YAZILAR! 2010 - 2020
Prof. Dr. Mirzahan HIZAL
ÖNSÖZ
Bu yazılar yaklaşık 10 yıl sürede dost gruplarda paylaştığımız çeşitli konularda yazılmış makaleleri ve notları derlemektedir. Farklı tarihlerde tekrarlanan sorunlar ve sorular nedeniyle bazı konular tekrar açıklanarak işlenmiştir.
Öncelikle belirtelim ki bu yazılar gözlem , tesbit ve eleştiri ağırlıklı yazılarıdır.
Neden eleştiriyoruz ?
Eleştirmek , yanlış gördüğünü söylemek ve uyarmak insanidir . Haksızlık ve yanlışlıklar karşısında susmak ise Şeytandandır. Eleştirmek erdemdir. Hiçbirşeyi eleştirmeyenler samimi ve iyi niyetli olamazlar.
Eleştirisiz İlim , irfan ve medeniyet olamaz . En geri kalmış toplumlar en az eleştiri yapanlardır.
Eleştirmek , yermek , kötülemek değildir. Kusur ve hatalara dikkat çekmek , sorgulamak ve uyarmaktır.
Ancak her eylem gibi eleştiri de samimi , iyiniyetli ve önyargısız olmalıdır. Kendisinde bulunan bir kusuru başkasında eleştirmek akıl ve edebe sığmaz.
Bilim , akıl ve ahlak , eleştirmeyi gerektirir.
Eleştirilmekten hoşlanmayanlar hiç hata yapmamalıdırlar .
Başkaları bizi eleştirmeden biz kendimizi eleştirmeliyiz.
Eleştiri doğruysa faydası yapılana , yanlışsa zararı yapanadır.
Eleştiriye tahammülsüzlük özgüven eksikliği ve asıl eleştirilmesi gereken bir konudur.
Dostlarının eleştirisini dinlemeyenler düşmanlarının tuzağına düşer .
Dost acı söyler , hatanızı dürüstçe yüzünüze söyler , düşman hatanızdan yararlanır .Arkanızdan eleştirir.
Dost siz ayaktayken , düşman ise düştüğünüzde eleştirir.
Eleştiriyi göğüslemek ve hesap vermek yiğitlik , reddetmek ve kaçmak korkaklıktır.
Övmek kolay ve ucuz , eleştirmek zordur . Eleştiren eleştirdiğini kanıtlamak zorundadır.
Eleştiride haklı olmak zihni performans gerektirir.
Ayrıca bazıları görmüyor , göremiyor , görmek istemiyor diye her şey yolunda değildir.
Hataları ortaya koymak , onları yapanların ve başkalarının görüp ders ve ibret alması ve sakınması için gereklidir. “ bir kötülük gören kişi onu eliyle düzeltsin , buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin (eleştirsin , susmasın ) buna da gücü yetmezse kalbinden buğz (nefret )etsin .” “ onlar iyiliği emreder , kötülüğü menederler ..” düsturu esas alınmıştır.
Bu yazılar bardağın boş tarafını gören ve gösteren yazılardır. Bardağın dolu tarafını görmezsek fazla bir şey kaybetmeyiz ama boş tarafını görmemek çok zarar getirir. Bardağın dolu tarafını görmek kolay ve çoğunlukla kârlıdır. Bu tarafı herkes görebilir. Boş tarafını görmek ise görene bir kâr getirmez .
Bu yazılarda eleştirilen hemen her konu örnekleri , gözlem ve kanıtlarıyla ortaya konmuştur. Objektif ve bilimsel olmaya özen gösterilmiştir . Ateist ve inkarcı bakış açısı yerine bilim , akıl , ve ahlak referans alınmıştır . Akla dayanmayan , kanıtsız , şahit ve isbatsız bir eleştiri ne kadar geçersizse , kanıt ve gözleme dayalı bir eleştiriyi reddetmek de o kadar geçersizdir. Bu itibarla yapılan eleştiriler de elbette sorgulanabilir , bunlara itirazlar da yapılabilir ama ancak söz konusu kanıt ve misallerin geçersiz olduğu ortaya konulmalıdır. Yani karşı delil ve isbat getirilmelidir. Yoksa “niye eleştirip duruyorsun sen de kimsin ? “ demek bilimsel olmadığı gibi , kibir , gurur , hoşgörüsüzlük ve cehalet belirtisi olacaktır. Hatta sadece bu tür bir yaklaşım bile yapılan eleştirilerin haklılığına ciddi bir kanıt oluşturur. “ Yarası olan gocunur “ . Büyük insanlar , değil eleştiri , iftiralardan bile rahatsız olmamışlardır. Peygamberler hariç kimse hatadan muaf değildir. Hiç kimse neden beni eleştiriyorsun deme hakkına sahip değildir. Eleştiriyorum çünkü insanım . Eleştiriyorum çünkü insansın . Bir kişi veya kurumun eleştirilmesini , sorgulanmasını yasaklamak onu putlaştırmaya giden ilk adımdır . Toplumlarda sadece putlar ve diktatörler eleştirilemez.
