
Bilimin Medeniyetin Beşiği Doğu Türkistan Uygur Medeniyeti ve Kültürü (1)
Uygur ilim ve bilim şahsiyetleri dönemlerinde dünyaya ışık saçmış, ilim ve bilimde önderlik yapmışlardır.
Doğu Türkistan’da 5 bin km yer altı su yolu yaparak Doğu Türkistan çöllerini sulamışlardır.
Tıp alanında bilinen 10 bin yıllık bir geçmişe ve tarihe sahiptirler. Tıp bilim insanları günümüzde bile tıp eğitiminde kullanılan buluşlara imza atmışlardır.
Yemek kültürleri,
Kıyafet giyim kuşam kültürleri de çok önemlidir. 3 bin yıl öncesine ait erkek giysisi pantolon bulunmuştur.
Kadınları zarif ve Müslüman inanç ve kültürünü de yaşatan ölçülere uygun olmaya özen göstermişlerdir.
Şiir, sözlü ve çalgılı müzik kültürleri de çok eski tarihe sahip olmakla oldukça seviyeli, insani söz ve zarafete sahiptirler.
Bu konuların gün yüzüne çıkarılması başta Uygurlar açısından kendi kültür ve tarih şuuru ve bilinci oluşması, kendi geçmiş tarihlerini bilmeleri açısından son derece önemlidir.
Öncelikle Uygurlar, büyük bir geçmişi olan kadim bir medeniyete sahip millet olduklarını bilmeli; ayrıca milletlerin Uygurları sadece komünist Çin tarafından on yıllardır süre gelen karşılaştıkları soykırım dışında da tanımaları sağlanmış olacaktır.
Uygur sözü “Uygar”dan gelmektedir.
Büyük bir milletin tarihine dair bir perspektif sunmayı ödev biliriz!
-
“Doğu Türkistan tarihi”ni Dr. Nurettin İzbasar’a (Aktivist/Tarihçi)
-
Türkistan/Doğu Türkistan’da başta Tıp bilimi, bilim, ilim ve sanat alanında dünyaya öncülük eden Uygurlar’ı Prof. Dr. Muttalip Emçi’den
-
Yemek Kültürü’nü Şair Yazar Nurala Göktürk’ten
-
Giyim kuşam kıyafet kültürü’nü moda tasarımcısı Kadriye Ofer (Wufuer)’den
-
Nişan düğün evlilik merasimleri’ni STK temsilcisi Menzure Teklimakan Er’den
-
Türkistan müzik kültürü’nü müzisyen eğitmen Gülzade Tanrıdağlı’dan
olmak üzere; ana başlığı altında özet olarak anlatmaya çalışacağımız konularda, konu üzerine emek vermiş, çalışma yapmış öncü kişilerin verdiği bilgileri dikkatlerinize sunarız.
İlk olarak Doğu Türkistan tarihi konusundaki söyleşimizi Dr. Nurettin İzbasar (Aktivist/Tarihçi)
Nurettin İzbasar; ilk ve orta öğrenimini doğduğu yer olan Doğu Türkistan’ın Aksu şehrinde, Pekin’de lisans eğitiminden sonra 2011 yılında Türkiye’ye geldi. Üniversitede Tarih bölümünden doktora unvanı aldı.
Soru: Doğu Türkistan ve Uygurlar’ı kısaca anlatır mısınız?
Cevap: Doğu Türkistan, Asya'nın merkezinde yer alan, yaklaşık 1.828.418 km² yüzölçümüne sahip bir Türk ülkesidir ve günümüzde Çin işgali altındadır. Bölgede, milattan önce 1800’lü yıllara tarihlenen mumyalar bulunmuş ve bu kalıntılar “Tarım Mumyaları” adı altında dünya çapında ilgi görmüştür. Urumçi civarında ortaya çıkarılan ve milattan önce 1000’li yıllara tarihlendirilen mumyalar, Türk genetik özelliklerini taşıyan en eski örnekler arasında yer almaktadır.
Soru: Doğu Türkistan nerede yer almaktadır?
Cevap: Tanrı Dağları ile Altay Dağları arasındaki geniş saha, Türklerin en eski anayurtları olarak kabul edilmektedir. 19. yüzyılın son çeyreğinde gerçekleşen Çin-Mançu istilasına kadar Doğu Türkistan coğrafyasında yaşayan Türkler ve diğer yerel kavimler, bu topraklarda birçok devlet kurmuştur. Yazılı kaynaklar, milattan önceki dönemlerden Türklerin kitlesel olarak İslam’ı kabul ettiği 10. yüzyılın ortalarına kadar olan süreçte, Doğu Türkistan topraklarının sırasıyla Hun, Ak Hun, Göktürk, Uygur, Koçu ve Karahanlı devletleri tarafından yönetildiğini bildirmektedir.
