Haber Detayı
14 Eylül 2024 - Cumartesi 23:02
 
Teknolojik Çekiciliğin Arkasında Yatan Küresel Sorunlar
Prof. Dr. Ömer Adil Atasoy yazdı!.. "Apple'ın Son Modeli iPhone 16: Teknolojik Çekiciliğin Arkasında Yatan Küresel Sorunlar"
GÜNDEM Haberi
Teknolojik Çekiciliğin Arkasında Yatan Küresel Sorunlar

APPELE’IN “İPHONE  16 CEP TELEFONU”

NE ZAMAN SATIŞA ÇIKIYOR?

 

Sayın Okuyucu!...
 

İsrail ve Amerika’nın Gazze’de gerçekleştirdikleri soykırıma karşı kullanılacak en etkili silah nedir?
 

Uçak, askeri malzeme, bomba ve mermi olarak Gazze’de masum insanların üzerine yağanlar, farkında olmadan satın aldığımız ve tükettiğimiz Amerikan ve İsrail mallarına ödediğimiz paralar ve dolarlarla gerçekleştirilmektedir. Bu gerçeklik karşısında Amerika ve İsrail’in Gazze’deki katliamlarını önleyebilmenin en etkili ekonomik ve insani yolu bu ülkelerin zenginliğinin kaynağı olan tüketim mallarına ve ürünlere boykot uygulamak bugün için en barışçıl tepki ve en etkili silah olarak görünüyor.
 

İsrail ve Amerikan mallarına neden boykot uygulamalıyız? Çünkü hiçbir ahlaki ve insani endişe taşımayan, insanlık düşmanı sömürgeci Amerika başta olmak üzere uydusu olan İsrail’in mallarına “Boykot Uygulanması” en etkili ve onların anlayacağı cinsten bir karşı koyma olacaktır. Bu suretle, para muslukları kesilen sömürgeci ve insanlık düşmanı soykırımcıların bir nebze akılları başlarına gelebilir.

 

Bu konuda nereden ve nasıl başlanması gerektiğine dair öncelikler önem taşımaktadır. Ticaret Bakanlığı’mızın aldığı boykot kararı gereğince Devletimiz İsrail mallarının alım ve satımına ilişkin gerekli önlemleri almış ve ticari ilişkilerimiz dondurulmuştur. Amerika malları ve Amerika menşeli ticari ürünler konusunda Devlet merkezli bir boykot kararı bulunmamakla beraber, duyarlı sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar tarafından fiilen uygulanmakta olan kısmi bir boykot uygulaması bulunmaktadır. Bu uygulamanın daha etkin bir şekilde ortaya konmasına ihtiyaç olduğu görülmektedir.

 

Ülkemizde teknolojik konforu nedeniyle en çok tüketilen Amerikan menşeli teknolojik ürünlerden ve satan markalardan biri de Amerikan APPLE Şirketi tarafından üretilen “İPHONE” markalı cep telefonları başta olmak üzere bilgisayar, tablet ve “yapay zeka” ürünleri gibi diğer gelişmiş elektronik ürünlerdir. APPLE ürünlerine karşı belli bir talep kitlesinin çok sistemli bir şekilde düzenlenen ve gerçekleştirilen reklamlar aracılığı ile yaratılmış olduğunu görmekteyiz. Güya bu ürünleri teknolojik konforu bakımından, büyük paralar ödenerek satın alan ve her yeni versiyonu piyasaya çıktığında yenisi ile değiştirmek tutkusu ile yaşayan bir tüketici kesimi olduğunu da satış öncesi köpürtülen reklam kampanyalarının etkisi ile satış mağazalarının önünde oluşan kuyruklardan ibretle görüyoruz.

 

APPLE Şirketinin üst yönetiminin kişilik yapısı ve bu yapının şirket kaynaklarını kullanma ve yönlendirme konusundaki tercih ve uygulamaları bilinip anlaşıldığında mümkündür ki bu tutkun hayran kitlesinin tercih ve alım kararlarında önemli bir değişim ve duyarlılık meydana gelecektir umudunu taşımaktayız.

