Reklamı Geç
HABER DETAY
Ak Parti Sonrası Başörtü Yasaklanır mı? İşte Cevabı!
Yeni Anayasa Tartışmalarında “Özgürlükçü” Vurgu: "Fitil Ateşlendi, Artık Geri Dönüş Yok" Türkiye’de yeniden gündeme gelen anayasa değişikliği tartışmaları, başörtüsü meselesi, laiklik tanımı ve temel hakların anayasal güvenceye kavuşması başlıklarıyla kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Programda yapılan değerlendirmelerde, mevcut anayasanın “eski ruhunu” hâlâ taşıdığına dikkat çekilerek, daha özgürlükçü ve çağdaş bir anayasanın gerekliliği vurgulandı.
02 Haziran 2025 - Pazartesi 13:55
GÜNDEM



Yeni Anayasa Tartışmalarında “Özgürlükçü” Vurgu: "Fitil Ateşlendi, Artık Geri Dönüş Yok"


Türkiye’de yeniden gündeme gelen anayasa değişikliği tartışmaları, başörtüsü meselesi, laiklik tanımı ve temel hakların anayasal güvenceye kavuşması başlıklarıyla kamuoyunun dikkatini çekmeye devam ediyor. Programda yapılan değerlendirmelerde, mevcut anayasanın “eski ruhunu” hâlâ taşıdığına dikkat çekilerek, daha özgürlükçü ve çağdaş bir anayasanın gerekliliği vurgulandı.


"Yasak yönetmelikten ibaretti, ama mağduriyet anayasal düzeydeydi"


Konuşmalarda, başörtüsü yasağının uzun yıllar boyunca sadece bir yönetmelik meselesi olarak görülmesine rağmen, uygulamada bu yasağın anayasal yorumlarla meşrulaştırıldığına dikkat çekildi.
 

“Aslında ortada bir kanun bile yoktu. Sadece yönetmelik vardı. Ama bu yönetmelik anayasanın laiklik ilkesine dayanılarak yorumlandı ve temel hakların önüne geçirildi.”


denilerek, anayasal reformun gerekliliği savunuldu.


“Laiklik tanımlanmalı, anayasa özgürlük temelinde yeniden şekillenmeli”


Yapılan değerlendirmelerde, mevcut anayasada laikliğin tanımının yer almadığı, yalnızca "Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir" ifadesine yer verildiği belirtildi. Bu durumun, farklı siyasi iktidarlarca laiklik ilkesinin farklı şekillerde yorumlanmasına zemin hazırladığı ifade edildi.
 

“Bugün laiklik bir kesim için özgürlükken, bir başkası için yasakların gerekçesi oluyor. Bu muğlaklık, anayasanın net bir şekilde tanım ve sınır koymamasından kaynaklanıyor.”


"Özgürlükçü anayasanın fitili artık ateşlendi"
 

Yeni anayasa çalışmalarının Eylül 2023’ten bu yana gündemde olduğunu hatırlatan konuşmacılar, bu sürecin sadece siyasi değil, aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Eski yasakların sadece belirli bir sınıfı değil, imkânı olmayan başörtülü gençleri, üniversiteye erişim hakkı elinden alınanları doğrudan etkilediği belirtildi.
 

“Bir dönemin Paşalarına, ‘Özgürlükçü müsünüz?’ diye sorulduğunda ‘Evet’ deniliyordu. Peki bu özgürlükçülük, kimin yasasına göre tanımlanacak? Bu yorum farkı nedeniyle bugün değilse yarın, başka bir iktidar aynı maddeleri başka şekilde uygulayabilir.”


“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi; altına fitil koyulmalı”
 

Konuşmalarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yaptığı “Yasal düzenleme yetmez, anayasal güvence şart” açıklamasına da vurgu yapıldı. Bu açıklama, mevcut anayasanın temel hak ve özgürlükler konusunda tam bir güvence oluşturmadığı yönünde yorumlandı.
 

“Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, artık altına dinamiti koymanın, fitili ateşlemenin zamanı gelmiştir. Özgürlükçü bir anayasa inşa edilmelidir.”


"Yabancı hukuk sistemlerinden esin alınmalı ama özgün kalınmalı"


Programda anayasa hukukunun uluslararası boyutu da ele alındı. Katılımcılar, İtalyan Ceza Yasası, Alman Ceza Mahkemesi, Fransız İdare Hukuku ve İsviçre Medeni Kanunu gibi sistemlerin örnek alınabileceğini, ancak Türkiye’nin kendine özgü sosyal dokusuna uygun bir anayasa hazırlanması gerektiğini savundu.
 

“Bu bir kopyalama değil, ilham alma meselesidir. Türkiye kendi anayasal geleneğini, tarihsel tecrübesini ve değerlerini bir araya getirerek bir model oluşturmalı.”


"Artık bu yük kalkmalı, yeni anayasa için tüm kesimler el birliği yapmalı"
 

Son olarak programda, bugüne kadar anayasa konusunda çok sayıda tez, akademik çalışma ve rapor hazırlandığı; fakat bir türlü siyasi iradenin bütünlüklü bir adım atamadığı vurgulandı. Yeni anayasa için bir toplumsal mutabakat zemini oluşturulması gerektiği ifade edildi.
 

“Bugün 28 Mayıs, Cumhurbaşkanımızın ikinci kez seçilmesinin yıldönümü. Bu vesileyle hem demokrasimiz adına hem de milletimizin talepleri doğrultusunda yeni bir anayasa için hep birlikte harekete geçmeliyiz.”
 

İlgili Video