Reklamı Geç
YAZARLAR
Afet ve Acil Durum Yönetiminde de Balık Baştan Kokmuş!
Dr. Ercan ÖZÇELİK / Yazar, Eğitimci, Sağlık Yöneticisi
23 Ocak 2025 - Perşembe 17:46

Kuruluşu 1959 yılına dayanan "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı" AFAD,  idari anlamda zirve konumuna 2009 yılında çıkarılan 5902 sayılı yasa ile Başbakanlık’a bağlanmasıyla ulaştı. Ne yazık ki bu seviyede kalamadı ve Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş sırasında İçişleri Bakanlığına bağlı bir alt birim statüsüne düşürüldü! Halbuki bakanlıklar ve kurumlar üstü olarak yurt genelinde etkili ve yetkili kalmalıydı. Bir bakanlıktan daha düşük seviyede olması diğer kurumlar nezdinde yetkinliğini ve koordinasyon gücünü kaybettirdi. Sağlık Bakanlığının UMKE'si gibi rakip veya paralel örgütler kurulmasına fırsat verildi. 
 

Yangın, deprem, sel, patlama, savaş ve seferberlik gibi doğal veya suni bütün afet ve felaketleri kapsayan görev ve yetki alanıyla AFAD, devletin en yüksek icra makamına doğrudan bağlı olmalıydı! Bu şekilde Emniyet ve TSK kanadı da etkili ve aktif eşgüdümle çalıştırılabilirdi. Nitekim, sivil savunma mevzuatına göre özel veya kamu kurumlarındaki Sivil Savunma Uzmanı/Amiri olarak görevlendirilen kişiler de kurumun en üst yöneticisine doğrudan bağlı olmak zorundadır. Balık baştan kokar veya imam-cemaat etkileşimi gibi, devletin zirvesi bu ana kuralı dikkate almayınca, yerel yöneticilerin çoğu da bu işi ciddiye almıyorlar!
 

2022 yılında Sağlık Yönetimi doktora tezimi yaparken Sağlık Bakanlığına bağlı 400 yatak ve üzeri hastanelerin yönetiminde bu esas kurala uyan hastane oranının yalnızca yüzde 4,2'de kalmasına şaşıramamıştım! 79 insanımızın vefatı, 50 den fazla yaralı ile Otel Yangını Faciasının yaşandığı Bolu ilimizde, Valiliğin ve Belediye Başkanlığının yönetim organizasyonunda da Sivil Savunma birimlerinin alt düzey yardımcılara kaydırıldığını görüyoruz. Çok şükür, en azından Bolu Devlet Hastanesinin organizasyonunu doğru yaptığını tespit ettim.
 

Sivil Savunma Birimine değer verilmeyince, mevzuat gereği kurulması gereken Sivil Savunma Servislerinin de ya ihmal edilerek kurulmadığını veya kağıt üzerinde kaldığını görüyoruz. 100 ve üzeri personeli olan işletmelerde bir kısmının, 200 ve üzeri personeli olan işletmelerde hepsinin kurulması, donatılması ve düzenli eğitim ve tatbikatlar ile işler tutulması gereken Sivil Savunma Servisleri şunlardır:
 

  1. Kontrol Merkezi ve Karargah Servisi;
  2. Emniyet ve Kılavuz Servisi;
  3. İtfaiye Servisi;
  4. Kurtarma Servisi;
  5. İlk Yardım Servisi;
  6. Sosyal Yardım Servisi;
  7. Teknik Onarım Servisi.
     

Bu servislerin donanımlı, güncel, eğitimli ve yeterli sayıda kurulmadığı her kurumda, yaşanacak felaketin sonuçları ağır zayiatla çıkacaktır! 
 

