|
||
Ekmek Parası | ||
Mustafa YILDIZ - Aktivist | ||
Ekmek Parası beyim dedi birisi. Yoğun geçen bir akşam vapurdan inerken. Havanın ayazına aldırmadan düğmesini açmış fiyakalı bir genç adama seslenmişti. Genç adam hızlıca ilerlerken birden geriye döndü, şöyle bir baktı kalabalık arasından yara bandı satan bir çocuk ilişti gözüne. İki kutu aldı ve sonra kutuları iade etti. Gerek yok dercesine. Çocuk ısrar etti ağabey lazım olur, cebinde bulunsun dedi. Kalabalık dağılırken fark etmişti, ekmek parası diyen adamcağızı. Yaklaştıkça anladı kalem satan bu adam üstü kalsın diyen herkese aynı şeyi söylüyordu. Ekmek parası beyim.
Ekmek parasına çalışan bu insanların yüzlerindeki ifadelerden ne öyküler çıkar, kim bilir. Sahi zaman ne kadar yorsa da burada ekmek hep aynı şeyi ifade eder. Ekmek helal demektir, geçim demektir, katık demektir, alın teri demektir, nimet demektir, öpüp başına koymak demektir, kuşa, martıya, karıncaya karın doyurmak demektir, ekmek toprakla alın terinin, paylaşmakla kazanmanın ortaklığı demektir. Ekmek yarıya bölünce içinden bir duyguyla paylaşmak yahut da içine birkaç kaşık katık koyabilmektir yani. İki yarısı olmaktır bir bütünde.
Ne olduysa oldu ekmek parası için çalışan bu insanlarla ekmeğin arasını açtılar. Ne ekmek tam ekmekti, nede her şey bir bütünde iki yarım. Ekmeği saflığını kaybettikçe, masumiyetimi azaldı insanların. Belki böyle bir bağda vardır, kimi genetikçilerin ve tasavvuf ehli düşünürlerin kıssalarından düşen hisselerde gizli öznedir beklide bu durum.
Öpüp başına koyan insanlar azaldıkça, el öpüp baş tacı ettiğimiz insanlarda azaldı. Gerçek bir kesitten alınmış bu yazı baştan aşağı, sosyal bilimler, ahlak, kültürel değer, çalışma hukuku, gen bilimi, doğru beslenme, iyi tarım, iyi kişilik önermeleriyle bezenmiştir. Mesaj derdi taşımayan bu kelimelerin menzilindeki her zihin’in, her duygunun neyi anlattığımı bildiğinden eminim. O yüzden israf etmeyelim, zamanı, insanı ve değerlerimizi. Öpüp başımıza koyduğumuz her nimetin, nimet kabilindeki her insanın, her şeyin çoğalması gerekmez mi. Tamda zamanı aslında. Birde “future war” denilen gelecek savaşlarındaki tüm öngörüler var aslında fark ettiyseniz. Asırlık organik tohumlar gibi, sandıklarda sarıp sarmaladığımız her şeyin gün ışığına çıkma zamanı gelmedi mi sizce de. Hep dediğimiz gibi kuyulardaki Yusufların çıkma zamanında içinizdeki tüm güzel şeyler yıprandıysa ve saklama derdindeyseniz, toprağa dokunamayanlardan ne farkınız kalır ki.? Çünkü toprak her vakit bahara gebedir. Menşei toprak olan insanlar farkına varmasa da, ekmeğin ve insanın haşrolduğu yerdir hayat. |
||
Etiketler: Ekmek, Parası, |