Yazı Detayı
10 Eylül 2020 - Perşembe 05:48
 
Can Azerbaycan yalnız bırakılamaz!..
Halil MERT / Strateji ve Yönetim Uzmanı - E. Yarbay
 
 

Can Azerbaycan yalnız bırakılamaz!..

 

Hürriyet, asaletin en önde talebidir.

Özgürlük, ruhlardan doğar.

Özgür yaşamak isteyen toplumlar bunun kavgasını verir, tıpkı Azerbaycan gibi.

 

Azerbayacan’ımız 1. Dünya savaşı sonrası Rusya (SSCB) tarafından işgal edildi.

Osmanlı’nın son döneminde, topraklarımızı ve devletimizi kurtarma mücâdeleleri oldu. Önce Vatandaşlık bilincini yüksek tutmak için “Osmanlı Vatandaşlığı” işlendi. Özellikle gayrimüslimlere dönük olarak olarak. Maâlesef Avrupa ve Rusya’nın destek ve işgalleri ile 700 yıllık Balkan Coğrafyasını kaybettik. Bu sürece OSMANLICILIK dediler sonrasında..

Sırada Ümmet Coğrafyamız, Arap yarımadası ve Kuzey Afrika vardı. Halife, Cihâd-ı Ekber çağrısı yaptı. Burada da Şerif Hüseyin ve Suudların başını çektiği ihânete İngiliz Paraları İslâm Kardeşliği’nden daha tatlı geldi. Öyle ki İngiliz ajanlarını, komutanlarını ve kralını şeyh, seyyid vb. dahî ilan ettiler. Sonuç, İslâm olan topraklarımız da İngiliz, Fransız ve İtalyanlar tarafından işgal edildi. Bu sürece de ÜMMETÇİLİK dediler..

Osmanlı Münevverleri, koca devleti kaybedince, Turan “Türk” Coğrafyasına yöneldiler. En yakınımızda Can Azerbaycan vardı. Kafkas İslâm orduları Bakü’ye girdi. Ancak, Anadolu’nun Kurtuluş Mücâdelesi sürecinde, Kafkasya yetim kaldı. Türk Toprakları ve Türkistan’a yönelinen bu döneme de TURANCILIK dediler. Aslında Turan gereklidir. Birlikte mücadele, birlikte büyüme zorunluluktur.

 

Turan Coğrafyası’na bakınız.

Türkiyemiz baş, Azerbaycan boyun, Türkistan, Altay, Yakut, Afganistan vd. gövdedir. Karabağ işgali ile boynumuzu kestiler.

Farkında mısınız?

Eyyy Türk Dünyası, kardeş Azerbaycan hepimiz için vatan ve kritik arazidir.

 

Azerbaycan, işgal sonrası hem fiili katliamlara uğradı hem de zihnî cinayetlere.

Bu gün Azerbaycan toprağı Hazar’ın doğusunda Gürcistan ve Ermenistan topraklarından, Hazar’ın güneyinden Basra Körfezi’ne kadar iner.

Bölge Türkleri’ne önce Fars’ın oyunu Azerî dediler. Ruslar SSCB döneminde ilkin Türk dedikleri Azerbaycanlı kardeşlerimize sonra “Siz Türk değilsiniz, Fars’ın bir kolusunuz.” fikrini yaymaya çalıştılar. SSCB yılları acı doludur.

 

Bölgeye Ermeniler 300 yıldır Ruslar eliyle iskân edilmiştir. Yapay oluşturulmuş Ermenistan’ın Başkenti Erivan dahî Revan Türk Hanlığı’nın başkentidir. Hatta bölgeye Ruslar dahî getirilip, köyler ve kasabalar kurulmuştur.

Azerbaycan petrolü, 1850’lerden itibâren Rusya ve Batı’nın hedefindedir. Rusların böylesine sindirmeye çalıştığı kandaşlarımız, 1920–1924 yılları arasında Ruslara karşı 54 kez isyan çıkartmışlar ve bir anlamda bu bağımsızlık arzularıyla Türk olduklarını dost-düşman herkesin gözüne sokmuşlardır.

 

SSCB’nin dağılma sürecinde Ermenilerin, Azerbaycan’dan toprak talebine karşı çıkan Azerbaycan Türkleri’ne karşı bir dizi katliamlar yapıldı.

