Yazı Detayı
09 Şubat 2025 - Pazar 23:21
 
Mağdur Vefasızlığı
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
 
 

Mağdur Vefasızlığı

Her hangi bir nedenle kendisini mağdur hisseden ve bu konuda mücadeleye girişen toplumsal grup mensuplarının, bazen ölçüyü kaçırarak zorbalığa varan davranışlar gösterebildiğini "Mağdur Zorbalığı" başlıklı yazımda izah etmiştim. İlk defa gündeme gelen bu tabirim ve açıklaması ciddi ses getirmiş ve yoğun destek almıştı. Mağdurların yanında durmayı ve onları haklı talepleri için savunmayı kişisel bir görev ve huzur kaynağı olarak görüyorum. Mağduriyet konularını  konuşup düzeltebilecek projeler geliştirmeyi de öncelikle henüz mağdur olmayanların yapması gerektiğine inanıyorum. Mesela engelli veya yaşlıların hayatını kolaylaştırmak için engelli veya yaşlı olmaya gerek olmadığı gibi. 
 

Bu yazımda bahsedeceğim "mağdur vefasızlığı" ise sorununu çözenlerin mağdur arkadaşlarına sırtını dönmesiyle alakalı olacak. Öyleyse buyurun başlayalım:
 

Derler ki "Körün gözleri açılınca ilkin bastonunu kırarmış!" Sıkıntılı durumundan kurtulan bazı kişilerin, geçmişini yok sayarcasına uzaklaşmasına, eski kıymetlilerini yok saymasına veciz bir ifade olmuştur. Vefasızlığın konusuna ve muhatap kişisine göre çok çeşit ve boyutları vardır elbette. "Mağdur Vefasızlığı" örgütsel veya sosyal bir umarsızlığı tanımlar. Mağduriyet temelinde buluşan farklı insanların bu bağ çözüldüğü anda kaybolmasını ve halen sorunu devam eden grup mensuplarına karşı duyarsızlığını anlatır. Zaten bir kaç örnekle açıklayınca daha da güzel anlaşılacaktır.
 

18 yıl önce kurduğum kişisel web sitemden itibaren, ilgi alanlarımın yanı sıra mağduriyetler hakkında da araştırmaya, yazmaya, TV ekranlarında veya sosyal mecralarda dile getirmeye başladım. Konuşup yazdıkça yeni öğrendiğim çok sayıda mağdur grupları da oldu. Ana başlıklar altında özetle sıralamaya çalıştığım mağdurlar listesi 3 sayfaya kadar ulaştı. Toplumsal beklentiler diye tanımlanan bu listeyi düzenli şekilde dile getirmeye ve destek vermeye devam ediyorum.
 

EYT dışında çok şükür kronik bir mağduriyetim olmadığı için, gündemim ve tarzım pek değişmedi. Mağdur grupların sayıları ve isimleri belli başlı olan temsilcileri ile benim gibi gönüllü destekçileri dışında kalanların hemen hepsi bir deniz dalgası gibi geldi köpürdü ve gitti...
 

İşi çözülen, derdine derman bulan veya nadir de olsa umudu tükenen mağdurlar, adeta birer yolcu gibi Mağdurlar Hanına geldi, bir süre misafir olduktan sonra gitti. Benim gibi hancılar ise değişen yolcular ile birlikte aynı konularda çabalamaya devam etti.
 

