Reklamı Geç
HABER DETAY
Sokak Hayvanları Sorunu Milli Güvenlik ve Toplum Sağlığı Boyutuyla Ele Alındı
Tivi6 ekranlarında Muhammet Binici’nin hazırlayıp sunduğu Binici ile Söz Meydanı programında, sokak hayvanları popülasyonu, toplum sağlığı, hukuk ve milli güvenlik boyutlarıyla derinlemesine masaya yatırıldı. Uzman konuklar, kontrolsüz hayvan popülasyonunun sosyal, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki etkilerini değerlendirdi.
19 Kasım 2024 - Salı 17:31
GÜNDEM


 

Sokak Hayvanları Sorunu Milli Güvenlik ve Toplum Sağlığı Boyutuyla Ele Alındı
 

Tivi6 ekranlarında Muhammet Binici’nin hazırlayıp sunduğu Binici ile Söz Meydanı programında, sokak hayvanları popülasyonu, toplum sağlığı, hukuk ve milli güvenlik boyutlarıyla derinlemesine masaya yatırıldı. Uzman konuklar, kontrolsüz hayvan popülasyonunun sosyal, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki etkilerini değerlendirdi.

 

Köpek Popülasyonu ve Ekonomik Yük
 

Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, sokak hayvanlarının kontrolsüz şekilde artmasının ciddi ekonomik sonuçlar doğurduğunu belirtti. "15 milyonu bulduğu tahmin edilen sokak hayvanları, 8 yıl içinde 250 milyon insanın tüketimine eşdeğer bir kaynağı tüketebilir. Bu, yalnızca bir hayvan sorunu değil, kaynak israfı ve gıda güvenliği meselesidir," diyen Muhammet Binici, hayvanların kısırlaştırılması ve üremenin kontrol altına alınmasının şart olduğunu barınaklarda sahiplenilmeyen hayvanların memleketin sırtına yük olmaktan çıkarılması gerektiği ve medeni ülkelerdeki uygulamaların hayata geçirilmesinin önemini vurguladı.

 

Hukuki Boyut: İnsan ve Hayvan Hakları Dengesi
 

Hukuk ve Fikir Platformu Başkanı Av. Faruk Keleştimur, konunun hukuki boyutuna değinerek, insan ve hayvan hakları arasında bir denge kurulması gerektiğini ifade etti. "Hayvan Hakları Yasası, hem hayvanların korunmasını hem de insanların güvenliğini sağlamalı. Çocuklara ve kişilere yönelik saldırılar, bu dengenin kurulamadığının göstergesidir. Hukuki düzenlemeler, sosyal gerçeklikleri de göz önünde bulundurmalı," dedi.

 

Av. Aslıhan Ergün Ercan isekişisel hakların önemine vurgu yaparak, sokak hayvanları tarafından zarar gören fertlerin haklarının korunmasının da hayati önemde olduğunu dile getirdi.
 

Toplum Sağlığı ve Kuduz Riski
 

Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar, sokak hayvanlarından bulaşan hastalıkların artışına dikkat çekerken, Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan da konunun mali ve sağlık boyutlarına vurgu yaptı. Arslan, "2019 yılında kuduz şüphesiyle temas eden bireylerin sayısı 300 bin civarındayken, bugün bu sayı 400 binlere ulaştı. Bu durum, yalnızca bireylerin sağlığını değil, aşılama maliyetleriyle sağlık sistemini de ciddi şekilde etkiliyor. Toplum sağlığını korumak için sokak hayvanlarının sağlıklı koşullarda barındırılması ve Avrupa'da uygulanan etkin yöntemlerin hayata geçirilmesi artık bir zorunluluktur," ifadelerini kullandı.

 

Programın Dikkat Çeken Yönü: Milli Güvenlik Vurgusu

 

Programda öne çıkan bir diğer konu, Muhammet Binici’nin sokak hayvanlarının popülasyon artışını milli güvenlik sorunu olarak değerlendirmesiydi. Binici, "Kontrolsüz artış, yalnızca ekonomik kaynaklarımızı tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda güvenlik riskleri yaratıyor. Bu tablo, ülkemizin güvenlik dengelerini tehdit ediyor. Türkiye’nin bu sorunları milli bir perspektifle ele alması gerekiyor," ifadelerini kullandı.

 

Bu değerlendirme üzerine Emekli Tuğgeneral Prof. Dr. Esat Arslan, sokak hayvanlarının yanı sıra sığınmacıların da milli güvenlik bağlamında ele alınması gerektiğini vurguladı. Arslan, “Bir yanda sığınmacılar, diğer yanda kontrolsüz popülasyon artışıyla kaynak israfı; bu iki mesele bir arada ülkemizin güvenlik ve kaynak dengelerine ciddi tehdit oluşturuyor. Türkiye’nin bu tabloyu bütüncül bir yaklaşımla ele alması elzemdir,” ifadelerini kullandı.


Peygamberimizin ve Atatürk’ün Yaklaşımlarına Atıf

 

Muhammet Binici, sokak hayvanları konusunun tarihsel ve dini perspektifini de gündeme taşıdı. Peygamber Efendimizin hadislerinde yer alan "bekçi köpekleri" ve "sürü koruma köpekleri" gibi örneklerden bahseden Binici, bu yaklaşımın bu dönemde de rehber alınması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Atatürk’ün 1931 yılında sokak hayvanlarının kontrol altına alınmasına dair uygulamalarını hatırlatarak, bu yönetim anlayışının bu meselede çözüm üretebileceğini söyledi.

 

Ne Yapılmalı?


Uzmanların programda sunduğu çözüm önerileri:

 

- Kısırlaştırma ve Üreme Kontrolü: Belediyelerin kısırlaştırma çalışmalarını hızlandırması.

- Barınak ve Eğitim Programları: Sokak hayvanları için modern barınaklar kurulması ve halkın bilinçlendirilmesi.

- Hukuki Reform: Hayvan Hakları Yasası’nın insan ve toplum güvenliğini gözetecek şekilde yeniden düzenlenmesi.

- Toplum Sağlığı: Kuduz ve parazit hastalıklarına karşı düzenli aşılama kampanyalarının artırılması.

- Barınaklarda belirli bir süre sahiplenilmeyen hayvanların ülkenin sırtına yük olmaktan çıkarılması ve Avrupa’daki bu konu ile ilgili uygulamanın hayata geçirilmesi

 

Sokak Hayvanları Sorunu: Hepimizin Sorumluluğu
 

Binici ile Söz Meydanı programında, sokak hayvanları sorununun yalnızca bir kesimi değil, toplumun tüm katmanlarını etkilediği vurgulandı. "Hayvan refahını korurken, insan haklarını göz ardı edemeyiz. Bu, bir denge sorunudur ve çözüm toplumsal bilinçle mümkündür, insandan daha önemli hiçbir hayvan yoktur. İnsanla hayvan katiyetle asla kıyaslanamaz" diyen Binici, herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet etti.
 

Sonuç olarak, sokak hayvanları sorunu, yalnızca bir hayvanseverlik meselesi değil, toplum sağlığından milli güvenliğe kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bir konu olarak ele alınmalıdır. Programda ortaya konan tartışmalar, bu alanda atılması gereken adımların hızla uygulanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
 

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Sokak hayvanları sorunuyla ilgili sizin çözüm önerileriniz nelerdir? Yorum kısmına görüşlerinizi paylaşarak bu önemli konuya katkıda bulunabilirsiniz.
 

Adınız
Yorumunuz
Hiç yorum yapılmamış.