Sokak Hayvanlarının Popülasyonu Milli Güvenlik Sorunu mu Oluyor?
Tivi6 ekranlarında yayınlanan Binici ile Söz Meydanı programında gündem, sokak hayvanlarının artan popülasyonu ve bunun ülke üzerindeki ekonomik ve güvenlik etkileri oldu. Binici ile Söz Meydanı programını Hazırlayıp sunan Muhammet Binici, Atatürk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu’na köpeklerdeki üreme popülasyonunu sorduktan sonra dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Binici, sokak köpeklerinin kontrolsüz üremesiyle Türkiye'de 15 milyonu bulduğu tahmin edilen köpek popülasyonunun, yakın gelecekte hem ekonomik hem de sosyal bir krize dönüşebileceği uyarısında bulundu. Çarpıcı bir hesaplama yapan Binici, "Bir köpeğin tükettiği yiyecek miktarını beş insanla karşılaştırırsak, 15 milyon köpeğin beslenmesi için 75 milyon insanın tüketimine eşdeğer bir kaynak harcanıyor. Bu durum önlenmezse, 8 yıl içinde bu sayı 250 milyon insanın tüketimine eşdeğer bir kaynak harcamasına ulaşabilir," dedi.
Atatürk’ün 1931 Tamimi ve Peygamberimizin Hadislerine Atıf
Binici, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1931 yılında yayınladığı bir tamimde sokak hayvanlarının kontrolüyle ilgili önlemler alındığını hatırlatarak, geçmişte süs köpekleri ve bekçi köpekleri gibi sınıflandırmaların sınırlandırıldığını ifade etti. Ayrıca, Peygamber Efendimizin bekçi köpekleri, hayvanları koruyan sürü köpekleri ve ev koruma köpekleri ile ilgili hadislerini anımsatarak, bu tür hayvanların kullanım amaçlarına uygun şekilde kontrol altına alınmasının önemine değindi.
Programda "Bugün metro ve otobüslerde gördüğümüz, ilçelerden illere göç eden hayvanlar, aslında başıboş bir şekilde dolaşarak hem sosyal hayatı hem de kaynakları tüketiyor. Hatta saldırganlık gibi tehlikeli durumlarla karşı karşıyayız," diyen Prof. Dr. Nilüfer Sabuncuoğlu, kontrolsüz artışın toplumsal güvenlik ve kaynakların sürdürülebilirliği açısından tehdit oluşturduğunu belirtti.
"Milli Güvenlik Sorununa Dönüşebilir"
Binici, sokak hayvanlarının popülasyonundaki artışın sadece ekonomik bir problem olmadığını vurgulayarak konuyu “Milli Güvenlik” perspektifine taşıdı. Türkiye'nin çevresindeki tehditlerden bahseden Binici, "Yunanistan’a yerleştirilen bataryalar, Ermenistan’a güneyimize yerleştirilen bataryalarla etrafımız çevrildi. Bu noktalardan gelen tehditler ve çepeçevre kuşatılmış bir Türkiye'de, 8 yıl sonra kaynaklarımız tükenmiş bir ülke haline gelirsek, bu durumda yiyecek ekmeği, giyeceğimiz giysiyi, cephaneyi ve silahı nereden bulacağız?" diyerek tartışmayı derinleştirdi.
Bu soruya yanıt veren Emekli Tuğgeneral ve akademisyen Prof. Dr. Esat Arslan, köpek popülasyonundaki artışı, Türkiye’nin artan sığınmacı nüfusuyla birlikte değerlendirerek şu ifadeleri kullandı:
"Bu yalnızca bir çevre ya da ekonomik sorun değil, aynı zamanda milli güvenlik sorunu. Güvenlik açıklarının arttığı bir dönemde bu tür kontrolsüzlükler, ülkenin dengelerini tehdit eder hale gelebilir. Hem kaynak israfı hem de toplumsal huzursuzluk açısından dikkatle ele alınmalıdır."
Ne Yapılmalı?
Programda öneriler:
- Popülasyon Kontrolü: Hayvanların kısırlaştırılması ve üremenin kontrol altına alınması gerektiği ifade edildi.
- Yerel Yönetimlerin Rolü: Belediyelerin barınak sayısını artırması ve sokak hayvanlarına daha etkin çözümler üretmesi önerildi.
- Hukuki Düzenlemeler: Hayvan haklarını korurken, toplumun genel ihtiyaçlarını göz önünde bulunduracak dengeli bir yasa oluşturulması çağrısı yapıldı.
- Farkındalık Kampanyaları: Vatandaşların bilinçlendirilmesi ve gönüllülerin desteklenmesi gerektiği ifade edildi.
Sokak hayvanlarıyla ilgili olarak toplumsal bir mutabakat sağlanamazsa, ekonomik ve sosyal krizin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Binici ile Söz Meydanı programda, 'Bugün alınmayan önlemler yarının büyük sorunlarına zemin hazırlar' mesajı verildi.
|
||
|