Haber Detayı
24 Nisan 2025 - Perşembe 09:06
 
İklim Fitnesi Sona Erdi mi Sandınız?
İklim Fitnesi Sona Erdi mi Sandınız? Paris Anlaşması’nın altında kimlerin imzası var? Türkiye, sadece 1,2 karbon salımıyla neden en ağır yükümlülükleri üstleniyor? İklim politikaları gerçekten çevre için mi yoksa yeni bir küresel düzenin provası mı? Pandemide test edilen yöntemler şimdi iklim bahanesiyle mi devreye sokuluyor? Eğitimci-Yazar Dr. Ercan Özçelik, iklim kanunu teklifinin arka planını ve Türkiye’yi bekleyen tehditleri mercek altına alıyor. Gözden kaçırmayın, çünkü bu fitne henüz sona ermedi!
GÜNDEM Haberi
İklim Fitnesi Sona Erdi mi Sandınız?

İklim Fitnesi Sona Ermedi, Hemen Gevşemeyelim!



Geçtiğimiz hafta milletin yoğun tepkisi sonucu komisyona geri çekilen "İklim Kanunu Teklifi" ile artık hemen herkesçe bilinen tehlikeler geçmedi! Aksine, zaten sinsice hayata geçirilen esasları ile toplumu ve ekonomiyi dönüştürmeye başladı bile! Sadece paket halinde ve gelir odaklı maddelerini meclisten geçirme arzularına bir süreliğine ket vuruldu. Çünkü  Paris İklim Anlaşmasını 2016'da imzalayan Türkiye, 6 Ekim 2021'de TBMM'de onaylayarak resmen taraf oldu bile! Anlaşma şartları gereği er veya geç bu hükümler kanunlaştıracak veya anlaşmadan çekilerek vaz geçeceğiz. Hükumetin daha doğrusu CB Sayın Erdoğan'ın İstanbul Sözleşmesi gibi çekilme niyetini gösteren zerre kadar bir emare olmadığına göre, kimse boşuna sevinmesin, gevşeyip meydanı boş bırakmasın lütfen!
 

İklim hakkında daha önce yapılan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine 2004 yılında katılan Türkiye,  Kyoto Protokolüne de 2009 yılında katılmıştır. Her iki sözleşmede Türkiye'nin durumu gelişmekte olan ülkeler statüsünde olduğundan, yaptırım ve taahhütlerden korunmuş, teşvik edilen seviyede kalabilmiştir. Ancak Paris Anlaşması ile ülkemizin korunaklı durumu sona ermiş, tam sorumlu taraf ülke olarak gelişmiş ülkelerle aynı yükümlülükler altına sokulmuştur!
 

Olayın trajikomik yanı şudur: Türkiye'nin en son hesaplanan 2023 yılı karbon emisyon oranı yalnızca  yüzde 1,2 olarak 14 sırada olmasına rağmen, bu kadar radikal ve yıkıcı taahhütler altına sokulurken; 1. olan Çin yüzde 32, 2. olan ABD yüzde 13, 3. olan Hindistan yüzde 8'lik devasa paylarına rağmen bu kadar zorlanmamıştır. ABD dalga geçer gibi sözleşmeden çekilmiş, Biden döneminde 2021'de tekrar kabul etmiştir. Daha önce çekilen Trump'ın yeni döneminde de Paris Anlaşmasını dikkate almayacağı bellidir! Asıl sorumlu ve suçlu olanlar bu kadar pervasız takılırken, Türkiye'nin bütün sanayi, tarım ve kentleri ile birlikte ekonomisi iğdiş edecek sorumlulukların altına girmesi, dünyaya göre küçücük bedeninde bu kadar katı rejime tabi tutulması nedendir?
 

İklim değişikliği düzenlemelerinin ardında küresel hegemonyanın ülkeleri maddi ve manevi olarak esir almak, Allah'ın yarattığı hava ve su gibi doğal kaynakları birer baskı ve hayasızca kazanç unsuru haline dönüştürmek gibi şeytani planları var. Çevre duyarlılığı altında sahnelenen propagandaların amacı insanları ikna ederek, yeni kölelik düzenine gönüllü katılımlarını sağlamaktır. Pandemi ile bu senaryonun pilot projesi uygulandı ve kitlesel manipülasyon teknikleri son kez test edildi. Şimdi vites büyüterek daha geniş ve kalıcı projelerini uygulamaya başladılar.

 

Tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi, İklim Değişikliği Anlaşmalarını da maalesef kendi oylarımızla seçip yetki verdiğimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan hükumetleri başımıza bela etti. Daha İstanbul sözleşmesinin açtığı yaraları saramamışken, bir de iklim değişikliği fitnesinin yıkıcı ve yok edici zararlarından korunmak için Milletçe teyakkuz halinde olmalıyız!
 

Paris Anlaşmasından çekilmek, İklim Değişikliği Başkanlığını kapatmak, Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığını değiştirmek, bankalara bile sirayet eden karbon ayak izi saçmalığını kaldırmak, tarım ve ekonomimizi, hayvancılığımızı aile ve sosyal değerlerimizi hedef alan her türlü tasarruf ile sonuna kadar mücadele etmek bütün vatandaşların siyaset üstü hakkı ve ödevidir! Allah bizlere bu konularda yardım etsin ama, öncelikle bizim de yardım isteyecek ve bunun için çalışacak şuurda kullardan olmamız gerekir! Öyle değil mi?

YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN

https://bncmedyahaber.com/yazar-filistin-de-muslumanlarin-turkiye-de-ailenin-cilesi-bitmiyor-1151.html

Kaynak: Editör:
Etiketler: İklim, Fitnesi, Sona, Erdi, mi, Sandınız?,
Yorumlar
Haber Yazılımı