Yazı Detayı
12 Mart 2022 - Cumartesi 00:16
 
Rus Milli Güvenlik Doktrinindeki Gelişme Ve Rusya’nın Yeniden İmparatorluk Kurma Hevesi
Suat GÜN / Gazeteci - Yazar
 
 

RUS MİLLİ GÜVENLİK DOKTRİNİNDEKİ GELİŞME VE RUSYA’NIN YENİDEN İMPARATORLUK KURMA HEVESİ

 

SSCB dağıldıktan sonraki zihniyet değişimi

Zbigniew Brzezinski “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz


Dmitri Trenin’e göre Rusya, kendini yalnız hisseden kendini tehlikelerle çevrilmiş veya kuşatılmış hisseden bu nedenle güvenliği öne alan bir devlet felsefesine sahiptir. Halkı koruyan örgütleyen devlet olduğu için Rus toplumunun hafızasında devletin üstünlüğü ilkesi hâkimdir.


1917 ve 1991 tarihlerinde yaşanan devrim ve iç karışıklıklar ekonominin çökmesine ve Rusya’nın dağılmasına sebep olduğu için bu hadiseler Rus toplumunu yaralamıştır.


Gene Dmitri Trenin’e göre “Rusya, Rus tarihi, eski Novgorod ve Kiev Knezliklerinden Moskova Çarlığı’na, St. Petersburg Rusya İmparatorluğu’ndan Sovyetler Birliği’ne ve şimdiki Rusya Federasyonu’na kadar bir süreklilik arz eder. Rusya’nın tekrar tekrar devlet kurarak var olması ender bir durum değil, aksine zaman içinde kendini ispatlanmış tarihsel bir hakikattir.”


Rusya’nın imparatorluk geçmişi hegemon kimliğinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. İmparatorluğun sınırları bir noktada Finlandiya’nın Åland Adaları’ndan Stockholm’e, İran’ın kuzeyinden Çin’in kuzeydoğusuna kadar uzanmıştır. Sınırlarını genişlettikçe Rusya; Türk, Fin-Ugor halkları ve Moğolların yaşadığı geniş topraklar ile Kafkaslar ve diğer bölgelerdeki çok çeşitli etnik toplulukları bünyesine dâhil etmiştir. Rusya’nın Almanya ovalarından Yakutistan’a kadar uzanan devasa düzlüklere hâkim olması paranoya seviyesindeki güvenlik anlayışına dayanmaktadır.


Sovyetler döneminde Rusya, devrimci heyecanla dünyanın geri kalanından ayrıldı. Hakikati temsil eden bir ideolojiye sahip olduğunu sandı. Bu ideolojiyi bütün dünyaya yaymaya çabaladı. Süper güçlerin hâkimiyet mücadelesinde, batı demokrasiyi, hür dünya ve küreselleşmeyi temsil etti. Ruslar   ‘Demir Perde’ ve ideolojik ilkelliğin merkezi oldu, aralarındaki mücadele bloklar arası kavga olarak gösterildi. 1991’den sonra Sovyetler Birliği’ni ve süper güç statüsünü kaybeden Moskova, bu durumu hazmedemedi. Şimdi yeniden ayağa kalkmaya; dünya çapında tesirli olmaya ve tek başına güç kazanmaya devam ediyor.

 

Batılı ülkelerin tepeden baktığı, ‘geri kalmış’ ve ‘barbar’ olarak addettiği ve hep gerilerden gelerek güç yarışına katılan Ruslar kısmen Asyalı toplumdur. Çünkü bugün ‘büyük güç’ dediğimizde, muazzam bir milli egemenlik duygusuna sahip, dış baskılar karşısında güçlü duran ve dilediğini yapabilen devletleri kastediyoruz. Geçmişten günümüze Rusya başkasının hâkimiyeti altına girmek yerine tek başına bağımsız hareket etmeyi tercih eden otoriter bir devlettir.

 

Rus milli hafızasında Rusya’nın dış politikasının realpolitik ilkelere göre oluşturulduğu, tek değerin güç ve irade olduğunu ifade eden bir anlayış mevcuttur.

 

Dmitri Trenin’e göre; “Zayıflar yenilir, korkaklar sindirilir. Dengeli bir dış politika, ulusal çıkarlara hizmete eder, temkin ve pragmatizmi gerekli kılar.” 1991 sonra Rus dış politikasının temeli budur.

 

Rus milli güvenlik anlayışına göre; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin mevcut hali, uluslararası sorunları çözmek için en ideal modeldir:

 

“Bu şekilde Rusya isteklerini diğer devletlere dayatamasa da kendi çıkarlarına karşı aleyhte bir kararın alınmasına da müsaade etmemiş oluyor.” Komünizmin acı hatıralarını unutmayan Rus liderlere göre, tüm ideolojiler birer kandırmacadan ibarettir ve ‘yüksek değerler’ hep aldatıcıdır.

