Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!
SESLİ MAKALE
Yeni yılın ilk günlerinde milletin karşısına çıkan acı tablo, artık tahammül sınırlarını aşmış durumda.
2024 itibarıyla çalışan bir milletvekilinin maaşı tam 196.775 TL. Yetmedi! Emekli milletvekili maaşı 123.759 TL. Toplamda 320.534 TL! Ve ne hikmetse, yalnızca iki yıl milletvekilliği yapanlar veya hali hazırda emekliliği olanlar, milletvekili emeklisi unvanıyla bu ballı kaymaklı maaşa hak kazanıyor.
Öte yandan, en düşük emekli maaşı ne kadar? 14.468 TL. Asgari ücret mi dediniz? Onu konuşmaya bile gerek yok, çünkü vatandaşın cebine giren üç kuruşluk maaş, her geçen gün eriyen buz misali yok olup gidiyor.
Yönetim, enflasyon rakamlarını bilinçli olarak düşük gösterebilmek için yılın ikinci yarısında zamları erteliyor. Neden mi? Çünkü yılsonunda enflasyonu düşük açıklayarak, sözde ekonomik istikrar algısı oluşturmak istiyor. Ancak asıl gerçek, yeni yılın ilk günlerinde acı bir şekilde ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, elektrikten doğalgaza, gıdadan kiralara kadar her şeye 100’ün üzerinde zam gelmiş!
Peki, bu ne anlama geliyor? Yıl boyunca enflasyon altında ezilen vatandaş, aldığı 30’luk maaş zammını daha cebine koyamadan kaybediyor! Üstelik yeni yılın başında yapılan fahiş zamlarla birlikte halk, gerçek enflasyonun 70’in üzerindeki etkisi altında daha da yoksullaşıyor.
Sonuç mu? Günden güne eriyen alım gücü, derinleşen ekonomik sıkıntılar ve geçim mücadelesinde her geçen gün daha fazla kaybeden bir halk! Kazanan kim? Lüks içinde yaşayan, bu sistemden beslenen ayrıcalıklı azınlık!
Peki, bu milletin hakkını kim koruyacak? Kimin umurunda? Kendi maaşlarını belirlerken enflasyon falan dinlemeyenler, konu asgari ücretliye, emekliye, memura gelince bütçeden bahsetmeye başlıyor. Allah’tan reva mıdır bu?
Bu düzenin tek bir sebebi var: Götüren parsayı iyi götürüyor! Vatandaş ise maraba gibi, sırtında taşıdığı yükün altında ezilip, o götürenlerin cebini dolduruyor. Koca koca adamlar çıkıp, aldıkları milyonluk maaşların yetmediğini bile utanmadan söyleyebiliyorlar.
Hadi bakalım, Milletvekillerinin maaşlarını sıfırlayalım! Yok! Yok! Asgari ücret olarak belirleyelim. Eğer gerçekten vatan için hizmet etmeye geldilerse, milletvekilliğinden asgari ücret alsınlar! Görelim bakalım, bu koltuklara kimler sevdalı, kimler gerçekten bu millete hizmet için var? Hadi bir cesaret yapabilir misiniz? Tabi ki hayır! Çünkü bu düzenin özü “rant siyaseti” olmuş.
Şimdi soruyorum: Bu düzen böyle devam ederse, milletin yüzü ne zaman gülecek?
Ezcümle; aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://www.bncmedyahaber.com/yazar-utts-tartismasi-ve-darphane-mudurlugu-nun-aciklamasi-kamuoyu-aydinlatilmayi-bekliyor-1140.html
Aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!
SESLİ MAKALE
Yeni yılın ilk günlerinde milletin karşısına çıkan acı tablo, artık tahammül sınırlarını aşmış durumda.
2024 itibarıyla çalışan bir milletvekilinin maaşı tam 196.775 TL. Yetmedi! Emekli milletvekili maaşı 123.759 TL. Toplamda 320.534 TL! Ve ne hikmetse, yalnızca iki yıl milletvekilliği yapanlar veya hali hazırda emekliliği olanlar, milletvekili emeklisi unvanıyla bu ballı kaymaklı maaşa hak kazanıyor.
Öte yandan, en düşük emekli maaşı ne kadar? 14.468 TL. Asgari ücret mi dediniz? Onu konuşmaya bile gerek yok, çünkü vatandaşın cebine giren üç kuruşluk maaş, her geçen gün eriyen buz misali yok olup gidiyor.
Yönetim, enflasyon rakamlarını bilinçli olarak düşük gösterebilmek için yılın ikinci yarısında zamları erteliyor. Neden mi? Çünkü yılsonunda enflasyonu düşük açıklayarak, sözde ekonomik istikrar algısı oluşturmak istiyor. Ancak asıl gerçek, yeni yılın ilk günlerinde acı bir şekilde ortaya çıkıyor. Bir bakıyorsunuz, elektrikten doğalgaza, gıdadan kiralara kadar her şeye 100’ün üzerinde zam gelmiş!
Peki, bu ne anlama geliyor? Yıl boyunca enflasyon altında ezilen vatandaş, aldığı 30’luk maaş zammını daha cebine koyamadan kaybediyor! Üstelik yeni yılın başında yapılan fahiş zamlarla birlikte halk, gerçek enflasyonun 70’in üzerindeki etkisi altında daha da yoksullaşıyor.
Sonuç mu? Günden güne eriyen alım gücü, derinleşen ekonomik sıkıntılar ve geçim mücadelesinde her geçen gün daha fazla kaybeden bir halk! Kazanan kim? Lüks içinde yaşayan, bu sistemden beslenen ayrıcalıklı azınlık!
Peki, bu milletin hakkını kim koruyacak? Kimin umurunda? Kendi maaşlarını belirlerken enflasyon falan dinlemeyenler, konu asgari ücretliye, emekliye, memura gelince bütçeden bahsetmeye başlıyor. Allah’tan reva mıdır bu?
Bu düzenin tek bir sebebi var: Götüren parsayı iyi götürüyor! Vatandaş ise maraba gibi, sırtında taşıdığı yükün altında ezilip, o götürenlerin cebini dolduruyor. Koca koca adamlar çıkıp, aldıkları milyonluk maaşların yetmediğini bile utanmadan söyleyebiliyorlar.
Hadi bakalım, Milletvekillerinin maaşlarını sıfırlayalım! Yok! Yok! Asgari ücret olarak belirleyelim. Eğer gerçekten vatan için hizmet etmeye geldilerse, milletvekilliğinden asgari ücret alsınlar! Görelim bakalım, bu koltuklara kimler sevdalı, kimler gerçekten bu millete hizmet için var? Hadi bir cesaret yapabilir misiniz? Tabi ki hayır! Çünkü bu düzenin özü “rant siyaseti” olmuş.
Şimdi soruyorum: Bu düzen böyle devam ederse, milletin yüzü ne zaman gülecek?
Ezcümle; aç bırak itaat etsin, cahil bırak biat etsin!