Bolu Kartalkaya Oteller Bölgesindeki yapılaşma bir kampüs şeklinde odaklandığı için, her binanın çekirdek yapılanması dışında ortak bir Sivil Savunma Planı ve ekipleri de oluşturulmalı, karma personel yapısı eğitim ve her defasında farklı binalardaki tatbikatlar ile güncel kalmalı idi. Ayrıca yine tıpkı askeri kışlalar gibi bu tip şehre uzak kampüslerin kendi temel itfaiye araçlı acil müdahale istasyonu da kurulmalı idi. Çünkü bir yangının başlamasından itibaren 3-5 dakika içinde odayı, 8-10 dakika içinde kat veya daireyi, 15-20 dakika içinde binayı yutacak hızda ilerlediğini dikkate almak zorundayız. Bolu yangınında itfaiye aracının ulaşması neredeyse 1 saate yakın sürmüş! Böyle bir gecikmenin dehşetli faturası yaşandığı üzere, inanılmaz sayıda can ve mal kaybıdır!
 

Bolu yangınında yerel ve merkezi yönetim arasındaki yetki, görev çekişmesinden veya çeşitli nedenlerle idari kısa yolların kurulmasından dolayı, meydana gelen şüpheli veya gri alanlardan yararlanarak suiistimalden çekinmeyen tarafın işletme sahipleri olduğu barizdir! Tıpkı her konuda uyum sağlayamayan anne-baba arasında, işine gelen tarafa yanaşarak amacına ulaşan bir çocuğun kurnazlığı gibi bir durum yaşanıyor. Özellikle Bakanlıkların yerel süreçleri veya görece engelleri aşmak için kendilerine yetki olarak devşirdikleri her konuda, sorumluluk da almaları gerektiği açıktır. Uygulamada yetkili, sorgulamada ilgisiz kalamazlar! Benzer durumların, Sayıştay kontrolünden veya Kamu İhale Kurumu (KİK) kapsamından çıkarılan iş ve projelerde de yaşandığını biliyoruz.
 

Bolu özelinde oteller bölgesinin Bolu Merkez İlçe Belediyesinin yetki ve sorumluluk alanı dışında kaldığı açıktır. İlçe ve belde belediyelerinden karşılanamayan uzman personel ve denetim hizmetlerinin, Valilik kanalıyla icra edilmesi gerekir. Bunun için de en sağlıklı icra kurumu yerel AFAD müdürlükleridir! AFAD, yangın konusunu fiilen belediyelere terk etmiş, teşkilat ve görev kapsamından çıkarmış gibi yapılanmıştır. Sadece eğitim boyutu ile sınırlı kalmıştır. Her belediyede yangın uzmanı olmayabilir ama Valilikler içinde AFAD teşkilatında istihdamı ve yangın mevzuatı kapsamında İl Belediye sınırları dışında kalan bölgelerde ruhsat ve denetim hizmetleri sağlanabilir. Yeter ki karar verilsin!       
       

Sivil Savunma mevzuatında ve planlama yaklaşımlarında maalesef  çağın ve teknolojinin gerisinde kalınmıştır. Sivil Savunma Planlarının, işletme modellerine ve boyutlarına göre farklı versiyonları üretilmelidir. Nitekim bu geri kalmışlık da bahane edilerek, Sağlık Bakanlığı tarafından UMKE teşkilatı kurulmuş, hastanelerde Sivil Savunma Planlarının dışında ayrıca Hastane Acil Durum ve Afet Planı (HAP) yapılması zorunlu tutulmuştur. Maalesef saçma bir şekilde, her hastane içinde iki ayrı acil plana göre aynı amaçla kurulmuş çok sayıda ikili ekip enflasyonu vardır. HAP'ın öne çıkarılması ile Sivil Savunma Planı ve servisleri fiilen uyutulmuştur. UMKE-AFAD rekabeti ve uyumsuzluk nedenli kaynak israfı halen sürmektedir. AFAD en üst çatı kurum olarak güçlenmeli, UMKE ve Askeri Kuvvetler gibi uzmanlık dalları olmalı, Türkiye genelinde her kurumda tek acil durum ve afet planı yapılmalı; hastane, okul, fabrika, AVM gibi özel alanlar için uyarlanmış Sivil Savunma Planı versiyonları geliştirilmelidir. En yakın itfaiye istasyonuna 15-20 dakikadan daha uzun yol mesafesi bulunan üniversite, fabrika, otel, konut, vb. toplu iş ve yaşam merkezlerinde asgari araç ve teçhizata sahip itfaiye istasyonu kurulması zorunlu olmalıdır!