 

Uluslararası ilişkilerin tabiatına yönelik Rus şüpheciliği temel felsefedir ‘Batının ikiyüzlülüğü’ algısı bu felsefenin temelidir.

 

Rusya, Amerika’nın yakın çevresindeki askeri varlık ve faaliyetlerinden oldukça rahatsız. Ve Rusya, ABD’nin komşu ülkelerle arasındaki tarihi ve güncel anlaşmazlıkları kışkırtmaya yönelik verdiği desteğe karşı son derece temkinli ve hassastır.

 

Ukrayna’nın Rusya’dan ayrılması, uzun tarihi süreçte en zor ve en sancılı olaylardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu açıdan bakıldığında, bu kopuş bir dış politika meselesi olarak görülebilir. Ancak, gerçek anlamda bir Rusya-Ukrayna ayrımının yaşanması ve bunun Rusya’da kabul görmesi yıllar ve nesiller boyunca sürebilir. Rus toplumu SSCB dağıldığından beri bu durumu kabullenememiştir.

 

Tam tersine; Ukrayna açısından ulus inşa süreci Rusya’ya dair her şeyin reddine ve Rusya’yla tüm bağların koparılmasına dayanıyor.

 

Zbigniew Brzezinski’nin o meşhur “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz” sözlerinin ışığında düşünüldüğünde Rus milli güvenlik zihniyeti Ukrayna’nın anavatana katılması olarak değerlendirilmekte, büyük güç olmanın hakiki sırrı olarak görülmektedir.

 

Hitler’in 1941’deki ani saldırısına karşı topyekûn Rus ve Ukrayna halkı direnmiş halen bunların hatırası canlı olarak yaşamaktadır. Ukrayna’ sız bir güvenlik mimarisi kurulamaz. Bu nedenle Ukrayna Rus hâkimiyet alanı içinde yer almalıdır. Ukrayna’nın batı bloku içinde yer alması kabul edilemez. Bu nedenle Kremlin ve müttefikleri ‘Amerikan tehdidini’ Rus milliyetçilik ve vatanseverliğini tahrik etmek üzere kullanmaya devam edeceklerdir.

 

Buna karşılık, ABD politik karar alıcıları düşmansız yapamaz, mutlaka bir ötekine ihtiyaç duyar. Amerikan siyasal karar alıcılarının bir ‘düşman’ olarak Rusya’ya ihtiyacı vardır. Halen SSCB’nin yerine geçecek bir düşman bulunamamıştır. Bu durumda Rusya’nın zayıflatılması için yaptırımların artarak devam etmesi gerekecektir.

 

Meselenin düğüm noktası Zbigniew Brzezinski’nin “Ukrayna’sız bir Rusya, imparatorluk olamaz” fikrine gelip dayanıyor. ABD Rusya’yı çökertmek için Ukrayna’ya hâkim olmaya, Rusya’da gücünü pekiştirmek için Ukrayna’ya saldırmaya devam ediyor. Her iki tarafta Brzezinski’nin stratejik görüşüne aldanarak yanlış yapmaya devam ediyor.

 

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-rusya-federasyonu-muslumanlarIna-bildiri-778.html

 

