|
||
Geri Dönülmez Baharın Akşamındayız!(4) | ||
Tecrübeli Gazeteci, Yazar, Program Yapımcısı Halis Özdemir yazdı.. "Geri Dönülmez Baharın Akşamındayız!(4)" | ||
GÜNDEM Haberi | ||
|
||
|
||
Geri Dönülmez Baharın Akşamındayız!(4)
Peki kaybettiğimiz sağlığımızı ve kirlettiğimiz çevremizi tekrar kazanabilir miyiz?
GERİ DÖNÜLMEZ YOLDA MIYIZ?
KOMUNİST ÇİN'de halk KAPİTALİZMİN doyumsuzluğu altında inim inim inliyor!
İnsanların para hırsı Marmara bölgemiz başta olmak üzere ülkemizi KİMYASAL ATIK DEPOSU yapmakta.
Modernite kılıfı içine saklanan zehirleri ve BESLENME adına nasıl zehirleniyoruz daha anlatmadım bile.
Çevre felaketi yaşamaktayız. Allah'ın cennet misali yarattığı DÜNYAMIZ bunlara cevap verdiğinde gidecek yerimiz yok!
Savaşlarla yıkılan binalar tekrar yapılabilirken kimsal zehirlerle kirletilen dünyayı tekrar aslına döndürmek mümkün müdür?
Bedelini HAYATIMIZLA ödediğimiz bir başka hayat tarzımıza ise bir hatıramı anlatarak örnek vermek istiyorum.
On yıl önceydi cereyanda kalma sonucu olduğunu hastanede öğrendiğim kalp sıkışması ile Vakıf Guraba Hastanesi'ne gitmiş acil serviste doktorlara şikayetimi söyleyince doktorlar telaşla vücuduma bazı aletler bağladılar ve rahatsızlığımı takip için müşahade kısmına aldılar. Odaya girdim sekiz on hastanın olduğu odada bir yatağa da ben iliştim orada bulunan kısa boylu çok kilolu bir şahıs nefes nefese bana geçmiş olsun senin bir şeyin yok korkma dedi ama bu cümleyi kurmak onun için çok zor bir işti. Tam o sırada bir şahıs ağzında nefes aparatı olduğu halde yanımdaki yatağa adeta havuza atlar gibi can havliyle atladı adamı deli zannettim birkaç dakika sonra hastane güvenlik görevlisi araç anahtarı getirip adama uzattı adam hafifçe doğruldu ve koğuştakilere selam verip geçmiş olsun dedikten sonra diğer adam gibi o da bana bir şeyimin olmadığını söyledi. Belli ki her ikisi de hastanenin tecrübeli kıdemlileri idi.
Benim evim müstakil ve bahçemde envai çeşit güller var cennet bahçesi gibi ama ben bahçeye de çıkamıyorum kaldığım oda ile tuvaletin arasında üç tane tabure koydum üç defa dinlenerek tuvate gidiyorum." Bunları anlatırken nefes nefese ve çok zorlanarak anlattı. "Bu hastaneye haftada en az bir defa geliyorum hastane personeli beni tanıyor acilin önünde arabamı bırakıyorum görevliler arabamı otoparka alıyor anahtarını getiriyorlar. Alüminyum tozları ciğerlerimi bitirmiş nefes alamıyorum sakın sakın çocuklarınıza mal biriktirmek için hayatınızı feda etmeyin!" diye de devam etti.
Türk milletinin prototipleri!
İbret alınacaksa fazla söze hacet yok! Kalın sağlıcakla. Vesselam
|
||
|
||
Etiketler: Geri, Dönülmez, Baharın, Akşamındayız!(4), |
|
||
|