Yazı Detayı
26 Ağustos 2020 - Çarşamba 04:07
 
Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak!..
Abdurrahman Dilipak / Gazeteci - Yazar
 
 

Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak!..

Biliyorsunuz, ben de bir Sebilürreşad yazarıyım. Bugün dert ortağım Mehmet Akif. Onun “Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak” adlı şiirini sizinle paylaşmak istiyorum..

Son zamanlarda yaşanan olaylar millette derin bir umutsuzluğa sebeb oldu? Cevabını arayan sorular cevapsız. Sevda ile bağlandıkları değerler ya da kişiler, kurumlardan kuşku duymaya başlamışsa insanlar, o aşk bir anda öfkeye dönüşebilir. Aşk da, öfke de, aklı zail eder. Şunu da unutmamak gerek, hayalin kışkırttığı beklentiyi hiçbir gerçek karşılayamaz.

Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak,
Alçak bir ölüm varsa, eminim, budur ancak.
Dünyâda inanmam, hani, görsem de gözümle:
Îmânı olan kimse gebermez bu ölümle.
Ey dipdiri meyyit! “iki el bir baş içindir.”
Davransana… Eller de senin, baş da senindir!
His yok, hareket yok, acı yok! Leş mi kesildin?
Hayret veriyorsun bana! Sen böyle değildin.
Kurtulmaya azmin, niye bilmem ki, süreksiz?
Kendin mi senin, yoksa, ümidin mi yüreksiz?
Atiyi karanlık görüvermekle apıştın?
Esbâbı elinden atarak ye’se yapıştın!
Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan,
Tek bir ışık olsun buluver… Kalma yolundan
(…)
Herkes gibi dünyada henüz hakk-ı hayâtın,
Varken, hani herkes gibi azimde sebâtın?
Ye’s öyle bataktır ki: Düşersen boğulursun.
Ümîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!
Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar;

Me’yûs olanın ruhunu, vicdanını bağlar,
Lâ’netleme bir ukde-i hâtır ki: Çözülmez…
En korkulu cânı gibi ye’sin yüzü gülmez!
Mâdâm ki alçaklığı bir, ye’s ile şirkin;
Mâdâm ki ondan daha mel’un, daha çirkin
Bir seyyie yoktur sana; ey unsur-i îman,
Nevmîd olarak rahmeî-i mev’ûd-i Hudâ’dan,
Hüsrâna rızâ verme… Çalış… Azmi bırakma;
Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!

Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş…
Sesler de: “Vatan tehlikedeymiş… Batıyormuş!”
Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,
Tek kol da, “Yapışsam..” demiyor bir tarafından!
Sahipsiz olan memleketin batması haktır;
Sen sâhip olursan bu vatan batmıyacaktır.
Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar…
Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var.
Feryâd ile kurtulması me’mûl ise haykır!
Yok yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!
“iş bitti… Sebâtın sonu yoktur!” deme; yılma.
Ey millet-i merhûme, sakın ye’se kapılma.

Mehmet Akif Ersoy (27 Mart 1913)

 

O hisli bir yüreğe sahipti. Çığlığı hala kulaklarımızda yankılanıyorsa eğer, bu yara hala kanamakta demektir. Cephe sadece sınırlarımızda değil artık, Harim-i İsmetimizin tehdit altındaki sınırları evlerimizin kapısına dayandı. Bunun sağı-solu, Türkü-Kürdü, Arabı, Müslümanı Hristiyanı yok. Biz başka şeylerle uğraşırken Şeytan Cehennemden aldığı ateşi kapımıza kadar taşıdı.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

Batının kuyruğuna takıldık gidiyoruz. İstanbul sözleşmesi, CEDAW, Lanzorate’nin nasıl kabul edildiği ve bu işin geldiği nokta ortada.

Tükürün cephe-i lakaydine şarkın  / Tükürün kuşkulansın görelim gayreti halkın ,

Tükürün milleti alçakça vuran darbelere / Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere,

Tükürün ehl-i salibin (haçlı) o hayâsız yüzüne / Tükürün onların asla güvenilmez sözüne,

Medeniyet denilen maskara mahlûku görün / Tükürün maskeli vicdanına asrın tükürün!

Hele ilanı zamanında şu melun harbin / Bize efkarı umumiyesi lazım garbın, 

O da Allah’ı bırakmakla olur herzesine / Halka iman gibi telkin ile dinin sesini  / susturan aptalın idrakine bol bol tükürün!”

 

Bugünlük bu kadar..

Selam ve dua ile.

 

 

 
Etiketler: Atiyi, Karanlık, Görerek, Azmi, Bırakmak!..,
Yorumlar
Haber Yazılımı