Yazı Detayı
01 Ocak 2023 - Pazar 22:40
 
Söylem Problemi
Şahmettin BALAHORLU - Araştırmacı / Yazar
 
 

SÖYLEM PROBLEMİ
 

İnsan; aklı ile düşünen, tefekkür ettiğini tabir eden ve pratiğe geçiren ahsen bir varlıktır.


Bu değerlere sahip olan her insan, bilgiyi değerlendirme akabinde iki sonuçtan birine ulaşır. Neticede kanaatinde ya isabet eder ya da edemez. Kaldı ki kişinin her konuda isabet etmiş olması da mümkün değildir. Aslında insanoğlunun yüce gayesi, aklı-selim, sahih düşünce ve hikmet tabiriyle meselelere yaklaşıyor olmasıdır.


Ulvi gaye ilahi Bari’yi kazanmaksa, hak olan yola; hikmet ve güzel söz ile davet etmek ve en güzel şekilde mücadele etmekte aynı zamanda ilahi bir menhecdir.


İtilaf etmek, farklı düşünmek ve yorum yapmak insanın fıtratında olan ve inkâr edilemeyen beşeri bir haslettir.


Dolayısıyla herhangi bir mevzuda, hukukçular,  ekonomistler, siyasetçiler, eğitimciler, bilimciler ve felsefecilerin kendi alanlarında ve aralarında farklı tahliller yaptıkları pratikte müşahede edilmektedir. Keza teologlarda bu kategoridedir. Çünkü muhatap insandır.


Çeşitli konularda ve alanlarda, bu meslek gruplarının müntesipleri tarafından olaylara bakış, yorumlama ve farklı yaklaşımların olması kabul görürken, dini/İslami alanlarda farklı yorumların olması da gayet normal olan bir husustur.  


Yıllar değişmiş olsa da hiçbir zaman değişmeyecek olan İslam’ın tevhidi, ibadi, ahlaki ve muamele konularında esasları vardır. Karşılaşılan yeni meselelere, asri problemlere çözüm üretmek ve çare bulmakta yine İslam mefkûresinin dairesi içerisinde bir ihtiyaç ve gerektir. Bu hal üzere çözüm üretmek aslında İslam düşüncesini, muasır, canlı ve dinamik kılar.


Dünyanın dört bir yanında yaşayan, iki milyara yakın, bu tevhid inancının müntesiplerinin olması, bulunduğu iklimlerde meselelere çözüm üretmesi ve anlayışlar serdetmesi, bu yüce davetin aynı zamanda evrensel özelliğini de beyan ve ispat etmiş olur. Kaldı ki İslam tüm insanlığa hitap etmesi bakımdan da netice itibariyle mevlud bir dindir.


Binaenaleyh, hidayet güneşinin, dünyanın neresinden doğacağı bilinemez. Kime, nasıl, nerede hidayetin nasip olacağı önceden kestirilemez. Kaldı ki kalpler ancak O’nun elindedir.


Hal böyle iken, çağımızda insanlara ve insanlığa bu ulvi tevhid davetinin ulaşmasında ve ulaştırılmasında en büyük engeli ve sorunu kötü davetçi ve söylem problemi olan şahıslar yaşatmakta.  


Birçok şahsın kendini unutarak, hep başkasına tebliğ yapma çabası içerinde olması vahim bir durumdur. Oysaki bu yüce davadaki asıl sır, lisan-ı hal ile yaşayarak örnek olmaktır.


Hakka davettin ulvi mertebesine ulaşmanın yolu, niyet, samimiyet ve tevazu sahibi olmaktan geçerİhlasını kaybeden bir âlimin ne ilmi ne de söylemi hiç bir Allah kuluna pozitif bir tesiri olmaz.


Popüler kültür maalesef ulemayı da muhasara altına almış durumdadır. Hep birilerine laf yetiştirmek, birilerini karalamak, gündemde kalmak, önde olmak, sosyal medyada videoları dolaştırmak, reddiyeler sunmak ve sağa sola çamurlar atmak artık meslek haline gelmiş.


Kişiler üzerinden tartışma kaosu oluşturarak, şek ve şüphe ortamı ve alanı açmak,  din’i- mübin’i İslam’ı anlaşılmayacak hale getirmek ve insanların zihinlerinde işkiller oluşturmak ne kötü bir iş.

 

Her ilim erbabı, kendi yapacağı işlere, projelere odaklanmalıdır. Emeğini ve alın terini yapması gereken işlere ve çalışmalara harcamalıdır.


Asımın nesli olacak fideler, aguşunu açmış beklerken ve bu genç dimağların müşküllerine derman olmak var iken bu neyin cedeli ve musaraasıdır ki anlaşır bir husus değildir.

 

Mevla cümlemize akıl fikir versin. Bu işin sonu acep nereye varır bilemiyorum. Vay ki vay, hali pür melalimize. Vay.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-bazi-kavramlar-uzerine-bir-kac-cumle-815.html

 
Etiketler: Söylem, Problemi,
Yorumlar
Haber Yazılımı