Tabuları Yıkan Gerçek İtirafların Işığında Eşcinselliği Yeniden Değerlendirmek!
TAKDİM VE TEBRİK
Ülkemizin sayılı araştırmacı gazetecilerinden Değerli Dostum Muhammet Binici Beyefendi, uzun süren çalışmalarının sonunda ulusal ve uluslararası kamuoyuna sunduğu bu kitapta, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesine ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olan Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesinin amaç ve varsayımlarına karşı, uluslararası düzeyde çok önemli bir sorun olan eşcinselliğin, doğuştan gelen bir kimlik değil, sonradan ortaya çıkan ve tedavi edilebilen bir psikolojik rahatsızlık olduğunu, kurtulanların açıkladıkları hikâyeleri ve beyanlarıyla ortaya koymaktadır.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi evlenme ile ilgili düzenlemesinde, insanların biri erkek, diğeri kadın olmak üzere 2 cinsinin bulunduğunu, ailenin bir erkek ve bir kadın tarafından kurulabileceğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de evlenme çağına gelen erkek ile kadının evlenme ve aile kurma hakkına sahip olduğunu belirtmesine rağmen, İstanbul Sözleşmesi, farklı cinsiyet tanımları yapmakta, bazı Avrupa ülkelerinin hukuk düzenlenmeleri tarafından da tanınan aynı cinsler arasındaki evliliklere imkân tanımaktadır.
İstanbul Sözleşmesine göre, “kadınlar ve erkekler için alışılagelmiş rollerin bulunduğu düşüncesine dayanan ön yargılar, örf ve adetler ile her türlü farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla kadınlara ve erkeklere ilişkin sosyal ve kültürel davranış modelleri değişmeli, tecavüz ve diğer cinsel şiddet hallerindeki ceza hükümleri eşlere ve partnerlere karşı işlenen eylemlere de uygulanmalı, bu ceza hükümlerinin uygulanmasında kültür, gelenek, din, görenek veya sözde namus ve mağdurun kültürel, dini, görenek veya geleneksel olarak kabul gören davranış normlarını ihlal ettiği iddiaları da bu eylemlere gerekçe sayılmamalıdır.” İstanbul Sözleşmesi, çocukların cinsel eğilimlerinin farklı olabileceğini ve bu eğilimlere müdahale edilmemesi gerektiğini kabul etmektedir.
İstanbul Sözleşmesinin farklı cinsel eğilimlere ve partner kavramıyla aynı cinsten 2 kişinin evlenmesine imkân tanımasına karşılık Sayın Muhammet Binici bu çalışmasıyla, kadın ve erkek dışında herhangi bir cins olmadığını, eşcinselliğin doğuştan gelen bir kimlik değil, İstanbul Sözleşmesindeki kabulün aksine tedavi edilebilir bir psikolojik rahatsızlık olduğunu ve kurtuluşun nasıl olabileceğini pek çok kişinin itirafları ile ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu kitabın, yanlış varsayımlar üzerinde çürütücü etkileri ve bu psikolojik rahatsızlıkların giderilmesi yönünde fevkalade olumlu katkıları olması ve ilgili bilim alanlarındaki görüş ve tartışmalarda çığır açması beklentisiyle Sayın Muhammet Binici’yi tebrik ediyor, bunun gibi çok önemli konularda araştırma ve yayınlarının devamını diliyorum.
Prof. Dr. Hasan Fehim Üçışık
İstanbul Yeni YY. Üniversitesi Hukuk Fakültesi,
Özel Hukuk Bölüm Başkanı
|