Yazı Detayı
01 Ocak 2022 - Cumartesi 21:48
 
33 YIL
Osman HAZIR / Araştırmacı / Yazar
 
 

Hep kullandığımız sözdür: hayat ne kadar kısa. Ben de herkes gibi zaman zaman kullanırım. Geçen zamanın çok hızlı akıp gittiğini, bu akışın içerisinde kaçırdığımız çok fazla şeyin olduğunu ifade etmek bu sözdeki temel amacımızdır. Aslına bakarsanız bu yazıda da öncelikle bu söze doğrulayıcı anlamda  atıfta bulunarak başlayıp devam etmek niyetindeydim.

 

Niyetim değişti.

Neden mi?

Nedeni şu: Ben Anamur İmam Hatip Lisesi mezunuyum. Hesapladım Anamur İmam Hatip Lisesinden mezun olalı tam tamına 33 Yıl geçmiş. Bahçesinde hayaller kurduğum okulumda 31 Aralık 2021 Cuma günü gençlerimizle buluşma imkânım oldu. İşte bu hesabı yapınca; “hey gidi günler hayat ne kadar da hızlı akmış” demek için iç geçirmeye niyetleniyordum ki niyetim değişti.

 

Zira karşımdaki gençleri düşününce ve onlar gibi kaç kuşak gencin bizden sonra doğup büyüyüp o sıralardan mezun olduklarını hatırlayınca niyetim değişti. Her birinin doğumlarının ailelerine verdiği sevinci, yaşadıkları acıların onlara kattığı ve kazandırdığı tecrübeleri düşündükçe niyetim değişti. Açıkçası detaya dair düşünebilmek gayretinde olanlar ile içerisinde bulunduğumuz hayatın hayra açılabilecek fırsatlarını kovalama konusunda çabası olanlar için hayatın o kadar da hızlı akmadığını görmek lazım demek istedim.

 

Bütün bu söylediklerime rağmen insanoğlu ömrünü hoyratça harcayıp kaçan fırsatların sorumluluğunu zamanın çabuk geçmesi gibi muhayyel ve ispatı muhal bir şeye attıkça hayat ne kadar kısa demeye devam edecek gibi de görünüyor.

 

33 Yıl

 

Demiştim ya 33 yıl olmuş diye. Evet, İmam hatipten mezun olalı 33 yıl olmuş. Yani neredeyse bir ömre aday bir süre. Her bir günü hatıralarla dolu 33 yıl geçmiş. Benim için bu yılların 31 yılından daha fazlası mezun olduğum okulun bana kazandırdığı müktesebata uygun bir işle geçti.  Benim ifademle; “Rabbim bana maişet kaygısı gütmeden dinini anlatma imkanını” vermişti. Diyanet işleri başkanlığında yürüttüğüm “Din Hizmeti” görevimi böyle tanımlarım ben. Görevim süresince sayısını bilmediğim kadar vaazlar ettim, hutbeler okudum, konferanslar, seminerler verdim, değişik vesile ve amaçlarla konuşmalar yaptım. İçlerinde çok özel anlar ve zamanlar ifade eden hatırlarım birikti. Açıkçası son verdiğim konferansın mekânı olan mezun olduğum okuldaki mutluluğum da özel anlarım arasındaki yerini aldı.

 

Pırıl pırıl gözleri ile bana bakan, anlattıklarımı pür dikkat dinleyen, hiç ummadıkları anlarda kurduğum soru cümlelerine anında cevaplar veren İmam Hatip gençliği hep taşıdığım umutlarımı büyütmem konusundaki cesaretimi bir kez daha arttırdı.

 

Ortaçağ

 

Gençlerle sorumluluklarımızı üzerimize almak ya da almamak konusundaki duruşumuzun insani kalitemizi belirleyeceği yaklaşımı üzerinden kurduğumuz bağla, neşeli ve interaktif bir ortam oluşturduk.

 

Peki, ortaçağ ne alaka?

 

Alakası şu: kendini bilmezin birisi Diyanet işleri Başkanlığı bünyesindeki 4-6 yaş Kur’an kursu sınıflarının okul öncesi eğitime dönüşmesinden yola çıkarak bunun ortaçağa dönüş anlamı taşıyacağını söylemişti. Biz de ortaçağ diye bahsedilen M.S 350-1453 arasındaki dönemde Avrupa’nın kadınların insan olup olmadığını tartışıp, kendilerine “din adamı” kisvesi giydirmiş bağnaz ruhbanlar marifeti ile bilimsel hiçbir şeyin araştırılmasına müsaade etmediğini ifade ettik. Avrupa’nın bu cehalet karanlığında boğulduğu günlerde İslam dünyasının; İbn-i Sina, Ali Kuşçu, Farabi ve El Cezeri başta olmak üzere yüzlerce dünya çapında ilim adamı yetiştirdiğini anlattık. Dolayısı ile İslam âleminin bir ortaçağının hiç olmadığını, karanlıkların İslam’la aydınlandığını ifade ettikten sonra bu meşaleyi taşıyacak olanların İmam hatip nesli olduğunun altını çok kalınca çizdik.

 

Bu vesile ile inanç ve ahlak yoksunu bir teknolojik gelişimin insani değerlere olan yok edici etkisine de işaret etmeye çalıştık. Bu çağın pırıltılı karanlığından çıkışın özellikle İmam hatip neslini çift kanatlı yetiştirmekle mümkün olacağına dair inancımı da bir şekilde ifade ettiğimi hatırlıyorum.

Açıkçası Üstad Necip Fazıl’ın ; “bu gençliği karşımda görüyorum.” şeklindeki ifadesinden ilhamla gençliğe dair umutlarım hep var olacak.