En büyük ve organize mağdur kitlesi EYT kısaltmasıyla bilinen Emeklilikte Yaşa Takılanlar grubuydu. 2023 yılında eksik ve haksız da olsa çıkan düzeltme kanunuyla emekli olan EYT grubunun çoğunda, mağdur vefasızlığını acı şekilde gördük ve yaşadık! Dünün kaygılı EYT'lileri emekli olup az da olsa maaşa kavuşunca, hele bir de çalışmaya devam ederek, Milletvekillerimizin yaşadığı çift maaşlı ferahlığın mütevazi benzerine ulaşınca kimyaları değişti ve hatta işyerlerinde diğerlerine karşı kibirli söylemleri başladı. Halbuki, EYT kazasında denize dökülen ve boğulma riski olan kısmi emeklilik, 5000 gün prim, staj ve çıraklık, Bağ-Kur tescil ve prim, doğum ve askerlik borçlanması gibi mağdur kardeşlerinin çırpınışları devam ediyordu. Denizde çırpınanlara el atmadıkları gibi, aynı kazayı tekrar yaşayan kademe mağdurlarıyla alay edenleri bile çıktı. Maltepe'de 2 milyonluk mitingler yapabilen EYT grubu kar gibi eridi ve bir kaç fedakar arkadaşın büyük çabasıyla devam edebilir duruma geriledi. Bunun adı "mağdur vefasızlığı" değilse nedir acaba? Bizler "gemisini kurtaran kaptan" bencilliğinde eriyecek zayıflıkta kişilikler miydik?
 

Açıkça alkol karşıtı olmama rağmen, ehliyetine el konulan sürücülere yaşatılan haksız ve adaletsiz cezalandırma sistemini ve Sağlık Bakanlığı üzerinden yapılan SÜDGE işkencesini öğrendikten sonra, ehliyet affı talebine de adalet için destek vermeye başlamıştım. Kaç yıldır izliyorum, konu aynı ama kişiler hep değişiyor. Sistem düzeltilmediği için bu çukura düşenler feryat figan ediyor, ama bir şekilde çıkınca geriye dönüp destek vermeye tenezzül etmiyorlar. Karanlıkta bir çukur gibi ancak düşenin anlayacağı tuhaf ve bozuk bir düzen halen devam ediyor. Çünkü değiştirilmesi için etkili çoğunluğa ve desteğe bir türlü ulaşılamıyor. 
 

Mağdur vefasızlığını hemen her grupta görüyoruz! Tek tek ayrıntılara girmeden birkaç örnek daha vererek konuyu bağlayabiliriz. Süresiz nafaka ve 6284 gibi feminist yasaların mağdurları kurtulunca geriye dönüp bakmıyorlar bile! Kamuda sözleşmeli kadroya geçen eski taşeron işçiler de halen kadro dışı kalan 100 bin kadar taşeron kardeşlerini, belediye şirket işçilerini çoktan unuttular! Kadroya atanan öğretmenlerin halen kontenjan için çırpınan kardeşlerini veya ücretli öğretmen arkadaşlarını unuttukları gibi. 
 

2023 yılında Hükumetin kanuna karşı hile misali KHK ayarıyla seyyanen ek zam verip geçici refah sağladığı çalışan memurların, emekli memur büyüklerine yaşatılan sefalete umarsızlıklarını, 3600 ek göstergeye kavuşan memurların da lisans mezunu ve 1. dereceye inebildiği halde bu haktan yararlandırılmayan memur arkadaşlarına duyarsızlıklarını iyi biliyoruz!
 

Ezcümle, her mağdur grubunun önemli bir kısmı düzlüğe ulaşınca geride kalanları unutarak, basit bir sosyal medya desteğini bile çok görerek "mağdur vefasızlığı" yapıyor. Onların bu vefasızlığı mağduriyetlerin devam etmesine, siyasilerin ve bürokratların çözüme gitmesi için gerekli baskının kurulamamasına neden oluyor! Toplumsal beklentilerin çözümü, güçlü toplumsal destek ve talep ile olur! Kanser gibi köşe başlarını tutmuş ve her kuruma yayılmış başıboş köpek lobisinin, hoyrat saldırılarına ve provokasyonlarına rağmen düzeltilen 5199 sayılı kanun süreci, EYT den sonraki en büyük toplumsal beklenti zaferidir. Çünkü kararlı ve azimli bir mağdur dayanışması yapılmıştır. Hastalıklı türcülere ve menfaat şebekelerine karşı, önce insan demekten başka bir menfaati olmayan mağdur ve mağdur adayları top yekun artık yeter, söz Milletin demiştir!
 

