Yazı Detayı
12 Temmuz 2024 - Cuma 20:45
 
ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA
Şahmettin BALAHORLU - Araştırmacı / Yazar
 
 

ÜSKÜP (SKOPJE) / KUZEY MAKEDONYA
 

Bazı şehirler vardır ki yaşadığı tarih ve o beldede doğmuş, yaşamış olan insanları kıymetli kılar. İşte o şehirlerden biride hiç şüphesiz ÜSKÜP. Buram buram tarih kokan bir şehir. Ecdad yadigârı bir şehir. Şehir ama ne şehirmiş meğer. Tarihi sokaklarında yürüdükçe Anadolu şehirlerinden farksız olduğunu görürüz.


Üsküp’ün Tarihi mekânları ecdadımız Osmanlı’dan izler taşır. Müslümanlar için Şehr-i Tayyibe imiş. Yemyeşil bitki örtüsü, akarsuları, sebil içme suları ve insanları ile tarihi mesken kısımları tam bir Osmanlı şehri hüviyetinde.


Şehrin dış mahallerine, köylerine uzandıkça Müslüman Arnavutların evlerini ve her semtte göze çarpan camii ve minareleri ile âdete gönüllere İslam rüzgârı hissettirmekte. Arnavut Müslüman ve diğer Müslümanların yaşadığı bölgelerde cami ve minare o halklar için olmazsa olmaz mimarinin bir parçasıdır.


Üsküp benim açımdan önemli bir sebebide, aile dostum pek kıymetli değerli Dr. Zülkarneyn VARDAR beyin Üsküp doğumlu olması. Aslen Arnavut ve Üsküp’lü olan değerli ilim adamı Dr. Zülkarneyn VARDAR’dan henüz dünya gözü ile görmeden Üsküp ile ilgili bazı malumatlar dinlemiştim.


Dr. Zülkarneyn VARDAR, rahmetli babası Raif amcanın1960 yıllarında İstanbul / Esenler’e hicret etmesi ile birlikte kendi sininde Türkiye deki yaşamı başlamış.


Dr. Zülkarneyn VARDAR Üniversite tahsilinden sonra Newyork / ABD’ye giderek çalışmalarına orada sürdürmüş ve hayırlı kurumların inşasına imza atmış. Dr. Zülkarneyn VARDAR Newyork Arnavut Kültür Merkezi bünyesinde bulunan bir Camii ve Miraj İslamic School’un kurucu başkanlığını ve genel müdürlüğünü sürdürmektedir.


Kuzey Makedonya / Üsküp birçok ırkı bünyesinde barındırır. Büyük çoğunluk Slav ve Arnavut’lar olmakla birlikte, Türk, Roman, Sırp, Boşnak ve Ulah halklar da yaşamakta. Dolayısıyla her ne kadar resmi dili Makedonca olsa da bu ülkede Arnavutça, Türkçe, Romanca, Sırpça ve Boşnakça dillerini konuşulduğuna rastlamak mümkündür. Makedonca dilinde 4000’e yakın Türkçe kelime olduğu söylenir.


Kuzey Makedonya / Üsküp’ün tarihi bir kent olması bizim açımızdan ecdadımız Osmanlı’nın bıraktığı izlerin hala günümüzde yaşıyor olmasıdır. Aşağıda zikredeceğim bazı mekânlar Üsküp’ün tarihteki yerinin mührüdür.


ÜSKÜP ESKİ OSMANLI ÇARŞI Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yer alan Osmanlı döneminden kalma tarihi bir çarşıdır. Bu tarihî çarşı, Üsküp’ün kuzey kesiminde yer alır. Çarşı, Üsküp’ün en büyük yaşam alanlarından biri olarak kültürel ve tarihî özelliğe sahiptir.


Bu tarihi çarşıda 712 adet dükkân bulunmakta. Çarşı oldukça canlı ve hareketlidir. Osmanlı döneminden kalma Türklerin işletmeleri bizleri tarihin derinliğine alır götürür. Bazı dükkânlardan Türkçe türküler duyarsınız. Ayağında kundura….


ÜSKÜP KALESİ Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te yer alan tarihî bir kaledir. Üsküp’ün eski şehir alanında, Vardar nehrinin kuzeyindedir ve tarihi MS 6.yy kadar uzanır.


VARDAR NEHRİ Üsküp şehrini adeta ikiye bölerek akıp giden bir nehir. Etrafında yeni şehir inşa edilmiş ve sağlı sollu heykellerle süslenmiş. Belki de dünyada bir bölgede yoğun bir heykelin olduğu başka bir şehir merkezi yok turdur.


Üsküb’ün yeni dönemde inşa edilmiş BÜYÜK İSKENDER meydanında bronzdan yapılmış şaha kalkmış at üzerinde Büyük İskender’in devasa heykelini görmek mümkünüdür.

 

Büyük İskender meydanında buluna merkezi binalardan kiralanmış Maarif Okulları ve TİKA’ya ait bina ve tabelalar meydanın her tarafından görülmekte ve parlamaktadır.


Vardar nehri üzerinde Mimar Sinan’ın eserlerinden olan TAŞKÖPRÜ bulunur. Taşköprü tarihi Osmanlı köprüsüdür. Üsküp’ün simgelerinin en başında yer alır. Fatih Sultan Mehmet Han döneminde yapıldığından bu tarihi köprüye Fatih Köprüsü veya Fatih Sultan Mehmet Köprüsü denmiştir. Köprünün tam ortasında 1.Murat Hüdavendigar Paşa’ya ait namazgâh bulunur.


