Sosyolog ve Avukat İlhami Sayan, Nesillerin Yok Oluşuna Dikkat Çekti   İstanbul (BNC) - Sosyolog ve hukukçu Avukat İlhami Sayan, yazar Muhammet Binici'nin "Ben Kimim Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikayesi" adlı eserinin tanıtım programında aile yapısının korunması ve toplumsal adaletin sağlanması konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu.   "Taziyelerdeki Kalabalık, Nesillerin Yok Oluşunda Yok" Konuşmasına taziye törenlerinden örnekler vererek başlayan Sayan, bir kişinin ölümünün on binlerce insanı bir araya getirdiğini, ancak nesillerin yok oluşu karşısında aynı ilginin gösterilmediğini vurguladı. "Son üç ayda taziyelerde vefat edenler bir kişiydi. Çoğu dada yaşlıydı. O taziyelerde toplamda 5-6 saat oturdum. Gelenlerin sayısı on binleri geçiyordu. Ancak burada, nesillerin ölümü için bir toplantı yapılıyor ve kişi sayısı ortada" dedi. "Bu Toplum Mücadeleye Layık Değil"   Toplumun duyarsızlığına dikkat çeken Sayan, "Nesillerimiz düşüyor, gençlerimiz uyuşturucuya sürükleniyor, cinsi bozukluğa sürükleniyor, yok oluşa sürükleniyor. Ama kimsede bir çaba yok. Bu toplum Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetinden olduğu için helak kaldırılmış durumda. Helakı defalarca hak eden bir toplumuz. Bir Müslüman olarak söylüyorum, bu toplum ıslah edilmeyi hak etmiyor. Ancak mücadele ediyoruz çünkü Allah'ın huzuruna çıktığım zaman yüzüm olsun diye, yapılan sorguya bir cevabım olsun diye" şeklinde konuştu. Gençlerin Eğitim ve Kültürel Değerlerine Vurgu Gençlerin uyuşturucu ve cinsel bozukluk gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Sayan, eğitim sisteminin yetersiz olduğunu belirtti. "Eğitimde bir hayır yok. Kültürleme... Toplumumuzun yaşayan bir damarı kaldı: akran. Bu da akran zorbalığı kavramı altında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her yerde belediyeler akran zorbalığı kavramı üzerine konferanslar düzenliyor. Ortaklık nereden? Çünkü bu kavram, gençlerin birbirlerini kötü davranışlardan uzak tutmasını engelliyor" dedi. "Türk Nüfusu Azalıyor" Nüfus artış hızının düşüklüğüne de dikkat çeken Sayan, "Bir toplumun kendini devam ettirebilmesi için en az 2.1 çoğalma sayısına ulaşması lazım. Bugün bizim çoğalma hızımız 1.51 Büyük şehirlerde 1.21 Bu nüfustan Kürtleri, Arapları, Suriyelileri, Afganları, Romanları çıkarın, Türk nüfus artış hızı 1'in altına düşmüş. Büyük ihtimalle 0.7. Yani yenilenebilir durum olmaktan çıkmış" ifadelerini kullandı. Yeni Anayasa Konusunda Uyarılar Yeni anayasa çalışmaları hakkında da önemli uyarılarda bulunan Sayan, "Yeni anayasada uluslararası sözleşmeler asla mahkemelere götürülemeyecek. Bu ne demek? Bu, egemenliğin devri demek. Bu, bağımsızlığın bitişi demek. Rabbim, bizi yönetenlerin oy birliğinden muhafaza etsin" dedi. Aile ve Terbiye Hakkı Üzerine Öneriler Konuşmasının sonunda aile ve terbiye hakkı üzerine önerilerde bulunan Sayan, "Çocuklara karşı anne babaya terbiye hakkı yasal olarak tanınmalıdır. Öğrencilere karşı öğretmenlere, çıraklara karşı ustalara terbiye hakkı tanınmalıdır. Anne babanın yükümlülüğü olacak, sorumluluğu olacak, ama hakkı olmayacak. Böyle bir akıl yok. Çocuğa niye vurdun demiyoruz, sebep önemli değil, maalesef" diyerek mevcut yasal düzenlemelere eleştirilerde bulundu. İlhami Sayan'nın derin ve çarpıcı açıklamaları, katılımcılar tarafından dikkatle dinlendi ve büyük ilgi topladı. Aile yapısının korunması ve toplumsal adaletin sağlanması konusundaki bu önemli konuşma, toplumun tüm kesimlerine önemli mesajlar verdi.

