|
||
Rus Milli Güvenlik Doktrinindeki Gelişme Ve Rusya’nın Yeniden İmparatorluk Kurma Hevesi | ||
Suat GÜN / Gazeteci - Yazar | ||
RUS MİLLİ GÜVENLİK DOKTRİNİNDEKİ GELİŞME VE RUSYA’NIN YENİDEN İMPARATORLUK KURMA HEVESİ
SSCB dağıldıktan sonraki zihniyet değişimi Zbigniew Brzezinski “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz”
Batılı ülkelerin tepeden baktığı, ‘geri kalmış’ ve ‘barbar’ olarak addettiği ve hep gerilerden gelerek güç yarışına katılan Ruslar kısmen Asyalı toplumdur. Çünkü bugün ‘büyük güç’ dediğimizde, muazzam bir milli egemenlik duygusuna sahip, dış baskılar karşısında güçlü duran ve dilediğini yapabilen devletleri kastediyoruz. Geçmişten günümüze Rusya başkasının hâkimiyeti altına girmek yerine tek başına bağımsız hareket etmeyi tercih eden otoriter bir devlettir.
Rus milli hafızasında Rusya’nın dış politikasının realpolitik ilkelere göre oluşturulduğu, tek değerin güç ve irade olduğunu ifade eden bir anlayış mevcuttur.
Dmitri Trenin’e göre; “Zayıflar yenilir, korkaklar sindirilir. Dengeli bir dış politika, ulusal çıkarlara hizmete eder, temkin ve pragmatizmi gerekli kılar.” 1991 sonra Rus dış politikasının temeli budur.
Rus milli güvenlik anlayışına göre; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin mevcut hali, uluslararası sorunları çözmek için en ideal modeldir:
“Bu şekilde Rusya isteklerini diğer devletlere dayatamasa da kendi çıkarlarına karşı aleyhte bir kararın alınmasına da müsaade etmemiş oluyor.” Komünizmin acı hatıralarını unutmayan Rus liderlere göre, tüm ideolojiler birer kandırmacadan ibarettir ve ‘yüksek değerler’ hep aldatıcıdır.
Uluslararası ilişkilerin tabiatına yönelik Rus şüpheciliği temel felsefedir ‘Batının ikiyüzlülüğü’ algısı bu felsefenin temelidir.
Rusya, Amerika’nın yakın çevresindeki askeri varlık ve faaliyetlerinden oldukça rahatsız. Ve Rusya, ABD’nin komşu ülkelerle arasındaki tarihi ve güncel anlaşmazlıkları kışkırtmaya yönelik verdiği desteğe karşı son derece temkinli ve hassastır.
Ukrayna’nın Rusya’dan ayrılması, uzun tarihi süreçte en zor ve en sancılı olaylardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında, bu kopuş bir dış politika meselesi olarak görülebilir. Ancak, gerçek anlamda bir Rusya-Ukrayna ayrımının yaşanması ve bunun Rusya’da kabul görmesi yıllar ve nesiller boyunca sürebilir. Rus toplumu SSCB dağıldığından beri bu durumu kabullenememiştir.
Tam tersine; Ukrayna açısından ulus inşa süreci Rusya’ya dair her şeyin reddine ve Rusya’yla tüm bağların koparılmasına dayanıyor.
Zbigniew Brzezinski’nin o meşhur “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz” sözlerinin ışığında düşünüldüğünde Rus milli güvenlik zihniyeti Ukrayna’nın anavatana katılması olarak değerlendirilmekte, büyük güç olmanın hakiki sırrı olarak görülmektedir.
Hitler’in 1941’deki ani saldırısına karşı topyekûn Rus ve Ukrayna halkı direnmiş halen bunların hatırası canlı olarak yaşamaktadır. Ukrayna’ sız bir güvenlik mimarisi kurulamaz. Bu nedenle Ukrayna Rus hâkimiyet alanı içinde yer almalıdır. Ukrayna’nın batı bloku içinde yer alması kabul edilemez. Bu nedenle Kremlin ve müttefikleri ‘Amerikan tehdidini’ Rus milliyetçilik ve vatanseverliğini tahrik etmek üzere kullanmaya devam edeceklerdir.
Buna karşılık, ABD politik karar alıcıları düşmansız yapamaz, mutlaka bir ötekine ihtiyaç duyar. Amerikan siyasal karar alıcılarının bir ‘düşman’ olarak Rusya’ya ihtiyacı vardır. Halen SSCB’nin yerine geçecek bir düşman bulunamamıştır. Bu durumda Rusya’nın zayıflatılması için yaptırımların artarak devam etmesi gerekecektir.
Meselenin düğüm noktası Zbigniew Brzezinski’nin “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz” fikrine gelip dayanıyor. ABD Rusya’yı çökertmek için Ukrayna’ya hâkim olmaya, Rusya’da gücünü pekiştirmek için Ukrayna’ya saldırmaya devam ediyor. Her iki tarafta Brzezinski’nin stratejik görüşüne aldanarak yanlış yapmaya devam ediyor.
|
||
Etiketler: Rus, Milli, Güvenlik, Doktrinindeki, Gelişme, Ve, Rusya’nın, Yeniden, İmparatorluk, Kurma, Hevesi, |
|