"Gözleri Tamamen Kapalı" Gülaç'dan  Dilipak'a "Gül-geç" eleştiri!

İnternet Gazetesi yazarı Cengiz Gülaç  Gazetesinde Abdurrahman Dilpak'a bazı sorular sormuş...Demiş ki;
 

"Allah aşkına ilim, bilim, akıl dendiğinde;

            “İlk emri oku olan bir dinden bahsediyoruz,

            İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız,

            Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?...”

            Diye insanların karşısına çıkmayın!

            Sonsuz bir cehalet çöplüğünde çırpınırken bari İslam’ı kendi sefil hayatınıza alet etmeyin! Sözden başka ortada hiçbir şey yok! Yeter Artık!..

            Neyse, oruç ağız şekerin tahrikiyle içimi döktüğüme göre devam edelim!..

            Sayın Dilipak,

            Son olarak, eğer Pandemi yalansa, eğer aşı meselesi yalansa ve siz bunları sırf Allah rızası için ve İslam üzre yaşamaya çalışan birisi olarak söylüyorsanız, toplumu uyarıyorsanız, sizden bir ricam olacak.

            Yeni bir kapanma kararı alındı. Pandemi yüzünden yenidünya düzeni kurulduğunu iddia ediyorsunuz. Aşıya bir dünya kaynak aktarılıyor. O zaman;

“Tüm bu iddialarınızı bilmesi gereken/beklenen Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı,

Biliyorlarsa ihanet içindeler!

Bilmiyorlarsa gaflet içindeler!

Her iki ihtimalin de affı olamaz!”

Madem o kadar vicdanlısınız açıkça yazdıklarımı da söylesenize!

Hadi! Hadi!

Bence ne Cumhurbaşkanı ne de Sağlık Bakanı gaflet veya ihanet içinde!

Ya birileri sırf farklı görünmek için insanların hayatlarıyla oynuyorlar ya da klasik cehalet hastalığımızın basit bir dışavurumuyla karşı karşıyayız!

Bu da artık yoruyor yahu!

Ve Sayın Dilipak, kusura bakmayın ama asla bilimsel bilgiye ve eğitime sahip olmadığınız bir konuda söyledikleriniz yüzünden sırf sizi dinlediği için birileri  ölebilir!"...
 

Bir filmin adıdır "Gözleri tamamen kapalı"...İçeriğine girmeyelim.

Gözleri tamamen kapatılmaya çalışılan bir "salgın toplumu" yaratmaya yönelik toplum mühendislerine inat; "Sakınan göze çomak batar" gözünüzü açık tutun diyen Abdurrahman Dilpak'ı eleştiren Internet gazetesi yazarı Cengiz Gülaç, Kraldan çok kıralcılık yaparak Abdurraman Dilipak'ın  Korona kapanmalarını sorgulayan "KORONA açılımlarını" bilim ve din dışılık olarak eleştirmiş. 

Bilimci Engisizyon mahkemelerini atlatan zamanın asi bilimcileri ve aydınları olmasa idi; Çoktan bazı gözü açıklar  "İtaatkâr  bilim"  havuç diktası ile  toplumları  şimdiye kadar esir almışlardı zaten...

Dolayısıyla tek tip itaatkar bir toplum yaratmak isteyen sapkın pozivistlerin en az yobazlar kadar  Insanliga en büyük ihaneti yapanlar oldugu tarihsel  bir gercek olmakla blrlikte; sorgulayan islami entellektüel yazarlarımızı ve bilimcileri  ile Devlet Yöneticilerini bulundukları konum itibariyle aynı kefeye koyup tartmak ve  kantarın topuzuna ayar vererek denkleştirmeye çalışmak da çok doğru bir eleştiriri olmasa gerek...

Topluma sunulan Mavi hap mı, kırmızı hap mı? zorunlu seçeneğinin neden olabileceği sorunlu durumları sorgulayan yazarları eleştirerek  sözde "bilimci" bir yaklaşımla İslami entellektüel yazarlarımıza sözde dinci bir ayar vermeye kalkan. Cengiz Gülaç'a tavsiyemiz; kapanma günlerinde penceresini ve gözlerini tamamen açarak oksijeni tamamen  çiğerlerinin içine çekmesi...

Korona virusunun en tehlikeli ihanet hali ise; Akçiğere değil  beyin lobumuzdaki zihinsel ırzımıza yerleşen "Kralın Çıplak" halidir.

Türkiye Havadis