Yazı Detayı
23 Ağustos 2021 - Pazartesi 00:44
 
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
 
 

 

 

Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!

 

Afganistan’daki son gelişmeler üzerine, hemen her kesimden yorumlar duyduk veya dinledik.

Kimisi Taliban güçlerini aşırı överek muhteşem bir zafer kazandıklarını, İslami hükümlerin tam uygulanacağı bir devlet kurduklarını söyledi. Bazıları da Taliban’ın şahsında İslam’a olan kin ve nefretlerini kusarak tam bir batılı gözüyle aşağıladı ve karalama kampanyalarına katıldı. Bir kısım dindar vatandaşımız da düşman gibi olmasa da eksiklerini ve hatalarını sayıp dökerek iddia ettikleri gibi İslami bir rejim kuramayacaklarını ispat etmeye çalıştı.
 

Afganistan hakkında derinlemesine bilgilere sahip değilim. Hemen herkesin bildiği üzere; Afganistan zorlu bir coğrafyaya sahip ve normal savaş taktikleri yetersiz kaldığı için işgal ve sonrasında tutunma zorluğu yaşanan, yer altı zenginlikleri yüksek bulunan, maalesef uyuşturucu üretim ve imalat merkezine dönen, kurtuluş savaşında Pakistan gibi kardeşliğini gördüğümüz ve bize ilk diplomatik temsilci gönderen, Rusya’nın bir süre işgal edip çıkmak zorunda kaldığı, 11 Eylül saldırısından sonra ABD’nin saldırıp işgal ettiği mazlum bir İslam beldesidir.


İstanbul’u 5 yıl işgal ettikten sonra, savaş yapmaksızın çekilen İngilizler gibi, ABD’nin de Afganistan’dan apar topar ayrılmasının herkese şüpheli geldiği açıktır. Sebep ne olursa olsun, sonuçla ilgilenmek veya sonucu iyileştirmek esas olacağına göre, Afganistan’ın geleceğine odaklanmak ve iyiliği için hem dua, hem de yardımda bulunmak her Müslüman ülkenin ve bizlerin kardeşlik borcudur.


Kabul edelim ki şu anda yeryüzünde Allah’ın emir ve yasaklarının, Peygamberin sünnetinin ve adaletinin tam yaşandığı bir İslam ülkesi yoktur! Olduğunu iddia edenlerin hepsinde arızalar ve sorunlar gizlenemeyecek derecede açıktır. İslam’ın doğup geliştiği Hicaz bölgesi dahi, İngiliz oyuncağı Ehl-i Sünnet düşmanı Vehhabi adıyla maruf isyankar bir kabilenin yönetimi altındadır.


Biz Türkiye olarak, kuruluşumuzda kabul edilen Anayasamızdan resmi dinimizin İslam olduğunu 1928’de çıkarmışız! Yavuz Sultan Selim’in fethiyle Osmanlı’ya geçen İslam Halifeliği yani Ümmetin Liderliğini 1924’de kaldırmışız. İçinde İslam adına esintiler bulunan ne kadar kanun ve mevzuatımız varsa hemen hepsini zamanla bozmuş veya yok etmişiz. Mesela Türk Medeni Kanunu gibi! İslam’ın  öngördüğü aile yapısına karşı son dönem muhafazakar(!) partilerimiz, geçmişin tek partili (CHF) ceberutundan bile daha şedit ve daha zalim yasalara imza atmaktan çekinmemiştir! Vakıf paralarının gasp edilerek bazı bankalarda vakıf adıyla faizde çalıştırılması, Zinanın suç olmaktan çıkarılması, süresiz nafakanın yasalaşması, çocuğun velayetinin babadan alınması ve haczinin başlaması, babanın aile reisliğinden kovulması, iftira da olsa kadın beyanının esas alınması, karı-kocalık yerine cinsiyetsiz eş-eş kavramlarının getirilmesi, domuzun kasaplık hayvan yapılması vb. İslam’a aykırı işlerin hepsi sözde dindar, muhafazakar partilerin eseridir!

 

Afganistan’da Taliban rejiminin iddia ettiği gibi İslami bir yönetim sistemi kurmaları, batıl ideolojilerden kendilerini korumaları Müslümanları memnun ve mesrur edecek gelişmeler olacaktır. Gerçekleşmesi için dua etmek borcumuzdur. Baştan kötü veya hatasız kabul etmek akla ve imana sığmaz.

 

Taliban rejiminin veya başka devletlerin İslam’a aykırı yönlerini sayıp dökerek taş atanların önce kendi oturduğu camdan köşke dikkat etmesi gerekir. Zira karşıdan gelecek en küçük taşla bile zarar göreceği mutlaktır.

