Haber Detayı
20 Nisan 2022 - Çarşamba 13:02
 
Türkiye Aile Meclisi'nden KADEM'e Uyarı Niteliğinde MEKTUP
KADEM'in 12 Mayıs 2022 tarihinde gerçekleştirmeyi planladığı “Kadın ve Mekân” ana temalı 8. Toplumsal Cinsiyet Adaleti Kongresi'ne Türkiye Aile Meclisi'nden (TAM) tepki geldi. İşte detaylar...
GÜNDEM Haberi
Türkiye Aile Meclisi'nden KADEM'e Uyarı Niteliğinde MEKTUP

 

Türkiye Aile Meclisi, KADEM'e çağrıda bulunarak Toplumsal Cinsiyet Adeleti Kongresi'ni gerçekleştirmemesini talep etti. Konuyla ilgili Türkiye Aile Meclisi bir dizi çağrıda bulundu. İşte o çağrılar!..
 

İşte Türkiye Aile Meclisi'nin söz konusu çağrı metni:
 

Sayın KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu ve tüm KADEM Üyelerine
 

Ramazan ayındayız ve bugün, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan daha hayırlı bir gecenin sabahında, size bu mektubu gönderiyoruz. Allah bizi “bir erkek ile bir dişiden yarattı” (Hucurat 13). Allah (cc) bizi tek bir nefisten yarattı (Nisa 1 / Araf 189). Şüphesiz ki “Üstünlük ancak takva iledir”
 

MÜMİNLER ANCAK KARDEŞTİR


Aynı Allaha, kitaba, Resulüne iman edenler, tek birr Millet, tek bir Ümmet ve tek bir cemaattir. Aralarındaki işler istişare ve şûra iledir. “Mü’minler birbirlerinin velileridir.” (Tevbe 71-72). “Mü’minler ancak kardeştirler” (Hucurat 10)

Birkaç konuda düşüncelerimizi, ümit ve endişelerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz.


YERYÜZÜ İNSANLAR İÇİN CENNET OLAMAZ!


Dünya farklı bir yere doğru sürüklenmeye çalışılıyor! “Tanrıyı tedavülden kaldırmak” ve “Biyolojik insanın sonunu getirmek”, İnsanı NESNE haline getirmek üzere, birileri Şeytanın vaadini gerçekleştirmek için iş başında. “Nesnelerararası iletişim” ile insan, hayvan ve makine, yapay zekâ ile aynı yekûn içinde toplanıp çıkartılabilecek. 5G, NeuraLink, Starlink bunun için gündemde ve bu yolla TRANSHUMANİZM hedefine ulaşmayı hayal ediyorlar. Hedef “Yeryüzünde bir cennet ve ebedî bir hayat!


CİNSEL YÖNELİM ÖZGÜRLÜK GEREĞİ BİR HAK OLAMAZ!


Bu hedefe doğru yürürken, İnsanı “biyolojik cinsiyetinden, din, ahlak ve gelenekten bağımsız” bir BİREY olarak tanımlıyorlar. İnsan artık sadece bir GENOM, yani “Canlı bir organizmadan ibarettir. Ve bu kapsamda insan; değişken, akışkan, cinsel yönelim, deneyim ve tercihlerine dayalı bir GENDER olarak tanımlanacaktır. Ve bugün bizim nüfus cüzdanı ve pasaportlarımızda GENDER kullanılmaya başlandı. BİREY ifadesi, KİŞİ, ŞAHIS, FERD’in yerini aldı. KİMLİKSİZ KİŞİLİKSİZ ŞAHSİYETSİZ bireylere dönüştürüldük. Bu sürecin daha başlarında SEKÜLER, DEİST bir toplumsal sınıfla tanıştık.


NESLİN DEVAMI VE FITRAT KORUNMALIDIR!


Burada bir diğer önemli kavram da; “TOPLUMSAL CİNSİYET”. Bu tanımlama yanlıştır. Bunun ADALET’i, ya da EŞİTLİK’i ayrı ve özel bir anlam ya da değer taşımaz. Tevrat, İncil ve son kitap olan Kur’an-ı Kerim’deki yaratılış ve 10 Emir çerçevesinde cinsiyet, kişilerin biyolojik cinsiyetlerinden, din, ahlak ve gelenekten bağımsız tutulan “yönelim, deneyim ve tercihlerine” göre belirlenemez. Tartışma konusu yapılamaz! Bu durum, “5 Temel emniyet” emrine göre, “nesil emniyeti, fıtratın korunması” açısından Allah’a ve ahiret gününe inananlar tarafından tartışmaya açılamaz.

Hz. Muhammed Veda Hutbesinde tüm insanlığa kul hakkını öğretmiştir. Kul hakkı kavramının modern insan hakları teorisinden çok önemli bir farkı vardır. Kul hakkının hesabı Allah’a verilir. İnsan hakkı, kadın hakkı ve çocuk hakkının hesabı, Allah’ı hiçbir şekilde dikkate almayan hukuk sistemine verilir. Mahlukata hâlikın nazarıyla bakmak, tüm semâvî dini geleneklerde büyük bir anlam taşır.


BİR ÇEŞİT HAK VAR, O DA İNSAN HAKKIDIR, BUNUN KADINI ERKEĞİ, ÇOCUĞU OLAMAZ!


