|
||
Dünyada Halledilmesi En Zor Konu: İdam -2 | ||
Dr. Adnan Küçük / Kırıkkale Üniv.Huk.Fak.Anayasa Huk. Ana Bilim Dalı Dr. Öğr.Üy. | ||
DÜNYADA HALLEDİLMESİ EN ZOR KONU: İDAM (2) BAZI MİLLETLERARASI BELGELERDE YABANCI ÜLKELERDE İDAM Bir adamı öldürmek, onu yok etmektir, cezalandırmak değil. Théo Collignon
Hayat hakkı ve idama ilişkin hükümlere muhtelif insan hakları belgelerinde de yer verilmiştir. Bu belgelerdeki hükümler çoğunlukla idamın yasaklanmasına yöneliktir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) Hayat Hakkı ve İdam
AİHS’nin ilk metninde, hayat hakkı tanındıktan sonra, “mahkemelerce kanuna uygun olarak verilen ölüm (idam) cezası” hayat hakkının bir istisnası sayılmakta idi (md. 2). Bu hükme göre, AİHS’ne taraf devletler, kanunlarla idamı öngören düzenlemeler yapabilirler. Hangi suçlar için idama hükmedileceğini belirleme yetkisi tamamen taraf devletlere bırakılmıştır.
1 Mart 1985 tarihinde yürürlüğe giren AİHS’ne Ek 6 No’lu Protokolle, “Savaş veya yakın savaş tehlikesi zamanları dışında ölüm cezası kaldırılmıştır” hükmü getirildi. Bu hükümle ölüm cezasının verileceği dönemler konusunda sınırlama getirilmiştir. Artık taraf devletler, “sadece savaş veya yakın savaş tehlikesi” zamanlarında işlenen suçlar için idam yaptırımını düzenleyebilir, bu dönemler haricinde idamı öngören düzenlemeler yapamazlar.
1 Temmuz 2003’te yürürlüğe giren AİHS’ne Ek 13 No’lu Protokolle, ölüm cezası istisna belirtilmeksizin kaldırıldı. Ek Protokolün 1. maddesine göre, “ölüm cezası kaldırılmıştır. Hiç kimse bu cezaya çarptırılamaz ve idam edilemez”.
13 No’lu Protokolde daha başka hükümler de mevcuttur. Ayrıca bir de AİHS’nin 15. maddesinde idamı yakından alakadar eden hükümler vardır. İdama ilişkin meselenin, bu hükümlerin tamamı bütünlük içerisinde dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekir.
AİHS’nin 15. maddesine göre, savaş veya milletin varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde, her bir Yüksek Sözleşmeci Taraf (devlet), durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek şartıyla, bu Sözleşme’de öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir (1. fıkra). 1. fıkra hükmü, ‘meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali’ dışında 2., 3., 4 /1. ve 7. maddelere aykırı tedbirlere cevaz vermez.
13. No’lu Ek Protokolün 2. maddesine göre, Sözleşme’nin 15. maddesine dayanılarak, bu Protokol’ün hükümlerine istisna getirilmez, 5. maddesine göre de, Sözleşme’nin bütün hükümleri, bu Protokol’ün 1. maddesindeki hükme göre uygulanır.
AİHS’nin 57. maddesine dayanılarak 13 No’lu Ek Protokol’ün hükümleriyle ilgili hiçbir çekince konulamaz.
13 No’lu Protokolün taraf devletler tarafından onaylanarak iç hukuka dâhil edilmesinden sonra AİHS’ne taraf ülkelerin tamamında, idamı öngören kanuni düzenlemeler kaldırıldı.
AİHS ve Ek 13. No’lu protokol hükümleri bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, hayat hakkının istisnasına (idam cezası) ilişkin iki maddede düzenlemenin mevcut olduğu görülür.
