Haber Detayı
18 Mayıs 2025 - Pazar 06:30
 
MESELE AF MI, ADALET Mİ?
MESELE AF MI, ADALET Mİ? - 560 bin davanın Yüzde 62’si neden Yargıtay’dan döndü? - Aynı suçu işleyen iki kişiden biri serbest, diğeri içerideyse bu adalet mi? - Sadece ismi kalan bir adalet düzeniyle nereye kadar? - Genç evliler neden “tecavüzcü” gibi yargılanıyor? - Kaza yapan kurtuluyor, alkol şüphesiyle ehliyetsiz kalan aç mı kalsın? - Nafaka borcunu ödeyemeyen hasta ya da engelli bir baba hapse girmeyi mi hak ediyor? - Pandemide çeklerini ödeyemeyen esnaf, neden mafyadan daha ağır cezalandırılıyor? - 9. Yargı Paketinde gerçekten "adalet" mi var, yoksa tarifeye bağlanmış bir sistem mi geliyor? Yargı paketlerinden beklenen artık genel af değil, yıllardır kronikleşmiş adalet problemlerine kalıcı çözümler. Dr. Ercan Özçelik yazdı: Toplumun feryadı net—AF DEĞİL, ADALET! Detaylar ve çarpıcı örneklerle tüm yazı BNC Medya Haber’de iŞTE BU YAZIDA!
GÜNDEM Haberi
MESELE AF MI, ADALET Mİ?

Mesele AF Değil, ADALET Talebi Anlamadınız mı?

Güzel ülkemizde kimlerle anket yapılsa, en büyük sorunun ADALET olduğuna toplumun hemen her kesiminin katıldığını görüyoruz. Ne yazık ki, isminde Adalet olan bir partinin 23 yılı aşan iktidarında yaşanıyor bu garabet. Daha önceki partiler zamanında mükemmel olduğu için değil, hem iddialı hem de yetkili oldukları halde yaşanan bir durumdan bahsediyoruz.

Adaleti sadece Yargı çevresiyle düşünürsek büyük bir yanlış yaparız. Gelir ve masraf paylaşımından atamaya, fırsatlara erişimden mevzuatların uygulanma dengesine kadar her konuda temel ölçü olan adaletin, sadece ismi kalmışsa eğer başka bir bela veya afet beklemeye gerek var mıdır?
 

O yüzden Hz. Ali'ye atfedilen "Devletin dini adalettir!" veya Hz. Ömer'e isnat edilen "Adalet mülkün temelidir!" gibi vecizelerle adaletin en kıymetli kurumsal değer olduğuna vurgu yapılır.
 

Her ne kadar toplumsal beklentiler açısından hemen hepsi hüsran kaynağı olsa da, şimdilerde 10. versiyonu konuşulan Yargı Paketinin içeriğinden de asıl beklenen sonuç AF değil Adalettir! Mesela, 2021 yılına ait verilere göre, Yargıtay'a taşınan 560 bin davanın yaklaşık yüzde 62'sinde yerel mahkeme kararları değişmiştir. Genel yargı afları yüzünden bazı azılı ve kronik suçluların da faydalanarak dışarı çıktıkları, ıslah olmadıkları gibi tekrar suç işlemeye devam ettikleri de maalesef doğrudur.
 

Yargı paketini kuru bir genel af talebi gibi yorumlayarak işlemekten ziyade; af ihtiyacını sürekli kamçılayan en büyük kaynak olan adaletsizliğe uğrama duygu ve düşüncesini haklı çıkaran yapısal düzenlemeler getirilmelidir.
 

Soyut söylemler yerine, örnekler üzerinden konuyu açıklayıp bitirelim isterseniz. Kimler AF değil ADALET istiyormuş:
 

  • 31 Temmuz infaz düzenleme yasası mağdurları. Aynı tarihte ve aynı suçu işleyen 2 kişiden birisinin dava dosyası yasadan önce tamamlandığı için lehte düzenlemelerden yararlanabiliyorken, diğerinin iradesi dışında dava sürecinin uzaması nedeniyle karara bağlanamadığı için, çok daha ağır şartlarda infaza tabi tutuluyorsa adalet talep etmez mi?
     