Soru: Uygurlar İslam’la ne zaman tanışmışlardır?
Cevap: Karahanlılar döneminde Sultan Satuk Buğra Han’ın Artuç’ta İslam’ı kabul etmesi ve bu dini devletin resmî dini hâline getirmesiyle oluşmaya başlayan Türk-İslam kültürü, günümüz Doğu Türkistan kültürünün temelini teşkil etmiştir. Doğu Türkistanlılar, bin yılı aşkın süredir Türk-İslam kültürü çatısı altında, Türk ve İslam dünyasının doğu sınırlarında varlıklarını sürdürmektedir.
Soru: Doğu Türkistan’da en çok Uygur Türkleri yaşadığını biliyoruz, aynı bölgede hangi devletler kurulmuştur?
Cevap: Uygurlar, Doğu Türkistan’daki en önemli Türk topluluklarından biridir. 20. yüzyılın ilk çeyreğine, özellikle de 1949 yılına kadar, günümüzde Uygur adıyla anılan Türkler, Karahanlılar döneminden itibaren yaygın şekilde Türk adını kullanmıştır. Ancak 1921’deki Taşkent Konferansı’ndan sonra Uygur adı, Sovyetler Birliği tarafından Doğu Türkistan’daki en kalabalık Türk nüfusunu tanımlamak üzere verilmiştir. Uygur adı Orhun Kitabeleri’nde geçmektedir.
Uygur boyları, 744-840 yılları arasında Göktürk devletinin siyasi mirası üzerine Ötüken merkezli yeni bir devlet kurmuştur. 840 yılında Ötüken’deki Uygur Kağanlığı’nın yıkılmasının ardından Uygur kabileleri iki farklı bölgeye göç etmiştir. Bir kol, Çin Seddi’ni geçerek günümüzdeki Gansu ve Kökönur bölgesinde Ganzhou Uygur Kağanlığı’nı (848-1036) kurmuş; diğer kol ise Doğu Türkistan’ın kuzeyindeki Solmı (Karaşehir), Koçu (Karahoca) ve Beşbalık bölgelerine gelerek diğer Türk boylarıyla birlikte Batı Uygur Kağanlığı’nı, diğer adıyla Koçu (İdikut) Uygur Kağanlığı’nı (843-1209) kurmuştur. Bu devlet, Doğu Türkistan’ın Kuça’nın doğusundan Kumul’a kadar uzanan ve Tanrı Dağları’nın kuzey kesimlerini de kapsayan geniş bir bölümü yönetmiştir.
Soru: Uygurların İslam’la tanışmalarından önceki inançları?
Cevap: Uygurlar, 15. yüzyılın başlarına kadar Budist kültürünü sürdürmüş; bu yüzyılın başlarından itibaren ise İslamiyet, Turfan ve doğusundaki Kumul bozkırlarına kadar yayılmıştır. Karahanlı Türk-İslam kültürü, 16. yüzyılda tüm ülkede hâkim kültür hâline gelmiştir.
Soru: Uygurlar ve Göktürkler döneminden bahsedecek olursak?
Cevap: Göktürkler döneminden itibaren Doğu Türkistan’da yaşayan Yağma ve Karluk kabileleri, Doğu Türkistan’ın güneyi ile Batı Türkistan’ın bir kısmını kapsayan coğrafyada Balasagun ve Kaşgar’ı başkent yaparak Karahanlı Devleti’ni (840-1212) kurmuştur. Karahanlı hükümdarı Satuk Buğra Han’ın 10. yüzyılın ilk yarısında İslam’ı kabul etmesi, Türkistan genelinde İslamiyetin hızla yayılmasını ve Türklerin kitleler hâlinde Müslüman olmasını sağlamıştır. Karahanlılar, Doğu Türkistan’ın Kuça ve güney bölgelerini yöneterek günümüzdeki Doğu Türkistan topraklarının yaklaşık yarısını ve Tarım Havzası’nı kontrol etmiştir. Bu nedenle Karahanlılar döneminde temelleri atılan Türk-İslam kültürü, Doğu Türkistan kültürünün ana yapısını oluşturmuştur.
Soru: Doğu Türkistan’da işgaller ve Çin işgali?
