Yazı Detayı
02 Aralık 2021 - Perşembe 17:10
 
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
 
 

 

Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?

Bir Covid Hikayesi!..

 

Hz. Ömer r.a. halife olunca bir kişiyi görevlendirerek her gün kendisine ölümü hatırlatmasını rica etmiş. Bir zaman sonra artık bu hizmete ihtiyacı kalmadığını, çünkü saç ve sakalında çıkan beyazların aynadaki görüntüsünün de aynı şekilde ölümü hatırlatmaya yettiğini söylemiş.

 

Bizler Hz. Ömer'in dirayeti ve ferasetinden oldukça uzak düşen zamane Müslümanları olarak, başımızdaki bütün kıllar ağarsa bile nedense ölümün farkında gibi davranmıyoruz. Normalde bizi sürekli sarsıp kendimize getirmesi gereken yaşlılık emareleri yetmeyince devreye hastalıklar giriyor. Her hastalığın da farklı etkileme seviyesi var. Gelip geçici hastalıklar, akut olduğu dönemde sarsıp genel bir şok etkisi yapıyor. Kanser gibi kronik hastalıklar da büyük bir korku ve kalıcı endişe kaynağına dönüyor.

 

Yaşlılığın önemli emarelerinden birisi de kalp ve damar hastalıklarıdır. Gençlerde de görülmekle beraber, yaşlanan kalbimizin ve damarlarımızın artık yoruldum demeye başladıkları da herkesin malumudur.

 

2 hafta önce, daha evvel hiç yaşamadığım tansiyon yükselmesi problemiyle tanıştım. Yoğun baş ağrısı ve huzursuzluk hissi insanı her şeyden alıkoyan bir sıkıntıya dönüşüyordu. Durumu takip etmek üzere hekim kararı ile tansiyon holter cihazı ile 24 saat teste girdim. Fakat sağlık personelinin sağlıkla imtihanı da basit olmazmış gibi, tansiyonla birlikte yükselen ateş ve titreme nöbetleri de baş gösterdi. Artık hangisinin, hangisini tetiklediğini anlamaya çalışmanın da bir faydası yoktu. Tansiyonum 17'lere ateşim 39'lara doğru gidip geliyordu.

 

Holter cihazını çıkardığım günün gecesi yaşadığım en sefil zamanlardan birisine döndü. Tek yapabildiğim düzenli vakit namazlarını oturarak da olsa eda etmeye çalışmaktı. Bir şey yapmak veya meşgul olmak mümkün değildi. Zamanın hastalık sırasında nasıl da uzayıp yavaşladığını tekrar tecrübe ediyordum. Yarı uykusuz yarı baygın gibi geçen gecenin seherinde, abdest almak için lavaboya gittiğimde içimin boşaldığını ve vücudumun bütün şalterlerini kapatmaya başladığını hissedince, korunmak için hemen yere uzandım ve toparlanmaya çalıştım. Evde benimle birlikte 5 kişi vardı ama o anda yapayalnızdım. Durumun kötüye gidebileceğinden korkarak, yerde sürünerek koridora geçtim ve sırt üstü yatarken sevgili dünya ve ahiret yoldaşıma seslendim. Tıpkı bir melek gibi yetişip benimle ilgilendi. Tansiyonumu ölçünce bu sefer 8'e 4 kadar düştüğünü gördük. Bir süre daha yerde kalıp sonra usulca yatağıma geçebildim. Sağlıklı bir aile hayatının ve hayırlı bir eşin varlığı ne büyük bir mutluluk ve nimettir. Halimize binlerce kez şükrettim.

 

Pazartesi günü işe gidip kontrol için PCR testini de yaptırınca öğlene müjdesi geldi. Ben de artık covid+ kervanına katılmıştım. Tansiyon olmasa bile yaşadığım yüksek ateş, titreme, iştah kaybı gibi belirtiler anlamlı hale gelmişti. Benden 2-3 gün sonra Hanımım da hastalık belirtilerini yoğun yaşamaya başladı. Ağzımızda çamur tadı, ateş ve titreme nöbetleri, yaygın kas ve eklem ağrıları ile yaşamaya devam ettik.

 

Hastalık zamanlarında insanın destek veren aile ve dost çevresinin varlığı, uzaktan da olsa dualarıyla yanınızda olduklarını hissettiren akraba ve sevdiklerinin varlığını bilmek ve yaşamak da ayrı bir şükür ve mutluluk kaynağı oluyor. Yüz yüze hiç gelemediğiniz halde samimi dualarını duyduğunuz insanların gönül hoşluğu da ayrı bir güç ve kuvvet veriyor.

