"Binici ile Söz Meydanı" Programında Türkiye’nin Gençlik, Eğitim ve Sağlık Politikaları Masaya Yatırıldı   Muhammet Binici'nin Hazırlayıp sunduğu "Binici ile Söz Meydanı" programında bu hafta, Türkiye'nin üniversite sistemi, gençlik politikaları ve sağlık sektöründe yabancı sermayenin artışı ele alındı. Tivi6 kanalında yayınlanan programa konuk olan Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Av. Faruk Keleştimur, Türkiye'nin gençlik ve eğitim politikaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ayrıca, sağlık sektöründeki yabancı yatırımlara yönelik endişeler de programa damgasını vurdu.   Üniversitelerin İdari Kapasite Sorunu ve YÖK Mevzuatındaki Eksiklikler   Av. Faruk Keleştimur, Türkiye'de üniversitelerin hızla arttığını ancak bu artışın Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) idari kapasitesi ile uyumlu olmadığını vurguladı. Keleştimur, üniversite sayısının 200'ü geçtiğini belirterek, "Bu kadar üniversiteye rağmen YÖK mevzuatında köklü bir değişiklik yapılmadı," dedi. Üniversitelerde öğrencilere verilen teorik bilgilerin, pratik hayatta yetersiz kaldığını ifade eden Keleştimur, eğitim sisteminin daha dinamik ve toplumla bütünleşmiş hale getirilmesi gerektiğini söyledi. YÖK Kanunu'nda yapılacak reformların, üniversitelerin sadece bilgi değil, aynı zamanda sorumluluk bilinci kazandıran bir eğitim merkezi haline gelmesi için önemli bir adım olacağını belirtti.   Gençlerin Milliyetçi Şuura Sahip Olması Gerektiğini Vurguladı   Av. Keleştimur, gençlerin sadece akademik bilgiyle değil, aynı zamanda milli şuurla yetişmesi gerektiğine dikkat çekti. Türk gençliğinin, ülkenin çıkarlarını kendi kişisell çıkarlarının önünde tutmasının önemine değinen Keleştimur, "Bizim milliyetçilik anlayışımız, milletimizin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma üzerine kuruludur," dedi. Türk gençliğinin, Türkiye’nin tarihi ve jeopolitik konumunun farkında olarak yetiştirilmesi gerektiğini belirtti.   Dijital Medya ve Gençliğe Yönelik Tehditler   Programda gençleri bekleyen dijital medya tehlikelerine de değinildi. Keleştimur, medya ve sosyal medya aracılığıyla yapılan propagandaların gençlerin ahlaki ve psikolojik yapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle subliminal mesajlar, zararlı alışkanlıklar ve çocuklara yönelik dijital oyunlar üzerinden gençlerin yoğun bir tehdit altında olduğunu vurguladı. “Bugün gençler, ‘Mavi Balina’ gibi tehlikeli oyunlar ve medya bombardımanıyla karşı karşıya,” diyen Keleştimur, bu konuda devletin daha bilinçli ve koruyucu adımlar atması gerektiğini belirtti. Gençlerin milli değerleri koruyarak bilinçli bir şekilde yetişmeleri için dijital savaşın karşısında durulması gerektiğini ifade etti.   Sağlık Sektöründe Yabancı Sermaye Tartışması   Programda ele alınan bir diğer konu ise sağlık sektöründe artan yabancı sermaye varlığıydı. Kamu-özel ortaklığıyla kurulan şehir hastanelerinin bazı yabancı şirketlere devredilmesine dair endişelerini dile getirdi. Danimarkalı bir şirketin İstanbul Başakşehir, Adana, Bursa, Elazığ ve Yozgat’taki şehir hastanelerinin işletmesini devralmasının sağlık sektöründe dışa bağımlılığı artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Esat Arslan, "Bu tür stratejik sektörlerin yabancı şirketlere devredilmesi, milli güvenlik açısından risk taşır," dedi. Arslan, sağlık ve savunma gibi kritik alanların, yerli ve milli yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini savundu.   Türkiye’nin Jeopolitik Sorumluluğu ve Tarihi Bilinci   Son olarak, Av. Keleştimur, Türkiye'nin tarihi ve jeopolitik sorumluluklarının gençler üzerinde ciddi bir sorumluluk yarattığını ifade etti. "Bu topraklarda yaşamak, ciddi bir tarihsel bilinci de beraberinde getirir. Türk gençliği, akademik bilgiyi yalnızca sınıfta değil, milletinin geleceği için uygulama şuuruyla öğrenmeli," dedi. Gençlerin sorumluluk bilinciyle yetişmesi gerektiğini vurgulayan Keleştimur, bu sorumluluğun Türk gençliği için bir görev olduğunun altını çizdi.   Bu haftaki programda, gençliğin eğitimi, sağlık sektöründe yerli sermayenin önemi ve yabancı sermayeye karşı alınması gereken önlemler kapsamlı bir şekilde ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’nin stratejik sektörlerinde yerli ve milli yatırımlara öncelik verilmesinin ülkenin geleceği için kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı.   Muhammet Binici'nin hazırlayıp sunduğu Binici ile Söz Meydanı programı, her hafta cesur konulara dokunarak Türkiye’nin stratejik meselelerini derinlemesine ele alıyor. Binici'nin tarafsız ve analitik yaklaşımı, izleyicilere aydınlatıcı bir bakış açısı sunarken, uzman konukların katkılarıyla program, eğitimden sağlığa, gençlik politikalarından milli değerlere kadar geniş bir yelpazede önemli tartışmalara ev sahipliği yapıyor. Binici ile Söz Meydanı, ele aldığı güncel meselelerde ülkenin geleceğine dair çözüm odaklı fikirler sunarak, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bilinçli ve sorumlu bir medya programı olarak öne çıkıyor.   PROGRAMIN TAMAMI

