Pornografi: Toplumu Yıkan Sessiz Tehlike Pornografi, aile yapısını ve toplumsal ahlakı yıkarak, kişileri cinsiyetsiz ve hedonist bir yapıya dönüştürüyor. Dr. Ercan Özçelik "Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi" başlıklı köşe yazısında, pornografinin toplum üzerindeki zararlı etkileri ele alarak, evliliği teşvik eden politikalar geliştirilmesi, sağlıklı cinsel hayat eğitimi verilmesi ve medyada pornografik içeriklerin engellenmesi gerektiği vurguluyor. Müslüman devletlerin bu tehlikeye karşı daha duyarlı olması gerektiğini belirtiliyor. İşte Dr. Özçelik'in "Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi başlıklı o yazısı!..
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Erkekler; yaratılışları gereği kadınlara meyyal, şehvetlerine düşkündür. Bu zafiyetleri, aile birliği kurmanın, kadın ve çocukların sorumluluklarını üstlenmenin bir ödülü ve teşvik unsuru olduğu gibi, en büyük kulluk imtihanlarından birisine de dönüşmüştür. Tarih boyu hemen her konumdaki erkeğin karşılaştığı ve zorlandığı, peygamberler gibi korunmuş olanlar hariç, bir çoğunun kaybettiği bir sınav olmuştur. Sonuçta her erkek Hz. Yusuf gibi dirayetli olamıyor. Erkeklerin kadınlara olan zayıflığı devletler arasındaki iletişim ve mücadelenin de etkili bir aracı yapılmıştır. Çin, Rusya, ABD, İsrail, İngiltere, Almanya gibi ülkeler günümüzde de "bal tuzağı" tabir edilen bu taktiği sinsice kullanmaya devam ediyorlar.
"Erkeklerin kalitesi varlıkta, kadınların da yoklukta belli olur!" bilinen bir darb-ı meseldir. Ekonomik varlığı ve sağlığı yeterli olup da Allah korkusu gibi bir derdi bulunmayanların önemli bir kısmı, normal evlilikten kaçınarak zinaya giydirilen sevgili, partner, dost gibi kılıflar ile cinsel tatmine yönelir veya evliliklerine ilave olarak kullanır. Allah korkusu olan zengin erkeklerin de dini nikahlı çoklu evlilikler yaşadığını biliyoruz. Pornografi ile sağlanan veya ulaşılan cinsel tatmin, normal kadın-erkek ilişkisinde katlanılan zorluk ve maliyetler gibi yorucu-yıpratıcı süreçlere girmeden, kestirme olarak hedefe ulaşma hissiyatının karşılanmasıdır. Bu açıdan bakılınca, etkilediği insan sayısı çok daha yüksek ve çeşitli katmanlardadır. Evlenemeyen gençlerden, evliliğinde cinsel tatmine ulaşamayan çiftlere kadar, her kesim için zina öncesi bir kaçış, nefsini köreltme ve ehven-i şer unsuruna dönmüştür.
Pornografiyi giderek daha tehlikeli kılan özellikleri; ucuzluğu, erişim kolaylığı, sapkınlık çizgileri de dahil her senaryoya uygun üretimleri, yüksek kaliteli materyaller ve teknolojiler ile gerçekliğe giderek yaklaşan deneyimleme güçleridir. İnternetin ulaştığı yayın kalitesi ve kapsamı ile pornografinin asıl yayılım mecrasına dönüşmesi de bir gerçektir. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane oranının yüzde 95,5'e, internet kullanan bireylerin oranın da yüzde 87,1'e yükseldiğini görüyoruz. Bu kullanım oranları pornografik materyallerin yayılma potansiyelini de gösteriyor.
Pornografi sektörü insanları tuzağına çekmek için son derece sinsi ve sistemli çalışıyor. Bir erkeğin günlük yaşantısı içinde bulunabileceği her türlü ortamın pornografi de bir karşılığı gösteriliyor ve gün içinde fanteziler ile beslenmesini, yaşayamadıklarını deneyimleme tatmini ve kolaylığını tuzak şeklinde öne sürüyor. Aile içinde fiilen ensest ilişkinin ilk adımı ve en kolay yolu olarak gösterilen üvey anne, baba, kız ve erkek kardeş ile cinsel birliktelikler en yaygın pornografik senaryolar arasındadır. İş yeri, okul, hastane, yolculuk, tamir ve tedarik gibi hizmet sektörleri dahil her alan için pornografik üretimleri yapıyorlar. Pornografik senaryolardan korunan ve dokunulmayan neredeyse tek unsur Yahudiler ve Hahamlardır. Çünkü global pornografinin patronu ve yayıncısı siyonist yahudilerdir! Hristiyan papaz ve rahibeler, Müslüman kıyafetli kadınlar ve diğer inanışların tamamı için pornografide çirkin karşılıklar üretilmiştir!
