Ramazan Tan, aile derneklerinin adına yaptığı açıklamada, Muhammet Binici’nin “Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikayesi" adlı kitabının tanıtımının yanı sıra aileleri ilgilendiren birçok konuya değindi. HABERİN VİDEOSU Nüfus Azaltma ve Aile Kurumunun Tehdit Altında Olması Ramazan Tan, dünya genelindeki nüfus azaltma politikalarının aile kurumunu tehdit ettiğine dikkat çekti. Bu politikaların, özellikle Batı ülkelerinde uygulandığını ve bunun sonucunda aile yapısının zayıfladığını ifade etti. Ayrıca, aile kurumunun tehdit altında olduğunu belirterek, boşanma oranlarının yükselişine ve tek kişilik ailelerin artmasına işaret etti.   Nüfus azaltma politikalarının arkasında yatan sebepler arasında, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerin yanı sıra, çevre ve kaynakların korunması amacıyla yapılan argümanları ve cinsiyetsizleştirme konularını da ele aldı. Düşen Doğum Oranları ve Evlilik İsteksizliği: Türkiye'deki düşen doğum oranları ve gençler arasındaki evlilik isteksizliği konusunda, ekonomik faktörlerin yanı sıra, ağırlıklı olarak çıkarılan sözleşmeler ve 6284 no.lu yasanın etkili olduğunu belirtti. Gençlerin kariyer hedeflerine odaklanması ve evliliğin getirdiği sorumlulukları göze almak istememeleri gibi durumları ele aldı.   Ayrıca, medyanın ve popüler kültürün, evliliği ve aile yapısını olumsuz yönde etkilediğini değinen Tan Özellikle, televizyon programları ve internet üzerindeki içeriklerin, gençlerin evlilik ve aile kurumuna bakış açısını şekillendirdiğini öne ifade etti. Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Sorunlar Kadına yönelik şiddetin artmasının perde arkasında sözleşmeler, ve yasaların pozitif ayrımcılık yaparak erkekte artırılmış öfkeye dönüştüğünü belirtti. Bu durumun erkeğin toplumdan soyutlanmasına ve aile kurumuna olan güveni azalttığını ifade etti. Aile içi şiddetin, çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ve bu durumun toplumsal bir sorun olduğunu vurguladı. Hukuk sistemine ve yasal düzenlemelere olan güvenin azalmasıyla birlikte, aile içi sorunların çözümünde yaşanan zorluklara da değindi. Adaletin sağlanamamasının, aile içi sorunların çözümünü güçleştirdiğini belirtti. Hukuki Sorunlar ve Adalet Sistemi Hukuk sistemine ve mevzuatlara ilişkin eleştirilerde bulundu. Özellikle, 6284 sayılı yasanın uygulanmasının adaletsizliğe yol açtığını ve erkeklere yönelik haksızlıklara sebep olduğunu belirtti. Aile İçi Dinamikler ve Çocukların Durumu Aile içi dinamiklerin bozulması ve çocukların durumuyla ilgili endişelerini dile getirdi. Özellikle, çocukların anne-babalardan uzaklaştırılması ve çocukların ebeveynlerinin ayrılması durumunda yaşadığı sıkıntıları vurguladı. Toplumsal Değerler ve Aile İnancı  Toplumsal değerlerin erozyona uğradığını, aile ve inancın öneminin azaldığını ifade etti. Dinin ve ailenin toplumsal düzen açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Genç Evlilerin Karşılaştığı Zorluklar ve Nafaka konuları da Ramazn Tan’ın gündemindeydi!.. Sonuç olarak, Sayın Tan, aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi için toplumsal, hukuki ve kültürel düzeyde bir dizi önlem alınması gerektiğini belirtti. Aile dernekleri olarak, bu konuda ortak çözüm önerileri geliştirmek için çalıştıklarını ifade etti ve çözüm önerilerini sundu.