 

Bu konudaki bilgilendirmelerimize başlarken özellikle geçtiğimiz yıllarda İstanbul’umuzun çeşitli meydanlarında ve sosyal ve kültürel ortamlarda bir grup sapkın LBGT+ taraftarının İslam Dininin kutsal mekanı “Kabe” posterini yerlere sererek, gelen geçenin ayaklar altına alması karşısında sessiz kalmanın nasıl daha vahim sonuçlar doğuracağı anlaşılmış bulunmaktadır.  LBGT+ yaftası altında güya kişisel özgürlükler adına sergilenen aşırı ve sapkın cinsel gösteri ve davranışlar unutulmuş değildir. Ülkemizde Müslüman kimlik taşıyan vatandaşların tahkir edilmesi, Müslümanların kutsalı ve bir ibadet olan “Hac” ibadetinin mekanı olan “KABE” posterlerini ayaklar altına alarak    hakaret edilmesi, İslam Dinince kutsal sayılan dini ve manevi değerlerinin aşağılanmış olması, saldırıya maruz kalması kamu vicdanında derin yaralar açmıştır.
 

Bu aşırı sapkın gösteriler karşısında Türk toplumunun temelini oluşturan “Aile” yapımızda olumsuz gelişmeler meydana getiren, aile yapımızı içinden çökertmeye çalışan hezeyanlar karşısında uyanık olmak zorundayız. LBGT+ şeklinde ifade bulan sapkın cinsi özgürlük arayışı ve anlayışa karşı toplum yapımızı koruyucu tedbirler alırken, bu sapkın anlayışın tabanındaki destekçilere bakmamız ona göre toplum yapımızı ve nesillerimizi bu sapkın yaşayış biçiminden, kutsallarımızı hiçe sayan, aşağılayan kişi ve grupların saldırılarından korumamız gerekmektedir. 

 

Bu tür sapık ve sapkın davranışları gerçekleştiren kişi ve grupların kimden destek ve cesaret aldıklarına bakmak ve buna göre toplumsal değerlerimizi ve inançlarımızı koruyucu tedbir ve davranışları gerçekleştirmemizin zamanı çoktan gelmiş bulunuyor. Bu tür sapkın ve hakaret içeren davranışları, kişisel hak ve özgürlüklerin ifade edildiği masum davranışlar olarak kabul edemeyiz.
 

Bu yazımızda, kutsallarımıza, manevi değerlerimize ve toplumsal yapımıza yönelen bu menfur; hakaret ve aşağılama içeren provokasyonun beslendiği zemin ve maddi, manevi destekçileri konusunda bazı tespitlerimizi sunmaya çalışacağız.

 

Bu tespitler, bu tür ahlaksız ve sapkın davranışları sergileyen kişi veya kişilerin özeli, şahsı ve kimliği ile ilgili değildir. Bu tür hareketlere tevessül eden sapık ve yönlendirilmiş kişi ve grupların nasıl etki altına alınarak cesaretlendirildiği ile ilgilidir.

 

Tespitlerimiz uluslararası yayın yapan ünlü bir televizyon kanalında kamuya açık olarak yayınlanan bir söyleşi ile başlamaktadır.

 

APPELE Şirketinin CEO’su Tim COOK  26 Ekim 2018 tarihinde Amerikan CNN televizyonunda yaptığı bir söyleşide kendisinin eşcinsel olduğunu, bugüne kadar durumunu gizlediğini; fakat artık açıklamakta bir sakınca görmediğini, CEO’su olduğu APPELE şirketi vasıtasıyla eşcinsel grupları desteklediğini kamuoyu önünde ilan ediyor, tüm dünyaya duyuruyordu. Bu söyleşiyi CNN İngilizce yayınında izleyen bir kişi olarak hayretler içinde kaldım. Elektronik konusunda ünlü bir şirketin CEO’sunun kendini gizlemeyen, tüm dünyada izlenen bir televizyon kanalında kendi özel durumunu ifşa eden bu pervasız tutumuna hayret ettim.