 

Zaten alınması gereken tedbirler için, ayrıca daha fazla can ve mal kaybı yaşanmadan gereğinin acilen yapılması dileği ve bugüne kadar yaşanan bütün yangın ve afetlerde yitirdiğimiz kardeşlerimize rahmetler gelmesi duası ile Yüce Allah'a emanet olunuz!...

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.

Diğer Yazıları

Mağdur Vefasızlığı
Gençlerimizi Kumardan Kim Koruyacak? Uzaylılar mı?
Eyvah! Yine “Aile Yılı” İlan Ettiler!
Vatandaşa Banknot Zulmü Neden Yapılıyor?
Doğruyu Söylemekle Doğruyu Yaşamak Aynı Şey Değildir!
Sağlık Sistemimizi Çökerten Taşeronlaşma ve Kışkırtılmış Talep Sorunları
Türkiye Varlık Fonu’nu Anayasamıza Uymaya Davet Ediyorum!
Anayasa Değişikliği Yapılacaksa İstediklerimiz ve İstemediklerimiz Nelerdir?
Devlet Memurlarının Talepleri Nelerdir?
İklim Dayatmalarını Ne Kadar Biliyoruz?
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Siyonizmle Mücadele Helal Gıdadan Başlar!
Yargı Paketlerinde Neler Olmalıydı?
Karşılıksız Çeke Ceza Varsa, Karşılıksız Vaatlere de Olmalı!
Başıboş Köpekler İçin Kim, Ne Diyor?
Emeklilere Yapılan Haksızlıklar ve Sonuçları
Seçimleri #Önceİnsan Diyebilenler Kazansın!
CHP’de Özgür Özel Dönemi Nasıl Olur?
Aşk Olsun Sana HAMAS!
İhmal Edilen Kahramanlar-4: #İnfazKorumaMemurları
YÖK'e Yok Artık Demek Lazım!
Kimler Bakan OLMASIN?
Mağdur Zorbalığı
Bir İstihdam Hastalığı: #Çalışanİşsizler
İhmal Edilen Kahramanlar-3: #Assubaylar
İhmal Edilen Kahramanlar-2: #UzmanÇavuşlar
İhmal Edilen Kahramanlar-1: #GüvenlikKorucuları
Memurların Durumu Devletimize Yakışıyor mu?
EYT Yangınını SGK Personeli Nasıl Söndürsün?
Kamu Hizmetleri Çakma Kadrolarla Yürütülemez!
Bağ-Kur’lunun Çilesi Ne Zaman Bitecek?
Anne-Baba İle Yaşanan Her An Nimettir!
EYT Mevzusu Neden Bu Kadar Karıştı?
EMEĞİ KAMU SÖMÜRÜRİSE! BAŞKASINA NE DİYELİM?
Erkeklere Düşmanlığınızın Bir Ölçüsü Yok mu?
Zor Ama Haklı Bir Talep: #EhliyetAffı
Bütün kervanlar yolda düzülmek zorunda mı?
YÖK Mağduru Akademisyenler
Milli Eğitimin Akıl Almaz İhmali!..
Hayatta Başıboşluğa Yer Yoktur!
657’nin Kanayan Yarası: #YHS Personeli
Sağlıkta #İsraf Sorunlarımız
Anlaşılamayan Özel İnsanlarımız: #Disleksi
Sessiz İstifayı Biliyorduk!. Ya Sessiz Boşanma?!
Sinsi ve Kadim Düşmanımız: #İSRAF -1
Şimdi Gönül Köprülerini Onarma Zamanı!
Tasması Olmayan Her Köpek Başıboştur!