Birincisi, AİHS’nin 2. maddesine göre, “ölüm, aşağıda belirtilen durumlardan birinde, mutlak zorunlu olanı aşmayacak bir güç kullanımı sonucunda meydana gelmişse, bu maddenin (hayat hakkı) ihlaline neden olmuş sayılmaz. Bunlar şu şekildedir: (a) Bir kimsenin kanun dışı şiddete karşı korunmasının sağlanması; (b) Bir kimsenin usulüne uygun olarak yakalanmasını gerçekleştirme veya usulüne uygun olarak tutulu bulunan bir kişinin kaçmasını önleme; (c) Bir ayaklanma veya isyanın yasaya uygun olarak bastırılması.
İkincisi, AİHS’nin 15/1. maddesine göre, savaş veya milletin varlığını tehdit eden başka bir genel tehlike halinde, her bir Yüksek Sözleşmeci Taraf devlet, durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek şartıyla, bu Sözleşme’de öngörülen yükümlülüklere aykırı tedbirler alabilir. 2. fıkraya göre, 1. fıkradaki hüküm, “meşru savaş fiilleri sonucunda meydana gelen ölüm hali dışında”, 2., 3., 4 /1. ve 7. maddelere aykırı tedbirlere cevaz vermez.
AİHS’nin 2. ve 15. maddeleri ile 13. No’lu Ek Protokol hükümleri bütünlük içerisinde değerlendirildiğinde, şu belirlemeler yapılabilir:
“Savaş veya milletin varlığını tehdit eden başka bir genel tehlikenin meydana gelmediği hallerde” idam tamamen kaldırılmıştır.
Savaş veya milletin varlığını tehdit eden başka genel bir tehlike halinde, meşru savaş fiilleri sonucu meydana gelen ölüm hali istisna tutulmuştur.
“Savaş veya milletin varlığını tehdit eden başka genel bir tehlike halinde, meşru savaş fiilleri sonucu meydana gelen ölüm halinin” nasıl ortaya çıkacağı taraf devletlerin takdirindedir. Taraf devletler, iç hukuk kuralları ile, durumun kesinlikle gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan başka yükümlülüklere ters düşmemek şartıyla, meşru meşru savaş fiilleri için idamı öngören düzenlemeler yapabilirler. Bu kapsamda idama ilişkin kararlar mahkemelerce verilecektir. Bu vesileyle, 13. No’lu Ek Protokolle, 15. madde hükmü tamamen ilga edilmiş değildir. Nitekim Türkiye’de hala yürürlükte olan 22.05.1930 Tarih ve 1632 Sayılı Askeri Ceza Kanunu bu yöndeki belirlememize açık bir misal teşkil etmektedir.
Diğer Uluslararası Sözleşmelerde İdama İlişkin Düzenlemeler
Suçluların iadesine ilişkin uluslararası hukuk kurallarında da idam cezası kriter olarak alınmıştır. Bu sözleşmeye göre, idam cezası uygulayan ülkelere suçluların iadesi yasaktır.
BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmenin 6. maddesinde hayat hakkı ve bu hakkın istisnası olarak ölüm cezası düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; her insanın doğuştan yaşama hakkı vardır. Hiç kimsenin hayatı keyfi olarak elinden alınamaz. Ölüm cezasını kaldırmamış olan ülkelerde idam hükmü, ancak suçun işlendiği anda yürürlükte olan kanunlara uygun olarak ve bu Sözleşme ile Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerine aykırı olmamak şartı ile en ağır suçlar için verilebilir. Bu ceza ancak yetkili bir mahkeme tarafından verilmiş kesin bir karar üzerine uygulanabilir.
BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de idamın mutlak olarak bütün taraf ülkeler için kaldırılmadığı görülmektedir. Bu Sözleşme’de idam cezasının verilmesini ve uygulanmasını zorlaştırıcı yönde bazı düzenlemeler mevcuttur.
Hayat hakkından yoksun bırakma fiilinin soykırım suçunu oluşturması durumunda, bu maddenin hiçbir hükmü, Sözleşmeye Taraf Devletlerden hiçbirine, Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi hükümlerinden doğan herhangi bir yükümlülüğe aykırılık teşkil edecek şekilde düzenleme yapma ve uygulama imkânı vermez.
BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmeye göre, hakkında idam kararı verilen herkesin, cezanın affedilmesini ya da daha hafif bir cezaya çevrilmesini isteme hakkı vardır. Bu kişiler hakkında, genel af, özel af ya da ölüm cezasının değiştirilmesi kararı her durumda verilebilir. 18 yaşın altındaki kişiler tarafından işlenen suçlar için ölüm cezası verilemez. Kadınlara hamilelik döneminde idam cezası infaz edilemez.
11.07.1991 tarihinde yürürlüğe giren Kişisel ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin Ölüm Cezasının Kaldırılmasını Amaçlayan Ek Seçimlik 2 No’lu Protokolü ile idam yasaklanmıştır. Ek Seçimlik 2 No’lu Protokole taraf bir Devletin egemenlik alanında bulunan hiç kimse idam edilemez. Her bir taraf Devlet, kendi egemenlik alanı içinde ölüm cezasını kaldırmak için gerekli bütün tedbirleri alır (md. 1). Bu Protokolü onaylama ve Protokole katılma sırasında konulan, savaş sırasında işlenen askerî nitelikteki çok ciddi suçlar için verilen mahkûmiyet kararına uygun olarak savaş zamanında ölüm cezasının infazını öngören çekince dışında, bu Protokole konulan herhangi bir çekince kabul edilemez (md. 2).
Ek Seçimlik 2 No’lu Protokolle de, esasen taraf ülkeler için, çekince koymak suretiyle, savaş sırasında işlenen askerî nitelikteki çok ciddi suçlar için verilen mahkûmiyet kararına uygun olarak savaş zamanında ölüm cezasının infazına imkan verilmiştir. Bir ülke, bu Protokole çekince koymuş olmak şartıyla, “savaş sırasında işlenen askerî nitelikteki çok ciddi suçlar için savaş zamanında ölüm cezasını” öngören iç hukuk düzenlemesi yapabilir.
Bu Protokole göre, savaş zamanında çok ciddi nitelikli askeri suçlar için verilecek idam hükmü, sadece savaş zamanında infaz edilebilir.
Bu protokol, Türkiye’de, 06.04.2004 tarihinde imzalandı, 28.10.2005 tarih ve 5415 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulundu ve 02.06.2006 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu protokolü imzalayan ülkelerin imzasını geri çekmesine yönelik bir mekanizma yoktur.
Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi İdam Cezasının Kaldırılması Protokolü (1969) ile savaş zamanları dışında idam cezasının infaz edilmesi yasaklandı.
İdam cezasının kısmen ya da tamamen yasaklanmasını savunan bu belgeler dışında, kimi tamamlayıcı mahiyetteki uluslararası belgelerde de, idamın uygulanışına kısıtlamalar getiriliyor. Bu tür uluslararası metinlerde, idam talepli yargılamalarda, âdil yargılanma, temyiz, adlî inceleme ve af talebinde bulunma haklarının korunması gerekir. Bu metinlere göre, idam cezasının sadece en ağır suçlar için uygulanması, idam cezalarına ilişkin normların geriye yürütülmemesi, belli yaşın üzerinde ve 18 yaş altındaki olanların idam edilmemesi ve kadınların hamilelikleri süresince idam edilmemesi idama ilişkin sınırlamaların bazılarıdır.
Diğer Ülkelerde İdam Uygulamaları
Dünya genelinde idam cezasının hâlihazırda tatbik edildiği birçok ülkede idamın ya tamamen kaldırılması ya da sadece bazı özellik arz eden ağır suçlar hakkında verilmesi tartışılıyor. İdam cezasının tamamen kaldırıldığı veya kısmen uygulandığı bazı ülkelerde ise idam cezasının yeniden getirilmesinin istendiği görülmektedir. Bazı ülkelerde kanunlarında idam cezası düzenlendiği halde, bu hükümlerin fiiliyatta tatbik edilmediği görülüyor. 21. Yüzyılda idam cezasını tatbik eden ülkelerin sayısı gittikçe azalırken, idam cezasının yürürlükte olup uygulandığı ülkelerde ise infaz sayısının artması dikkat çekiyor.
