ÖNDEN GİDENLER
“Biz bunu böyle yapacağız, çünkü bunu çok istiyoruz, üstelik biz çok kahraman, soylu ve seçilmiş bir milletiz, hiç beklenmedik anda beklenmedik şeyler yapar ve bir şekilde (?) başarırız.” türünden duygusal söylemler bilimsel olmadığı gibi kibir ve cehalet ürünü ve hepsinden önce mensubu olduğumuzu sık sık dile getirdiğimiz İslâm dininin prensiplerine de aykırıdır.
Öncelikle bilmemiz gerekir ki, her şey Allah (CC) ın takdiriyle olur, biz çok istediğimiz için veya kahraman olduğumuz için değil. Sebeplere tevessül eder, çalışır ve gereken tedbirleri zamanında alırsak Allaha (CC) tevekkül etmeye yüzümüz ve liyakatimiz olur ve umulur ki Allah (CC) başarı verir.
Gerçek kahramanlık, Allah (CC) ve Resulünün SAS emanetini korumak için sabır göstermektir.
“bizler aciz kullarız, bizim elimizde ne var ki? Olmayınca kader neylesin peder? Ne yaparsan yap olmayınca olmuyor.” gibi söz ve düşünceler şeytanidir. Allah (CC) böyle demiyor. “ İman eder ve Salih ameller yaparsanız “ muhakkak, yani de 100 başarılı olursunuz diyor. Asla yenilmez ve mutlaka cennete girersiniz diyor. Çalışana başarı garantisi veriyor. Bundan daha net ve kesin ne olabilir?
İşte asıl mesele budur. Sebeplere tevessül etmek ve çalışmak, tedbir almak. Buna günümüzde girişimcilik diyoruz.
Peki, sonuç garanti midir? Evet garantidir. Bütün sebepleri ve tedbirleri eksiksiz yerine getirdiğini garanti edebiliyorsan. Sen çalışırsın, elinden geleni yaparsın, sonucu Allah (CC) yaratır. Buna söz vermiştir.
O vaadinden dönmez. Örneğin, gayri Müslimler Aya gittiler. Hatta ışığın bile 20 dakikada ulaştığı Marsa araç gönderdiler. “Efendim bizde Aya gitmek istiyoruz, gideceğiz, gidemez miyiz yani? Bizim neyimiz eksik?”
Sizin en az 40 yıl süreyle, dünya çapında mühendisler ve bilim adamlarıyla, milyarlar harcayarak günde 10 saat çalışmanız eksik. Diğer büyük bir eksiklik de kendi aleyhine olsa bile her zaman doğru konuşmak ve emanetleri ehline vermek.
Adam çalışmış, didinmiş,riskleri göze almış,bedeller ödemiş ve bunların sonucunda elde ettiği başarıyı neden seninle paylaşsın? Onun gözünde, o cesur ve çalışkan sen korkak ve tembelsin. O akıllı, sen akılsızsın. O birinci sınıf insan sen ikinci sınıf insansın. O sana hükmedecek, seni yönetecek, sömürecek, sana ayar verecek vs. Şimdi anlıyor muyuz Avrupa ve Amerika hatta Rusya, Çin gibi ülkelerin Müslüman toplumlara bakış açısını? Müslümanlara reva gördükleri davranışları neden yadırgıyor ve şaşırıyoruz? Onlar birinci sınıf sen ikinci sınıfsın. Onlar üretici sen tüketicisin. Onlar yönetici sen yönetilensin. Onlar satıcı sen müşterisin. Çünkü onlar önden gidenler sen arkadan onları takip eden artıklarıyla geçinen durumdasın. Yarı iletkenleri vermezlerse sürüm sürüm sürünecek zavallı bir durumda olduğunu hiç unutma,19. yüzyıla geri dönersin.
Önden gidenlerin arkasına değil, en arkalara düştüler.