22 Şubat 1988'de SSCB ve Rus Askeri tarafından Askeran bölgesinde Azerbaycan Türkleri katledilmiştir.

27 Şubat 1988'de, Ruslar’ın kışkırttığı Ermeniler eliyle katliamlar yapılmıştır.

1988'de Gence kentinde Rusların kışkırttığı yerli Ermeniler tarafından katliamlar yapılmıştır.

Kasım 1988'de Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Kugark (Gugark) kasabasında meydana gelen Türklere yönelik katliam yaşanmış ve 21 Azeri öldürülmüş ve onlardan 15'i olaylar sırasında yakılmıştır. 12'si Barkan kasabasında yaşayan Türkler idi.

 

Bakü Katliamı (Kara Ocak)

Azerbaycan'da 1990'da Sovyetler Birliği ordusunun sivilleri katlettiği "20 Ocak Katliamı"nın acı anısı, tanıkların hafızasında tazeliğini koruyor.

Sovyetler Birliği'nin çöküşü ve bağımsızlığın kazanılmasında önemli bir dönüm noktası kabul edilen "Kanlı Ocak" olayları, aynı zamanda Azerbaycan tarihinin şanlı bir sayfası olarak görülüyor.

Sovyet ordusu, ellerinde çiçeklerle kendilerini karşılamaya gelen Azerbaycan Türklerine,  20 Ocak'ta Bakü'ye girerek aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 134 sivili katletti ve olaylarda 750 kişi yaralandı.

Hocalı Katliamı

Dünya, insanlık tarihinin en korkunç katliamlarından birine uyandığında takvimler 26 Şubat 1992’yi gösteriyordu. Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam, Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında meydana geldi. Ermeni kuvvetleri kadın, erkek, çocuk ayrımı yapmaksızın katliam yaptı.

Hocalı, konumu itibarıyla Dağlık Karabağ’ın en önemli noktalarından biriydi. 2605 hanenin bulunduğu Hocalı’da 11 bin 365 kişi yaşıyordu. Ancak çatışmalardan dolayı nüfus 3000'e kadar düşmüştü. Bölgedeki tek havaalanının burada olması nedeniyle stratejik öneme sahipti. Ermeni kuvvetleri, 1991’in son günlerinde harekete geçti. Hocalı’ya çıkan yolları ve civardaki köyleri ele geçirdiler. Öyle ki şehre yiyecek yardımı bile helikopterle havadan atılarak yapılabiliyordu.

Ve o kara gün gelip çattı…

25 Şubat 1992 akşamı Ermeni kuvvetleri saldırıya başladı. İddialara göre saldırı için Rus ordusunun o zaman Hankendi’de bulunan 366. Motorize alayının yardımını aldılar. Ermeni kuvvetlerinin, Rusların teknik imkânlarını kullanarak kenti top ve tank ateşine tuttu; hatta saldırıda Rus askerlerinin bizzat yer aldığı bile kayıtlara geçti.

26 Şubat sabahına kadar süren katliam, 613 Azerbaycan Türkü'nün canına maloldu. Üstelik çoğunda ağır işkence izleri vardı. Öldürülenlerden 63’ü çocuk, 106’sı kadın, 70’i yaşlıydı. 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştu. 1275 kişi ise, Ermeni güçlerin elinde esirdi. Esir alınan 68'i kadın, 26'sı çocuk 150 kişiden hiç haber alınamadı.

Ağdaban'a saldırı

8 Nisan 1992'de Kelbecer Rayonu'nun Ağdaban köyüne yönelik düzenlenen Ermeni saldırısında 99 sivilin öldürülmüş ve 140 sivilin ise yaralanmıştır.

 

Rusya destekli Ermeniler ile Azerbaycan’ın savaşı 1989-1994 arasında beş yılı aşkın bir süre devam etmiştir.

Günümüzde Dağlık Karabağ ve çevresindeki 7 il Ermeni işgali altındadır.

 

Ruslar’ın Ermeniler aracılığı ile yaptığı düşmanlık bunlardan ibaret değildir. Bir yandan Rusya, diğer yandan İran hem Ermenilerle işbirliği yapmış hem de Azerbaycan Türk Devleti’nin iç işlerine müdâhale etmişlerdir.