 

APPELE CEO’su Tim COOK, kendisini tüm “Semavi Dinler” tarafından lanetlenen sapık bir yaşayış biçiminin inançlı bir havarisi, koruyucusu ve teşvikçisi ilan ediyordu. İşin en garip ve önemli tarafı ise başında bulunduğu ve CEO’su olduğu APPELE şirketinin imkanlarını kullanarak eşcinsel yaşantıyı sürdüren kitleye, sözleriyle ve başında bulunduğu şirketin maddi gücüyle, ürünleri ile açıkça destek vermesi ve bu kitleye karşı desteğini sürdüreceğini açıklaması idi.

 

Bu cüretli ve pervasız açıklamanın bir başka boyutu ise Tim Cook’un Amerikan CNN televizyonunda verdiği röportajdan cesaret alan bazı Amerikalı şirket CEO’larının kendilerinin de eşcinsel olduklarını açıklama cesareti göstermeleri oldu.
 

Bu durum, tüm “Tek Tanrılı Dinlerce” yasaklanan ve insanlık onuruna aykırı görülerek kötülenen yaşayış biçiminin ne denli yaygınlaşma, aile hayatını bozma ve nesilleri bozma, ifsat etme eğiliminde olduğunu açıkça gösteren bir ibret tablosu oluşturmaktadır. APPELE CEO’su Tim COOK bu söyleşide şöyle diyor: “Ben daha önce gizli idim ve durumumu açıklamıyordum. Ama bazı gay, eşcinsel gençlerden mektuplar aldım. Çok yalnız ve dışlanmış olduklarından yakınıyorlardı. Açığa çıkarak, cinsel kimliğimi açıklayarak onlara destek olmak istedim.”
 

Bu röportajı izledikten sonra internette yaptığım kısa bir gezinti bu ifşaatın yeni olmadığını daha önceki tarihlere kadar gittiğini ortaya koydu: 30.10.2014 Tarihli bir internet gazetesinde şöyle bir haber yer aldığını gördüm: Haber: “Dünyanın en büyük teknoloji şirketi APPELE’ın CEO’su Tim COOK gay; eşcinsel olduğunu açıkladı. Daha önce OUT dergisinin dünyanın en güçlü eşcinseli olarak duyurduğu Tim COOK ilk kez kendi ağzından gay olduğunu açıkladı.  Dünyadaki birçok kişiye ilham kaynağı olmak için gay olduğunu açıklayan COOK, gay; eşcinsel olmaktan gurur duyuyorum dedi” (Net Gazete: 30.10.2014) şeklinde bir özet sunmakta idi.

 

28.03.2015 Tarihli “İnternet Haber” adlı bir başka gazetede ise, “Bu Tanrının bana bir hediyesi” başlığı ile yer alan haberde “APPELE CEO’su tüm servetini ölmeden önce hayır kurumlarına bağışlayacağını açıkladı” deniliyordu. Bu haberde geçen “hayır kurumlarının!” hangi amaca hizmet etmek için kurulduğunu ise APPELE CEO’su Tim COOK daha sonraki mülakatlarında hiç kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklamış bulunuyor.

 

Eşcinsel olduğunu kamuoyuna ve tüm dünyaya açıklayan APPELE CEO’su Tim COOK’un 15 Eylül 2020 günü APPELE’ın yeni ürünlerini tanıtmak maksadıyla yaptığı toplantı çok ibret vericidir.

 

APPLE Şirketinin internet sitesinde, şirketin benimsediği en önemli ilkelerden birinin “Gizlilik” olduğu belirtiliyor. Bakın “gizlilik ilkesi” bu sitede nasıl açıklanmış bulunuyor? “Gizlilik, temel bir insan hakkı. (…) Deneyimlerinizin! hangisini kiminle paylaşacağınız konusunda kararın size ait olması ise her şeyden önemli.”