Cevap: Cengiz İmparatorluğu sonrasında bölgede önce Çağatay Hanlığı, ardından Yarkent Hanlığı egemenlik kurmuştur. 17. yüzyılın ortasından 18. yüzyılın ortasına kadar batı Moğolları olan Oyrat kabileleri, Doğu Türkistan’ın kuzeyinde Cungar Hanlığı’nı kurarak bölgeye hâkim olmuştur. 1755 yılında Cungar Hanlığı’nı yıkan Mançular, önce Doğu Türkistan'ın kuzeyini ardından 1759 yılında tüm ülkeyi işgal etmiştir.
Doğu Türkistan halkı, Mançu işgaline karşı yaklaşık bir asır boyunca direnmiş ve 1865 yılında Yakup Han liderliğinde Çin-Mançu kuvvetlerini ülkeden kovarak Kaşgarya Devleti’ni kurmuştur. Bu devlet, Osmanlı Devleti’nden askerî uzman ve mühimmat yardımı almış, Osmanlı Hilafeti’ne bağlanmıştır. II. Abdülaziz Han adına sikkeler bastırılmış ve Cuma hutbelerinde onun adı okutulmuştur.
Ancak 1877’de, Çarlık Rusyası’nın desteğini alan Çin-Mançu ordusu Doğu Türkistan’a yeniden askerî harekât başlatmış ve Yakup Han’ın 1877’deki şüpheli ölümünden sonra yaşanan iktidar boşluğundan yararlanarak ülkeyi yeniden işgal etmiştir. 1881’de Rusya ile Çin arasında imzalanan İli Antlaşması ile Doğu Türkistan Çin yönetimine bırakılmış ve 1882 yılında bölgeye “yeni işgal edilmiş toprak” anlamına gelen Çince Xinjiang adı verilmiştir. 1884’te Doğu Türkistan resmen Çin’in bir eyaleti ilan edilmiş ve 1911’de Mançu Hanedanlığı’nın yıkılmasından sonra ülke, Çinli militanların denetimindeki bir sömürge hâline gelmiştir.
Soru: Doğu Türkistan’ın Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra bağımsızlık mücadelesi ve devlet kurma çabaları?
Cevap: 1931 yılında Çinli militanlara karşı yeniden ayaklanmalar başlamış ve 1933’te Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Ancak bu cumhuriyet, Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliği’ne bağlı askerî güçler tarafından ortadan kaldırılmış ve bölge, Sheng Shicai (1894-1970) adlı Çinli militan liderliğindeki cunta yönetimine bırakılmıştır.
Sheng Shicai, 1937 yılında Sovyetler Birliği’nin teklifiyle bölgede yaşayan Türklere “Uygur” adının resmî olarak kullanılmasını kabul etmiş ve yürürlüğe koymuştur. Yine Sheng Shicai, 1937 ve 1941 yıllarında, İslam Cumhuriyeti’nin kurucuları, âlimleri ve aydınları başta olmak üzere Doğu Türkistan halkına yönelik geniş çaplı katliamlar gerçekleştirmiştir.
Bu baskılara rağmen bölgede ayaklanmalar kısa sürede yeniden başlamış ve 1944 yılının Eylül ayında başlatılan silahlı direnişin başarılı olmasıyla 12 Kasım günü Gulca’da Doğu Türkistan Cumhuriyeti ilan edilmiştir. Ancak İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Sovyetler Birliği ile Çin’in galip devletler arasında yer alması ve Stalin yönetiminin müdahalesi neticesinde, 1946 yılında bu cumhuriyet lağvedilmiştir.
Bununla birlikte, 1949 yılında Çin Komünist Partisi ülkeyi işgal edene kadar Doğu Türkistan Cumhuriyeti tarafından kurtarılan bölgelerde millî ordunun silahlı güçleri varlığını sürdürmüştür.
Soru: Doğu Türkistan özerk midir?
Cevap: 1949’da Çin Komünist Partisi’nin işgaliyle birlikte Doğu Türkistan tam anlamıyla bağımsızlığını kaybetmiş ve millî ordu dağıtılmıştır. 1955 yılında Çin yönetimi bölgeye özerklik verildiğini ilan etmişse de özerklik yasası 1980’li yılların sonlarına kadar çıkarılmamış ve bölgeye herhangi bir özerklik hakkı tanınmamıştır.
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
— Bu fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim. Doğu Türkistan’da Çin tarafından uygulanan soykırım ve işgalin son bulması için başta Türk-İslam devlet ve milletlerini, İslam ülkelerini ve insanlığı sessiz kalmamaya; kadim Doğu Türkistan halkının işgal ve soykırımının son bulması için duyarlı olmaya davet ederim.
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
Halis Özdemir / Gazeteci - Yazar - Program Yapımcısı Zengezur Geçidi
|