 

Sona gelirken;

 

Benim için anlamlı, gördüğüm kadarıyla gençler de için güzel bir program oldu. AGD Anamur şubesince organize edilen Mekke'nin Fethi programı, öncesinde verilen konserle de okula hoş bir sinerji kattı. Ardından okullarından mezun bir ağabeyleri olarak kitaplarımı imzalamak gençlerimiz için olumlu örnek olmuştur diye düşünüyorum. Geleceğe ve gençliğe dair taşıdığım umutlarımı memleketimin gençleri ile paylaşmanın huzurunu tattıran Rabb'ime hamdolsun.

 

Elbette teşekkür;

 

Organizasyon için mahallemin evladı, AGD Anamur ilçe başkanı Ali Örs kardeşime müteşekkirim. Programı sahiplenip heyecanla organize eden değerli Müdürümüz Nadi Öztürk hocam ve okul idarecilerine ayrıca teşekkür ederim. Okuldan ayrılmadan önce Okur-yazar buluşması kapsamında yeniden buluşmak konusunda sözleştik.

 

Nihayet;

 

Bizim söyleyecek sözümüz, paylaşacak derdimiz var dostlar. Karanlığa sövmekle ancak depresyona davetiye çıkartılacağına inanıyoruz. Yerine kalkıp ışığı yakmak içindir çabamız.

 

Birlikte ışık yakabilenlerden olalım duasıyla. Umudu yaşatanlardan olabilelim.

Vesselam.

 

 
Etiketler: 33, YIL,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
02 Mayıs 2023
NEYİ UNUTALIM?
17 Ağustos 2022
DENGE VE FETANET LAZIM
11 Ağustos 2022
Cezaevi Notları-2
09 Ağustos 2022
Cezaevi Notları
27 Haziran 2022
İstanbul Sokaklarında Üç Milyon Sarıklı!
19 Mayıs 2022
Sekülerlikle Zenginleşmiş Zihinler Dini Araçsallaştırır!..
03 Mayıs 2022
Özlediğim Cümle: Ramazan Dolayısıyla Kapalıyız!
04 Nisan 2022
Tiktok İşinde Gençleri Örnek Almak Ya Da Gençlerin Parmağında Oynamak!
31 Mart 2022
Benim Penceremden Bereketli Bir Ramazan Günü Hikâyesi.
28 Mart 2022
Göster bakalım amcaya (!)
25 Aralık 2021
YASAL OLAN HARAM OLUR MUYMUŞ?
18 Aralık 2021
KÖŞEDEKİ YAŞLI: BABAANNEM
07 Aralık 2021
Artık Ölebilirim!..
26 Kasım 2021
ELİNİ OMUZUMDAN İNDİRME BABAM
15 Kasım 2021
SIRA BENDE YADA BİR ÖLÜME HAZIRLIK YAZISI
28 Ekim 2021
Suçun Sebebini Özgürlük Alanı Saymak Ya Da Taşları Bağlamak
18 Ekim 2021
İki Yıl Oldu İşte Geldi Bir Müjde ve Bin Umut
08 Ekim 2021
Kem Alet Rol Model Olur mu?
15 Eylül 2021
Kuzey Kore Kadınları mı Afgan Kadınları mı daha özgür?
01 Eylül 2021
Çift Kanat Varken Tek Kanatla Uçmaya Çalışmak Ya Da İmam Hatip Nesline Yazık Etmeyelim
24 Ağustos 2021
Kırk yıllık YANİ olur mu KANİ?
16 Ağustos 2021
Ateşle Oynamak Ya Da Milli Eşcinsel!..
07 Ağustos 2021
Yolun Kandillerinin izinde Türkiye'nin Önderleri
27 Temmuz 2021
BİR KİŞİ SUSSUN MU?
14 Temmuz 2021
Darbe Alt Yapısı ve Sorgulamalar
06 Temmuz 2021
Sirus (Şİ’RA) Yıldızından Şans Beklemek
27 Haziran 2021
Eşcinsellik Geni Var mıdır? Ya da Olay Bir Sapkınlık mıdır?
23 Haziran 2021
"TOKUCAK" Bileniniz var mı? Bir de bu gözle bakalım!..
10 Haziran 2021
Farelerle Dostluk Maçı
03 Haziran 2021
Bidon
31 Mayıs 2021
BEN AŞI OLDUM!
18 Mayıs 2021
Gençlik Flört Sınavında
09 Mayıs 2021
Çemişgezek Mitinginde Slogan Atmakla Kudüs Kurtulmaz mı?
03 Mayıs 2021
Azar Azar Suyunu Çıkarmak
24 Nisan 2021
Kripto Koyunlar/Coinler ve Emeksiz Kazanma Sevdası
15 Nisan 2021
Bir Hanımefendiden Sahabe Örnekliğinde İsar Hikayesi
08 Nisan 2021
Tanrılar Kurban İstedi!..
05 Nisan 2021
Gençlik Üzerine Mızmızlanmalar!..
30 Mart 2021
Bu Dava Beyaz Gömlekten Daha Beyazdır
26 Mart 2021
Porsche Sahibi Büro Personeli
23 Mart 2021
Ankara’nın Taşı Gözlerimizin Yaşı Olmasın
19 Mart 2021
Unisex Bir Nesil Ya Da Gençlerde Cinsiyet Rolü
16 Mart 2021
Par / ladı Ama Yanlış Parladı Saman Alevi Çabuk Söner
08 Mart 2021
Dünya Kadınlar Gününü Ben De Kutlayacağım Ama Şartlarım Var
07 Mart 2021
Doğala Özdeş İnsan!
06 Mart 2021
BNC Medya Haber Yazarı Osman HAZIR Kimdir?
Haber Yazılımı