BM, uzun yıllardan beri aralıksız olarak dünya ülkelerinde uygulanan idam cezalarını durdurmak için yoğun çaba gösteriyor. Dünya genelinde ülkelerin büyük çoğunluğunda idamın kaldırıldığı görülüyor. 2019 verilerine göre, dünyada sadece 53 ülkede idam uygulaması var.
İdamın uygulandığı ülkeler arasında ABD ve Japonya da mevcuttur. ABD’de idam cezası eyaletlere göre farklılık gösteriyor. 50 eyaletin 31’nin kanunlarda idam cezası yer almaktadır. Bu ülkede 2007 yılından beri 7 eyalette idam cezası kaldırıldı. 2 eyalette kanunlarında var olduğu halde idam cezası uygulanmıyor. 2019 yılı verilerine göre, ABD’nde en yüksek sayıda ölüm cezası hükümlüsünün mevcut olduğu Kaliforniya Eyaleti’nde infazların ertelenmesini öngören hukukî düzenleme yapıldı. ABD’de idam cezasının yanı sıra infaz yöntemleri de yoğun şekilde tartışma konusu.
ABD’de her ne kadar Eyaletlerin bazılarında idam cezaları infaz edilmekte iken, 2003 yılında, idam cezası alan federal mahkumların infazı askıya alınmıştı. Trump yönetimi 2020 yılının Temmuz ayında federal mahkumlar hakkında verilen idam cezalarının infaz edilmesi yönündeki uygulamaların yeniden başlamasına karar verdi. 16 Ocak 2021 günü sabaha karşı 13. Federal mahkûm 48 yaşındaki Dustin Higgs hakkında verilen idam cezası Indiana eyaletindeki federal cezaevinde zehirli iğne kullanılarak infaz edildi.
Dünyada idam cezasının en çok verildiği ülkelerden biri Çin’dir. Fakat, bu ülkede, infaz edilen idam kararları ile ilgili bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıyor. Uluslararası Af Örgütü’nün tahminlerine göre Çin’de 2017 yılında 1000’den fazla kişi idam edildi.
Af Örgütüne göre, 2017’de infaz edilenlerin 84’ü 4 ülkede gerçekleşti; bunlar: İran, Suudi Arabistan, Irak ve Pakistan’dır. 2017’de Çin dışında dünyada idam edilenlerin sayısı 994’tür. Bunların, 507’si İran’da, 60’ı Pakistan’da, 146’sı Suudi Arabistan’da gerçekleşti. 2017’de ABD’de 23 kişi, 2019’da Suudi Arabistan’da 184 kişi idam edildi. 2019’da idam olanların sayısı, Çin’de binlerce, İran’da en az 251, Irak’ta en az 100 ve Mısır’da en az 32’dir.
BM’in insan haklarından sorumlu genel sekreter yardımcısı İvan Simonoviç’e göre, son 40 yılda mevzuatında idam cezasının mevcut olduğu ülkelerin sayısı büyük ölçüde azaldı. 1975 yılında dünya ülkelerinin 97’sinde idam cezası uygulandığı halde, 2015 yılına gelindiğinde bu oran 27 düzeylerine indi. Avrupa’da sadece Belarus’ta idam cezası var.
Bazı ülkelerde “savaş suçları” ya da “askeri kanun”ların ihlal edilmesi gibi istisnaî bazı durumlar dışında, ölüm cezası öngörülmüyor. Bazı ülkelerin kanunlarında ise idam cezası kaldırılmış olmamakla birlikte pratikte uygulanmıyor.
İran’da 25 Nisan 2019’da Fars eyaletine bağlı Şiraz’da Mehdi Sohrabifar ve Amin Sedaghat hakkında verilen ölüm cezalarının gizlice infaz edildiği belirtiliyor. Her ikisinin de 15 yaşında tutuklandıkları ve adil olmayan bir yargılama sonucunda tecavüzle bağlantılı birçok suçtan dolayı mahkûm edildikleri iddia edilmektedir.