Ani Ölümleri Neden Sorgulamıyor ve Araştırmıyoruz?
Başıboş Köpek Terörünün Sorumlusu Belediyelerdir!
Devletimizi, Kendi Yumruğu ile Nakavt Ettirmeyelim!
#Sessizİstila: Gerçek mi, Proje mi, Paranoya mı?
İstanbul Sözleşmesinin Davası Bile Facia!
Krize Dönen Meselemiz: #BaşıboşKöpekler
İletişebildiğimiz Kadar Etkiliyiz!
Konuşulmayan Felaketimiz: #SütkardeşEvliliği
Süresiz Nafaka Sorununa Çözümler Hakkında
Yeni Bir Ramazan Ayına Daha Kavuşurken
Eğri Tezgâhtan Doğru Mamul Çıkmaz!
Boşanmanın Davası Olur mu?
Kadın-Erkek İlişkisinde Şiddetin Temelleri
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Esas Hedefi İslam’dır!
Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları Ne Yapıyor?
28 Şubat Dönemi Geri Gelebilir mi?
Ümitvar Olalım, Güzel Gelişmeler de Var!
Bir Cinayetin Anatomisi, Algı ve Olgu Gerçeği
Hanımefendiler, Asıl Düşmanınız Kim Biliyor musunuz?
Yasalarla Çökertilen Aileyi Genelgeler Doğrultamaz!
İlköğretimde Sınıfta Kalma Geri Gelmelidir!
Bütün Suç Sabetaycılarda mı?
Mutlu Bir Evlilik İçin: Erkekler Söylesin! Kadınlar Göstersin!
“Kadına Pozitif Ayrımcılık” Erkeğe Zulmün Süslü İfadesidir!
Hastalıklarımızdan Dersimizi Alabiliyor muyuz?
Hayvan Hakları Yasası Değişti. Sorunlar Çözüldü mü?
Erkeklere Yönelik Şiddete Dur Diyecek Yok mu?
Kamuda Yeni Trend Örgütsel Mobbing mi Oldu?
Camdan Köşklerde Oturanlar, Başkasına Taş Atmasınlar!
Kuzuyu Kurda Teslim Eden Sistemden Hayır Gelir mi?
Orman Yangınları Bizi Nelerle Yüzleştirdi?
Erkeklerin Namus ve Şerefleri Kadınlara Emanettir!
Mutluluğun Sırrı Haddini Bilmekte Saklı!
Hayatımızdan Allah’ı Çıkardık, Nefsine Zulmedenlerden Olduk!
İstanbul Sözleşmesi Bitti. Şimdi Ne Yapmalıyız?
Neden Bütün Şerli Yollar İstanbul Sözleşmesine Çıkıyor?
Sağlık Personeli Neden Mutsuz ve Umutsuz?
Emekçilerin Baş Belası: Gelir Vergisi Matrahı
Allah Kimseyi Gördüğünden Geri Koymasın!
Modası Asla Geçmeyen Şeyler: Hamaset ve Cerbeze
İstanbul Sözleşmesi Ateşe Çağırıyor!
Ehliyet ve Liyakatten Neler Anlıyoruz?
Sadece Lafta Bıraktığımız Şeyler: Ehliyet ve Liyakat
Allah Adildir, Kullarının Çoğu Zalimdir!
Paradigmamızı Değiştirmemiz Lazım!
Ben Babamdan Öğrendim!
Başımızdaki Belaları, Aslında Biz Erkekler Çağırdık!
Kökü Kazınacak Geleneklerimiz de Var!
Neden #ÖnceAİLE Demeliyiz?
Süslü Kelimeler Acı Gerçekleri Kapatamaz!
Ben Babamı Değil, Kendimi Yıkadım Aslında