yaşayamadıklarını deneyimleme tatmini ve kolaylığını tuzak şeklinde öne sürüyor. Aile içinde fiilen ensest ilişkinin ilk adımı ve en kolay yolu olarak gösterilen üvey anne, baba, kız ve erkek kardeş ile cinsel birliktelikler en yaygın pornografik senaryolar arasındadır. İş yeri, okul, hastane, yolculuk, tamir ve tedarik gibi hizmet sektörleri dahil her alan için pornografik üretimleri yapıyorlar. Pornografik senaryolardan korunan ve dokunulmayan neredeyse tek unsur Yahudiler ve Hahamlardır. Çünkü global pornografinin patronu ve yayıncısı siyonist yahudilerdir! Hristiyan papaz ve rahibeler, Müslüman kıyafetli kadınlar ve diğer inanışların tamamı için pornografide çirkin karşılıklar üretilmiştir!

 

Pornografinin en büyük sinsi iş ortakları arasında her türlü melanetin gönüllü temsilcisi ve şeytanın askerliğine soyunan sanatçı-oyuncu tayfası var. Sinemamızdan, fiilen pornografi içinde yer almasa da ima ve bel altı esprileri ile  pornografi kültürünü yayan çok sayıda kadın-erkek oyuncular gelip geçti. Aile filmi diye izleyip gülünen filmlerde bile pornografiye atıflardan geçilmiyor. Komedyen geçinenlerin de şu anda en büyük espri sermayesi pornografidir.
 

Pornografi; ailesiz ve cinsiyetsiz toplumlar kurmanın, evlilik kurumunu yok etmenin, bireysel hazcılık olan hedonizmi yaygınlaştırarak asosyal ve kolay yönetilebilir kişilikler oluşturmanın, dinin ve toplumsal ahlakın kadim surlarını yıkmanın koç başına döndürülen atomdan daha etkili ve yıkıcı bir silahtır. Ne yazık ki Müslüman devletler dahil ülke yönetimlerinin büyük bir kısmı adeta toplumsal bir uyuşturucuya dönen bu zararlı akıma karşı duyarsız ve önlemsiz kalmıştır.
 

Aile yıkılırsa toplum yıkılır diyoruz! Aile yıkımıyla kalmayıp, her türlü eşcinsel sapkınlıkların ve henüz yaşanmamış kötülüklerin suflesini verircesine, en büyük manevi bozgun aracına dönüşen pornografiye karşı, daha ne kadar kör, sağır ve dilsiz kalacağız?

 

Pornografi ile mücadele için neler yapmalıyız?

 

1.Aile ve evlilik zararlısı kanunları değiştirerek, evlenmeyi teşvik eden, kolaylayan ve meşru cinsel  yaşantı için evliliği merkeze alan politikalar geliştirmeliyiz.
 

2.Evlilikte sağlıklı ve bilinçli cinsel hayat eğitimlerini vermeli, insanların gözünü dışarıya dikecek ihtiyacı hissetmeden mutlu olabilmeyi öğretmeliyiz.

 

3.Medyada pornografik referans ve senaryoları önleyen etkili adli ve idari tedbirler almalıyız.
 

Başka yapılacak şeyler de vardır elbet! Onları da yetkili ve sorumlular düşünüp uygulasın! Değil mi?

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-siyonizmle-mucadele-helal-gidadan-baslar-1074.html

 
Etiketler: Çoktan, Kaybettiğimiz, Bir, Cephe:, #Pornografi,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
14 Eylül 2024
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
03 Eylül 2024
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
04 Ağustos 2024
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
12 Temmuz 2024
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
19 Haziran 2024
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
27 Mayıs 2024
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
20 Mayıs 2024
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
25 Aralık 2023
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
11 Kasım 2023
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
12 Ekim 2023
Aşk Olsun Sana HAMAS!
03 Temmuz 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
09 Haziran 2023
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
28 Mayıs 2023
Kimler Bakan OLMASIN?
05 Mayıs 2023
Mağdur Zorbalığı
26 Nisan 2023
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
16 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
13 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
11 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
06 Nisan 2023
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
31 Mart 2023
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
30 Mart 2023
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
13 Mart 2023
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
05 Mart 2023
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
26 Şubat 2023
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
24 Şubat 2023
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
13 Şubat 2023
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
27 Ocak 2023
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
25 Aralık 2022
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
21 Aralık 2022
YÖK Mağduru Akademisyenler
19 Aralık 2022
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
06 Aralık 2022
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
06 Kasım 2022
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
21 Ekim 2022
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
20 Ekim 2022
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
14 Ekim 2022
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
04 Ekim 2022
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
04 Ekim 2022
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
24 Ağustos 2022
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
10 Ağustos 2022
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
10 Haziran 2022
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
24 Mayıs 2022
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
03 Mayıs 2022
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
29 Nisan 2022
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
24 Nisan 2022
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
22 Nisan 2022
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
09 Nisan 2022
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
05 Nisan 2022
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
01 Nisan 2022
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
24 Mart 2022
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
15 Mart 2022
Boşanmanın Davası Olur mu?
07 Mart 2022
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
05 Mart 2022
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
02 Mart 2022
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat 2022
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
24 Şubat 2022
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
17 Şubat 2022
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
14 Şubat 2022
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
29 Ocak 2022
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
25 Ocak 2022
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
17 Ocak 2022
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
27 Aralık 2021
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
12 Aralık 2021
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
02 Aralık 2021
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
21 Eylül 2021
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
02 Eylül 2021
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
25 Ağustos 2021
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
23 Ağustos 2021
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
13 Ağustos 2021
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
05 Ağustos 2021
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
26 Temmuz 2021
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
16 Nisan 2021
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
02 Nisan 2021
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
25 Mart 2021
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
24 Şubat 2021
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
21 Aralık 2020
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
10 Aralık 2020
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
01 Aralık 2020
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
11 Kasım 2020
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
11 Kasım 2020
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
11 Kasım 2020
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
11 Kasım 2020
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
04 Kasım 2020
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
04 Kasım 2020
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
04 Kasım 2020
Ben Babamdan Öğrendim!
04 Kasım 2020
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
04 Kasım 2020
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
04 Kasım 2020
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
04 Kasım 2020
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
04 Kasım 2020
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında
Haber Yazılımı