|
||
Akıncılar-MTTB'nin Göz Bebeği Nevzat Arabacı vefat etti!.. | ||
Konya’nın önemli kanaat önderlerinden İlahiyatcı Nevzat Arabacı hoca Covid-19 hastalığı yüzünden vefat etti. Nevzat Arabacı’nın vefatı camiada derin üzüntüyle karşılandı. | ||
GÜNDEM Haberi | ||
|
||
|
||
Konya’nın önemli ilim adamlarından İlahiyatcı Nevzat Arabacı, tedavi gördüğü hastanede Covid-19 hastalığı yüzünden vefat etti. Nevzat Arabacı’nın vefatı Konya’da derin üzüntüyle karşılandı. Nevzat Arabacı, bir dönem Konya’da Akıncılar Derneği Başkanlığı da yapmıştı. Nevzat Arabacı Kimdir?
12 EYLÜL’DE İŞKENCELER GÖRDÜ 12 Eylül darbesinde cezaevinde büyük işkenceler gören Nevzat Arabacı, yaşadıklarını şu şekilde anlatmaştı: “Gözaltına alındığımda 32 yaşındaydım. Akıncılar Derneği Konya Şubesi başkanıydım. Konya Anadolu Lisesinde felsefe öğretmeniydim. 12 Eylül’den önce de her hafta karakola giderdim. Her gün olaylar olurdu. Polis derneği basar, bizi götürürdü. 12 Eylül’den önce tutuklanmadım. Karakola çok gittik ama delilsizlikten beraat ettik. Karakolda dayak yerdik ama konuşmazdık. Beni bazı olaylardan dolayı götürürlerdi. Ben de şöyle bir metot geliştirmiştim, dernekte idare heyetinin dışında gençlerin isimlerini öğrenmezdim. Karakolda dövdüklerinde bir iki gün yatar, isim veremeyince de bir süre sonra bırakırlardı. İhtilal olana kadar tutuklanmadım. 1980 ihtilali olunca işler karıştı. Konya Kudüs mitinginde ben ve arkadaşlarım ülkede propagandası yapılsın gayesiyle, İstiklal Marşı okunurken yüksek binalardan resim çekildiğini görünce bilinçli olarak oturduk. Daha sonra olaysız dağıldık. Bundan dolayı yargılandım ve yattım. Biz arkasından bir ihtilal geldiğini bilemedik. Kenan Evren, “Biz ihtilale sebepler hazırlıyorduk, Kudüs mitingindeki olay istediğimiz şekilde oldu” diyor.
OĞLUMU REJİM DÜŞMANI YAPTIN İhtilal olunca ben polisin asla bulamayacağı şüphelenmeyeceği kişilerin evinde kalıyordum. Beni 14-15 gün aradılar, evde bulamayınca hamile eşimi alıp karakola götürmek istediler. Ben de gittim teslim oldum. Emniyette 2 gün kaldıktan sonra bizi bir gece vaktinde Uçaksavar denilen herkesin toplandığı askeri kampa götürdüler. Uçaksavar askeri kışlası ahır gibi bir yer. Sabah kalkarsın akşama kadar tuvalete bile çıkamazsın. Hatta izinle çıkarırlar. Bazen tuvaletini yapan insanlar oluyordu, onları da karşımıza getirip tuvaletini buraya yapmış diye hakaret edip dövüyorlardı. Uçaksavar denilen yerde 3 grup vardı. Ülkücüler, Akıncılar ve Komünistler yani solcular. Bu arada bazı silah kaçakçıları da orada bulunuyordu ama onları adamdan sayan yoktu. BU HALİMİ DE YAZ HAKİM BEY Bir gün öğle vakti beni içeri çağırdılar. Tabi gözlerim bağlı. O gün akıl almaz işkenceler yaptılar ve ardından konuş dediler. Konuşmadım, “bir şey bilmiyorum” dedim. Onlar “sen hükümet başkanına, devlete tehdit dolu mektuplar yazmışsın” diye iftirada bulundular. Bunların hiçbirini kabul etmedim. Sonra göz bağımı gözümden düşürdüm, karşıma üniformalı askerler ve siviller çıktı. Beni duvardan duvara çarptılar. Üzerime çullandılar, üzerimdeki elbiseleri çıkarmak istediler. Ceketimi yırttılar, pantolonumu çektiler. Anadan doğma beni soydular. Fotoğraflar çekiyorlar, vuruyor ve dövüyorlardı. ÖLMEK TIRAŞ OLMAKTAN İYİYDİ Konya’da bir süre bir yerde kaldıktan sonra Dutlu denen bir yere geldik. Orası felaketti. Sonra bir gece toparlayıp bizi Mamak’a götürdüler. Mamak’a otobüsle elimiz bağlı şekilde gittik. Önce bizi bir yere alıp saç traşı yaptılar. Askerlerin elinde bir kör makine, saçları çekiyor. Makine saçlarımızı çektikçe bizi de yukarıya çekiyor. Biz kalktıkça, askerler “ne var lan” diyor. “Komutanım saçımız” diyoruz, “otur lan” diyor. Bir tıraş olduk o an ölmek o tıraştan daha iyi. Yarım saat bir saat traş olduk. Tıraştan sonra kafes denilen bir yer var, oraya aldılar. Yani kafes 30 kişi alıyorsa, biz 60 kişiyiz, sırt sırta. Etrafımızda 1.90 boyunda askerler, nara atıyorlar “Var mı yüzümüze bakacak” diye. “Niye geldiniz buraya” diyor, ellerimize copla vuruyorlardı. Kadın, erkek karışık.
MUHAMMED’İ PEYGAMBER DİYE ÇAĞIRIYORLARDI Bir gün Muhammed isimli DEV-SOL’dan bir çocuğa “gel peygamber, git peygamber” diyorlar. Biz “bunu diyemezsiniz” dedik. “Söyleriz” dediler. “Biz buraya bunun için geldik” dedik. Hemen mahkeme kurdular. Mahkemede “Biz Marx’a Lenin’e küfretsek ve duysanız siz ne yaparsınız?” dedik. “Öldürürüz sizi” dediler. “Siz ona peygamber diyemezsiniz biz duyarsak çarpışırız” dedik. O an karar aldılar, çocuğa bundan sonra peygamber denilmeyecek diye.
Kaynak :İbrahim Büyükeken
|
||
|
||
Etiketler: Akıncılar-MTTB'nin, Göz, Bebeği, Nevzat, Arabacı, vefat, etti!.., |
|
||
|