  • 4/4 mükerrer infaz mağdurları. Güncel dosyaları ile alakası ve tekrarı olmayan eski adli sicil kayıtları yüzünden, infazları en ağır şartlarda 4/4 oranında uygulananların adalet talebi olmaz mı?
     
  • Asıl suçlu olmadıkları halde, sadece hesaplarını kullandırdıkları için en ağır cezalandırılan çoğunluğu gençlerden oluşan bir kısım mahkumun 158.  maddeye göre arabuluculuk şansı bile verilmeden içeri atılmaları adalet midir?
     
  • Tarafların açık rızası ve devamında resmi nikahı ile aile hayatları kurulu olsa bile, eşleriyle akran grubunda bulunan gençlerin tecavüzcü gibi yargılanıp hapse atılmaları, resmi  ve dini nikahlarının yok sayılmaları, eş ve çocuklarının dışarıda, gençlerin hapiste eziyet görmeleri adalet midir?
  • 6284 sayılı yasa ile başlatılan ve iftira olduğu itiraf edilse bile kamu adına sürdürülen davalar sonucu hayatları karartılan erkeklerin, maruz kaldığı muamele adalet midir?
     
  • Trafik kazalarında ölüme yol açma oranı daha yüksek olan kabahatler düzenli olarak puan affı ile örtülürken, alkol aldığı tespiti veya şüphesi ile uzun sürelerce ehliyeti alınarak çalışamaz, profesyonel işini yapamadığı için geçinemez ve ailesine bakamaz hale getirilen sürücülerin, ayrıca SÜDGE kurslarında resmi eziyete maruz bırakılmalarında adalet var mıdır?
     
  • Boşandığı eski karısına, Allah'ın açık emri ve TMK 364. maddesindeki aile yardımı nafakası hükmüne rağmen ailesinin bakmadığı, devletin de oralı olmadığı gibi ölene kadar haraç gibi  ve ayrıca düzenli olarak katlanarak büyüyen nafaka borcunu; işsizlik, hastalık, fakirlik, engellilik, yeniden evlilik gibi meşru mazeretlerinden dolayı ödeyemeyen erkeklerin hapse atılması, hapisteyken bile borçlarının artmasında adalet var mıdır?
     
  • Temiz bir geçmişi ve ticari sicili olduğu halde, özellikle pandemi ve önceki krizlerde alacak çeklerini tahsil edemediği için borç çeklerini ödeyemeyen, yani piyasa tabiri ile "çeklerini çeviremeyen" esnafın, icraya verildiğinde azılı dolandırıcı gibi ağır para cezasına çarptırılması, bu ceza ödendiğinde borcundan mahsup edilmemesi, ödeyemediğinde doğrudan hapse tıkılması ve yine borç yükünün artarak sürmesi hangi adalet yaklaşımında makul olabilir? Mafyadan daha acımasız ve hep kendine yontan kamu tahsilat yaklaşımı olabilir mi?
     
  • 9. yargı paketi içine eklenerek vatandaşın onur ve haysiyetini, dinini, değerlerini tarifeye bağlayan, birisinin diğerine hakaret etmesinden kazanç sağlayan, hakarete uğrayana sırt çeviren bir kamu adalet anlayışı olur mu?
     

Bunlar gibi kronik Adalet sorunlarını çözdünüz de vatandaşlar yüzsüzlük yapıp yine gerekçesiz af mı istedi? İktidardan ve Meclisteki Vekil çoğunluğundan yargı paketi adına temel beklentimiz AF değil, gerçeğe en yakın Adalet yaklaşımıdır. Bilmem anlatabildim mi? Selam ve dua ile....

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN

https://www.bncmedyahaber.com/yazar-guvenlik-korucularini-lagvetmek-guvenli-mi-1159.html

Kaynak: Editör:
Etiketler: MESELE, AF, MI,, ADALET, Mİ?,
Yorumlar
Haber Yazılımı