Pornografinin en büyük sinsi iş ortakları arasında her türlü melanetin gönüllü temsilcisi ve şeytanın askerliğine soyunan sanatçı-oyuncu tayfası var. Sinemamızdan, fiilen pornografi içinde yer almasa da ima ve bel altı esprileri ile pornografi kültürünü yayan çok sayıda kadın-erkek oyuncular gelip geçti. Aile filmi diye izleyip gülünen filmlerde bile pornografiye atıflardan geçilmiyor. Komedyen geçinenlerin de şu anda en büyük espri sermayesi pornografidir.
Pornografi; ailesiz ve cinsiyetsiz toplumlar kurmanın, evlilik kurumunu yok etmenin, bireysel hazcılık olan hedonizmi yaygınlaştırarak asosyal ve kolay yönetilebilir kişilikler oluşturmanın, dinin ve toplumsal ahlakın kadim surlarını yıkmanın koç başına döndürülen atomdan daha etkili ve yıkıcı bir silahtır. Ne yazık ki Müslüman devletler dahil ülke yönetimlerinin büyük bir kısmı adeta toplumsal bir uyuşturucuya dönen bu zararlı akıma karşı duyarsız ve önlemsiz kalmıştır.
Aile yıkılırsa toplum yıkılır diyoruz! Aile yıkımıyla kalmayıp, her türlü eşcinsel sapkınlıkların ve henüz yaşanmamış kötülüklerin suflesini verircesine, en büyük manevi bozgun aracına dönüşen pornografiye karşı, daha ne kadar kör, sağır ve dilsiz kalacağız?
Pornografi ile mücadele için neler yapmalıyız?
1.Aile ve evlilik zararlısı kanunları değiştirerek, evlenmeyi teşvik eden, kolaylayan ve meşru cinsel yaşantı için evliliği merkeze alan politikalar geliştirmeliyiz.
2.Evlilikte sağlıklı ve bilinçli cinsel hayat eğitimlerini vermeli, insanların gözünü dışarıya dikecek ihtiyacı hissetmeden mutlu olabilmeyi öğretmeliyiz.
3.Medyada pornografik referans ve senaryoları önleyen etkili adli ve idari tedbirler almalıyız.
Başka yapılacak şeyler de vardır elbet! Onları da yetkili ve sorumlular düşünüp uygulasın! Değil mi?
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-siyonizmle-mucadele-helal-gidadan-baslar-1074.html
Çoktan Kaybettiğimiz Bir Cephe: #Pornografi
Erkekler; yaratılışları gereği kadınlara meyyal, şehvetlerine düşkündür. Bu zafiyetleri, aile birliği kurmanın, kadın ve çocukların sorumluluklarını üstlenmenin bir ödülü ve teşvik unsuru olduğu gibi, en büyük kulluk imtihanlarından birisine de dönüşmüştür. Tarih boyu hemen her konumdaki erkeğin karşılaştığı ve zorlandığı, peygamberler gibi korunmuş olanlar hariç, bir çoğunun kaybettiği bir sınav olmuştur. Sonuçta her erkek Hz. Yusuf gibi dirayetli olamıyor. Erkeklerin kadınlara olan zayıflığı devletler arasındaki iletişim ve mücadelenin de etkili bir aracı yapılmıştır. Çin, Rusya, ABD, İsrail, İngiltere, Almanya gibi ülkeler günümüzde de "bal tuzağı" tabir edilen bu taktiği sinsice kullanmaya devam ediyorlar.
"Erkeklerin kalitesi varlıkta, kadınların da yoklukta belli olur!" bilinen bir darb-ı meseldir. Ekonomik varlığı ve sağlığı yeterli olup da Allah korkusu gibi bir derdi bulunmayanların önemli bir kısmı, normal evlilikten kaçınarak zinaya giydirilen sevgili, partner, dost gibi kılıflar ile cinsel tatmine yönelir veya evliliklerine ilave olarak kullanır. Allah korkusu olan zengin erkeklerin de dini nikahlı çoklu evlilikler yaşadığını biliyoruz. Pornografi ile sağlanan veya ulaşılan cinsel tatmin, normal kadın-erkek ilişkisinde katlanılan zorluk ve maliyetler gibi yorucu-yıpratıcı süreçlere girmeden, kestirme olarak hedefe ulaşma hissiyatının karşılanmasıdır. Bu açıdan bakılınca, etkilediği insan sayısı çok daha yüksek ve çeşitli katmanlardadır. Evlenemeyen gençlerden, evliliğinde cinsel tatmine ulaşamayan çiftlere kadar, her kesim için zina öncesi bir kaçış, nefsini köreltme ve ehven-i şer unsuruna dönmüştür.