Uluslararası Af Örgütü Araştırma, Savunuculuk ve Politikalar Kıdemli Direktörü Clare Algar’a göre, idamı en güçlü şekilde savunan ülkeler bile, idamı haklı göstermekte zorlandıkları ve uluslararası inceleme sonucunda haklı çıkamayacaklarını bildikleri için, bazı infazları gizli yapıyorlar. Belarus, Botsvana, İran ve Japonya gibi ülkelerde infazlar, ailelere, avukatlara, hatta bazı durumlarda kişilerin kendisine bile önceden haber verilmeden yapılıyor. Suudi Arabistan ölüm cezasını siyasi muhaliflere karşı silah gibi kullanıyor. Irak’ta infaz edilen ölüm cezalarının sayısının bir yılda neredeyse iki katına çıkması şoke edici.
Algar’a göre, tüm devletlere ölüm cezasını kaldırma çağrısı yapılmalı. Uluslararası toplum, ölüm cezasını uygulamaya devam eden az sayıda ülkeye, bu insanlık dışı uygulamaya son verilmesi için baskı yapmalı.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre, ABD’de 1973 yılından bu yana 160 kişi hakkında verilen idam hükmü, daha sonra ortaya çıkan masumiyet gerekçesiyle infaz edilmedi. Diğerleri, suçluluklarıyla ilgili ciddi şüphelere rağmen idam edildiler. 2003 yılında hakkında idam kararı verilen 10 kişi hatalı yargı kararları sebebiyle idam edilmedi. Penalty Information Center verilerine göre 2017 yılına kadar ABD’de 2817 kişi hakkında infaz gerçekleşti.
İdamın Geri Getirilmesine Dair Tartışmalar
Uluslararası Af Örgütü’nün idam karşıtı kampanyası danışmanı Chiara Sangiorgio tarafından verilen bilgilere göre, 6 ülkede idamı cezası kaldırıldıktan sonra geri getirildi.
Brezilya’da idam cezası 1882’de kaldırıldı. Askeri darbe sonrası 1969’da geri getirilen idam cezası, askerî diktatörlük kalktıktan sonra 1988 yılında hazırlanan anayasa ile “askeri suçlar hariç” tutularak tekrardan kaldırıldı.
Arjantin’de askeri darbenin ardından 1976’da yürürlüğe konan idam cezası, cunta dönemi sonrasında 1984’te askeri suçlar dışında, 2008’de ise tamamen kaldırıldı.
1993’te idamın kaldırıldığı Gambiya’da, 1994’teki askeri darbeden bir yıl sonra idam cezası geri getirildi. Bu ülkede ölüm cezası hâlâ uygulanıyor.
Nepal’de 1985 yılında sivil yönetim döneminde idam getirildi, 1990’da idam tekrar kaldırıldı. Filipinler’de 1987’de idam kaldırıldı, 1993’te sivil yönetim döneminde idam geri getirildi, 2006’da idam tekrardan kaldırıldı. Papua Yeni Gine’de, 1970’te sivil yönetim döneminde idam kaldırıldı, 1991’de geri getirildi ve bu ülkede hala idam cezası mevcuttur. Filipinler’de “kanun dışı uyuşturucu ve yağmayla bağlantılı menfur suçlar” için ölüm cezasının geri getirilmesine yönelik girişimler var.
Sri Lanka’da da, 40 yıldan sonra ölüm cezası uygulamasının devam ettirilmesine yönelik çabalar var.
Türkiye, idam kaldırıldıktan sonra geri getirilmesinin tartışıldığı az sayıdaki ülkeden biridir. Türkiye’de idamın tekrar getirilmesi hususu, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın yakalanmasıyla halk nezdinde büyük destek gördü ve uygulanması istendi. Türkiye’de idamın tekrardan getirilmesine dair tartışmalar, 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü sonrasında çok daha yoğun şekilde dile getirilmeye başlandı.
|
||
Etiketler: Dünyada, Halledilmesi, En, Zor, Konu:, İdam, -2, |
|