 

Rusların hayali, Kafkasya üzerinden Akdeniz ve Basra Körfezi’ne inmek, Hazar’ı iç deniz hâline getirmek, Fars’ın hayali ise, Azerbaycan Türkleri’ni tamâmen Farslaştırarak Kafkasya’ya ve Karadeniz’e çıkmaktır.

 

Azerbaycan’a karşı bu büyük düşmanlıklar biliniyor olmasına rağmen maâlesef bu Türk Ülkesi’nde de işbirlikçi hâinler ihânetlerine devam etmektedirler.

Düşünün, hâlâ Rus ve Ermeni oligarklarla iş tutan, kız alıp veren Azerbaycanlı üst düzey kamu personeli vardır.

Düşünün, en son Ermenilerle çatışmada, Azerbaycan Ordusu’nun en yiğit generallerinden, Türkiye Kara Harp Okulu mezunu Tümgeneral Polat HAŞİMOĞLU yanında üç üstsubay ve diğer karargâh personeli ile koordinatları verildiği için şehit edildiler.

Aziz Okuyucu, koordinatların Ermenilere Azerbaycan’ın Dağıstan asıllı Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Necmeddin Sadıkov tarafından verildiği iddiaları var.

İran’a ABD ambargosunun kalkması için ABD’ne yakaran Azerbaycan Müftüsü ve Kafkasya Din İdaresi Başkanı Allahşükür Paşazade maâlesef bu değerli subayların şehâdetinde cenazede bulunmadığı gibi bir tâziye dahi yayınlamamıştır.

 

Değerli Türkiye Halkı…

Can Azerbaycan kardeşimizdir.

Rusya ve İran’ın içişlerine hadsiz müdâhaleleri söz konusudur.

Azerbaycan, bunca acıları bizim gözümüzün önünde yaşadı. Geçmiş hükümetler, Karabağ’dan yaralı tahliyesi için helikopter dahî göndermedi. Gerekli askeri desteği özellikle Karabağ Savaşları’nda vermedi, veremedi.

 

Bu gün Azerbaycan Devleti, her şeyiyle Türkiye’mizin yanındadır. PKK’ı terör listesine ekleyecek olması memnuniyet vericidir. Yunanistan’ın yaptığı şımarık ve düşmanca hareketlere en üst seviyede cevap vermiştir.

Bu gün iki Türk Ordusu, bir ordu gibi hareket etmeye dönük ciddi çalışmalar içindedir. Ortak tatbikatlarla, Türk Silahlı Kuvvetleri Azerbaycan Coğrafyasını ve iki ordu karşılıklı birbirini tanımaktadır.

 

Azebaycan’da Türkiye dostu devlet adamlarına karşı Tümgeneral Polat HAŞİMOĞLU cinayetinde olduğu gibi, Rus ve Fars’ın yapabileceği suikast ve cinayetlere karşı Türkiye en üst seviyede tedbir almalıdır. Can azebaycan’da Türkiye ile atan yürekleri korumak, destek olmak Türkiye Halkına da devletine de borçtur.

 

Coğrafyamız, son 1000 yıldır yoğun süreçler yaşamaktadır. Dünyanın merkezidir topraklarımız. Dolayısı ile gönül birliğimiz işbirliğine ve birlikte mücâdeleye dönüşmelidir. Halkımız meselenin ciddiyet ve vehâmetinin idrâki içindedir.

Düşmanlarımız aynıdır. Topraklarımız birdir. Gönüllerimiz birbirine özlem doludur. Öyleyse, Gaspıralı İsmail’in “DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK” sözü adeta İlâhi bir emir hükmündedir.