 

İslam dini, yeryüzünde fertler bazında çok güzel yaşanabiliyor. Şuurlu ve gayretli Müslümanlar küfür rejimlerinde veya İslam ülkesi olduğunu belirten yerlerde bulunabiliyor. Ama devlet rejimi olarak, İslam dinini yaşadığını iddia eden ülkelerin hepsinde kronik sorunlar var. Kimisi mezhepçiliğin, kimisi siyasi diktatörlüğün, kimisi kafir özentisinin ve işgalinin pençesinde kıvranmaya devam ediyor.

 

Afganistan, Osmanlı idaresinde olduğu gibi bazı dönemler hariç, tarih boyunca zulme ve işgale uğramış mazlumlar diyarı bir beldedir. Irk ve mezhep fitneleri onları da bozmuş ve kan davalarına dönmüştür. Şu anda, sırf büyük şeytan ABD’nin esaretinden kurtuldukları için bile sevinmemiz gerekir. Hayırlı ve güzel işlerinde destek vererek, yanlışlarında karşı çıkarak, İslami bir duruşla dayanışma içinde yaklaşmamız gerekir.
 

Yüce Rabbimizden, İslam beldelerindeki bütün işgallerin bittiğini görebilmeyi niyaz ederiz.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-kuzuyu-kurda-teslim-eden-sistemden-hayir-gelir-mi-638.html

 

 
Etiketler: Camdan, Köşklerde, Oturanlar,, Başkasına, Taş, Atmasınlar!,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
19 Kasım 2024
Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
10 Kasım 2024
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
04 Kasım 2024
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
08 Ekim 2024
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
19 Eylül 2024
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
14 Eylül 2024
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
03 Eylül 2024
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
27 Ağustos 2024
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
04 Ağustos 2024
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
12 Temmuz 2024
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
19 Haziran 2024
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
27 Mayıs 2024
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
20 Mayıs 2024
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
25 Aralık 2023
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
11 Kasım 2023
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
12 Ekim 2023
Aşk Olsun Sana HAMAS!
03 Temmuz 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
09 Haziran 2023
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
28 Mayıs 2023
Kimler Bakan OLMASIN?
05 Mayıs 2023
Mağdur Zorbalığı
26 Nisan 2023
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
16 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
13 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
11 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
06 Nisan 2023
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
31 Mart 2023
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
30 Mart 2023
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
13 Mart 2023
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
05 Mart 2023
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
26 Şubat 2023
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
24 Şubat 2023
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
13 Şubat 2023
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
27 Ocak 2023
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
25 Aralık 2022
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
21 Aralık 2022
YÖK Mağduru Akademisyenler
19 Aralık 2022
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
06 Aralık 2022
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
06 Kasım 2022
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
21 Ekim 2022
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
20 Ekim 2022
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
14 Ekim 2022
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
04 Ekim 2022
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
04 Ekim 2022
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
24 Ağustos 2022
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
10 Ağustos 2022
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
10 Haziran 2022
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
24 Mayıs 2022
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
03 Mayıs 2022
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
29 Nisan 2022
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
24 Nisan 2022
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
22 Nisan 2022
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
09 Nisan 2022
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
05 Nisan 2022
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
01 Nisan 2022
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
24 Mart 2022
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
15 Mart 2022
Boşanmanın Davası Olur mu?
07 Mart 2022
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
05 Mart 2022
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
02 Mart 2022
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat 2022
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
24 Şubat 2022
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
17 Şubat 2022
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
14 Şubat 2022
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
29 Ocak 2022
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
25 Ocak 2022
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
17 Ocak 2022
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
27 Aralık 2021
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
12 Aralık 2021
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
02 Aralık 2021
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
21 Eylül 2021
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
02 Eylül 2021
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
25 Ağustos 2021
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
13 Ağustos 2021
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
05 Ağustos 2021
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
26 Temmuz 2021
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
16 Nisan 2021
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
02 Nisan 2021
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
25 Mart 2021
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
24 Şubat 2021
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
21 Aralık 2020
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
10 Aralık 2020
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
01 Aralık 2020
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
11 Kasım 2020
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
11 Kasım 2020
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
11 Kasım 2020
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
11 Kasım 2020
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
04 Kasım 2020
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
04 Kasım 2020
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
04 Kasım 2020
Ben Babamdan Öğrendim!
04 Kasım 2020
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
04 Kasım 2020
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
04 Kasım 2020
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
04 Kasım 2020
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
04 Kasım 2020
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında
Haber Yazılımı