Prof. Dr. Süleyman Doğan: "Nepotizm ve İhmal Zinciri Toplumda Derin Yaralar Açıyor"

Muhammet Binici'nin hazırlayıp sunduğu "Binici ile Söz Meydanı" programına konuk olan Prof. Dr. Süleyman Doğan, son dönemde yaşanan toplumsal olayları ve devlet kurumları arasındaki iletişimsizliği değerlendirdi. Doğan, özellikle nepotizm (adam kayırma) ve ihmaller zincirinin toplumda derin yaralar açtığını vurguladı.

"Nepotizm ve Ahbap Çavuş İlişkisi Toplumu Çürütüyor"

Prof. Dr. Süleyman Doğan, programda yaptığı açıklamalarda, son dönemde yaşanan olaylarda nepotizmin ve ahbap çavuş ilişkisinin etkilerine dikkat çekti. "Menfaate gelince devletin çeşitli birimleri, muhalefet de olsa birleşiyor. Nepotizm, adam kayırma, ahbap çavuş ilişkisi toplumda ciddi bir çürümeye neden oluyor. Bu durum, 79 kişinin hayatını kaybettiği son olayda da açıkça görülüyor" dedi.

"Şehirleşme Bilinci Oluşmadı, Hala Köylü Zihniyeti Hakim"

Türkiye'de şehirleşme bilincinin henüz tam anlamıyla oturmadığını ifade eden Doğan, "Biz fiziksel olarak şehirlerde toplu halde yaşıyoruz ancak sosyolojik anlamda bir toplum olma bilincine tam olarak ulaşamadık. ehirlerimizin büyük bir kısmı, nüfusunun 60'ı, hala köylü zihniyetini taşıyor. Bir yerin gerçek anlamda şehir olabilmesi için en az üç neslin o kültürü içselleştirmesi gerekir. Ne yazık ki biz hala köydeki yaşam tarzını ve düşünce yapısını şehirlere taşımış durumdayız. Kerpiçten evler yapabilirsiniz, ancak asıl sorun, o kerpiç zihniyetinin şehirde de devam etmesi. Şehirde yaşayan insanlar, fiziksel olarak modern yapılarda otursalar da zihnen hala köydeki gibi düşünüyor ve davranıyorlar" şeklinde konuştu.

"Kurumlar Birbirini Suçluyor, Hiç Kimse Sorumluluk Almıyor

Son yaşanan olaylarda devlet kurumlarının birbirini suçladığını ve hiç kimsenin sorumluluk almadığını belirten Doğan, "Burada çok ciddi bir devlet kurumlarının birbirini suçlama durumu var. Hiç gerek yok, herkes burada suçlu. Devlet, belediye, Kültür Bakanlığı... Hepsi sorumlu. Ancak hiç kimse 'Ben burada hatalıyım, özür dilerim' demiyor. Bu durum toplumda büyük bir güven kaybına neden oluyor" ifadelerini kullandı.

"Toplum Olarak Biz de Suçluyuz"

Doğan, toplumun da bu olaylarda payı olduğunu söyleyerek, "Toplum olarak müşteri oraya gidenler biz de suçluyuz. Gittik, gördük, şikayet etmedik. Niye bunları şikayet etmedik? Neden orada mesela toplum, kamuoyu olarak biz gelip kalıyoruz ama ya burada bunlar yapıldı mı, bunlar eksik mi, değil mi? Biz bunları neden derdine düşmedik? Toplum olarak bu bilinç yok" dedi.

"İbret Alınmıyor, Her Defasında Aynı Hatalar Tekrarlanıyor"

Her olaydan sonra "ibret alınsın" denildiğini ancak bir başka kurumda benzer hataların tekrarlandığını belirten Doğan, "Her defasında deniyor ki bundan sonra ibret alınsın ama bir başka kurumda bu patlak veriyor. Ya bu ibret ala ala bu millet yani nereye kadar gidecek? Bu iyi örnekler varken, Avrupa'da, Amerika'da bu örnekler var. Bizde niye yok?" diye sordu.

"Yetkililer Sorumluluk Almalı, Topluma Mesaj Verilmeli"

Prof. Dr. Süleyman Doğan, yetkililere çağrıda bulunarak, "Bu tip olaylarda en azından halka bir mesaj vermek için yetkililer sorumluluk almalı. Bir belediye başkanı, bir kültür bakanı istifa etmeli. Burada bu kadar can alındı, bundan bizim de sorumluluğumuz var. Biz önlemini almamışız. Bu hiç kimse bundan sorumlu değil mi? Hepsi aynı anda 23 yılda bir şey hata yapılmış, bir bu yapmamış mı, kabul etmemiş bir Japon ülkemizde bedelini ödemiş. Böyle bir facianın cezasız klaması insanların mahşer-i vicdanında yara açar. Bu durumun gereği yapılmalı buradan çağrıda bulunmak istiyoruz yetkililere" dedi.

"Vicdan ve Adalet Mutlaka Yerini Bulur"

Doğan, konuşmasını vicdan ve adalet vurgusuyla tamamladı: "Vicdan ihmal eder ama ihmal etmez. Geciktirir ama mutlaka yerine getirir. Bu tip haksızlıkların, adaletsizliklerin bedeli mutlaka ödenir. Toplum olarak bu bilinci oluşturmak zorundayız."

Program boyunca yaptığı çarpıcı açıklamalarla dikkat çeken Prof. Dr. Süleyman Doğan, toplumsal sorunların çözümü için yetkililere ve topluma önemli mesajlar verdi.