Yapılan eleştiriler sadece gerçeklere dayandırılmış , tahmin ve varsayımlardan kaçınılmıştır. İddialar ise uzmanlık konularında ve kesin bilgilere dayanmaktadır. Eleştirilerin konusu tamamen ve sadece teknik , bilimsel ve ahlakidir. Eleştiriler araştırma ve gözlem ürünüdür , sorunları araştırmaya davettir .
Eleştirilerin amaç ve samimiyetine gelince . Öncelikle amaç bu tecrübe ve gözlemleri yapma fırsatı olmayan gençlerin bilgilendirilmesi , bilginin yeni nesle aktarılmasıdır. İkinci olarak , gerçeklerin ifade edilmesi , tarihe not düşülmesi , “ kalmasın alemde bir hakikat nihan” anlayışıdır. Ayrıca elbetteki toplumun menfaati ve iyiliği öncelikli amaçtır. Olur ki bu eleştirilerdeki bazı haklılıkları görüp çözüm arayışı içinde olanlar olabilir . Eleştirilerin hiçbir ticari , siyasi , ideolojik amacı yoktur. Esasen eleştirilerin büyük çoğunluğu sistem , rejim ve otoriteye yöneltilmiştir. Bu itibarla kesinlikle herhangi bir maddi çıkar veya makam , mevki v.b arayışı ile İrtibatlandırılamaz. Eleştiriler genellikle akıl ve ahlaki referanslara dayanmakla birlikte görülecektir ki büyük ölçüde günümüz müslümanlarına yöneliktir. Yani aslında objektif bir özeleştiri niteliğindedir. Bununla birlikte yakın tarihimizde devletimize , kültür ve inancımıza yapılan suikastlara da öncelikle dikkat çekilmiştir.
Mevcut Sistemi , güçlüyü ve otoriteyi eleştirmek risk almak demektir. Eleştireni sevmezler .Yaşanan 15 temmuz darbe girişimi öncesinde terör örgütü başına tarafımızdan yöneltilen çok ağır eleştiriler ve darbe sonrasında bir çoklarının yaptığı gibi siyasi otoriteye övgüler düzmek yerine onların hatalarının ortaya konulmuş olması ve yapılan uyarılar , eleştirilerdeki samimiyetin en büyük kanıtıdır.
Diğer bir konu . Bu yazılarda eleştirilen eğitim , ahlak , yerli teknoloji , hukuk , bilimsel olamamak gibi sorunların maalesef çoğu halen devam etmektedir. Bir kısmı ise aradan geçen süre içinde kısmen de olsa düzelmiş veya daha iyi duruma gelmiştir. Emeği geçenlere teşekkür borçluyuz . İstisnasız her şeyi eleştirdiğimiz , her şeye olumsuz baktığımız iddiası doğru değildir . Bu tür iftiralar problemlerin kaynağındaki üstakılcı fesat unsurlarının klasik propogandalarındandır . Sağlık hizmetleri konusunda dünyada en ön sıralarda olduğumuz , her şeye rağmen toplumumuzun fedakarlıkta , yardımseverlikte , sadakat ve kahramanlıkta eşsiz olduğu bir gerçektir
Bu yazıların hemen hepsi zaten çeşitli platformlarda ve birçok kişiyle yazılı ve sözlü olarak paylaşılmış , ilgililere ve umuma açık hale gelmiştir. Aradan geçen bunca zaman zarfında bazı tenkid , tehdit ve engellemeler yapılmışsa da açıklanan hususların ve eleştirilerdeki iddiaların yanlış ve iftira olduğu kimse tarafından ne kanıtlanabilmiş ne de tekzip edilebilmiş değildir. Aksine özellikle genç kesim başta olmak üzere birçok kişi teyid , takdir ve tebriklerini ifade etmişlerdir.
Bu değerli insanlara bir kez daha teşekkür ediyorum . Birçok konuda yapılan eleştiriler , benzer gözlem ve tesbitlerde bulunan , yazar , bilim insanı ve düşünürlerden alıntılarla desteklenmiş ve detaylandırılmıştır.
|
||
|