 

Bu yazıda ortaya koymak istediğimiz maksadımız, hiçbir şekilde Tim COOK’un kişiliğini ve cinsel tercihini sorgulamak değildir. CEO’su olduğu APPELE şirketini aracı olarak kullanarak tüm Semavi Dinlerin, “İnsanlık Hukukunun” lanetlediği ve yasakladığı yaşam tarzını övmesi, maddi olarak desteklemesi ve yaygınlaşması için cesaret vererek propaganda yapmasını benimsemediğimizi belirtmek içindir. İnsanlık onuruna, evrensel hukuka ve ahlaka aykırı; toplumumuzun ruh ve beden sağlığını, aile mutluluğunu ve insan neslinin devamını bu tür saldırılardan korumayı bir insanlık görevi bildiğimiz içindir.
 

İnsanın yaratılış gayesine, iki ayrı cins olarak yaratılmış olma hikmetine, insan tabiatına, doğru işleyen ve doğruya yönelen akla, insanın neslini devam ettirme ve koruma şeklinde ortaya konulan İlahi ve evrensel hukuka ve ahlakın temel gaye ve kurallarına aykırı; toplum vicdanı tarafından kınanan böyle bir yaşam biçimini övmek ve desteklemek, insanca yaşama kurallarına, evrensel insanlık hukukuna savaş açmaktan başka bir şey olmasa gerektir.
 

İnsan yaratılışına aykırı, toplum vicdanında kınanan sapık davranışlar, ahlaken ve ekonomik bakımdan başıboş bırakılmış, çarpık toplum yapısının bir görünümü olarak ortaya çıkan bu sapkın yaşam biçimi, toplumda boy gösteren öldürücü ve sinsi bir virüs gibi, önlem alınmaz ise uygun ortamlar ve koruyucular bularak yayılmaya, kişilik yapılarını bozarak toplumu etkilemeye devam edecektir. Bu sapkın anlayış ve yaşam biçimi, metastaz yapan öldürücü bir kanser gibi pervasız bir biçimde her şeyi ve ortamı kullanarak, sağlıklı dokulara girerek gelişmesini ve öldürücü etkisini yaygınlaştırmaya devam etmektedir. Dejenere olmuş, ne olursa olsun kazanma hırsı dışında, insan onuru adına ahlaki bir kaygı taşımayan, başta Amerika ve Batılı bazı devlet yöneticileri ve toplum kesimleri tarafından meşrulaştırılma ve hoş görülme ve teşvik edilme noktasına gelinmiş olması çok daha vahim sonuçlar yaratacak bir durumdur.

 

Allah’ın lanetlediği ve İlahi gazaba uğrattığı belde sakinlerinin kınanmış ve menedilmiş hallerini yaygınlaştırmak için ortam ve imkân hazırlayanlar böylesi bir pervasızlık, güç birliği ve dayanışma içinde bulunurken; Allah’ın emrettiği sınırları koruyarak yaşamak isteyenler kendilerini ve nesillerini nasıl koruyacaklar? Bizce merak konusu olan ve cevaplandırılması gereken soru bu. 
 

Amacımız, APPELE’ ın en son ve yeni ürünü İPHONE 16’nın ne zaman satışa çıkacağını sabırsızlıkla bekleyen ve sıraya girerek bir an önce edinmek isteyen İPHONE bağımlısı kullanıcıların neye ve hangi amaca hizmet ettiklerini bilip bilmediklerini kendilerine hatırlatmak ve sormaktır. Gerisi onların basiret, anlayış ve takdirine kalmıştır.

 

 

Kaynak: Editör:
Etiketler: Teknolojik, Çekiciliğin, Arkasında, Yatan, Küresel, Sorunlar,
Yorumlar
Haber Yazılımı