"Baba Yoksa Toplum da Yok": Gazeteci, Araştırmacı Yazar Muhammet Binici'den Aile ve Toplumsal Erozyona Dair Çarpıcı Uyarılar
 

Rehber TV’de yayınlanan ve Muhammed Hadi Aydemir’in hazırlayıp sunduğu Hafta Başı programının bu haftaki konukları arasında Gazeteci-Yazar Muhammet Binici, Psikolog Hüseyin Kaçın ve Eğitimci-Yazar Dr. Ercan Özçelik yer aldı. Programda özellikle aile yapısının çöküşüne dikkat çeken Muhammet Binici, baba figürünün toplumun ruh sağlığı üzerindeki belirleyici rolünü vurguladı.
 

"Baba Figürü Yoksa, Boşluğu Başka Erkekler Doldurur"

Binici, baba figürünün toplumun temel taşı olduğunu belirterek, “Bir evde baba yoksa, çocuklar kurtarıcıyı başka erkeklerde arar. Bu da onları hem psikolojik hem yönelimsel olarak savunmasız hale getirir” dedi. Aile içi bağların zayıfladığını, aynı çatı altındaki bireylerin artık “ev arkadaşı” gibi yaşadığını söyleyen Binici, çocukların duygusal ve manevi olarak yalnız bırakıldığını kaydetti.

“İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Kanun, Baba Figürünü Zayıflattı”

Yasal düzenlemelerin aile bütünlüğünü tehdit eder hale geldiğini ifade eden Binici, özellikle İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanunu eleştirerek, bu düzenlemelerin baba otoritesini adım adım yok ettiğini ifade etti. “Bugün aileyi savunur gibi görünen yasal metinler, aslında aileyi değil kişiyi merkeze alarak aile bağlarını koparıyor” dedi.
 

Çocukların Feryadı: "Kahramanım Babam Olsun İsterdim"

Programda aktarılan çocuk itirafları da toplumun geldiği noktayı gözler önüne serdi. Binici, “Bir çocuk ‘Babam olsaydı onunla oyun oynar, onun kahramanı olurdum’ diyor. Diğeri ‘Aynı evdeyiz ama kimse kimseyi anlamıyor’ diyerek duygusal yalnızlığa işaret ediyor. Bu sözler toplumun çöküş sinyalidir” diye konuştu.

Sanat ve Popüler Kültür Üzerinden Zihin İşgali
 

Binici, bazı sanatçıların ve kültürel figürlerin gençlerin zihnini ve değerlerini hedef aldığınıbelirterek, “Mabel Matiz, Aleyna Tilki gibi isimler üzerinden yeni neslin rol model anlayışı kasıtlı olarak değiştiriliyor. Bu bireylerin klipleri, yaşam tarzları ve popülerleştirilen yönelimleriyle genç zihinler adeta birer kuklaya dönüştürülerek mankurtlaştırılıyor” dedi.
 

“Toplumun Alışkanlık Kodlarıyla Oynanıyor”

Modern dünyanın, çocukların oyun anlayışından başlayarak tüm alışkanlıklarını sistemli biçimde dönüştürdüğünü belirten Binici, geleneksel oyunların ve değer temelli aile bağlarının çocuk gelişiminde vazgeçilmez olduğunu ifade etti. “Tetik aynı, ödül aynı… Ama alışkanlık kısmını değiştirerek çocukların zihin kodlarıyla oynuyorlar. Bu da zamanla tüm toplumu değiştiriyor” açıklamasında bulundu.
 

"Tutunacak Ailemiz Bile Kalmadı"

Muhammet Binici, son olarak topluma yön veren yasa yapıcıların geçmişteki hatalarından ders çıkarması gerektiğini vurguladı: “Artık tutunacak bir ailemiz bile kalmadı. Yasa yapıcılar geçmişteki yanlışları tekrar etmemeli. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz ama alttaki yapılar hâlâ problemli. Artık bir uyanışa ihtiyaç var.” dedi.