 
Etiketler: Rus, Milli, Güvenlik, Doktrinindeki, Gelişme, Ve, Rusya’nın, Yeniden, İmparatorluk, Kurma, Hevesi,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
21 Mayıs 2023
SEÇİM SONUÇLARI ANALİZİ
09 Nisan 2023
SERGEY VİKTOROVİÇ LAVROV’UN ANKARA ZİYARETİ ORTAK BASIN TOPLANTISI
07 Nisan 2023
İSRAİL’İN 2023 GAZZE SALDIRISI
05 Nisan 2023
FİNLANDİYA’NIN NATO’YA GİRİŞİ
12 Mart 2023
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI? -1-
09 Mart 2023
DEPREMLER SENTETİK OLARAK YAPILABİLİR Mİ? HAARP TEKNOLOJİLERİ DOĞRU MU? MARAŞ DEPREMİNDE BÖYLE BİR ŞÜPHE VAR MI?
25 Şubat 2023
DEPREM NOTLARI
17 Şubat 2023
BEYDABADAN BİR HİKÂYE:
09 Şubat 2023
DEPREM TESPİTLERİ
08 Mayıs 2022
BÜYÜK YALAN!.. ÇÖKTÜ!..
03 Mayıs 2022
Kamu Diplomasisi ve Yumuşak Güç Hakkında
14 Mart 2022
Bu Kirli Savaşın Arkasında Kimler Var?
08 Mart 2022
RUSYA FEDERASYONU MÜSLÜMANLARINA BİLDİRİ
05 Mart 2022
RUS YAYILMACILIĞI’NIN ORTAYA ÇIKIŞI
03 Mart 2022
PUTİN’İN NÜKLEER FİYASKOSU YA DA BLÖFÜ
01 Mart 2022
RUSYA’NIN UKRAYNA’YI İŞGALİ MESELESİNE GİRİŞ (İngilizce Tercümeli)
11 Ocak 2022
İHRACATTAKİ ARTIŞ
24 Kasım 2021
MODERNİZMİN ÇÖKÜŞÜ
24 Kasım 2021
TÜRKİYE’NİN GELECEK VİZYONU (2050-2070)
24 Kasım 2021
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -II-
23 Kasım 2021
GELENEKSEL TIP VE PİLPUT MUCİZESİ -I-
17 Kasım 2021
BÜYÜK FRANSIZ İHTİLÂLI - YAKOBİZM-JAKOBENLER
26 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İngiliz İstihbaratçıları Hakkında Son Notlar-Vll-
26 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - İstihbaratlar Savaşı Hakkında İngilizce Notlar -Vl-
25 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Modelleri - Büyük Arabistan Projesi -V-
19 Ekim 2021
İngiliz İstihbaratının Büyüme Projeleri & Arnavutluk
18 Ekim 2021
Batının Tasarladığı Büyüme Projeleri Ve İttihat Terakki Örneği
17 Ekim 2021
Batının Kurgusu Ve Zihniyet Yapısı İstihbaratı Nasıl Etkiliyor?
16 Ekim 2021
İstihbaratın Anlamı ve Batı Düşüncesi
30 Eylül 2021
Yapay Zekâ Meselesi
17 Mayıs 2021
Cinayet Şebekesi İsrail, Filistin'de Gazze'de Ne Yapıyor?
03 Mayıs 2021
Ermeni Soykırım Meselesi
09 Nisan 2021
Montrö Boğazlar Sözleşmesi Üzerinden Siyaseti Yönlendirme-Yanıltma
06 Mart 2021
Irak ve Suriye’de Sınır Düzeltmesi Nasıl Olmalıdır?
06 Mart 2021
Irak-Suriye Hudut Sorunu
06 Mart 2021
Gara Operasyonu Türkiye’nin Güney Hudutları Meselesi
25 Şubat 2021
Irak ve Suriye Hudutları Meselesine Giriş
19 Ocak 2021
Gazetecilik Sorunları, Basın Kartı, İnternet Medyası vs.
26 Aralık 2020
Covid-19 Dönemi ve Sonrasında İstihbarat
24 Aralık 2020
Doğu Türkistan Meselesi
13 Kasım 2020
Dağlık Karabağ'da Kapsamlı Bir Antlaşma Nasıl Olacaktır? Nasıl Olmalıdır?
13 Kasım 2020
Dağlık Karabağ Barışı
05 Kasım 2020
ABD Seçimlerini Eşekler mi? Yoksa!.. Filler mi Kazanır?
15 Ekim 2020
Azerbaycan Ermenistan Savaşı
13 Eylül 2020
Türk Yunan Savaşını Kim Çıkaracak? Nasıl Sonuçlanacak?
07 Eylül 2020
Yunanistan ve Adalar Meselesi Yahut; "Aslanı Kediye Boğdurmak"
01 Eylül 2020
Beyrut Limanı'na Yapılan Sabotaj “İsrail Ve Hizbullah Bu İşin Neresinde?”- “Lübnan’ın Geleceği”
01 Eylül 2020
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -III-
11 Ağustos 2020
Beyrut Limanına Yapılan Sabotaj -II-
07 Ağustos 2020
BEYRUT LİMANI’NA YAPILAN SABOTAJ İSRAİL VE MOSSAD İŞİ Mİ?
12 Temmuz 2020
Kazakiztan'ın Bağımsızlığı ve Yükselişi
29 Haziran 2020
ABD’NİN BÖLÜNME İŞİNİ KİM YAPACAK? -I-
28 Haziran 2020
ABD Nasıl Bölünecek? Kaç Parçaya Bölünecek, Bu İşi Kim Yapacak?
28 Haziran 2020
ABD Nasıl Bölünecek?
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -IV-
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -V-
28 Haziran 2020
ABD Bölünme Tehdidi Altında -III-
28 Haziran 2020
ABD Devlet Felsefesinin Çürümüşlüğü ve Devlet İçi Çatışmanın Derinleşmesi Meselesi -II-
28 Haziran 2020
ABD Olayları - Halka Yönelik Polis Zulmü -I-
27 Haziran 2020
BNC Medya Haber Yazarı SUAT GÜN Kimdir ?
Haber Yazılımı