Sosyolog ve Avukat İlhami Sayan, Nesillerin Yok Oluşuna Dikkat Çekti
 

İstanbul (BNC) - Sosyolog ve hukukçu Avukat İlhami Sayan, yazar Muhammet Binici'nin "Ben Kimim Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikayesi" adlı eserinin tanıtım programında aile yapısının korunması ve toplumsal adaletin sağlanması konularında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
 

"Taziyelerdeki Kalabalık, Nesillerin Yok Oluşunda Yok"

Konuşmasına taziye törenlerinden örnekler vererek başlayan Sayan, bir kişinin ölümünün on binlerce insanı bir araya getirdiğini, ancak nesillerin yok oluşu karşısında aynı ilginin gösterilmediğini vurguladı. "Son üç ayda taziyelerde vefat edenler bir kişiydi. Çoğu dada yaşlıydı. O taziyelerde toplamda 5-6 saat oturdum. Gelenlerin sayısı on binleri geçiyordu. Ancak burada, nesillerin ölümü için bir toplantı yapılıyor ve kişi sayısı ortada" dedi.

"Bu Toplum Mücadeleye Layık Değil"
 

Toplumun duyarsızlığına dikkat çeken Sayan, "Nesillerimiz düşüyor, gençlerimiz uyuşturucuya sürükleniyor, cinsi bozukluğa sürükleniyor, yok oluşa sürükleniyor. Ama kimsede bir çaba yok. Bu toplum Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin ümmetinden olduğu için helak kaldırılmış durumda. Helakı defalarca hak eden bir toplumuz. Bir Müslüman olarak söylüyorum, bu toplum ıslah edilmeyi hak etmiyor. Ancak mücadele ediyoruz çünkü Allah'ın huzuruna çıktığım zaman yüzüm olsun diye, yapılan sorguya bir cevabım olsun diye" şeklinde konuştu.

Gençlerin Eğitim ve Kültürel Değerlerine Vurgu

Gençlerin uyuşturucu ve cinsel bozukluk gibi tehlikelerle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Sayan, eğitim sisteminin yetersiz olduğunu belirtti. "Eğitimde bir hayır yok. Kültürleme... Toplumumuzun yaşayan bir damarı kaldı: akran. Bu da akran zorbalığı kavramı altında yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Her yerde belediyeler akran zorbalığı kavramı üzerine konferanslar düzenliyor. Ortaklık nereden? Çünkü bu kavram, gençlerin birbirlerini kötü davranışlardan uzak tutmasını engelliyor" dedi.

"Türk Nüfusu Azalıyor"

Nüfus artış hızının düşüklüğüne de dikkat çeken Sayan, "Bir toplumun kendini devam ettirebilmesi için en az 2.1 çoğalma sayısına ulaşması lazım. Bugün bizim çoğalma hızımız 1.51 Büyük şehirlerde 1.21 Bu nüfustan Kürtleri, Arapları, Suriyelileri, Afganları, Romanları çıkarın, Türk nüfus artış hızı 1'in altına düşmüş. Büyük ihtimalle 0.7. Yani yenilenebilir durum olmaktan çıkmış" ifadelerini kullandı.

Yeni Anayasa Konusunda Uyarılar

Yeni anayasa çalışmaları hakkında da önemli uyarılarda bulunan Sayan, "Yeni anayasada uluslararası sözleşmeler asla mahkemelere götürülemeyecek. Bu ne demek? Bu, egemenliğin devri demek. Bu, bağımsızlığın bitişi demek. Rabbim, bizi yönetenlerin oy birliğinden muhafaza etsin" dedi.

Aile ve Terbiye Hakkı Üzerine Öneriler

Konuşmasının sonunda aile ve terbiye hakkı üzerine önerilerde bulunan Sayan, "Çocuklara karşı anne babaya terbiye hakkı yasal olarak tanınmalıdır. Öğrencilere karşı öğretmenlere, çıraklara karşı ustalara terbiye hakkı tanınmalıdır. Anne babanın yükümlülüğü olacak, sorumluluğu olacak, ama hakkı olmayacak. Böyle bir akıl yok. Çocuğa niye vurdun demiyoruz, sebep önemli değil, maalesef" diyerek mevcut yasal düzenlemelere eleştirilerde bulundu.

İlhami Sayan'nın derin ve çarpıcı açıklamaları, katılımcılar tarafından dikkatle dinlendi ve büyük ilgi topladı. Aile yapısının korunması ve toplumsal adaletin sağlanması konusundaki bu önemli konuşma, toplumun tüm kesimlerine önemli mesajlar verdi.