"Binici ile Söz Meydanı" Programında Türkiye’nin Gençlik, Eğitim ve Sağlık Politikaları Masaya Yatırıldı
 

Muhammet Binici'nin Hazırlayıp sunduğu "Binici ile Söz Meydanı" programında bu hafta, Türkiye'nin üniversite sistemi, gençlik politikaları ve sağlık sektöründe yabancı sermayenin artışı ele alındı. Tivi6 kanalında yayınlanan programa konuk olan Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Av. Faruk Keleştimur, Türkiye'nin gençlik ve eğitim politikaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ayrıca, sağlık sektöründeki yabancı yatırımlara yönelik endişeler de programa damgasını vurdu.
 

Üniversitelerin İdari Kapasite Sorunu ve YÖK Mevzuatındaki Eksiklikler
 

Av. Faruk Keleştimur, Türkiye'de üniversitelerin hızla arttığını ancak bu artışın Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) idari kapasitesi ile uyumlu olmadığını vurguladı. Keleştimur, üniversite sayısının 200'ü geçtiğini belirterek, "Bu kadar üniversiteye rağmen YÖK mevzuatında köklü bir değişiklik yapılmadı," dedi. Üniversitelerde öğrencilere verilen teorik bilgilerin, pratik hayatta yetersiz kaldığını ifade eden Keleştimur, eğitim sisteminin daha dinamik ve toplumla bütünleşmiş hale getirilmesi gerektiğini söyledi. YÖK Kanunu'nda yapılacak reformların, üniversitelerin sadece bilgi değil, aynı zamanda sorumluluk bilinci kazandıran bir eğitim merkezi haline gelmesi için önemli bir adım olacağını belirtti.
 

Gençlerin Milliyetçi Şuura Sahip Olması Gerektiğini Vurguladı
 

Av. Keleştimur, gençlerin sadece akademik bilgiyle değil, aynı zamanda milli şuurla yetişmesi gerektiğine dikkat çekti. Türk gençliğinin, ülkenin çıkarlarını kendi kişisell çıkarlarının önünde tutmasının önemine değinen Keleştimur, "Bizim milliyetçilik anlayışımız, milletimizin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma üzerine kuruludur," dedi. Türk gençliğinin, Türkiye’nin tarihi ve jeopolitik konumunun farkında olarak yetiştirilmesi gerektiğini belirtti.
 