Her vatandaş kendi imkanları ölçüsünde eski mağdur arkadaşlarına ve mağduru olmadığı haklı talep gruplarına destek vermelidir. Çünkü bugün mağdurlara el uzatmayanlar, tekrar mağdur olduklarında kendilerine uzanan eller bulamayabilirler! Allah bütün mağdurlara hayırlı ve kolay çıkışlar, mağdur olmayanlara da şükür ve dayanışma şuuru nasip etsin!
Amin...   

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-genclerimizi-kumardan-kim-koruyacak-uzaylilar-mi-1131.html

 

 

 
Etiketler: Mağdur, Vefasızlığı,
Yorumlar
Yazarın Diğer Yazıları
07 Şubat 2025
Gençlerimizi Kumardan Kim Koruyacak? Uzaylılar mı?
23 Ocak 2025
Afet ve Acil Durum Yönetiminde de Balık Baştan Kokmuş!
10 Ocak 2025
Eyvah! Yine “Aile Yılı” İlan Ettiler!
19 Kasım 2024
Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
10 Kasım 2024
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
04 Kasım 2024
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
08 Ekim 2024
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
19 Eylül 2024
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
14 Eylül 2024
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
03 Eylül 2024
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
27 Ağustos 2024
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
04 Ağustos 2024
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
12 Temmuz 2024
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
19 Haziran 2024
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
27 Mayıs 2024
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
20 Mayıs 2024
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
25 Aralık 2023
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
11 Kasım 2023
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
12 Ekim 2023
Aşk Olsun Sana HAMAS!
03 Temmuz 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
09 Haziran 2023
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
28 Mayıs 2023
Kimler Bakan OLMASIN?
05 Mayıs 2023
Mağdur Zorbalığı
26 Nisan 2023
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
16 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
13 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
11 Nisan 2023
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
06 Nisan 2023
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
31 Mart 2023
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
30 Mart 2023
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
13 Mart 2023
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
05 Mart 2023
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
26 Şubat 2023
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
24 Şubat 2023
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
13 Şubat 2023
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
27 Ocak 2023
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
25 Aralık 2022
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
21 Aralık 2022
YÖK Mağduru Akademisyenler
19 Aralık 2022
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
06 Aralık 2022
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
06 Kasım 2022
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
21 Ekim 2022
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
20 Ekim 2022
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
14 Ekim 2022
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
04 Ekim 2022
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
04 Ekim 2022
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
24 Ağustos 2022
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
10 Ağustos 2022
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
10 Haziran 2022
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
24 Mayıs 2022
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
03 Mayıs 2022
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
29 Nisan 2022
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
24 Nisan 2022
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
22 Nisan 2022
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
09 Nisan 2022
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
05 Nisan 2022
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
01 Nisan 2022
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
24 Mart 2022
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
15 Mart 2022
Boşanmanın Davası Olur mu?
07 Mart 2022
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
05 Mart 2022
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
02 Mart 2022
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat 2022
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
24 Şubat 2022
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
17 Şubat 2022
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
14 Şubat 2022
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
29 Ocak 2022
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
25 Ocak 2022
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
17 Ocak 2022
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
27 Aralık 2021
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
12 Aralık 2021
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
02 Aralık 2021
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
21 Eylül 2021
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
02 Eylül 2021
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
25 Ağustos 2021
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
23 Ağustos 2021
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
13 Ağustos 2021
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
05 Ağustos 2021
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
26 Temmuz 2021
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
16 Nisan 2021
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
02 Nisan 2021
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
25 Mart 2021
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
24 Şubat 2021
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
21 Aralık 2020
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
10 Aralık 2020
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
01 Aralık 2020
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
11 Kasım 2020
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
11 Kasım 2020
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
11 Kasım 2020
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
11 Kasım 2020
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
04 Kasım 2020
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
04 Kasım 2020
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
04 Kasım 2020
Ben Babamdan Öğrendim!
04 Kasım 2020
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
04 Kasım 2020
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
04 Kasım 2020
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
04 Kasım 2020
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
04 Kasım 2020
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında
Haber Yazılımı