Ramazan Tan, aile derneklerinin adına yaptığı açıklamada, Muhammet Binici’nin “Ben Kimim? Silik Yüzlerin ve Kanadı Kırık Kuşların Hikayesi" adlı kitabının tanıtımının yanı sıra aileleri ilgilendiren birçok konuya değindi.

HABERİN VİDEOSU



Nüfus Azaltma ve Aile Kurumunun Tehdit Altında Olması

Ramazan Tan, dünya genelindeki nüfus azaltma politikalarının aile kurumunu tehdit ettiğine dikkat çekti. Bu politikaların, özellikle Batı ülkelerinde uygulandığını ve bunun sonucunda aile yapısının zayıfladığını ifade etti.

Ayrıca, aile kurumunun tehdit altında olduğunu belirterek, boşanma oranlarının yükselişine ve tek kişilik ailelerin artmasına işaret etti.
 

Nüfus azaltma politikalarının arkasında yatan sebepler arasında, ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlerin yanı sıra, çevre ve kaynakların korunması amacıyla yapılan argümanları ve cinsiyetsizleştirme konularını da ele aldı.

Düşen Doğum Oranları ve Evlilik İsteksizliği:

Türkiye'deki düşen doğum oranları ve gençler arasındaki evlilik isteksizliği konusunda, ekonomik faktörlerin yanı sıra, ağırlıklı olarak çıkarılan sözleşmeler ve 6284 no.lu yasanın etkili olduğunu belirtti.

Gençlerin kariyer hedeflerine odaklanması ve evliliğin getirdiği sorumlulukları göze almak istememeleri gibi durumları ele aldı.

 

Ayrıca, medyanın ve popüler kültürün, evliliği ve aile yapısını olumsuz yönde etkilediğini değinen Tan Özellikle, televizyon programları ve internet üzerindeki içeriklerin, gençlerin evlilik ve aile kurumuna bakış açısını şekillendirdiğini öne ifade etti.

Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Sorunlar

Kadına yönelik şiddetin artmasının perde arkasında sözleşmeler, ve yasaların pozitif ayrımcılık yaparak erkekte artırılmış öfkeye dönüştüğünü belirtti. Bu durumun erkeğin toplumdan soyutlanmasına ve aile kurumuna olan güveni azalttığını ifade etti.

Aile içi şiddetin, çocukların gelişimini olumsuz yönde etkilediğini ve bu durumun toplumsal bir sorun olduğunu vurguladı.

Hukuk sistemine ve yasal düzenlemelere olan güvenin azalmasıyla birlikte, aile içi sorunların çözümünde yaşanan zorluklara da değindi. Adaletin sağlanamamasının, aile içi sorunların çözümünü güçleştirdiğini belirtti.

Hukuki Sorunlar ve Adalet Sistemi

Hukuk sistemine ve mevzuatlara ilişkin eleştirilerde bulundu. Özellikle, 6284 sayılı yasanın uygulanmasının adaletsizliğe yol açtığını ve erkeklere yönelik haksızlıklara sebep olduğunu belirtti.

Aile İçi Dinamikler ve Çocukların Durumu

Aile içi dinamiklerin bozulması ve çocukların durumuyla ilgili endişelerini dile getirdi. Özellikle, çocukların anne-babalardan uzaklaştırılması ve çocukların ebeveynlerinin ayrılması durumunda yaşadığı sıkıntıları vurguladı.

Toplumsal Değerler ve Aile İnancı

 Toplumsal değerlerin erozyona uğradığını, aile ve inancın öneminin azaldığını ifade etti. Dinin ve ailenin toplumsal düzen açısından ne kadar önemli olduğunu vurguladı.

Genç Evlilerin Karşılaştığı Zorluklar ve Nafaka konuları da Ramazn Tan’ın gündemindeydi!..

Sonuç olarak, Sayın Tan, aile kurumunun korunması ve güçlendirilmesi için toplumsal, hukuki ve kültürel düzeyde bir dizi önlem alınması gerektiğini belirtti. Aile dernekleri olarak, bu konuda ortak çözüm önerileri geliştirmek için çalıştıklarını ifade etti ve çözüm önerilerini sundu.