Yine Taşköprü’ye yakın 2.Beyazid döneminde, Sadrazam Davud Paşa tarafından yapılmış olan Hamam, tarihi varlığıyla Osmanlı izlerini sürdürmektedir.

 

Türkiye Konsolosluk binasının olduğu ve Türklerin yaşadığı bölgede bulunan ve 1492 yılında inşa edilmiş tarihi MUSTAFA PAŞA CAMİ bulunmakta. Orada yaşayan Müslümanlar bu camiyi kendi aralarında protokol cami olarak isimlendirmekteler.


Bu tarihi camide Cuma namazı kılmak nasip oldu. Ülke dışında başka bir ülkenin sınırları içinde bulunan bir camide Türkçe vaaz ve hutbe dinlemek insana ayrı bir tarihi his uyandırmakta.

 

Son 20 senede Kuzey Makedonya’da TİKA tarafından Osmanlı yadigârı birçok tarihi mekan elden geçirilmiş ve onarılmış.


Arnavut Müslümanlara ait birçok cami ve okul ülkenin aydınlık yarınlarıdır. İmkânlar el verdikçe, birlik ve beraberlik nispetinde daha büyük ve faydalı icraatlar ortaya çıkacaktır.

 

Arnavut Müslümanlara ait birçok okul/medrese vardır. Bu medreseler içinde Üsküp İSA BEY medreseleri oldukça önemlidir. İsa Bey medreselerinin 4 adet şubesi bulunmaktadır. Ülkemizdeki İmam-Hatip Liseleri mukabilinde olan bu okul türleri Makedonyalı Müslümanların kimliklerini korumalarında bir mihenk taşıdır. Bu okulların Türkiye’deki birçok okul ile kardeş okul protokolleri vardır.

 

Kuzey Makedonya’da eğitim ve öğretime devam eden BALKAN ÜNİVERSİTESİ VE MEARİF OKULLARI Türkiye ile Kuzey Makedonya arasında güçlü bağlar oluşturmakta.

 

Başkent Üsküp’ün Makedonca dilinde “Döl Yatağı” anlamına gele MATKA Kanyonu bu şehre ayrı bir değer ve güzellik katmış. Gezip görmeye değer harika bir kanyondur. Etrafında yürümek ve içerisinde Sandal gezisi yapmak insana ayrı bir keyif ve ferahlık verir.

 

Osmanlı dönemine ait gezilip görülmesi gereken elbette başka birçok mekan da vardır; 1436 yılında 2.Murad döneminde inşa edilen Sultan Murad Camii, Kurşunlu Han, Üsküp Saat Kulesi, Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Davut Ağa tarafından inşa edilen en eski tarihi camilerden biri olan Murad Paşa Camii onlardan bazılarıdır.

 

Kuzey Makedonya / Üsküp’e yolu düşen gezgin ve seyyahların çoğulcu bir toplum ortamını ve onların inşa ettiği tarihi ve yeni yapıtları müşahede edeceklerdir.

 

Gezip görmek, bilgi sahibi olma bakımından birçok mekân zikredilebilir; 1910-1997 yılları arasında yaşadığı rivayet edilen Rahibe Terasa Anıt Evi, M.Ö 6000-4300 yılları arası düşünülen Tumba Madzhari yerleşkesi, 1500 lü yıllarda Osmanlı döneminde inşa edilen Üsküp Sinegog’u, M.Ö. 7 yy ait Stobi Antik Kent Roma ve Bizans kalıntıları, Milenyum Haccı ve birçok müze şehre zenginlik ve farklılık katmaktadır.

 

Başkent Üsküp dışında Müslüman Arnavut’ların yaşadığı kentlerden biride KALKANDELEN (TETOVA) şehridir. Şehrin önemli mekânlarından biride ALACA CAMİİ’dir. , 1800'lerde yeniden inşa edilen, freskli cephesi ve canlı renklerle boyanmış iç kısmıyla ünlü, Osmanlı Dönemi'nden kalma bir camidir.

 

Ve yine KALKANDELEN şehrinde Osmanlı döneminden kalma HARABATİ BEKTAŞİ TEKKESİ ve müştemilatı bulunmakta ve UÇK savaşçısı Cumali tarafından korunmakta. Arnavut asıllı olan Cumali Türkiye’den gelen zitaretçilere Harabati Tekkesinin kısa tarihini Türkçe olarak anlatmaktadır.

 

M.Ö. 800 yılında kurulan Makedon krallığı, M.Ö.356 doğumlu Büyük İskender ile güç kazanmıştır. Roma etkisinde kalmış. Daha sonraları Bizans, Osmanlı (yaklaşık 500 yıl) ve Yugoslavya hâkimiyetine girmiştir. Kuzey Makedonya devleti 1991’de Yugoslavya’dan ayrılarak bağımsız bir devlet olmuştur.

 

Kuzey Makedonya yaklaşık 2 milyon nüfusa sahiptir. 64 (1.297.000) Makedon, 25 (509.000) Arnavut, 3.8 (77.900) Türk ve diğer Sırp, Boşnak, Roman, Ulah gibi etnik gruplardan oluşmaktadır.

 

Makedonya’nın bu güzel şehirlerini mesken edinmiş olan halkların savaşsız ve huzur içinde yaşamaları en büyük arzumuzdur. Dünya çok büyük ve güzeldir. Tüm insanların yaşayacağı kadar geniştir.

Vesselam.

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-28-subat-In-sene-i-devriyesi-895.html

 
Etiketler: ÜSKÜP, (SKOPJE), /, KUZEY, MAKEDONYA,
Yorumlar
Haber Yazılımı