Dijital Medya ve Gençliğe Yönelik Tehditler
 

Programda gençleri bekleyen dijital medya tehlikelerine de değinildi. Keleştimur, medya ve sosyal medya aracılığıyla yapılan propagandaların gençlerin ahlaki ve psikolojik yapısını olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle subliminal mesajlar, zararlı alışkanlıklar ve çocuklara yönelik dijital oyunlar üzerinden gençlerin yoğun bir tehdit altında olduğunu vurguladı. “Bugün gençler, ‘Mavi Balina’ gibi tehlikeli oyunlar ve medya bombardımanıyla karşı karşıya,” diyen Keleştimur, bu konuda devletin daha bilinçli ve koruyucu adımlar atması gerektiğini belirtti. Gençlerin milli değerleri koruyarak bilinçli bir şekilde yetişmeleri için dijital savaşın karşısında durulması gerektiğini ifade etti.
 

Sağlık Sektöründe Yabancı Sermaye Tartışması
 

Programda ele alınan bir diğer konu ise sağlık sektöründe artan yabancı sermaye varlığıydı. Kamu-özel ortaklığıyla kurulan şehir hastanelerinin bazı yabancı şirketlere devredilmesine dair endişelerini dile getirdi. Danimarkalı bir şirketin İstanbul Başakşehir, Adana, Bursa, Elazığ ve Yozgat’taki şehir hastanelerinin işletmesini devralmasının sağlık sektöründe dışa bağımlılığı artırdığını vurgulayan Prof. Dr. Esat Arslan, "Bu tür stratejik sektörlerin yabancı şirketlere devredilmesi, milli güvenlik açısından risk taşır," dedi. Arslan, sağlık ve savunma gibi kritik alanların, yerli ve milli yatırımlarla desteklenmesi gerektiğini savundu.
 

Türkiye’nin Jeopolitik Sorumluluğu ve Tarihi Bilinci
 

Son olarak, Av. Keleştimur, Türkiye'nin tarihi ve jeopolitik sorumluluklarının gençler üzerinde ciddi bir sorumluluk yarattığını ifade etti. "Bu topraklarda yaşamak, ciddi bir tarihsel bilinci de beraberinde getirir. Türk gençliği, akademik bilgiyi yalnızca sınıfta değil, milletinin geleceği için uygulama şuuruyla öğrenmeli," dedi. Gençlerin sorumluluk bilinciyle yetişmesi gerektiğini vurgulayan Keleştimur, bu sorumluluğun Türk gençliği için bir görev olduğunun altını çizdi.

 

Bu haftaki programda, gençliğin eğitimi, sağlık sektöründe yerli sermayenin önemi ve yabancı sermayeye karşı alınması gereken önlemler kapsamlı bir şekilde ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’nin stratejik sektörlerinde yerli ve milli yatırımlara öncelik verilmesinin ülkenin geleceği için kritik bir gereklilik olduğunu vurguladı.
 

Muhammet Binici'nin hazırlayıp sunduğu Binici ile Söz Meydanı programı, her hafta cesur konulara dokunarak Türkiye’nin stratejik meselelerini derinlemesine ele alıyor. Binici'nin tarafsız ve analitik yaklaşımı, izleyicilere aydınlatıcı bir bakış açısı sunarken, uzman konukların katkılarıyla program, eğitimden sağlığa, gençlik politikalarından milli değerlere kadar geniş bir yelpazede önemli tartışmalara ev sahipliği yapıyor. Binici ile Söz Meydanı, ele aldığı güncel meselelerde ülkenin geleceğine dair çözüm odaklı fikirler sunarak, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bilinçli ve sorumlu bir medya programı olarak öne çıkıyor.
 

PROGRAMIN TAMAMI