Allahlın (CC) lütfettiği “ kudret helvası ve bıldırcın eti” yiyeceği beğenmeyip soğan sarımsak isteyen edepsiz Yahudilerden de mi ders almazlar? Allahlın (CC) indirdiğini beğenmeyip, ona güvenmeyip küfür düzenini kabul eden ve ondan razı olanlar yarın ahirette, geleceğinde hiçbir şüphe bulunmayan hesap gününde Allah (CC) ve resulünün SAS karşısına nasıl çıkacaklar? Dünyada başlarına gelen felaket ve musibetlerde ne yüzle Allahtan (CC) yardım beklerler? Üstelik hiç tövbe etmeden? Bunca depremler, yangınlar, seller oluyor, faizden, rüşvetten, yalancılıktan, adam kayırmaktan, ahlaksızlıktan vaz mı geçiyorlar? Kibir, gurur ve öğünme felaketlerin habercileridir.
Mülevves, sefih ve murdar ehli küfürden necisi paralar alıp kendi dinini yıkmak için toplantılar yapıp çalışanlar münafıktır. Tevbe etmedikçe Allah (CC) onların hiçbir duasını ve ibadetini kabul etmez.
Gelecek nesiller de onları lanetle anacaktır.
Müslüman, ne boş hayallere kapılır ne de ümitsizliğe. Allah (CC) ıh vaadi haktır. O her şeye kadirdir. Ondan ümitsiz olmak küfre götürür. Arkada kalan Müslümanların öne geçmesi için Allaha (CC) ilmen iman etmeleri, Tevbe etmeleri. İlim, ihlâs ve ahlâkı ihya etmeleri, Allahlın (CC) kitabını ve Resulünün SAS sünnetini anlamak ve uygulamaktan başka hiçbir çareleri yoktur. Hiç kimse gelipte onları kurtarmayacak. Müslümanlar çalışmakla yükümlüdürler, onları kurtarmak ve öne geçirmek Allah (CC) için çok kolaydır. Bu yüzden Müslümanlar çalışıyorlarsa zaten kurtulmuşlar demektir. Çalışmıyorlarsa da kurtulmak istemiyorlar demektir.
Abdülhalim Arvasi Hz. lerinin “ bana ümmeti Muhammedi SAS gösterin size kurtulduklarını müjdeleyeyim “ sözü bunu anlatır.
“Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.” (Râ’d, 13/14; Mü’min, 40/50)
“Biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez.” (Tirmîzî, De’avât, 66; bk. Hâkim, De’avât, No: 1817, I, 493)
“Üstü başı dağınık, toz toprak içinde yollara düşen, ellerini göğe açıp ‘Ya Rabbi! Ya Rabbi!’ diye yalvaran, buna karşılık; yediği, içtiği ve giydiği haram olan, haramla beslenen bir insanın duası nasıl kabul edilir?” (Müslim, Zekât, 65)
“Onlar (münafıklar) için ister af dile, ister dileme, onlar için yetmiş defa af dilesen, yine Allah onları affetmez. Böyledir, çünkü onlar, Allah’ı ve elçisini tanımadılar/inkâr ettiler; Allah, yoldan çıkan kavmi doğru yola iletmez.” (Tevbe, 9/80)
Yüce Allah, ibadetlerin ihlâs ile yapılmasını emretmektedir. (A’râf, 7/29; Beyyine, 98/5)
“Allah’la beraber başka tanrıya dua / ibadet etme. O’ndan başka tanrı yoktur. O’ndan başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz O’na döndürüleceksiniz.” (Kasas, 28/88)
“Mescitler, Allah’a mahsustur. Allah ile beraber hiç kimseye yalvarmayın.” (Cin, 72/18)
“Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.” [Deylemi]
“Emr-i marufu bırakırsanız dualarınız kabul olmaz.” [Bezzar]
“Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz.” [Deylemi]
“Allahü teâlâ, ancak takva sahiplerinin [Allaha saygısı olanların, salihlerin amellerini, dualarını] kabul eder.” [Maide 27]
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-bilgiyi-islemek-ve-universiteler-640.html
|
||||||||
|