 

Hastalığımızın 6. gününde büyük oğlumuzun da PCR testi pozitif çıkınca ailecek karantina süremiz bir hafta daha uzamış oldu. Benim durumumda küçük şeyler dışında şükürler olsun kalıcı bir hasar olmadı. Hanımın ve oğlumun tat-koku alma duyuları gitti. Birinde mide bulantısı diğerinde yoğun öksürükle toparlanma sürecine girdiler.

 

Son 2 yılda milyonlarca insanın deneyimlediği covid-19 hastalığını bizde evimizde misafir etmiş olduk. Hayırlısıyla tekrar gelmemek üzere uğurlamak istiyoruz. Hastalık sırasında dünyevi istek ve mutlulukların dip yaptığını bizzat yaşamış olsak da nefsimizin normal zamandaki mesaisine aksatmadan devam edeceğini iyi biliyoruz.

 

Alınmayan derslerin tekrar edilmesi kaderin bir cilvesiymiş. Bu hastalığı çeken bütün kardeşlerimin ve nefsimin,  gereken dersleri alarak hayatına devam etmesini canı gönülden niyaz ederim. Hastalıklar gibi şifa da Allah'tandır.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
http://www.bncmedyahaber.com/yazar-hastaliklarimizdan-dersimizi-alabiliyor-muyuz-722.html

 

 
Etiketler: Hastalıklarımızdan, Dersimizi, Alabiliyor, muyuz?,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
19 Kasım 2024
Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
10 Kasım 2024
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
04 Kasım 2024
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
08 Ekim 2024
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
19 Eylül 2024
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
14 Eylül 2024
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
03 Eylül 2024
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
27 Ağustos 2024
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
04 Ağustos 2024
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
12 Temmuz 2024
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
19 Haziran 2024
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
27 Mayıs 2024
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
20 Mayıs 2024
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
25 Aralık 2023
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
11 Kasım 2023
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
12 Ekim 2023
Aşk Olsun Sana HAMAS!
03 Temmuz 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
09 Haziran 2023
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
28 Mayıs 2023
Kimler Bakan OLMASIN?
05 Mayıs 2023
Mağdur Zorbalığı
26 Nisan 2023
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
16 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
13 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
11 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
06 Nisan 2023
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
31 Mart 2023
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
30 Mart 2023
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
13 Mart 2023
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
05 Mart 2023
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
26 Şubat 2023
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
24 Şubat 2023
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
13 Şubat 2023
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
27 Ocak 2023
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
25 Aralık 2022
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
21 Aralık 2022
YÖK Mağduru Akademisyenler
19 Aralık 2022
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
06 Aralık 2022
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
06 Kasım 2022
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
21 Ekim 2022
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
20 Ekim 2022
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
14 Ekim 2022
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
04 Ekim 2022
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
04 Ekim 2022
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
24 Ağustos 2022
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
10 Ağustos 2022
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
10 Haziran 2022
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
24 Mayıs 2022
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
03 Mayıs 2022
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
29 Nisan 2022
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
24 Nisan 2022
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
22 Nisan 2022
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
09 Nisan 2022
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
05 Nisan 2022
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
01 Nisan 2022
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
24 Mart 2022
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
15 Mart 2022
Boşanmanın Davası Olur mu?
07 Mart 2022
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
05 Mart 2022
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
02 Mart 2022
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat 2022
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
24 Şubat 2022
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
17 Şubat 2022
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
14 Şubat 2022
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
29 Ocak 2022
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
25 Ocak 2022
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
17 Ocak 2022
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
27 Aralık 2021
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
12 Aralık 2021
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
21 Eylül 2021
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
02 Eylül 2021
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
25 Ağustos 2021
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
23 Ağustos 2021
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
13 Ağustos 2021
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
05 Ağustos 2021
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
26 Temmuz 2021
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
16 Nisan 2021
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
02 Nisan 2021
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
25 Mart 2021
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
24 Şubat 2021
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
21 Aralık 2020
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
10 Aralık 2020
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
01 Aralık 2020
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
11 Kasım 2020
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
11 Kasım 2020
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
11 Kasım 2020
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
11 Kasım 2020
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
04 Kasım 2020
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
04 Kasım 2020
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
04 Kasım 2020
Ben Babamdan Öğrendim!
04 Kasım 2020
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
04 Kasım 2020
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
04 Kasım 2020
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
04 Kasım 2020
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
04 Kasım 2020
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında
Haber Yazılımı