Yaratılmışlara yaratanın nazarıyla baktığınızda ve buna kendi konumunuz açısından kul hakkı dediğinizde hesabını Allah’a verme kaygısıyla yaşar, yanlış bir hareket yapamazsınız. Kutsallık Allah ile insanın muhteşem ve derinlikli ilişkisinden doğmaktadır. Bu ilişkinin çok saygıya layık bir yanı bulunmaktadır. İbn Tufeyl’in ünlü romanını hatırlayalım. Hani Hay bin Yakzan, ıssız adada tek başına tefekkürle Allah’ı bulduktan ve bunun huzurunu hazzını yaşadıktan sonra hiç ayrım yapmadan tüm canlılara hizmet etmeye başlamıştı. Ters dönen kaplumbağayı düzeltmişti, ayağı yaralanan tavşanı tedavi etmişti. Mahlûkata halikın nazarıyla baktığınızda nasıl zulmedebilirsiniz ki? Bunu asla yapamazsınız. Kul hakkından kadın hakkı ve çocuk hakkını çıkarıp, mağduriyet sloganlı algı mühendisliği üzerinden insanları birbiriyle vuruşturmak, kutuplaştırmak, Allah’ı sürgüne gönderip insanı tanrı koltuğuna oturtmaktır. Gelin insanoğlunun Allah’la olan muhteşem ve derinlikli ilişkisini bozmayalım. İnsanı Allah’tan kopartarak mutluluğunu elinden almayalım. 


Toplumda artık bir LGBTIQP+ GERÇEĞİ var. Bunlar arasındaki ilişkinin adalet ya da eşitliği “yanlışa kural koymak” gibi ABESLE İŞTİGAL olur. Bunun dini, ahlaki, meşru bir dayanağı olamaz.


BİYIĞOJİK CİNSİYET İÇİN ADALET DİYE BİR ŞEY OLAMAZ!


ADALET kavramı, kapsayıcıdır. Allah ADALET’i emreder (Maide 8). Şuna-buna, şunun-bunun için ya da şuna-buna göre adalet olmaz. “Biyolojik Cinsiyet İçin Adalet” diye bir şey de olamaz. Gelin-Kaynana, ya da Kayınpeder-Damat arasında da adalet gerek. İnsan zulmederse, ortada zulüm varsa adalet yoktur. İnsan ve hayvan arasında da ne eşitlik, ne de özel bir adalet söz konusudur. Adalet, her zaman, her yerde herkes için gereklidir. ADİL ŞAHİDLER OLMA emrinin gereğidir.


BATININ HUKU BEŞERİDİR BİZİMKİ İLAHİDİR/OLMALIDIR!


Kaldı ki, kadın kadına, erkek erkeğe de eşit değildir. İnsanın dünü bugününe eşitse aldanmıştır. Eşitlik illüzyondur. ADALET İslam inancında YARATICININ RIZASI ile ilgilidir. Batıda ise KANUN vardır, Hukuk yerine KANUNUN RUHU vardır. JUSTİCE yargı/Jüri kararı, Mahkeme kararı gibi bir anlamı vardır. Onlar için MEŞRU yani “Hukuka (HAK’kı koruyan düzen) uygunluk” değil, LEGAL düzenin kuralları geçerlidir. HAKKI KORUMAK ise İslam toplumunda Allah’ın rızası ile açıklanır. O da beşeri anlamda, yaratanın yaratış gayesini ve ona dayalı kuralları ifade eder.

Ödünç kavram ve kurumlarla medeniyet inşa ihya edilemez. Kendi inanç değerlerine aykırı tanım ve çözüm arayışları bizi RIZA’ya değil, GAZAB’a götürür.


TOPLUMSAL CİNSİYET TEMALI SEMPOZYUM BİZE YAKIŞMAZ!


Umarız ki, her yıl tekrarlanmakta olan “toplumsal cinsiyet” konulu sempozyumunuzun ismini program öncesinde bu vesile ile tekrar gözden geçirirsiniz. Sizin iyi niyetli olmanız gerçeği değiştirmeyecektir. Allah (cc) buyurdu: “Ey insanlar, Allah’ın verdiği söz gerçektir. Dünya hayatı sizi aldatmasın O aldatma ustası da (Şeytan) sizi Allah hakkında aldatmasın”(Fatır 5-8). Küfrün projeleri sözleşmeleri yasaları ile #KüfürsüzHayatMümkün olmaz...


Genetigiyle Oynanmış Âile Medeniyetimizi elbirliği ile fıtrata inancımıza hukuka uygun yasalar ve uygulamalar ile yeniden diriltmek #DahaAdilBirDünyaMümkün. "Bir elime güneşi diğerine kameri verseniz davamızdan dönmem" diyen Resulullah'ın hak yolunda giden mümin/mümine Salihlerden/Salihalardan eylesin duâsıyla kutlu doğum haftası vesilesiyle sizlere ailelerinize camiamıza milletimize ebedî saadetler diliyoruz.


Bu vesile ile Ramazan-ı şerifinizi ve Kadir gecenizi tebrik ediyor, bu günlerin #önceAile şiarındakileri ilahi rızaya ulaştırması ve ondan ayırmaması için dua ediyoruz.


“Ya Rab, bize Hakkı Hak, bâtılı, bâtıl göster, Hak da toplanmamızı nasip et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil” Âmin!..

 


Türkiye Âile Meclisi ve Bileşenleri adına

Doç. Dr. Şemseddîn Kırış

ÂİLEM Genel Başkan Yardımcısı

 

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: Türkiye, Aile, Meclisi'nden, KADEM'e, Uyarı, Niteliğinde, MEKTUP,
Yorumlar
Haber Yazılımı