Pornografiyi giderek daha tehlikeli kılan özellikleri; ucuzluğu, erişim kolaylığı, sapkınlık çizgileri de dahil her senaryoya uygun üretimleri, yüksek kaliteli materyaller ve teknolojiler ile gerçekliğe giderek yaklaşan deneyimleme güçleridir. İnternetin ulaştığı yayın kalitesi ve kapsamı ile pornografinin asıl yayılım mecrasına dönüşmesi de bir gerçektir. TÜİK verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane oranının yüzde 95,5'e, internet kullanan bireylerin oranın da yüzde 87,1'e yükseldiğini görüyoruz. Bu kullanım oranları pornografik materyallerin yayılma potansiyelini de gösteriyor.
Pornografi sektörü insanları tuzağına çekmek için son derece sinsi ve sistemli çalışıyor. Bir erkeğin günlük yaşantısı içinde bulunabileceği her türlü ortamın pornografi de bir karşılığı gösteriliyor ve gün içinde fanteziler ile beslenmesini, yaşayamadıklarını deneyimleme tatmini ve kolaylığını tuzak şeklinde öne sürüyor. Aile içinde fiilen ensest ilişkinin ilk adımı ve en kolay yolu olarak gösterilen üvey anne, baba, kız ve erkek kardeş ile cinsel birliktelikler en yaygın pornografik senaryolar arasındadır. İş yeri, okul, hastane, yolculuk, tamir ve tedarik gibi hizmet sektörleri dahil her alan için pornografik üretimleri yapıyorlar. Pornografik senaryolardan korunan ve dokunulmayan neredeyse tek unsur Yahudiler ve Hahamlardır. Çünkü global pornografinin patronu ve yayıncısı siyonist yahudilerdir! Hristiyan papaz ve rahibeler, Müslüman kıyafetli kadınlar ve diğer inanışların tamamı için pornografide çirkin karşılıklar üretilmiştir!
Pornografinin en büyük sinsi iş ortakları arasında her türlü melanetin gönüllü temsilcisi ve şeytanın askerliğine soyunan sanatçı-oyuncu tayfası var. Sinemamızdan, fiilen pornografi içinde yer almasa da ima ve bel altı esprileri ile pornografi kültürünü yayan çok sayıda kadın-erkek oyuncular gelip geçti. Aile filmi diye izleyip gülünen filmlerde bile pornografiye atıflardan geçilmiyor. Komedyen geçinenlerin de şu anda en büyük espri sermayesi pornografidir.
Pornografi; ailesiz ve cinsiyetsiz toplumlar kurmanın, evlilik kurumunu yok etmenin, bireysel hazcılık olan hedonizmi yaygınlaştırarak asosyal ve kolay yönetilebilir kişilikler oluşturmanın, dinin ve toplumsal ahlakın kadim surlarını yıkmanın koç başına döndürülen atomdan daha etkili ve yıkıcı bir silahtır. Ne yazık ki Müslüman devletler dahil ülke yönetimlerinin büyük bir kısmı adeta toplumsal bir uyuşturucuya dönen bu zararlı akıma karşı duyarsız ve önlemsiz kalmıştır.
Aile yıkılırsa toplum yıkılır diyoruz! Aile yıkımıyla kalmayıp, her türlü eşcinsel sapkınlıkların ve henüz yaşanmamış kötülüklerin suflesini verircesine, en büyük manevi bozgun aracına dönüşen pornografiye karşı, daha ne kadar kör, sağır ve dilsiz kalacağız?
Pornografi ile mücadele için neler yapmalıyız?
1.Aile ve evlilik zararlısı kanunları değiştirerek, evlenmeyi teşvik eden, kolaylayan ve meşru cinsel yaşantı için evliliği merkeze alan politikalar geliştirmeliyiz.
2.Evlilikte sağlıklı ve bilinçli cinsel hayat eğitimlerini vermeli, insanların gözünü dışarıya dikecek ihtiyacı hissetmeden mutlu olabilmeyi öğretmeliyiz.
3.Medyada pornografik referans ve senaryoları önleyen etkili adli ve idari tedbirler almalıyız.
Başka yapılacak şeyler de vardır elbet! Onları da yetkili ve sorumlular düşünüp uygulasın! Değil mi?
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN
https://bncmedyahaber.com/yazar-siyonizmle-mucadele-helal-gidadan-baslar-1074.html