 

 

 
Etiketler: Can, Azerbaycan, yalnız, bırakılamaz!..,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
05 Ağustos 2021
İnsan mıyız? Öyleyse ormanlarla yüreklerimiz yanmalı..
31 Temmuz 2021
İdeoloji Bataklığından ne gerçekler görünür ne doğrular ne de Millî Menfaatler
16 Temmuz 2021
Saf tamahkâr, Hâin sahtekâr… Gelsin 15 Temmuzlar!...
25 Mart 2021
15 Temmuz.. Vicdân, Direniş, Diriliş, Tanımlama, Karşılık, Kamçı, Yol Gösterici…
31 Ocak 2021
Küresel Güç, Sosyal Medya
17 Ocak 2021
Doğu Türkistan Ata Yurdumuz
16 Ocak 2021
Asrın Nîmeti Küreselleşme, Sosyal Ağlar… Özetle; Küresel Savaş
19 Aralık 2020
Kendini Tanı, Düşmanı Tanı, Dik Dur!
14 Aralık 2020
Hicret, 27 NİSAN 2007 Muhtırası, Yeniden Tertiplenme ve “En iyi savunma taarruzdur.”
07 Aralık 2020
Partisiz Cumhurbaşkanı mı? Nerede? Ne zaman? Ve AKPARTİ’ye diyecekler
03 Aralık 2020
Milletimizin Temel Değeri: Ordu Millet
23 Kasım 2020
Millî Çözüm Arayışlarına, Medeniyet Coğrafyamızın Entegrasyonu
20 Kasım 2020
Barış güçle dâim olur. Tâkibi ve teminâtı şarttır
30 Ekim 2020
Millî Birliğimize Düşman Olan Unsurlar ve Hâl Tarzlarımız
18 Ekim 2020
Bir Gönül Hikâyesi: ASRİAD
14 Ekim 2020
Son Durum Değerlendirmesi & Yakın Tarihimizden Bakış
11 Ekim 2020
Türkiye ve Azerbaycan!... Ateşkes Tuzağından Kurtulunmalı…
04 Ekim 2020
Karabağ Harekâtı: Hedef, Nahcivan ile Birleşmek Olmalıdır!..
24 Eylül 2020
Erdoğan Düşmanlığının Arkasındaki Gerçek Hedef "BÜYÜK TÜRKİYE"
23 Eylül 2020
Akdeniz, Akdeniz.. Gelen düşman değil! Biziz..
16 Eylül 2020
Kışla/Subay, Cami/Hoca, Mektep/Öğretmen
06 Eylül 2020
Akdeniz, Fransa, Yunanistan vs. Savaş Çıkar mı?
30 Ağustos 2020
Zaferleri ve Mâzisi İnsanlık Tarihi ile Başlayan Kahraman Türk Ordusu “30 Ağustos Taarruzu ve Zaferi” Kutlu olsun
27 Ağustos 2020
İşadamı ve Ahlak
24 Ağustos 2020
Enerji Kaynakları, Milli Mücadele ve İşbirlikçi Muhalefet
15 Ağustos 2020
Milli Menfaatler, Milli Kararlılık ve Harbi Göze Alma
14 Ağustos 2020
Milli Cephe Oluşturma, Cepheyi Çevreye Yayma
09 Ağustos 2020
Tarihten Günümüze Emperyalist Güçler ve Etkileri!.. Kim Ne? Nerede? Türkiye ve "Diriliş Muştusu"
31 Temmuz 2020
Kurbanlarla Yücelmek Yada "Halkla Paylaş Hakk'a Yaklaş"
27 Temmuz 2020
FETÖ, Kardeş Devletlerde Türkiye ve Halkımız Aleyhinde Tüm Kötülükleri Yapıyor. Olumsuz Algı Oluşturuyor Bölmeye Çalışıyor
20 Temmuz 2020
Baş ve Gardaşlar Tam Bağımsızlığa Giden Yolda Arkadaşlar!..
12 Temmuz 2020
"Ayasofya'ya İmam Olmak İsterdim"
06 Temmuz 2020
Milli Gücün Temeli İstikrar ve Türk Devletleri’nin Durumu
06 Temmuz 2020
Nursultan NAZARBAYEV, Kazakeli Elbaşı, Türk Dünyası’nın Aksakalı
28 Haziran 2020
Pençe-Kartal-Kaplan ile Oyun Bozduk, Türkmen, Kürt Kardeştir.
28 Haziran 2020
Tüm Türk ve Turan Orduları Mete Han Tarafından M.Ö. 209’da kurulmuştur.
28 Haziran 2020
bncmedyahaber.com Yazarı Halil MERT Kimdir ?
Haber Yazılımı